Peygamberimizin Hadis Ve Sünnetleri

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Kas 2011 01:39:41
“ Bir Saatlik Tefekkür (hikmetli Düşünüş ) 60 Yıllık Nafile İbadetten Daha Hayırlıdır.”

h.z Muhammed (s.a.v)

Çevrimdışı okulönceci26

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 20 Kas 2011 13:19:28
‎"Şüphesiz ki benim ümmetim, kıyamet gününde, abdest izlerinden dolayı yüzleri nurlu, elleri ve ayakları parlak olarak çağırılacaktır."

(Hadis-i Şerif - Kaynak: Riyâzü's Sâlihîn)

Çevrimdışı sina05

  • B Grubu
  • 6.545
  • 16.676
  • 6.545
  • 16.676
# 20 Kas 2011 13:22:18
"Sizden birisi kendi nefsi için istediğini başkası için de istemedikçe gerçek mü'min olmaz."
H.Şerir

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 20 Kas 2011 21:29:34
Cemaate yetişilemeyecek bile olsa, yine camiye koşarak gitmek mekruhtur. Peygamber efendimiz, (Namaza koşarak gitmeyin) buyurdu. (Buhari)

Çevrimdışı ehoo

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.019
  • 7.288
  • Müdür Yardımcısı
  • 4.019
  • 7.288
  • Müdür Yardımcısı
# 20 Kas 2011 23:10:46
La ilahe illallah diyenlere dil uzatmaktan, dışlamaktan uzak dur. Hiçbir günah yüzünden, onları kafirlikle (din dışılıkla) itham etme

 Hadis-i Şerif ( Taberani)

Çevrimdışı ehoo

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.019
  • 7.288
  • Müdür Yardımcısı
  • 4.019
  • 7.288
  • Müdür Yardımcısı
# 20 Kas 2011 23:11:23
Ülkeler Allah’ın mülkü, kullar Allah’ın kullarıdır. Öyle ise, nerede hayrı bulursan oraya yerleş.
 Hadis-i Şerif (Müsned).

Çevrimdışı ehoo

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.019
  • 7.288
  • Müdür Yardımcısı
  • 4.019
  • 7.288
  • Müdür Yardımcısı
# 20 Kas 2011 23:11:46
“Allahü teâlâdan, ihlâsla şehidlik isteyen, yatağında ölse de şehid olur.” Hadis-i Şerif [Müslim]

Çevrimdışı ehoo

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.019
  • 7.288
  • Müdür Yardımcısı
  • 4.019
  • 7.288
  • Müdür Yardımcısı
# 20 Kas 2011 23:20:17
Peygamber Efendimiz (S.A.V) gecenin son üçte birine doğru uyanırdı.


 Cihana bedel gözlerindeki uykuyu eliyle silerek doğrulur ve "Bizi öldükten sonra dirilten Allah'a hamd olsun. Yeniden diriltip huzurunda toplayacak da O'dur." diye dua ederdi.


 Bazen Medine'nin berrak gökyüzüne bakarak, Al-i İmrân Sûresi'nin son on bir âyetini okurdu. Sağ tarafından başlayıp gömleğini giyer ve ilk iş olarak inci dişlerini misvâklardı.


 Abdest bozacağı yere yaklaştığı sırada "Allah'ım! Her tür şeytandan (kötülüklerden ve günahlardan) sana sığınırım" diye dua eder, oradan uzaklaşırken "Allah'ım! Beni bağışlamanı dilerim" anlamında "Gufrânek" derdi. (Tirmizî, Tahâret 7) Abdest alıp teheccüd namazına başlardı.


 Canlı ve coşkulu bir ibadetten sonra mübarek bedeni yorulduğu için yeniden istirahata çekilirdi.


 Ayrıca geceleri Bakî Mezarlığı'na gider, vefat eden ashâbına dua ederdi. Çok önem verdiği bu görevi hiç ihmâl etmezdi.


 Sabaha doğru müezzin, Resûlullah'ın (S.A.V) evine iki defa uğrardı. Birincisinde namaz vaktinin girdiğini haber verir, o zaman Efendimiz tekrar kalkıp sabah namazının iki rekat sünnetini kılar, sağ tarafına uzanıp dinlenirdi.


 Müezzinin ikinci gelişinde mescide çıkıp kendisini bekleyen ashâbına sabah namazını kıldırırdı. (Buhârî, Teheccüd 23)


 Namaza başlamadan önce safların ip gibi düzgün tutulmasını tavsiye eder, bazen sahabilerin omzuna dokunarak herkesi bir hizaya getirirdi. (Müslim, Salât 122-128

 Ortalık iyice aydınlanmadan namaz kılınmış olur, kadınlar geldikleri gibi sessizce evlerine döner, âcil işi olmayan erkekler Peygamberimiz'le (S.A.V) beraber olmak, onun gül yüzüne doya doya bakmak için yerlerinden ayrılmazlardı.


 Mihrapta bağdaş kurup oturan Efendimiz (S.A.V) güneş doğuncaya kadar ashâbıyla sohbet ederdi. (Müslim, Mesâcid 286) Bazen ashâbına o gece gördükleri rüyayı sorar, rüyalarını tâbir ederdi; rüya gören olmamışsa kendi rüyasını anlatırdı.


 Zira Peygamberimiz (S.A.V) rüyalarda önemli olayların ipuçlarını bulur, mü'minin gördüğü rüyanın peygamberliğin kırk altıda biri olduğunu söylerdi. (Buhârî, Ta'bîr 2)


 Peygamber Efendimiz (S.A.V) daha sonra eve döner, besmele çekerek içeri girer, sol tarafından başlayıp ayakkabısını çıkarır, ev halkına selâm verirdi.

 Eve besmeleyle girildiğinde şeytanın üzüldüğünü, adamlarını "Artık burada kalamazsınız" diye uyardığını söylerdi. (Müslim, Eşribe 103) Eve girerken "Allah'ım! Senden hayırlı giriş, hayırlı çıkışlar niyaz ederim. Allah'ın adıyla girdik, Allah'ın adıyla çıktık ve Rabb'imiz olan Allah'a tevekkül ettik." der, içeri girer girmez yine dişlerini misvâklardı. (Müslim, Tahâret 43, 44


 Sonra hanımına evde yiyecek bir şey olup olmadığını sorar, yiyecek bir şey yoksa oruca niyet ederdi. (Müslim, Sıyâm 169, 170) Eline geçeni yoksullarla paylaştığı için yiyecekleri sık sık tükenir, evlerinde haftalarca yemek pişmediği olurdu. Aişe annemizin dediği gibi böyle zamanlarda hurma ve su ile veya komşuların gönderdiği yiyeceklerle yetinirlerdi


 Gün olur bir tabak yemekle, gün olur birkaç hurmayla idare ederdi. Bir şey yerken besmele çekmeyi, sonra da "elhamdülillah" demeyi hiç ihmal etmezdi.



 Evde bulunduğu saatlerde eşlerine her konuda yardım ederdi. Gerekirse evi süpürür, hayvanları sağar, elbisesini yamar, kendi işini kendi yapardı. (Ahmed İbni Hanbel, Müsned, VI, 256)


 Her sabah onların hatırını sorar, ihtiyaçlarını öğrenir, sonra da bunları temin ederdi. Yolda karşılaştığı kimselere selâm verip tokalaşırdı.



 Duha namazı diye de anılan kuşluk namazını hiç ihmal etmezdi. Öğle sıcağı iyice bastırınca kaylûle yapar yani öğle uykusuna yatardı.


 Sevdiği kimselerin evinde kaylûle yaptığı da olurdu. Vaktinin önemli bir kısmı Mescid-i Nebevî'de geçerdi. Müslümanlar'la orada görüşüp sohbet eder, sorularını cevaplandırır, öğüt isteyenlere öğüt verirdi.


 Önemli bir duyuruda bulunacağı zaman herkesi orada toplar, ganimet mallarını dağıtır, göndereceği heyetleri, askerî birlikleri, tayin edeceği kumandanları, valileri, zekât memurlarını, dini öğretecek muallimleri belirler, yabancı heyetleri kabul eder, onları orada veya mescidin yanında kurulan çadırlarda ağırlardı.


 Sağ tarafına yatardı


 Yatsı namazı kılındıktan sonra önemli bir işi yoksa, kardan beyaz dişlerini temizleyip abdestini alır, yatağına gider, İhlâs ve Muavvizeteyn'i yani Kulhüvallâhüahad ile Kul eûzüleri okuyup ellerine üfler, sonra da ellerini yüzüne ve vücuduna sürerdi.


 Yavaşça sağ yanına uzanır, mis kokulu avucuna gül yanağını koyar ve bazı dualar okurdu.


 Kimi zaman kısaca "Allah'ım! Senin adınla ölür, senin adınla dirilirim" anlamında "Allâhümme bismike emûtü ve ahyâ" der (Buhârî, Daavât 7, 8 ) bazen daha uzun dualar okur, sonra kendisini bir tür ölüm kabul ettiği uykunun kollarına bırakıverirdi.

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 21 Kas 2011 21:08:07

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) ayakta su içmeme hususunda da bizi uyarmıştır. Bazı kişilere anlamsız ve saçma gelen bir öğüt olsa da bu sözün özüne bakıldığında yine bizim sağlığımız için etkileri çok büyüktür.
 
Bir hadisde ayakta su içmenin zararına şu şekilde işaret etmiştir:
 
“Eğer ayakta su içen kimse, midesine verdiği zararı bilseydi, içtiği suyu şüphesiz ki geri kusardı” (Abdürrezzak 10/427 hadis 19588).
 
Yine aynı konu ile alakalı olarak;
 
“Sizden biriniz ayakta su içmesin. Her kim unuturda içerse, kusmaya çalışsın” buyurmuştur (Müslim eşribe Hadis 116)
 
- Doktorların Bilimsel Açıklaması;
 İnsan midesinin ayakta ve otururvaziyetteki pozisyonu farklıdır. Ayakta duran bir insan eğer sıvı gıda içerse doğrudan doğruya onikiparmak barsağına geçer. Midenin küçük eğriliğine uyan kısmında Waldeyerin mide caddesi denen bir oluk bulunur. Sıvı gıdalar bu yolu takip ederek zaten devamlı küçük bir açıklığı olan mide çıkışını (pilor) geçerek 12 parmak barsağına (duodenum) geçer. Eğer insan sıvı gıdayı oturarak içerse bunlar önce midede birikir, asitle karışarak mikropları ölür ve sonra 12 parmak barsağına geçer. Bu durumda oturarak su içme usulüne uymakla insan kolera da dâhil, birçok insan hastalıklarından korunmuş olur. Rastgele yerde meşrubatı alıp ayakta içenler bu tehlikeye daha fazla maruz kalırlar.

 Bizi Yaradan Yüce Allah a binlerce kez şükürler olsun.

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.417
  • 177.349
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.417
  • 177.349
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Kas 2011 21:42:09
Ağlayın !

Ağlayamazsanız kendinizi zorlayın - Hüzünlenin !

Kıyametteki azabın dehşetini bilseniz ; Ayakta duramayacak hâle gelinceye kadar namaz kılar - Sesiniz kısılıncaya kadar ağlarsınız !
...
Hadis-i Şerif

Çevrimdışı culle

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.209
  • 13.781
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.209
  • 13.781
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 21 Kas 2011 21:44:50
İnsanın izzeti inancını hayatına yansıtmasında, kişiliği aklını hep hayra kanalize etmesinde, şeref ve asaleti de ahlakını güzelleştirmesindedir.

(Beyhakî, Sünen, 7/136, 10/195; Dârekutnî, 3/303)

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.417
  • 177.349
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.417
  • 177.349
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Kas 2011 22:01:24
(Can alıcı melek gelince, abdestli olan, şehidlik mertebesine kavuşur.)
Hadis-i Şerif

Çevrimdışı ehoo

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.019
  • 7.288
  • Müdür Yardımcısı
  • 4.019
  • 7.288
  • Müdür Yardımcısı
# 21 Kas 2011 22:21:42
Gelmesi kesin olan şey [ölüm], yakındır. (Beyheki, İbni Asakir)

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 21 Kas 2011 22:53:05
İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

" Son nefesini vermedikçe ALLAH, kulun tevbesini kabul eder. " [Tirmizî]

Çevrimdışı hhh06

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.676
  • 6.817
  • 1.676
  • 6.817
# 22 Kas 2011 19:49:21
"Mümin kul ölünce, dünyanın yorgunluk ve ağırlığından kurtulur; facir ölünce, ondan da kullar, memleket, ağaçlar, hayvanlar kurtulur."

Hz. Muhammed


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK