Şu hadîs-i şerîfte , Hazret-i Mûsâ’nın dilinden Ümmet-i Muhammed’in vasıfları haber verilmiştir:
Mukatil b. Süleyman şöyle anlattı:
Hazret-i Mûsâ -aleyhisselâm- şöyle dedi:
“-Yâ Rabbi, ben Levh-i Mahfûz’da bir ümmet buluyorum. Bunlar, şefaatçi olup şefaatleri makbul olan kimseler şeklinde görülüyor. Bunları benim ümmetim eyle!..”
Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
“-Olamaz, onlar Muhammed ümmetidir.”
Hazret-i Mûsâ -aleyhisselâm- tekrar etti:
“-Yâ Rabbi, Levh’te bir ümmet buluyorum ki, beş vakit namaz, bunların hatalarının keffaretidir. Bunları benim ümmetim eyle!
Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
“-Olamaz, onlar Muhammed ümmetidir.”
Hazret-i Mûsâ -aleyhisselâm- tekrar etti:
“-Yâ Rabbi, Levh’te dalâlet ehli ile dövüşen, hattâ kör deccali öldüren bir ümmet buluyorum. Bunları benim ümmetim eyle!
Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
“-Olamaz, onlar Muhammed ümmetidir.”
Hazret-i Mûsâ -aleyhisselâm- tekrar etti:
“-Yâ Rabbi, Levh’te bir ümmet buluyorum ki, temizlikleri su ile, toprak ile... Bunları benim ümmetim eyle!
Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
“-Olamaz, onlar Muhammed ümmetidir.”
Hazret-i Mûsâ -aleyhisselâm- tekrar etti:
“-Yâ Rabbi, Levh’te bir ümmet buluyorum; onlardan bir iyilik niyet edene bir sevap yazılıyor, o iyiliği yapan ise on misli sevap kazanıyor. Hattâ yedi yüz katına ve daha fazlasına kadar sevap yazılıyor. Yine onlardan bir kötülüğü niyet edene bir şey yazılmıyor, günah işlediğinde ise, sadece bir günah yazılıyor. Bunları benim ümmetim eyle!”
Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
“-Olamaz, onlar Muhammed ümmetidir.”
Hazret-i Mûsâ -aleyhisselâm- tekrar etti:
“-Yâ Rabbi, Levh’te bir ümmet buluyorum ki, onlar bütün ümmetlerin hayırlısı olmuş; iyilikleri emrediyor, kötülükleri yasak ediyor. Bunları benim ümmetim eyle!”
Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
“-Olamaz, onlar Muhammed ümmetidir.”
Hazret-i Mûsâ -aleyhisselâm- dedi ki:
“-Yâ Rabbi, Levh’te bir ümmet görüyorum, onlar son ümmet oldukları hâlde, kıyâmet günü en önde olacaklar. Bunları benim ümmetim eyle!”
Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
“-Olamaz, onlar Muhammed ümmetidir.”
Hazret-i Mûsâ -aleyhisselâm- dedi ki:
“-Yâ Rabbi, Levh’te bir ümmet görüyorum, onların kitapları kalplerinde… Bakarak da okuyorlar. Bunları benim ümmetim eyle!”
Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
“-Olamaz, onlar Muhammed ümmetidir.”
Bundan sonra Hazret-i Mûsâ -aleyhisselâm, “Ümmet-i Muhammed” olmak istedi. Allah Teâlâ ise, cevâben şöyle buyurdu:
“-Ey Mûsâ, ben seni insanlar üzerine seçtim. Risâletimi vermekle, kelâmıma nâil kılmakla… Sana verdiğimi al. Şükreden kullarımdan ol!..”
Bunun üzerine Hazret-i Mûsâ, hâline râzı oldu. (Ebü’l-Leys Semerkandî, Tenbîhü-l Gâfilîn)