Peygamberimizin Hadis Ve Sünnetleri

Ana-babasına hizmet edenin ömrü bereketli ve uzun olur..

| Hz. MUHAMMED (S.a.v.) |

Hayırlı işlerin hepsine BİSMİLLAH ...

Şerlerin def-i için EUZU BİLLAH ..

Üzülüp bunaldıysak LA İLAHE İLLALLAH

......

“Aklın gereği, Allah’a imandan sonra, O’nun için sevmek, sevilmek ve insanlarla dost geçinmektir.”

Hadis-i Şerif

......................

Bir nimet için, Elhamdülillah diyen, daha iyisine kavuşur… “

Hadis-i Şerif [T.Gafilin] “

Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurdular ki:
‎"Müslüman kardeşinin uğradığı felâketi sevinçle karşılama! Allah onu rahmetiyle... o felâketten kurtarır da seni musîbetle imtihân eder."

(Hadis-i Şerif - Kaynak: Tirmizi)

Acı da olsa doğruyu söyleyiniz.

- Hz. Muhammed (s.a.v.)

Peygamberimiz buyuruyor ki:
 Ebû Hüreyre (R.A.) rivayet etmiştir:
 "Münâfığın alâmeti üçtür: Söylediği zaman yalan söyler, söz verdiği zaman sözünde durmaz, kendisine birşey emânet edildiğinde emânete hıyânet eder."
 BUHÂRİ VE MÜSLİM

"Ne mutlu diline hakim olana,evi kendisine geniş gelene,yaptığı suçtan pişman olup ağlayana."

HZ.MUHAMMED

Sözlerin en doğrusu Allah’ın kitabı, yolların en güzeli Resulullah’ın yoludur. İşlerin en kötüsü ise bid’attir. Her bid’at sapıklıktır, her sapıklığın yeri de Cehennemdir.) [Buhari, Müslim, Nesai]

Sadakanın faydaları hakkında, hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Hastalarınızı sadakayla tedavi edin. Sadaka, her hastalığı ve belayı defeder.) [Beyheki]

(İlmi olan ilminden, malı olan malından sadaka versin.) [İbni Sünni]

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :

Allah'ım sen affedicisin, cömertsin, affetmeyi seversin, beni de affet.

Kendisinde üç huy bulunan kimse, imanın tadını alır. Allah ve Rasûlü’nü diğer her şeyden fazla sevmesi, sırf Allah için başkalarını sevmesi, ateşe atılmaktan nasıl hoşlanmıyorsa, tekrar(küfre) dönmekten hoşlanmaması! [Hadis-i şerif]

‎"Cebrâil (a.s) bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki; ben (Allah Teâlâ) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim."

(Hadis-i Şerif - Kaynak: Buhârî)