Merhabalar,
Performans görevi hakkında kafamı karıştıran bir konuyu görüşlerinize sunmak istiyorum.Benim bildiğim performans görevi,her iki dönemde ve her ders için birer tane verilir.Şimdiye kadar ben öyle yaptım en azından.
Ancak bu hafta okulumuza gelen müfettişlerin performans görevi hakkında söyledikleri benim ve tüm arkadaşlarımın kafasını karıştırdı.
Söyledikleri şuydu:
Performans görevi her ders için verilir.Sınıf mevcudu kaç kişilik ise o kadar sayıda ve birbirinden farklı performans görevi hazırlanır.Üstelik her dersin her kazanımı için özel olarak performans görevi hazırlanmalıdır.Değerlendirme ölçekleri de öğrencilere özel olmalıdır.
Buna uygun olarak ve ayrımsız tüm dersler için de geçerli olarak,dersleri o gün için görevli olan öğrenciler işler.Öğretmen sadece bilgileri toparlayıcı olur.Bu uygulama da sınıf farkı gözetmeksizin hayata geçirilir.
Örneğin bugün matematik dersinde işlenecek "Açı çeşitleri" konusunu öğretmen değil,önceden görev verdiği öğrenci anlatacak.Üstelik bu öğrenci söz konusu performansı ile hem ders notu alacak hem de arkadaşlarına gerekli kazanımı vermiş olacak.Söz konusu uygulama her günün her dersi için de böyle olacak.
Uzun oldu;ama umarım ki derdimi tam olarak anlatabilmişimdir.
Görüşlerinizi bekliyorum.
Ben bu yöntemi ilk sınıflarda değil ama 4 ve 5. sınıflarda yıllardır uyguluyorum. Göründüğü kadar zor değil. Her çocuk ne gün öğretmenlik yapacağını biliyor ve sizi şaşırtacak kadar iyi hazırlanıyor. Ben özellikle bazen derse geç girer, koridorda beklerim. Girdiğimde hepsinin derse başladığını görürüm. Sınıf olaya alışınca, sınıf yönetiminde de sorun olmuyor.
Ben sunu dosyalarına ses dosyası eklemeyi 5. sınıf öğrencilerimden öğrendim. Bırakın sunu hazırlamayı kendileri yazıp , oynayıp , kameraya alıp sunuyorlardı konunun görsel bölümlerini. Kaynaştırma öğrencim bile kaç kez öğretmenlik yaptı sınıfta ve arkadaşları onu zorlamamak için daha hazır geldiler o gün derse.
Bense 4-5. sınıf otururken hep en arkada oturur, gerekmedikçe müdahele etmem. Bazen öğrenci rolünde sorular sorarım .Bu arada deperlendirme formunu doldurur, örneğini ders sonunda öğrenciye veririm. Sadece dersin son 5 beş dakikasında konuyu toparlarım.
Bundan 5 yıl önce sınıfa habersiz dalan ve arkada beni oturur gören müfettiş ilgiyle yanıma oturmuş ve dersi dinlemişti. Sonra çıkışta nihayet hayalimizdeki öğretmeni gördük. Tek görmek istediğimiz arkada oturan öğretmen demiş, sonra da öğrencilerin ders ve teknoloji hakimiyetlerini kast ederek " boynuz kulağı geçecek bu gidişle hocam" demişti.
Bu arada kenar sayılabilecek bir mahalledeyiz ve öğrencilerimizin nerdeyse tamamı asgari ücretli aile çocukları.Yani lafın kısası deneye bir başlayın . Hem daha çok verim alacak hem de daha az yorulacaksınız.