Haklısınız. İş bilme değil, güvenlik açısından faydalıdır. Bir kadın olarak bunu yaşadım. Görev aldığım köyde meğer kadınlar oy kullanmazmış. Yerlerine erkekler oy basar, imza atarmış. Olur mu öyle şey dedim. Anons yaptılar, cami hoparlöründen .Kadınlar geldi oy kullandı. Ordaki biri, bunu sen dedin diye yaptık, dedi. Güler misin ağlar mısın bundan önceki seçimde yaşadım.
İlk göreve başladığım yıl .Daha görevde ilk ayım yeni doldu.Doğu da bir sınır köyündeyiz. İki kişiyiz. Diğer arkadaş müdür yetkili ve heyecanla bu kutsal görevin kendisine verilmesini bekliyor .Bana da memur üyeliği veriyor. Kendisinin sandıkta yapacaklarını ,bana ne yapacağımı güzelce her gün tekrarlıyor. Biz ikimiz görev dağılımını yaptık ama evde ki hesap çarşıya uymadı.Hop seçim görevi çıktı başkanlık bana verildi. O da memur üye oldu. Bu olaydan sonra zaten seçime bir sıfır yenik başladım.Daha seçim başlamadan iç huzursuzluklar patlak vermeye başladı.
Arkadaş sürekli burada görev zordur ,nasıl yapacaksın vs. şeylerle beni her gün gerip durdu. İstifa ettim hakim kabul etmedi.Ertesi gün hakim toplantıya çağırdı.İlk cümlesi ''Hepiniz stajyersiniz en ufak hatanızda hiç birinizi affetmem,hepinizi yakarım''. oldu . Zaten gerginiz ne yapacağımızı doğru dürüst bilmiyoruz. Bu da olaya tam tuz biber oldu. Seçim başladı . İlk oy kullanmaya gelen kişi muhtar iki tane birden pusula istedi. Ne oluyor demeye kalmadı. Biri de hanım için dedi. Hayır dedim ,herkes kendi kullanacak. O her gün lojmana gelip bizle çay içen muhtarımız o an oldu kaplan. Kükremeye ,pençelerini bize göstermeye başladı .Bize derken karşıda 6 kişi memurda onlardan oldu ,bana göstermeye başladı. Böyle seçim olmaz , bu seçim bitmez, sen kimsin vari tehditlerin haddi hesabı yok.O an kendimi ben niye başkan oldum diye sorgulamadım ben niye öğretmen oldum diye sorgulamaya başladım.Dik durdum kimseye başkasının yerine oy kullandırmadım.Hakimin yakarım sözü ,ettiğimiz yemin,kendimin kuralcı olması bunu bana zorunlu kıldı. Ama köylüler alışık değillerdi böyle bir seçime. Kadınların hiç birisi oy kullanmadı.Ta ki saat 15.00'e kadar.Baktılar benden taviz yok. Ondan sonra umut kesildi iş başa düştü tek tek gelmeye başladılar. Ama hepsi oyu yanlış basıyorlar.Tercih mührünü kullanmak yerine pusulaya parmak basıyorlardı.Ben o an başıma gelecekler anlıyorum ama nafile elden ne gelir. Oyları nasıl sayacağım diye düşünüyorum. Memur üye zaten bana oynuyor. Ondanda bana fayda yok. Neyse süre doldu. Başladım oyları saymaya.Kadınların hemen hemen hepsi yanlış kullanmışlar 150'ye yakın oy zayi oldu.Her yanlış oyda hepsi birden koro şeklinde ''Hocaa bizim oyları sen yaktın''. demeleri. Sandık kurulu ve taraftarlar beni orda çiğ çiğ yiyecekler ama babacan bir karakol komutanız bana set oldu. Beni sağ salim oradan çıkarmayı başardı. Ama peşimden hep bir ağızdan bağırıyorlar daha bu köye gelme diye. O gün köye gitmeye cesaret edemedim. Ertesi gün köye gittiğimde her şeyi unutmuşlar hayat normale dönmüştü.Ne ben seçim konusunu açtım ne onlar.Ama muhtara daha yüz vermedim. Ondan sonra hep görev almamak için uğraştım ama nafile. Parasına göre en riskli görev. En ufak hatada başınız çok ağrıyabilir.Her belgeyi dikkatli doldurmak gerekir. Görev alacaklara şimdiden kolaylıklar diliyorum.