Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam, Ramazan Bayramına tatlı yiyerek başlarlardı. Bayram sabahında hurma gibi bir tatlı ile bir aylık oruçlarını açmadan evlerinden ayrılmazlardı.
Her vesile ile bizleri ibadete ve ahiret amellerine teşvik buyuran Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam, yılın iki bayram gecesinde kalkıp ibadet etmeyi tavsiye ederlerdi. Bu gecelerde uyanık bulunmanın, kalbin uyanıklığına vesile olduğunu bildirirlerdi. Bunu bir hadis-i şeriflerinde şöyle ifade etmişlerdi:
"Sevabını Allah'tan umarak iki bayram gecesinde kalkıp ibadet eden kimsenin kalbi, kalblerin öldüğü gün ölmez."
Yine Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) sadaka verin! buyurarak zekât vermeye teşvik ederdi.
Bayram günleri sevinç günleri olduğu için, bu sevincin açıkça gösterilmesine vesile olacak meşru oyun ve eğlencelere de müsaade edilmiştir. Bu hususta Müslim'de ayrı bir bab ayrılmış ve misaller verilmiştir. Bunlardan birinde Hazret-i Âişe (r.a.) şöyle anlatır:
"Bir grup Habeşli, bir bayram günü mızrak ve kalkanlarıyla gösteriler yaparken rakseder gibi oynuyorlardı. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam beni çağırdı. Başımı onun omuzuna dayadım. Bu vaziyette onların harp oyununa bakmaya başladık. Ta onlara bakmaktan ilk vazgeçen ben oluncaya kadar.
Bayram günlerinde, zikrimizi, fikrimiz, şükrümüzü arttırarak şeytanların şerlerine karşı mukavemetli bir set oluşturabiliriz.
Efendimiz Aleyhissalâtu Vesselâmın Bayramınızı tekbir getirmek suretiyle süsleyiniz. buyurduğu gibi, bayramımızı süsleyebiliriz.
Bayramdaki adetlerimizi, sünnete ittiba ederek ibadete çevirebiliriz.
Bayram günlerinde erken kalkmak, gusül abdesti almak, misvâk kullanmak, güzel koku sürünmek, yeni ve temiz elbise giyinmek, namazdan önce tatlı yemek, yüzük takmak, câmiye erken gitmek, giderken tekbir söylemek, müminlere selâm vermek, güler yüzlü olmak, müminlerle bayramlaşmak, fakirlere sadaka vermek, dargınları barıştırmak, akrabayı ziyâret etmek, din kardeşlerini ziyâret etmek, ziyârette hediye götürmek, kabirleri ziyâret etmek, misâfirlere ikram etmek, çok duâ ve tevbe etmek, sünnettir.
Sünnete ittiba etmeye çalışmak, basit sandığımız hareketlerimizi bile ibadet haline getirir.
Bayramların en güzel şekli tanısın tanımasın mü'minlerin tokalaşarak, kucaklaşarak birbirleriyle bayramlaşması, bayramlarını kutlaması ve tebrikleşmesidir. Saadet Asrında Sahabiler birbirleriyle "Bârekâllâhü lenâ ve leküm" diyerek bayramlaşılardı, yani "Allah bizden de, sizden de kabul etsin" dedikleri rivayet edilir. Bu tebrikleşme bizim dilimizde "Bayramınız mübarek olsun, bayramınızı kutlu olsun, hayırlı bayramlar" gibi sözlerle ifade edilir.