bir sendikamızın ilginç bir yazısı beraber okuyalım.(sendika ismi silinmiştir?)
Yıllardır hep sizlere gelindi, sendikalı olmanız için dil döküldü. Sendikalı olunca neler kazanacağınız, neleri değiştirebileceğiniz, sendikalı olmanın ne demek olduğu, örgütlenmenin önemi anlatıldı. Ülkenin aydın insan sıfatı taşıyan eğitimcilerinin demokratik oluşumlara katkı vermesinin gereği anlatıldı.
Aslında bunları size anlatandan daha iyi biliyordunuz belkide. Sizin zaten bildiğiniz şeyleri birileri gelip inatla, bıkmadan, tekrar tekrar anlatıyor, dergiler, broşürler, bültenler, afişler hazırlıyor, nedenini bir türlü anlayamadığınız bir azimle bunları sizlere ulaştırıyor, bu iş için emek, zaman ve para harcıyordu. Eğitimi ve eğitimciyi ilgilendiren bir sürü konuda idareye karşı çıkıyor, davalar açıyor, eylemler yapıyor, sizin de faydalandığınız haklar elde ediyorlardı. Bazen cezalar alıyor, bedel ödüyor, uslanmıyor, yerlerinde rahat durmuyorlardı.
Galiba bunların akıllarından zoru vardı. “Bu insanlar şahsi bir menfaatleri olmadığı halde neden böyle çırpınıyorlar, acaba haklı olabilirler mi?” diye düşünmek boşa kafa yormaktı.
Tabi ki siz zeki birisi olarak, akıllıca hareket edip sendikalı olmadınız. Bu hakkın size demokratik hak olarak verildiği, kullanılmasının çağdaş ve aydın birey olmaya işaret olduğu safsatalarına kulak bile asmadınız. Ne mutlu size.
Her seferinde anlatılanları dinledikten sonra veya dinlemeden; ya sessizce ortamdan ayrıldınız, ya “Düşünmüyorum.” dediniz, ya “Sendika ne yapıyor ki?” diye burun kıvırdınız, ya “Bütün sendikalar birleşirse üye olurum.” dediniz, ya da “Ben eskiden büyük mücadele adamıydım, ama şimdi düşünmüyorum.” deyip eski maceralar anlattınız. Bazen de sendikal mücadeleyi siyasal görüş ayrılığı boyutuna çekerek üyelik konusunu savuşturdunuz. Çok sıkıştığınızda ise, bu mücadeleyi veren insanları "sendika ağalığı" ile itham ederek aşağılarken, kendinizi yücelttiniz ve üye olmama konusunda zekice bahaneler oluşturdunuz. Tabi sendika aidatı olan 3 lira da cebinizde kaldı ve kazançlı çıktınız.
Zaten ne gerek var ki? Nasıl olsa sendika bir hak elde ettiğinde siz de faydalanıyorsunuz. Kazanılan banka promosyonlarını, kazanılan atama yolluklarını, toplu görüşmede alnına 40+40 ları, seyyanen zamları, v.s. kazanımları sendika üyesi olmadan da afiyetle yemek mümkün. Zaten bunları sendikanın kazandığı falan yok, hükümetin aklına durup duruken memuruna para vermek geliyor ve veriyor. Sendikanın açtığı davalardan, çıkan sonuçlardan sendika üyesi olmadan da faydalanabiliyorsunuz. Bütün bu kazanımların elde edilmesine vesile olan sendikaya üye diğer arkadaşlarınızdan daha zeki ve kurnaz olduğunuzu düşündüğünüzü, aslında onlardan faydalandığınızı nasılsa kimse fark etmez. Bu konular açıldığında, eğitimcilerin problemleri konuşulurken, siz herkesten daha fazla hak-hukuk diye konuşup mevcut durumdan şikayetlenirken, sendika üyesi arkadaşlarınızın yüzündeki "anlamlı tebessümü" görmezden gelirsiniz, olur biter.
Özellikle............. üye olmayı düşünmenize gerek yoktur. Çünkü sadece ..........üyelerine özgü olan bazı avantajlara sizin hiç ihtiyacınız olmaz.
Mesela; cebinizden tek kuruş çıkmadan ferdi kaza sigortasıyla sigortalanmaya ihtiyacınız olmaz, çünkü sizin başınıza kaza gelme ihtimali yoktur.
..................üyelerine özgü Genel Yaşam Sigortasından dolayı para ödemediği özel hastanelere gittiğinizde, ödeyeceğiniz milyarlarca lirayı ödememeye ihtiyacınız olmaz, nasılsa siz hasta olmazsınız ve acil bile olsa özel hastaneye falan gitmezsiniz. Ailenizden de kimse hastalanmaz.
Size veya yakınlarınıza acil bir durumdan dolayı kan gerek olmaz......... bütün Türkiye’de oluşturduğu ve mensuplarına kan temin eden Kan Bankası çok lüzumsuz bir şeydir.
Sizin mahkemeyle, idareyle hiçbir sorununuz olmaz, kesinlikle haksızlığa uğramazsınız, saldırıya uğramazsınız, size iftira atılmaz. Bu sebeple mahkemelere gitmeyeceğinizden......... üyeleri için maaşını ödediği, davalara ücretsiz bakan anlaşmalı avukatlara da ihtiyacınız yoktur.
Disiplin kurullarında size bir ceza verilecekse, yönetmelik gereği olması gereken ve sizin hakkınızı savunmakla görevli sendika temsilcisine de hiç işiniz düşmez.
Görevde yükselme, yer değiştirme v.b. işlerde yapılan haksızlıklar size yapılmaz. Yapılırsa da siz her türlü haksızlığın bir başınıza üstesinden gelirsiniz zaten. Bu iş için mevzuat yardımına, danışabileceğiniz bir kuruma da ihtiyacınız olmaz.
.......... kimlik kartını göstererek Türkiye’nin hemen her yerinde indirimli alışveriş yapma sizin için hiç önemli değildir. Ne olacak ki? Sizde biraz pahalı alırsınız alacaklarınızı.
Anakara’ya işiniz düştüğünde kalacak bir sendika misafirhanesine de ihtiyacınız olmaz. Zaten Ankara’ya işiniz düşmez sizin. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin, sizi ağırlayacak, hastanesinden maliyesine, adliyesine, üniversitelerine kadar bütün resmi veya resmi olmayan kurumlardaki işlerinize yardımcı olacak kimseye de ihtiyacınız olmaz. Olursa da bulursunuz birilerini nasıl olsa.
Yaz tatillerinde indirimli ve taksitli tatil yapmaya da ihtiyacınız olmaz. Sosyal imkânlardan da faydalanmazsınız olur biter.
............................. ............................. .
O halde neymiş?
Sendika üyesi olmamak gerekmiş!