"...ÜÇ şey seçtiler CENNET'ten çıkarmak için:
Bir: Kelimeler,
İki: Aşk,
Üç: Annelik duygusu..
Kelimeleri Adem yanına aldı,
Annelik duygusunu taşımak Havva'ya kaldı...
Ama AŞK çok ağırdı.
İkisinin de, aşkı tek başına taşıması mümkün olmayınca,
İkisinin zembili de aşkı bir başına kaldıramayınca,
Bölüştüler yükü...
Yarısını Adem sırtlandı,
Aşkın yarısı Havva'ya kaldı...
Öyle sert düştüler ki dünyaya, bu fenaya,
Adem'in dizlerinin bağı çözüldü, ciğerleri yandı.
Nutku tutuldu...
Üçüncü defa, bildiği kelimelerin hepsini önce unuttu.
Sonra bir kısmını hatırladıysa da,
O bir kısmını kıyamete değin unuttu...
Aşk?
Daha yollarda sakin durmamıştı bir türlü!
Kabına sığmamıştı.
Bir yarısı yollarda kayboldu.
Getirebildikleri ancak öbür yarısıydı...
O gün, bugün yeryüzü KELİME'leri yetersiz,
AŞK, bu dünyada kusurlu...
ANNELİK duygusu..?
Havva'nın CENNET duygusu;
Gönül evinde,
Kadın bedeninde, TASTAMAM duruyordu..!"
N. Bekiroğlu