çay Erzurumda içilir
ÇAYNÂME
İhsan Coşkun ATILCAN
Bir mübarek nesnedir ki övülür,
Erzurum'da her şeyden çok sevilir.
Sıra sıra tepsilere çevrilir,
Yakut renkli pırıl pırıl demli çay.
Akar gider Akpınar'ın suları,
Yazıcısı daha birçok pınarı,
Tabakhane, cennet çeşme suları,
İçmezler de "İlle olsun taze çay" Dilde destan kışları ve Barları.
Yaylasında kısrakları, tayları.
Sularında nefis olur çayları,
Dadaşların tutkusudur burda çay.
Erzurum'un mutfakları düzenli,
Biçim biçim semaverle bezeli,
Eksik olmaz sofrasında ezeli,
Lavaş ekmek, civil peynir, birde çay.
Açma çörek, bohça kete yenilir.
Yenildikçe daha var mı denilir,
Tazelenir tazelenir verilir.
Ömürleri tazeleyen taze çay.
Ufak ufak kırılmakta şekerler .
Dil üstünde kıtlamasın içerler.
Limon, çayın namusunu lekeler .
Bakiresi bir bardakta sade çay.
Düğün dernek, çalgı ahenk kurulur.
Zurna çalar, davullar vurulur.
Çok bar tutar, dadaşları yorulur,
Her ne molada getiriler demli çay.
Gandara'nın söğütleri gövdeli,
Gövdesinin altı koyu gölgeli.
Küme küme çay içerler neş'eli.
Her muhabbet aleminde vardır çay.
Bir tarafta tarla çayır biçilir,
Bir tarafta buğday saman seçilir,
Şeker yoksa zararı yok içilir,
Kişmiş ile, temas ile orda çay.
Mantı ile turşu yedim yanmışam ,
Otuz içtim, şimdi ancak kanmışam,
Semaverin tükendiğin sanmışam,
Tazesinden hele doldur ver bir çay.
Semaverler sıra sıra dizili,
Demlikleri nakış nakış yazılı,
Akşam sabah Erzurum'da hasılı,
Fokur fokur buğu buğu hazır çay.
Şair değil aşinadır fırçaya,
Neler yazdı tiryakisi bu çaya,
Gönül ister düşsem yollara yaya,
Orda içsem birkaç bardak doğru çay,
İçkileri biraz sertçe taşladım,
Çay içmeye kıtlamaya başladım.
İhsan der ki vah ederim, yaşlandım.
Doktor dedi: Açık olsun senin çay.