ÜLKEMİZE İTHAL YOLU İLE GİREN HAYVAN KÖKENLİ PROTEİNLERDE DOMUZ TEHDİTİ..
“Protein ve domuz katkısı hangi ürünlerde bulunabilir? Hayvan yemlerinde, et, tavuk, sucuk, salam, sosis, pastırma, döner, yoğurt, baharat, proteinli içeceklerde, kahve(collagen), kozmetik ürünlerinde, ilaclarda, vitaminlerde, sabunda, merhemlerde, krem, botoks, makaj, porselen ve daha bir çok yerde kullanılmaktadır.”
“Bu ürün 40 ülkeye ihrac edilmekte, bu firma sadece domuzun derisinden protein üretmekte ve bu ülkelerin içerisinde maalesef cok vahimdir bizim Türkiyemiz de var.”
Ayse Özkan kardeşimizin Danimarkadan gönderdiği, çok önemli bilgiler içeren bir yazısını dikkatlerinize sunuyoruz:
Danimarka´2009´da helal logolu tavuk etleriyle ilgili bir tüketici programında, tavuklar kesimden sonra baska tavuk firmasında nasıl bir enjeksiyon işlemden gectiğini izlediğimde çok şaşırmıştım, görüntüde tavuk döş etleri banda dizilmekte bandın üzerindeki bir şırınga makinesi etlerin üstüne bastırarak bulanik biraz katı bir sıvı enjekte edilmekdeydi, kücük kücük döş etler cok daha büyük bir şekilde bandın diğer tarafından çıkmaktaydi, programda bu sıvı’nın tam olarak ne içermekte olduğu açıklanmadı ama program sunucusu tavuk ve et ürünlerinde içine domuz proteini enjekte yöntemi kullanılmakta olabileceğini söylemişti.
Programın sunucusu, bu programdan sonra, bir kısım tavuk firmalarından cok sert tepkilere maruz kalmıştı. Danimarka basını ve medyası o sene bu konuyu hemen örtbas etmişlerdi,medyada ve basında sürekli olarak tavukların içinde domuz proteini olmadığını, tavukların %10 iceriğinde neutralmarinert veya lage diye ismi gecmekte olan maddenin su, tuz ve şeker olduğunu açıklamışlardı.
Bu programın basına yansıması Arap Ülkelerinin tepkisine de neden olmuştu. Sudi Arabistan ve ortadoğu ülkeleri Danimarkay´la ihracatı bağlantılarını koparınca Danimarkanın tonlarca tavuk eti imha etmesine neden olmuştu. Danimarka bundan maddi olarak cok zarar görmüştü, o sene bir cok tavuk firmalari birer birer zarar etmişti, içlerinde iflas eden firmalar da olmuştu, bu durum Danimakadaki yağ, süt, peynir, yoğurt v.s üreten Arlan Firmasına da yansımıştı. Çünkü bu firma da ortadoğuya ve Sudi Arabistan’a ürünlerini ihrac etmekte idi .O sene Arlan Firmasının da maddi olarak çok kaybı olmuştur.
Danimarada 2011 yılından itibaren D vitamili sütler üretilmekte, D vitaminlerinin bir kısmında domuz katkısı bulunmakta bir kısmında ise domuz katkısı bulunmamaktadır. Skandinavya ülkelerinde yeterli güneş olmadığından D vitaminli sütler üretilmekte. D vitamini eksikliği dolayısıyla Danimarkada iki kişi vefat etmişti.
Tavuk, sığır ve et ürünlerinde yapılan enjeksiyon işlemlerine, sadece Danimarkada değil dünyanın bir çok yerinde ayniıyöntem uygulanmakta. Bu yöntem maliyetide büyük ölçüde ucuzlatıyor. Et ürünleri önce şıranga ile protein enjekte edildikden sonra, döner, kebab,sosis, sucuk, pastırma olarak satışa sunuluyor. Tavuk ve sığır etlerine hangi protein enjekte edilmekte olduğu ise, analiz yapılmadan bilinemez, etler kasap ve kesimhaneleden çıktıktan sonra et mamülerinin büyük bir kısmı böyle bir şırınga işleminden geçmektedir.
Et mamülleriyle ilgilenen Müslüman İş Adamlarımız, kasaplarımız ve tüketicilerimiz etlerin böyle bir işlemden geçmediğine kesin emin olmaları gerekir. Böyle bir işlemin maliyeti de cok ucuz olduğundan genelde et ürünlerinde böyle bir yöntem uygulanmakta. Mesela bes kilo sığır etine domuz veya bir başka hayvansal protein enjekte yöntemi uygulandığı zaman bes kilo olan sığır eti 8-10 kilo veya daha fazla gelmektedir.
Avrupada genelikle bu yöntem cok uygulanmakta. Scanflavour firması sadece domuz proteini üretiyor ve bunu dünyanın bir cok ülkesine ihrac ediyor. İç ve dış piyasada ve Dünyanın bir cok yerine domuz protein değişik isimler ve şifreler altında ihrac edilmekte. Domuz proteini üreten Firma Danimarkanin önemli gelir kaynağıdır. Bu ürün 40 ülkeye ihrac edilmekte, bu firma sadece domuzun derisinden protein üretmekte ve bu ülkelerin içerisinde maalesef cok vahimdir bizim Türkiyemiz de var.
BHJ A/AS Danimarkanın ikinci büyük protein Firması ise coğunluğu yine domuzdan yapılan protein üretmekte, ama bunun yanısıra sığır, tavuk, koyun ve hindi gib diğer hayvan proteinleri de üretmekte. Burası da 60 ülkeye ihrac ediyor bu 60 ülkenin içinde maalesef Tükiye de var. Bu firma da üretilen sığır proteinin döner, kebab, sucuk, pastirma, burger ve sosis, salam üreticilerine helal diye ihrac edilmekte, sığır proteinlerinin halel olmadığını firma yetkilileri de beyan etmekteler. Sığır etleri çeşitli mezbahanelerden toplanarak bu firmaya getirildikden sonra proteine dönüştürülmektedir. Bu firma bu yıl Almanyada sığır derisinden protein üretmeye başlamış. 2012 yılından itibaren helal sertifikalı olarak ihrac etmeyi tasarlamaktalar. Bu firma ayni zamanda helal logolo sosis ve salam üretimini yapmaktalar, bu ürünlerin üzerinde türk bayrağına benzetilmiş bir bayrak bulunmakta, bunu da maalesef en cok bizim müslüman insanımız tüketmekte.
Protein ve domuz katkısı hangi ürünlerde bulunabilir? Hayvan yemlerinde, et,tavuk, yogurt, baharat, proteinli iceceklerde, kahve(collagen), kozmetik ürünlerinde, ilaclarda, vitaminlerde, sabunda, merhemlerde, krem, botoks, makaj, porselen ve daha bir çok yerde kullanılmaktadır.
Türkiye Dış Devletlerden Tonlarca Et ithal etmekte bu etler domuz proteini işleminden geçmediğini kim garanti edebilir? Türkiye’ye ithal edilen et ürünlerine domuz DNA Analizi yapılıyormu? yapiliyorsa bunun takibi kimler tarafından ve nasıl yapılmakta? Türkiye’ye ithal edilen et ürünlerinin helal olduğuna dair tüketicilere kimler ve nasıl garanti verebilir? Türkiye Danimarka´dan her yıl tonlarca jelatin almakta Danimarkada sadece domuz jelatini üretilmekte Türkiye bu jelatini nerede kullanmakta? Danimarka´da üretilen jelatin yüzde yüz domuzdan cünkü maliyeti cok ucuz oldugu icin sadece domuz jelatini üretilmekte. Türkiye çoğunluğu müslüman olan bir toplum acaba gerekli hassasiyet gösterilmektemidir?
Tükiye´de üretilmekte olan yumuşak şekerler´le Avrpuadaki domuz jelatininden ürtilmekte olan yumuşak şekerler arasında kıvam olarak hiç bir fark bulunmamakta. Sığır jelatininden üretilen şekerler daha katı bir kıvamda ve parlak değildir mat bir görünümü vardir. Yumuşak şekerler jelatinle üretilmektedir ve bu ürünlerde domuz DNA Analizi yapılıyormu? Domuz jelatininden üretilen şekerler ile Sığır jelatininden üretilen şekerlerde kivam farkı olmakta, domuz jelatininden yapilmakta olan şekerlerin kıvamı daha elastik, yumuşak ve parlak bir yüzeye sahibtir. İnsanlar jelatinin üretim aşamasında değiştiğini zannediyorlar jelatin üretim aşamasında yeni bir maddeye dönüşmemektedir. Biz Müslüman tüketiciler olark daha dikkatli, bilincli ve duyarli olmalıyız.
Allah yar ve yardımcımız olsun
<a href=" [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] " >