Peygamberimizin Hadis Ve Sünnetleri

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.648
  • 226.335
  • 28.648
  • 226.335
# 10 Eki 2014 18:57:20
Kıyamet günü cehennem mü'mine şöyle diyecek:
"Geç yâ mü'min! Senin nûrun alevimi söndürüyor."
- Hadis-i Şerif -

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 10 Eki 2014 19:56:58

       Hadîs-î Şerif

   Çocuklarınıza ikram (ve ihsan) ediniz. Onları güzel terbiye ediniz.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.648
  • 226.335
  • 28.648
  • 226.335
# 10 Eki 2014 20:50:53
Gönlümün imtihan edilmesinden, Allaha sığınırım.
Hz Muhammed (s.a.v)

Çevrimdışı kurthan

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.664
  • 72.899
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 10.664
  • 72.899
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 10 Eki 2014 22:02:40
 Bütün insanlar günah işler, fakat günah işleyenlerin en hayırlısı, tövbe edenlerdir.

 Hadîs-î Şerif

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.648
  • 226.335
  • 28.648
  • 226.335
# 11 Eki 2014 09:18:30
"Kalbinde Kur'an'dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir."
- Hadis-i Şerif -

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.648
  • 226.335
  • 28.648
  • 226.335
# 11 Eki 2014 09:22:46
•Çok konuşmazdı
•Daima düşünceliydi
•Kötü söz söylemezdi
•Kimseyle çekişmezdi
•Her zaman ağır başlıydı
•Boş şeylerle uğraşmazdı
•Dünya işleri için kızmazdı
•Lüzumsuz yere konuşmazdı
•Umanı umutsuzluğa düşürmezdi
•Kimsenin kusurunu araştırmazdı
•Vakar ve sükunetle rahatça yürürdü
•Susması konuşmasından uzun sürerdi
•Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi
•Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı
•Konuşurken çevresindekileri adeta kuşatırdı
•Sıkıntılı halinde kabalaşmaz,bağırmazdı
•Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmezdi
•Sade kıyafetler giyer,gösterişten hoşlanmazdı
•Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almazdı
•Yürürken beraberindekilerin gerisinde gerisinde yürürdü
•Konuştuğunda ne fala ne de eksik söz kullanırdı
•Bulunduğu mecliste ayrıcalıktı bir yere oturmazdı
•Sıradan değildi,ama sıradan insanlar gibi yaşardı
•Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi
•Kimse hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi
•Her zaman hüzünlü ve mütebessim bir baletle dururdu
•Adet üzere sarfedilen hiçbir kötü sözü ağzına almamıştı
•Kelimeleri parıldayan inci dizileri gibi tatl ve berraktı
•Fakirlerle birlikte yerdi,Öyle ki onlardan ayırt edilmezdi
•Yanında en son konuşanı ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi
•Düşmanlarını affetmekle kalmaz,onlara şeref ve değerde verirdi
•Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınar ve ayıplardı
•Yürürken ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmazdı
•Adımlarını geniş atar,yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilirdi
•Dostlarına şöyle derdi, Dünyada garip bir kimse yahut bir yolcu gibi ol,
•Sabahları evinden çıkarken şöyle derdi,’’İlahi, doğru yoldan sapmaktan ve saptırmaktan,kanmaktan ve kandırmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısız etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım’’
*** O, HZ.MUHAMMED (SAV) PEYGAMBERDİ***

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.648
  • 226.335
  • 28.648
  • 226.335
# 11 Eki 2014 09:43:31
Ebû Hüreyre radiyallâhu anh’ten rivayet edildiğine göre
Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur:
“Vallahi ben günde yetmiş defadan fazla
Allah’tan beni bağışlamasını diler,
ona tövbe ederim.”
Buhârî, Daavât 3.
Bu hadis-i şerife göre;
أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ
(Estağfirullahe ve etûbu ileyh)
“Allah’tan bağışlanma diler,
O’na tövbe ederim.”
şeklinde istiğfarda bulunmak sünnettir.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.648
  • 226.335
  • 28.648
  • 226.335
# 11 Eki 2014 15:56:31
"Bir koyun sürüsüne salıverilmiş iki aç kurdun yaptığı zarar, servet ve mevki düşkünü bir adamın dinine yaptığı zarardan daha büyük değildir."

HADİS-İ ŞERİF
(Tirmizi, Zühd; Darimi, Rikâk)

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.648
  • 226.335
  • 28.648
  • 226.335
# 11 Eki 2014 16:32:03
"Yakinda buyuk fitneler olacak, o fitnelerde (yerinde) oturan ayaktakinden, ayaktaki yuruyenden, yuruyen kosandan daha hayirli olacak." (Buhari

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.648
  • 226.335
  • 28.648
  • 226.335
# 11 Eki 2014 19:23:53
Hz. Aişe radiyallâhu anhâ’dan gelen rivayete göre
Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur:
“Sizden biri yemek yediğinde
بِسْمِ اللهِ
(Bismillah) desin.
Eğer (yemeğin) başında söylemeyi unutursa, (hatırladığı anda)
بِسْمِ اللهِ فِي أَوَّلِهِ وَآخِرِهِ
(Bismillahi fi evvelihi ve ahirihi)
(Başında ve sonunda
Allah’ın izniyle yemeğe başlarım) desin.”
Tirmizi, es-Sünen, IV, 288 (Hadis no: 1858)

Çevrimdışı ayhaa_61

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.277
  • 1.508
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 2.277
  • 1.508
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 Eki 2014 09:12:06
İslam güzel ahlaktır.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.648
  • 226.335
  • 28.648
  • 226.335
# 12 Eki 2014 09:34:27
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Evlad kokusu, Cennet kokusudur. Evlad dünyada nur, ahirette sürurdur."
| Hadis-i Şerif; Câmiü’s-Sağîr, 2/2285

Çevrimdışı eml48

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.753
  • 25.450
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.753
  • 25.450
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 12 Eki 2014 14:19:28
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, bir hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurmuşlardır:

“İnsan ile ölümün misâli, üç tane dostu olan bir kişiye benzer. O kişiye (ölüm geldiğinde, bu) dostlarından birine şöyle sorar:

«‒Bana nasıl yardımcı olabilirsin?» O dostu (bu suâle şu cevâbı verir):

«‒Ben senin malını muhâfaza ediyorum. Ondan dilediğin kadar alabilirsin. Almayıp bıraktığın şeyler ise senin değildir.» (Bu defâ) o kişi diğer dostuna (hitâben):

«‒Sen bana nasıl yardımcı olabilirsin?» diye sorar. O da:

«‒Ben seninle ilgili olarak üzerime düşen vazifeleri yaparım, vefat ettiğinde (cenâze namazını kılar), kabre defneder, sonra da seni kendi hâline bırakıp dönerim.» der.

Adam (bu sefer) üçüncü dostuna (yönelerek):

«‒Sen bana nasıl yardımcı olabilirsin?» diye sorar. O dostu ise (bir nevî gerçek dostluğun ne olduğunu ifâde sadedinde):

«‒Nerede olursan ol, ben (dâimâ) seninle beraberim! (Seni hiçbir yerde ve hiçbir zaman yalnız bırakmam!)» cevâbını verir.

(Sonra Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu üç dost hakkında şu izâhatı yapar:)

Birinci dostu, kişinin malıdır. Ondan alıp (Allah yolunda kullandığı, infâk edip hayırlar yaptığı malı) kişinin kendisinindir, (infâk etmeyip) biriktirdiği ise (kendi ölümünden sonra vârislerinin eline geçeceğinden) onun değildir.

İkinci dostu, kabilesi ve akrabalarıdır. Vefat ettiğinde gereken bütün vazifeleri yapar, sonra da onu (kabre defnedip) kendi hâline (yapayalnız) bırakırlar.

Üçüncüsü ise amel-i sâlihleridir, o nereye girerse bu dostu da onunla birlikte girer.” (İbn-Ebî Şeybe, Musannef, VII, 129; Hâkim, Müstedrek, I, 146/251; Heysemî, X, 251)

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.648
  • 226.335
  • 28.648
  • 226.335
# 12 Eki 2014 19:35:28
Bana yakın olanlar, Soyumdan gelenler değil, Yolumdan gidenlerdir..
Hz. Muhammed (S.a.v)

Çevrimdışı s.kahya

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 8.773
  • 33.609
  • Müdür Yardımcısı
  • 8.773
  • 33.609
  • Müdür Yardımcısı
# 12 Eki 2014 19:55:32
Allah rahmeti yüz parça yarattı. Bu rahmetten doksan dokuzunu yanında tuttu. Yeryüzüne (bu rahmetin) sadece bir parçasını indirdi. İşte bu bir parça sebebiyledir ki yaratıklar birbirine acımaktadırlar. (Öyle ki) at, süt emen yavrusuna engel olmaması için ayağını bu rahmet sayesinde kaldırır.”
 (Buharî, "Edeb", 78)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK