EĞİTİM MUTSUZLUĞUN DEĞİL MUTLULUĞUN KAYNAĞI OLMALI
Anadolu liseleri ve kolejlere girişte OKS’nin yerine getirilen SBS’nin yarattığı kaos velilerin kafasını allak bullak etmeye devam ediyor. Sınav yaklaşıp gerçeklerle yüzleştikçe, yaratacağı tahribatın etkileri çok daha net görülmeye başlandı. İşte gelen mektuplardan sadece birkaçı:
‘Tüm kazancımız dershaneye’
“İlköğretim 5 ve anadolu lisesi 1’inci sınıfa giden iki çocuğum var. Seneye küçük oğlum SBS’ye girecek. Şu ana kadar dershaneye göndermemek için direndim. Fiyatlar 3 bin YTL’nin üzerinde. Tüm arkadaşlar gönderdi. Ben ise iki yıl önce OKS’den çıkmış bir veli olarak buna yanaşmadım. İki yıl hafta sonumuz zehir oldu. Şimdi aynı eziyeti küçük oğlumda yaşamak istemiyorum. Ama sanki yapacak bir şey yok. İster istemez bu çarka uyacağız. Anne baba olarak vicdanımız el vermiyor. Bu sistemde öğretmenlerin köleleri olmuş durumdayız. SBS mantık olarak güzel ama uygulama çok farklı. Yıllarca dershaneye bağımlı olarak yaşayacağız. Düşünün, oğlumun lise sona kadar 7 yılı var. Büyük de 2 yıl ÖSS için gitse 9 yıllık ders ücreti. Kim, nasıl bu yükün altından kalkacak! Yazık değil mi biz anne babalara! N. Ural“
‘Önümüzü göremiyoruz’
“Umarım, çocuğunu, belirsizlikler ve imkânsızlıklar içerisinde OKS’ye hazırlamaya çalışan bir babanın sıkıntılarını anlayışla karşılarsınız. Sınava girdikten sonra ne olacak? Çocuğumun başarılı olması için hangi alana yönlendirmeliyim? Bunlar bilinmez oldu artık. Oysa eğitim denilen yol planlı, programlı olmalı. Dahası, sistemin ortaya koyacağı sonuçların önceden biliniyor ve kontrol edilebilir olması gerekiyor. Ama şimdilerde tam bir kör dövüşü var. Değişen sınav içerikleri ve sınav sistemleri, değişen müfredat, içi boş, sadece binalardan oluşan üniversiteler... M. Esan“
‘Eğitimin amacı ne?’
“Eğitimde hedefimiz, düşünen, yorum yapan, okuduğunu doğru anlayan bireyler yetiştirmektir.
Dershanede öğretmenlik yapıyorum. Ders işlerken bilimsel düşünceye ne kadar yer vermeye çalışsam, öğrencilerin pek de hoş olmayan bakışlarıyla karşılaşıyorum. Yani öğrenci benden bu soruyu en pratik olarak nasıl çözebilirim bunun yolunu istiyor.
Bu uygulamalar, yetişen kuşaklarımıza çok büyük zararlar veriyor. Bunu üniversite bitirmiş birçok gencimizle görüşüp tanıştıktan sonra daha iyi anlıyoruz.
Bir zamanlar, bu çocuklar üniversiteye girince orada kendilerini toparlarlar diye düşünmüştüm; ancak zamanla gördüm ki hayır. Üniversite bu eksikliği kapatamıyor. Aksine, sözünü ettiğimiz eğitimi almadan üniversiteye giden de oradan alabileceğini alamıyor. T. Aşkan”
‘OKS daha iyiydi’
“İki çocuğum var. Oğlum 1993’lü. Geçen sene Robert Koleji kazandı. 7 ve 8’inci sınıfta her hafta sonu dershaneye götürdüm ve bir abinin de son 5-6 ay, haftada bir saatlik desteğiyle çok iyi bir performans gösterdi. Kızım ise 1996 doğumlu ve bu yıl 6’ncı sınıfta. Hangi akla hizmetse, SBS diye bir sistem ortaya çıkardılar. Amaç, okul ağırlığını artırmakmış. Kızımı bir dershaneye kaydettirdim.
Üç ayrı hocadan ders alıyor. Şu ana kadar 20 güne yakın devamsızlık yaptı. Son iki hafta okula gitmeyi düşünmüyor. Kızım bana okulun gereği var mı diye sordu.
Oğlumdan da bahsetmemim sebebi OKS’yi de çok yakında yaşayan bir veli olduğum için. Önceden sadece 8’inci sınıflar boş olurdu, artık onlara 6 ve 7’nci sınıflar da eklendi. H. B. Tibet“
‘Bütün sınavları kazandım ama...’
Ben de SBS olmasa da, OKS, ÖSS gibi birçok sınava girdim. Anadolu liseleri sınavına girdim, kazandım. Üniversite sınavına girdim kazandım.
Eğitim fakültesinden mezun oldum, yetmedi, KPSS var, geçmezsen atayamayız dediler. Tamam dedim. Onu da kazandım. Atandım. Depresyona girdiğim, kendimi zor toparladığım bir anda çalışmaya başladım.
2.5 sene bitti, il dışı tayin istedim. Ama çıkmadı. Bana dayatılan bütün sınavları geçmedim mi ben? Ne denilirse boyun eğmedim mi ben? Peki şimdi hayatım neden bir yıl daha erteleniyor? İçimdeki kocaman sıkıntıyla ne yapacağımı bilmez durumdayım. A. Gürel“
Özetin özeti: Eğitim, mutsuzluğun değil, mutluluğun kaynağı olmalı. Ama nerdeee!
ABBAS GÜÇLÜDEN ALINTIDIR.