Câbir radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem tıpkı bir Kur’an sûresini öğretir gibi, bize her iş için istihâre yapmayı öğretirdi. Şöyle buyururdu:
“Herhangi biriniz bir iş yapmak istediğinde, farz namazlardan ayrı olarak iki rekât namaz kılsın, sonra da şöyle desin:
ALLAH'ım! Sen her şeyi bildiğin için, hakkımda hayırlı olanı bana da bildirmeni, senin gücün her şeye yettiği için, beni başarılı kılmanı ve hayırlı olanı nasip etmeni, senin o büyük kereminden niyaz ederim. Çünkü senin gücün her şeye yeter, benimki yetmez; sen her şeyi bilirsin, ben bilemem. Şüphesiz sen görülüp bilinmeyenleri de bilirsin.
ALLAH'ım! Eğer bu işin benim dinim, dünyam ve âhiretim için hayırlı olduğunu biliyorsan (râvi, sözün burasında Hz. Peygamber’in hangi ifadeyi kullandığında tereddüt etti. Onun şöyle demiş olabileceğini söyledi: “şimdi veya daha sonrası için hayırlı olduğunu biliyorsan”) onu yapmayı nasip et, kolaylık ver ve onu bana mübarek kıl. Şayet bu işin benim dinim, dünyam ve âhiretim için kötü olduğunu biliyorsan (yine râvi, sözün burasında Hz. Peygamber’in hangi ifadeyi kullandığında tereddüt etti. Onun şöyle demiş olabileceğini söyledi: “şimdi veya daha sonrası için kötü olduğunu biliyorsan”) onu benden, beni ondan uzaklaştır. Hayır nerede ise onu bana nasip et, sonra da gönlümü bu sonuca râzı kıl!” der ve isteyeceği şeyi söylerdi. Hadis-i Şerif [Buhârî, Teheccüd 28, Daavât 48, Tevhîd 10]
* İyi kötü helal veya haram olduğu bilinen konularda istihare yapılmaz. Bilinmeyen, hakkında kesin kanaat uyanmayan meselelerde yapılır ve o işte ALLAH’ın bize hayırlısını göstermesini ve hayırla sonuçlandırılmasını istemeli ve sonucuna da razı olmalıyız [Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 238]
Mustafa İslamoğlu derki; İstiharenin uykuya yatma bölümüde yoktur sünnette Peygamber Efendimiz böyle birşey yapmamıştır. O sonradan eklenmiştir. Ama hayır talep ederek yatarsanız o gece birşey görürsünüz o gönlünüze ferahlık verir, aydınlık verir onu iyi yorumlarsınız.. Veya hiçbirşey görmessiniz sabah namaza kalktığınızda içiniz pırıl pırıldır, içinizde o meseleye ilişkin bulutlar dağılmıştır ve öyle bir gönlünüzde ferahlık olurki tamam dersiniz hayır duâ'mın bereketini Rabbim gönlüme verdi böyle yorumlarsınız fakat gerisi yok Rüyası falan yoktur.
Prof.Dr. Abdülaziz Bayındır derki; Bunu yaptıktan sonra içinize bununla ilgili eğer o tarafa doğru bir arzu doğduysa demekki hayırlı, arzu doğmadıysa peşini bırakırsınız. 1,2,3,4,5,6,7 kere falan olabilir bir kanaat hasıl olana kadar namaz kılabilirsiniz ama rüyaya yatma diye birşey yoktur. Peygamber Efendimizin böyle birşey öğrettiği yoktur bu sonradan çıkartılmış birşeydir.
alıntı