Peygamberimizin Hadis Ve Sünnetleri

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.417
  • 177.349
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.417
  • 177.349
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 20 Ağu 2014 13:48:04
"Rızka kavuşan çok hamd etsin!"

Hadis-i Şerif

Çevrimdışı kurthan

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.664
  • 72.900
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 10.664
  • 72.900
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Ağu 2014 00:29:04
Allah gönderdiği her derdin, şifâsını da göndermiştir.

Hadis-i Şerif

Çevrimdışı kurthan

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.664
  • 72.900
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 10.664
  • 72.900
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Ağu 2014 04:26:32
Allah'ım

Beni sevginle rızıklandır..!

Hz. Muhammed (s.a.v.)

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.417
  • 177.349
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.417
  • 177.349
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Ağu 2014 09:46:05
Peygamberimiz (s.a.v), “Ey Rabbim! Senden sabır istiyorum” diye dua
eden bir kişiye “Sen Allah’tan bela istemiş oldun; bunun yerine O’ndan
sağlık ve âfiyet dile” buyurdular.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.648
  • 226.338
  • 28.648
  • 226.338
# 21 Ağu 2014 15:10:59
“Allah’ım, işimi koruyan dinimi ıslah et, geçimimi sağlayan dünyamı ıslah et, dönüp varacağım yer olan ahiretimi ıslah et. Hayatı her hayrı artırmama vesile eyle, ölümü bütün kötülüklerden kurtulmama çare eyle.” (Müslim)
AMİN

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.648
  • 226.338
  • 28.648
  • 226.338
# 21 Ağu 2014 19:02:39
PEYGAMBERİMİZİN (ASM) 5 GÜZEL İSMİ:
Cübeyr İbnu Mut'im (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Benim beş ismim var:
Ben Muhammed'im.
Ben Ahmed'im.
Ben Allah'ın benimle küfrü mahvedeceği el-Mâhî (mahvedici)yim.
Ben Hâşir (toplayıcı)yım, insanlar benim arkamda haşredilecektir.
Ben Âkıb (sondan gelen)im, benden sonra peygamber gelmeyecektir."
[Buhârî, Menakıb 17, Tefsir, Saff 1; Müslim, Fezail 125; Muvatta Esmau'n-Nebi 1; Tirmizî, Edeb 67]

Çevrimdışı s.kahya

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 8.773
  • 33.609
  • Müdür Yardımcısı
  • 8.773
  • 33.609
  • Müdür Yardımcısı
# 21 Ağu 2014 23:24:09
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir gün, çıkılmayacak bir vakitte evinden dışarı çıkmıştı. Baktı ki, Ebûbekir ve Ömer -radıyallâhu anhüma- da oradalar. Onlara;

“–Bu saatte sizi evinizden dışarı çıkaran sebep nedir?” diye sordu.

Onlar;

“–Açlık, yâ Rasûlâllah! (Yani bir rızık bulabilmek için.)” dediler.

Bu tarihte, Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Medine’de bir devlet başkanı. Hazret-i Ebûbekir ve Ömer -radıyallâhu anhüma-ise, O’nun birçok hususta danıştığı, bir bakıma vezirleri… Fakat evlerinde karınlarını doyuracak bir lokma yok. Çünkü ne gelirse âhiret hesabı endişesiyle infâk etme hâlinde yaşıyorlar. Bir muhtaç ile karşılaştıklarında, onun derdini çözme mes’ûliyetiyle, derhâl neleri varsa ellerinden çıkarıyorlar.

Peygamberimiz;

“–Gücü ve kudretiyle canımı elinde tutan Allâh’a yemin ederim ki, sizi evinizden çıkaran sebep beni de evimden çıkardı; haydi kalkınız.” buyurdu.

İkisi de kalkıp, Rasûl-i Ekrem’le birlikte ensardan birinin evine geldiler. O zât da evinde değildi. Fakat hanımı Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i görünce çok sevindi;

“–Hoş geldiniz! Buyurunuz.” dedi.

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; beyinin nerede olduğunu sordu.

Kadın;

“–Bize tatlı su getirmek için gitti.” dedi. Tam o sırada evin sahibi olan Medineli sahâbî geldi, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e ve iki arkadaşına baktıktan sonra;

“–Allâh’a hamdolsun, bugün, hiç kimse misafire ikram etme yönünden benden daha bahtiyar değildir!” dedi. Hemen gidip onlara içinde koruğu, olgunu ve yaşı bulunan bir hurma salkımı getirdi:

“–Buyurun, yiyiniz.” dedi ve eline bıçak aldı.

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ona;

“–Sağılan hayvanlara sakın dokunma!” buyurdu. Ev sahibi, onlar için bir koyun kesti. Onlar da koyunun etinden ve hurmadan yediler; tatlı sudan içtiler. Hepsi yemeğe doyup suya kanınca, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; Ebûbekir ve Ömer -radıyallâhu anhüma-’ya hitâben şöyle buyurdu:

“–Gücü ve kudretiyle canımı elinde tutan Allâh’a yemin ederim ki, kıyâmet gününde bu nimetlerden sorguya çekileceksiniz. Sizi evinizden açlık çıkardı, sonra evinize dönmeden şu nimetlere kavuştunuz.”(Müslim, Eşribe 140)

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.648
  • 226.338
  • 28.648
  • 226.338
# 22 Ağu 2014 07:29:31
Çocuklara sevgimizi söz ve fiille ifâde etmeliyiz.
Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Medîne'ye hicret ettiği zaman O'nu, büyük-küçük, genç-yaşlı büyük bir kalabalık, heyecan ve sevinçle karşılamıştı. Bu esnada Medîneli genç kızların dudaklarından bir anda "Talea'l-Bedru" diye başlayan şiirler döküldü. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bu manzara karşısında çok duygulanarak onlara:
-Beni seviyor musunuz?" diye sordu.
Çocuk ve genç kızlar, hep bir ağızdan:
-Vallâhi çok seviyoruz." cevabını verdiler. Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- onların bu ruh hâline mukabele ederek:
-Allah kalbimi biliyor ya, ben de sizleri çok seviyorum." Buyurmuş ve bu sözünü üç kere tekrarlamıştı. (İbn-i Mâce, Nikâh, 21; Diyarbekrî, I, 341)
Peygamberimiz, söylediği hakîkatleri önce bizzat yaşayarak göstermiştir.
"En güzel nasihat, örnek olmaktır." düstûrunca, çocuklarımıza yüklemek istediğimiz her güzel vasfın, öncelikle kendi hayatımızda olmasına itinâ göstermeliyiz.
Meselâ; çocuğumuzun yalan söylemesini istemiyorsak öncelikle bizim hayatımızda yalanın olmaması gerekir. Abdullah bin Âmir -radıyallâhu anh- şöyle anlatıyor:
Bir gün Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bizim eve gelmişti. O zamanlar henüz çocuktum ve oynamak için sokağa çıkmıştım. Annem:
-Abdullah! Buraya gel! Bak sana ne vereceğim!" diyerek beni çağırdı. Peygamber Efendimiz anneme:
-Ona ne vereceksin?" diye sordu. Annem de:
-Bir hurma vereceğim." dedi.
Bunun üzerine Efendimiz, anneme şunu söyledi:
-Eğer çocuğa bir şey vermeseydin, senin hakkında «Bir yalan söyledi.» diye yazılacaktı." buyurdular. (Ebû Dâvud, Edeb, 80/4991)
Çocuklarla kaliteli zaman geçirmeliyiz.
Çocuklara verilen eğitim, bir ders edâsı içinde yapılamaz. Onunla oyun oynarken, onunla zaman geçirirken verdiğiniz sessiz mesajlar, aslında en önemli derslerdir. Bu yüzdendir ki, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
"-Çocuğu olan, onunla çocuklaşsın." buyurmuşlardır. (Deylemî, III; 513)
Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- gerek kendi kızlarını, gerekse torunlarını mübârek omuzlarına alarak dolaştırmıştır. Bazen de bineğinin terkisine bindirdiği bir çocukla tatlı tatlı sohbet etmiş ve bu esnada kendini değerli hisseden çocuğa kıymetli nasihatler vererek onun gönül âleminde kalıcı izler bırakmaya çalışmıştır.
Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, mescide giderken karşısına çıkan çocukların ellerinden tutarak onları yanında namaza götürürdü. Namaz esnasında sırtına binen torunlarının oyun zevkini bozmamak için secdelerini uzatır, rükû ve secdeye giderken onları yan tarafına bırakır, kıyâma kalkarken de yine kucağına alırdı. Küçücük çocukların ayaklarını böylelikle mescide alıştırır, onların mescidde oyun oynamalarına izin vererek, onların gönüllerine mescid sevgisini yerleştirirdi.

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.417
  • 177.349
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.417
  • 177.349
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 22 Ağu 2014 09:55:33
"Cuma gecesi Kehf suresi okuyan, Kıyamette, yerden göğe kadar bir
nurla aydınlanır. İki Cuma arasında işlediği günahlar da affolur." Hadis-i Şerif

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.518
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.518
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 22 Ağu 2014 11:35:47
İlmi acligin altina koydum; kullarim toklukta ariyorlar.
Nasil bulabilirler ki...
Zenginligi kanaatin altina koydum; kullarim hirsta ariyorlar.
Nasil bulabilirler ki...
Rahati cennete koydum; kullarim dünyada ariyorlar. Nasil bulabilirler ki...
(Hadis i şerif)
HAYIRLI CUMALAR...

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 22 Ağu 2014 15:57:48

       Hadîs-î Şerif

   İbn Ömerin (r.ahm.) bildirdiğine göre: Hz. Peygamber (a.s.) alışverişte araya sahte müşteri sokarak fiyat yükseltip gerçek müşteriyi yanıltmayı yasaklamıştır.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.648
  • 226.338
  • 28.648
  • 226.338
# 22 Ağu 2014 20:39:39
 Bir gün Namazını oturarak kılıyordu. Kıldığı nafile bir Namazdı.
Ebu Hureyre (ra), Namazdan sonra sordu:
Ya Resûlallah! Bir hastalığınız mı var ? Namazı oturarak kılıyorsunuz ?
Verilen cevap cihanı ürpertecek şekildeydi:
'' Ya Eba Hureyre,

günlerdir ağzıma götürecek birşey bulamadım.
Açlık takatımı kesti, ayakta duracak dermanım kalmadı,
onun için Namazı oturarak kılıyorum.'' Ebu Hureyre diyor ki, bunu duyunca ağlamaya başladım
ALLAH Resulu kendi durumunu unutmuş, bana teselli veriyordu:
'' Ağlama Ya Ebâ Hureyre!
Burada Çekilen Açlık, İnsanı Âhiret Azabından Kurtarır.'' Benim gül yüzlüm çileli Peygamberim(s.a-.v.) :'( :'( :'(

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.648
  • 226.338
  • 28.648
  • 226.338
# 23 Ağu 2014 08:21:26
Hani melekler sormuştu Rabbimize;
- ''Senin en sevdiğin kulun O iken,
Neden O`nu bu kadar ızdırapla imtihan ediyorsun'' ?
- Hem yetim, hem öksüz, hem kimsesiz...
Ne buyurmuştu Rabbimiz ?
-''Kimseye güvenmesin,
Hep benden istesin, bana sığınsın diye.''

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.648
  • 226.338
  • 28.648
  • 226.338
# 23 Ağu 2014 08:35:46
Nâmahreme bakmak, şeytanın oklarından bir oktur ki, her kim Benden korkarak onu bırakırsa, zevkine bedel ona öyle bir îman veririm ki, onun lezzetini ve tatlılığını kalbinde duyar."
(Hadis-i Kudsi-Taberânî ve Hâkim)

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.648
  • 226.338
  • 28.648
  • 226.338
# 23 Ağu 2014 11:35:27
Hz. Enes (ra) anlatıyor: Resulullah (sav) ölmek üzere olan bir gencin yanına girmişti. Hemen sordu:
“Kendini nasıl buluyorsun?”
“Ey ALLAH'ın Rasulü, ALLAH'tan ümidim var, ancak günahlarımdan korkuyorum.”diye cevap verdi. Resulullah (sav) da şu açıklamayı yaptı:
“Bu durumda olan bir kulun kalbinde (ümit ve korku) birleşti mi, ALLAH o kulun ümid ettiği şeyi mutlaka verir ve korktuğu şeyden de onu emin kılar.”
(Tirmizi, Cenâiz 11)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK