Uyku, ruh sağlığının aynası
Uykularınız düzenliyse genellikle ruh sağlığınız da yerinde demektir. Aşırı uyku ya da uykusuzluk, ruhunuzun derinliklerinde bir sorun olduğunun göstergesidir. Rüyalar ise geleceğinizle değil, geçmişinizin derinlikleriyle ilgilidir...
Uykunun, kişinin fizyolojik olduğu kadar psikolojik durumunu da yansıttığı, bu nedenle uykunun verdiği sinyallerin iyi değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Çelikkol, “Uykularınız düzenliyse genellikle ruh sağlığınız da yerinde demektir. Aşırı uyku ya da uykusuzluk, ruhunuzun derinliklerinde bir sorun olduğunun, belki bir ruhsal bozukluk içinde olduğunuzun göstergesidir” diye konuştu.
Prof. Dr. Çelikkol, olağan uyku saatinde yatağa girildiğinde uyumakta güçlük çekilmesi veya sabah erken uyanılması, sık uyku bölünmesi hallerinde de benzer sorunların varlığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Karmaşık rüyalar, kabuslar, dehşet içinde uyanma, en azından bilinç dışınızdaki karmaşanın habercisidir. Sabah kötü biçimde uyanıp, nefes alamaz durumda olmanız, hatta elinizi kolunuzu bile kıpırdatamamanız, uyku felci halidir ve ruhsal sorunlarınıza işaret eder. Sorunlu ruh hali, karmaşık, rahatsız edici rüyalarla kendini gösterir. Rüyaya bağlı iyi haberler beklerseniz veya kötü bir durumla karşılaşılacağınıza inanırsanız, birçok gününüzü iyi bir haber veya bir felaket beklentisi içinde dolduracaksınız demektir. Gerçekteyse rüyalar, uzak yakın geçmişinizin hatta en uzak geçmişinizin, çocukluk sevinçlerinizin, korkularınızın, istenmediği için farkında olmadan bilinç dışına ittiğinizin anılarınızın bir biçimde ve genellikle sembolik olarak bilinç alanına fırlamasıdır. Geleceğinizle değil, geçmişinizle ilgilidir.”
“UYKUSUZLUK ÇEKEN BİRİ ENİNDE SONUNDA ÇÖKER”
İnsan yapısının gün boyu koşup, çalışıp, didinip, düşünüp, yaşama her an tanıklık ettiğini ifade eden Prof. Dr. Çelikkol, şöyle dedi:
“Uykuda, gün boyu zihnimize ulaşan bilgilerin, duyguların da tasnif edilmesi, önem sırasına konması, önemli bölümünün çöp tenekesine atılması gerekir. Böyle bakınca uyku sadece bedenen ve ruhen dinlenme amacına yönelik değildir, aynı zamanda düzenleme, tamir etme için de gereklidir. Böyle olunca, uykusuzluk çeken kişi sadece bedenen ve ruhen dinlenememiş olmaz, eninde sonunda çöker.”
Yatar yatmaz uyuyamama, tedirgin ve delikli uyku, sabah erken uyanma, kötü rüyalar, kabus, uyku terörü, uyku felci, ani uyku basmasının süreklilik göstermesi, yaşamı etkilemesi halinde ciddiye alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Çelikkol, bunun ya başlı başına bir ruhsal bozukluk ya da önemli bir ruhsal bozukluğun önemli belirtilerinden olduğunu, her ikisi için de tedavi aranması gerektiğini söyledi.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]