“Geçmişle ilgili en güçlü bağımız, geleceğe olan yolculuğumuzda en sadık yol arkadaşımızdır koku ve pekala ebediyetin simgesi olabilir.” diyordu Tom Robbins kitabında. Gerçekten de öyledir. Bir anıyı, bir kişiyi ya da bir olayı çoğu zaman kokularla anımsarız. Geçmişle olan bağımız kokularla şekillenir kimi zaman. Peki koku dediğimiz şey nedir?
Koku, doğayı oluşturan varlıkların havaya sürekli yaymış oldukları moleküllerdir. Burnumuz vasıtasıyla soluduğumuz havanın içinde bulunan koku molekülleri, burnun iç kanallarında elektriksel uyarılara dönüşerek beyne ulaşır. Böylece koku alma dediğimiz olay gerçekleşmiş olur.
Güzel kokma isteği, günümüzden binlerce yıl önce yaşayanların, bugünkü parfümlerin temelini oluşturur şekilde kokular hazırlamalarına neden olmuştur. Örneğin Eski Mısır'da zengilerin mumyalarına öteki yaşamlarında hoşluk olsun diye türlü kokular ekledikleri anlatılır. Eski Yunan'da ise kadınların vücutlarını aromatik yağlarla ovdukları söylenir. Roma İmparatorluğu döneminde “per fum um “ sözcüğü tüm kokuları ifade etmek amacıyla kullanılıyordu. Ortaçağ ile birlikte sabun ve koku kullanımı gelişti. 1390'larda sedir ağacı, biberiye ve terebentin ile alkol kullanılarak Macar Kolonyası elde edildi. Rönesans döneminde ise artık kullanılan herşey parfümlenir hale geldi. Osmanlı döneminde haremin gözdelerinin padişahın önüne çıkmadan önce vücutlarını hoş kokular ile ovdukları da parfümle ilgili bilinen detaylardan biridir.
Parfüm nasıl yapılır?
Parfümü, doğada bulunan ve sentetik olarak elde edilen hoş kokular olarak tanımlayabiliriz. Örneğin bir gül esansının elde edilmesi oldukça zahmetli bir iştir. Sabah saatlerinde toplanan güller distilasyon denen işlemden geçirilir. Bu işlemle gülün tüm kokusal özelliklerini taşıyan yağı elde edilir. Bir kilo gül yağı elde etmek için tam 2 bin güle ihtiyaç vardır. Bir başka değişle 1 gr. gül özü, 2 bin adet gülün özüdür. Bu bitki özlü yağların içine kalıcılık sağlayan bazı maddeler eklenerek esans denilen en yüksek etkideki koku elde edilir.
Piyasaya verilecek olan kokular değişik oranlarda uygun alkollerle karıştırıldıktan sonra şişelenirler. Genelde has esanslar 5, 10, 15 ml.'lik şişelerde satılır ve çok pahalıdırlar. Çok az kullanmak yeterlidir. Parfüm dendiğinde genelde Eau de Parfum ve Eau de Toilet anlaşılır. Parfümler genelde 30, 50 ve 100ml.'lik formlarda olabileceği gibi 25, 75 ve 125ml.'lik formlarda da olabilirler.
Kokuların sınıflandırılması
Kokuları çeşitli özelliklerine göre sınflandırmak mümkündür. Ancak temel sınıflandırma kokunun kaynağına göre yapılandır. Kokuları doğal ve sentetik olarak iki temel gruba ayırabiliriz. Doğal kokular ise elde edildikleri yere göre isimlerdirilirler. Örneğin; çiçek kokuları, meyve kokuları, baharatlı kokular, ağaç kokuları gibi...
Kullanılan çiçek kokularının başlıcaları manolya, lavanta, gül, orkide, zambak, portakal çiçeği, limon çiçeği, yasemindir.
Meyve kokuları: Şeftali, portakal, kavun, mandalina, limon
Baharat kokuları: Karanfil, zencefil, karabiber, tarçın
Ağaç kokuları: Sandal ağacı
Çiçek ve meyve kokularının karışımları oryantal kokular adlandırılırken, çiçek ve baharat kokularının karışımları ise yarı oryantal ismini almaktadır.
Kime hangi koku gider?
İnsanların herbiri nasıl ki farklı karekterlere sahipse, parfüm konusunda da zevkler farklılık göstermektedir. Kimi, sabunsu kokuları tercih ederken kimi de şekerli veya baharatlı kokuları sever. Bu arada yılın moda kokuları da bu tercihleri etkilemektedir. Bir yıl deniz esintisini andıran soft kokular moda olurken diğer yıl çikolata gibi kokmak moda oluverir. Tabii ki modayı takip etmek kadar kişinin kendi ten yapısına uygun olan kokuyu seçmesi de önemlidir. Lise çağında bulunan gençlerin daha taze sabun ve meyve kokularını tercih etmesi önerilir. Ancak yaş ilerledikçe daha etkili baharat kokuları veya çiçek kokuları tercih edilebilir. Bu arada parfüm seçerken günün hangi saatlerinde kullanacağınızı da göz önünde bulundurmalısınız. Gündüz fazla ağır kokular tercih etmek doğru değildir. Ancak akşamla birlikte daha çarpıcı ve iddialı kokular deneyebilirsiniz.
Tüm bu etkenlerin yanısıra asıl önemli nokta kişinin ten yapısıdır. Esmer, kumral ve sarışın tenli kişilerin parfüm seçimleri birbirinden farklı olmalıdır. Çünkü esmer bir tende hoş kokan bir parfüm daha açık tenli bir kişi için ağır kaçabilir. Ya da tam tersi açık tenli bir kişide kalıcı olan bir koku, esmer tenli birinde o kadar kalıcı olmayabilir. Son bir detay olarak; giyim tarzına ve mevsimlere göre de parfüm seçimi farklılık gösterebilir. Kışın daha şekerli, vanilyalı ve baharatlı kokular ön plana çıkarken, yazın daha hafif sabunsu kokular tercih edilir.
Parfüm kullanırken.
Sadece teninize uygun kokuyu seçmeniz yeterli olmaz. Parfüm kullanılırken dikkat etmeniz gereken bazı püf noktaları vardır;
Öncelikle parfüm kullanmadan önce teniniz mutlaka temiz olmalıdır. Terliyken parfüm kullanmayın ve hatta ter kokusunu gidermek için parfüm kullanma hatasına sakın düşmeyin.
Parfümü cildinize 20 cm uzaklıktan sıkın. Böylelikle parfümü daha geniş bir alana yaymış olursunuz. Bu arada kulak arkası ve bileklere sıkılan parfüm daha etkilidir. Çünkü bu bölgeler daha çok ısındıkları için koku yayılımı daha çok olur.
Parfümü giysilerinize sıkmak pek doğru değildir. Ufak da olsa leke problemi doğuracağı gibi başka bir koku denemek istediğinizde giysiye sinmiş olan koku sorun yaratacaktır.
Spor yaparken parfüm kullanmaktan kaçının. Terleyip ağır bir kokuyla karşı karşıya kalabilirsiniz.
Farklı kokuları bir arada kullanmayın.
Parfümü banyodan hemen sonra kullanın. Bu şekilde parfüm cildinize daha hızlı nüfuz edecektir.
Gündüzleri hafif, çiçek, meyve kokularını; akşamları daha iddialı ve çarpıcı kokuları kullanın