Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 01 Ara 2011 12:32:11
Göz kapaklarım öyle ağırki bu gece
Unutmak istiyorum kendimi hüzünlerimi
Dağılmak istiyorum her bir yana
... Yeni umutlar ekmek istiyorum
Gönlümün her bir yerine
Gece kusma artık karanlığını üzerime
Bu kadar karanlık yeter
Oysa ben ışık saçmak istiyorum
Bulunduğum her bir yere
Karanlıklara inat acılarımı yakmak istiyorum
Tek bir kıvılcımla
Ve ben yeniden doğmalıyım
Her şeye rağmen ben yeniden ben olmalıyım
Ve yeniden kendimi bulmalıyım.....

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 01 Ara 2011 21:57:54
Yokluğumun Resmi

Attığım her adım benden uzakta
Bastığım her yerde yokmuşum meğer
Çırpınırken `ben` denilen tuzakta
`Ben` bana saplanan okmuşum meğer..

Aklım kumsal iken, ben toz paresi
Çıktıkça yükseğe, alçalır oldum..
Düşündüm, derdimin nedir çaresi
Susarak konuşmak, sonunda buldum..

Esrarlı vuslata bir adım kala
Hasretin vecdiyle, ben kement attım
Yürekte boğulmak, ne güzel bela
Battıkça kurtuldum, çıktıkça battım..

Görünmez cevheri buldum diyerek
Körlüğü kör ettim, deli bir taşla
Bilmeyi bilmeden, bildim diyerek
Boşluğu doldurdum, dolu bir boşla..

Nasılların sebebini sorarken
Sualimi cevapladım niçin`de
Çokluğumda yokluğumu araken
Yalnız kaldım yığınların içinde..

Satır, satır böldü beni heceler
Her kırkımı, kırka yardım savuştum
Boşluğumu kucakladı geceler
Sessizlikte, gürültüyle boğuştum..

Var`da yoku, haykırırken her seda
Aklım ki, aklımı başımdan aldı
O`na gidiyorum, bana elveda
Sonsuz olan sona, bir nefes kaldı..

Uğur Işılak

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 01 Ara 2011 22:15:56
Değişir yönü rüzgarın
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi
Boşuna bir liman arar;
Gülüşü bir yabancının
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Bir anı bile kalmamıştır
Geceler boyu sevişmelerden;
Binlerce yıl uzaklardadır
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler
Çoktan yazılıp bitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Avutamaz olur artık
Seni, sevdiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş gözden;
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken;
Çünkü hiçbir kelebek
Tek başına yaşamaz sevdasını,
Severken hiç bir böcek
Hiç bir kuş yalnız değildir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.


Aşk İki Kişiliktir / Ataol Behramoğlu

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Ara 2011 23:26:47
Gidişin Tükenişimdi...

Gidişini hatırlarım
Sonbahar ezgisinin mahrem kollarında
Ellerim üşür,
avuçlarım sımsıcak nefesini öper
Yüreğim titrer ayrılığın dokunuşunda,
Darbeler şahittir tükenişime
asırlarca uzaktadır kavuşmalar…

Issız bir intihar dolaşır
eteklerimde uçuşan rüzgarın
kabus bakışlarında…
geç kaldım ümitlerime
aydınlık vadetmeye,
İçimden karanlıklar geçer
Sendeler boyun eğen anılar
Zaman yorgun ve suskundur
Ayaz aşkların koynunda…

Galibi olmayan savaşın
Payına düşer özlemler,
Uğruna kurban verilir
çalınmış mutluluklar
azapları vurulur yenilgilerin
naralar atılır özlemin mızrağınla,
Kan rengine boyanır susuşlar
özgürlüğün içinde
beyaz aşk kefenlenir…

Gidişimi hatırlarım
Ömrümün biten dakikalarında,
Son arzum sorulmuş gibi
Korkakça koşuşur gülüşlerim…
düşer ümitlerim uçurum diplerine
silmeyi unuturum izlerini sevmemin
Başucumda gizli bir yas
yarım kalır söyleyemediklerim
Aşkı toprağa,
yıldızları gökyüzüne gömerim,
Darağacı misali soğuk bir gecede
kendi ellerimle çekerim ipimi,
Ay gölgeleri sessizce örter üstümü..
 
Zeynep Nilgün Gökçeöz
 

Çevrimdışı tuqba38

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 53
  • 296
  • 53
  • 296
# 02 Ara 2011 00:49:38

iSTANBUL gibiyim artik..!!
Gülmeyi Gülhane de bıraktım.. vefayı bozacı da..
Ayasofya kadar yorgun,Topkapı kadar yıkık..
Esenler kadar vedalara alışık..
 Eyüp kadar kalabalık..
 Eminönü kadar sıkıcı..
... İSTANBUL gibiyim yani..
 Uzaktan bakinca ışıl işıl ama aslında yorgun,bitkin,tükenmiş...

Ama hala ayakta...

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 02 Ara 2011 12:28:08
şimdi bin ömür geçmiş ömrümden
ben bir rüyadan uyanmak istercesine çırpınıyorum
hani zaman ilacı olurdu her şeyin
hani zamana bırakmalıydık
atalar yine yanıldı
....
kayıp adresten yazıyorum son kez
sussam yalnızlık konuşsam ayrılık
dönsem yıkılış dönmesem yok oluş
şimdi ben susuyorum yalnızlığa talip
sende sus bana
sus ki bir daha ölmeyeyim.

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 02 Ara 2011 12:30:53
ateşi sen verdin bana
 zarif bir lambadır, yanar yüreğim
 sürer bir firavun izini her gün
 Kızıldeniz gibi kanar yüreğim
 
sarılır ya hani toprağa yağmur
 öter uzaklardan sevda kuşları
 sen verdin alacakaranlığımda
 geceyi büyüten ayrılıkları
 
bir dalın ucunda ağlayan çekirgeyi
 bir çeşmeden sızan suyun ürkekliğini
 esriyen beyazı, mahzun siyahı
 gülümseyen âhı sen verdin bana
 
Nurullah Genç
 

Çevrimdışı mavera44

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.801
  • 15.293
  • 4.801
  • 15.293
# 02 Ara 2011 13:03:51
harika bir nurullah genç şiiri.
tşk ederim zümrem paylasım için..

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 02 Ara 2011 13:06:07
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
harika bir nurullah genç şiiri.
tşk ederim zümrem paylasım için..

bende teşekkür ediyorummmm.....beğenmenize sevindim öğretmenim  :)

Çevrimdışı sina05

  • B Grubu
  • 6.545
  • 16.677
  • 6.545
  • 16.677
# 02 Ara 2011 21:44:45
GECENİN KISSASI..!!
Aşk bir farkına varış, bir idrak seviyesidir…
Aşk odu önce ma’şuka, andan âşıka düşer derler, malum.
Yani aşk ateşi önce sevilene ondan sonra sevene düşer.
Önce sevilende bir ateş yanmalı ki pervane onun etrafında dönsün, pervane o ateşi görsün, sonra aşkının farkına varsın…

Pervane aşkını ispat edebilmek için gördüğü anda ışığı, etrafında dönmeye başlar.
Bir cezbedir bu. Bu cezbenin gittikçe daralan bir çemberi vardır. Işığın etrafında döner, döndükçe biraz daha yakından dönmek ister.
Işığı gördüğü anda aşkı ilmel yakin olarak tanıyan pervane, onu aynel yakin bilmek istediği için gittikçe mumun etrafındaki çemberi daraltıyor. Çember daraldıkça pervanenin aşkı artıyor, şevki artıyor, coşkusu artıyor.
Coşkusu arttıkça da cesareti artıyor.

Aşk cesaret işidir, neticede. Ve pervane cesaretle kanadını şöyle bir değdirir ateşe.
İlk lezzettir işte o acı.
Acı verir, yakar içini.
Ama ona verdiği acı o kadar hoşuna gider ki, daha fazla dönmeye başlar.
Acı ve lezzet…
Birbirine zıt bu iki duygunun bir arada olması nasıl mümkün…
İşte bu noktada, azabın ve acının lezzet olmasındaki sırrı yakalamak gerek.


Azap kelimesi ''azp'' kelimesinden türüyor.
Azp, lezzet demek.
Azabın ne olduğunu buna göre ölçün ve düşünün. İşte kanadının ucunu bir defa yaktığı zaman pervane ilk azabı duyar; fakat öyle bir lezzettir ki o azap…
Bu azap ve ondan alınan lezzet, insanı yavaş yavaş nefsinden sıyırıp vuslatı mümkün kılar.
Bu sefer daha büyük bir cesaretle kendini ateşe atarcasına gider ışığı kucaklar.


Ve burada ateş pervaneyi yakar kavurur.
Bir buğday tanesi gibi toparlayıp yere düşürür. Artık pervane ‘hakkal yakin’ biliyordur vuslatı.
Bu fenadır. Bu canını verdiği noktadır.
Mumun bundan haberi bile yoktur belki. Olmasına da gerek yoktur. Bu pervanenin aşkıdır çünkü.
Aşkı uğruna can veren pervanenin aşkı. Ama öbür taraftan mum da yanar.
Onun aşkı da, acısı da kendincedir.
Önce can ipliğine bir ateş düşer ve yanmaya başlar mum…
Sonra içindeki o yangını söndürmek için gözyaşı döker.
Ateşi su söndürür çünkü.
Ama mumun gözyaşları onun ateşine daha da bir güç verir, elemi arttıkça artar.
Ve erir can ipi, sevgilinin yolunda yok olana dek..!!

{İskender Pala}...Bedri**

Çevrimdışı sina05

  • B Grubu
  • 6.545
  • 16.677
  • 6.545
  • 16.677
# 03 Ara 2011 23:28:30
Ayağı kayan bir çocuk
Kadar şaşkınım, bilemedim
Düz yolda yürümenin imlâsını
Kanayan dizlerime bakıp da
Ağlamayı öğrenemediğim gibi

Sevgilisi değildim kadınlarımın
Bir papağan tüneğiydim belki
Ama birkaç sözcük öğrendiysem
Kadınlardan öğrendim, yine de
Bilemedim sevgilim diyebilmeyi

Büyülendim ama büyüyemedim
Aklım ermedi aynalara ve suya
Yüzümü gösterip kalbimi neden
Sakladıklarını öğrenemedim
Şaşkınım, cahilim ben bu dünyada

-Ahmet TELLİ-

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 04 Ara 2011 01:26:51
KALDIRIMLAR

I

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
... Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!

Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...

Necip Fazıl KISAKÜREK

Çevrimdışı deva35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.396
  • 11.769
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 7.396
  • 11.769
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 04 Ara 2011 20:57:20
Bir Gün Kaldığın Yerden Başlayacaksın

Bir gün kaldığın yerden başlayacaksın
Biri seni bulacak...
Önce korkacaksın eski acılara yakalanmaktan
Biraz ürkeceksin.
Ne kadar dirensen de nafile
İnsansın sonuçta, seveceksin....
Eski acılara bakıp da küsme sevdalara
Gavura kızıp da oruç bozulmaz
Sök at kafandan acaba'ları!
Bir kemik aynı yerden
İki defa kırılmaz..

Artık kararmaz gecelerin.
Bir daha yaşlar akmaz gözünden.
Sabahların gecikmez.
Kim bilir ağladığın günlere gülersin
Bir defa öldün ya zamanında?
Bir daha ölmezsin..

CAN YÜCEL

Çevrimdışı nurcany

  • Uzman Üye
  • *****
  • 625
  • 838
  • 625
  • 838
# 04 Ara 2011 21:04:41


Bağlanmayacaksın – Can Yücel

Bağlanmayacaksın bir şeye
 Öyle körü körüne
 “O olmazsa yaşayamam” demeyeceksin
 Demeyeceksin işte
 Yaşarsın çünkü
 Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki
 Çok sevmeyeceksin mesela
 O daha az severse kırılırsın
 Ve zaten genellikle o daha az sever seni
 Senin O’nu sevdiğinden.
 
Çok sevmezsen çok acımazsın
 Çok sahiplenmeyince
 Çok aitte olmazsın hem
 Çalıştığın binayı
 Masanı, telefonunu, kartvizitini
 Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
 
Gökyüzünü sahipleneceksin,
 Güneşi, ayı, yıldızları
 Mesela kuzey yıldızı
 Senin yıldızın olacak
 “O benim” diyeceksin
 Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin..
 Mesela gökkuşağı senin olacak
 
İllede bir şeye ait olacaksan,
 Renklere ait olacaksın,
 Mesela turuncuya,
 Yada pembeye,
 Ya da cennete ait olacaksın.
 Çok sahiplenmeden
 Çok ait olmadan yaşayacaksın
 Senin değillermiş gibi davranacaksın
 Hem hiçbir şeyin olmazsa
 Kaybetmekten de korkmazsın
 Onlarsızda yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın
 Çok eşyan olmayacak mesela evinde
 Paldır küldür yürüyebileceksin
 İlle de bir şeyleri sahipleneceksen
 Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin
 
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi
 Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat
 İlişik yaşayacaksın
 Ucundan tutarak..

Çevrimdışı rabia3360

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.436
  • 2.687
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.436
  • 2.687
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 04 Ara 2011 21:20:46
 
SEN SEN SEN
     Bir dağbaşı yalnızlığı yaşıyorum yeniden.,
Dağbaşı yalnızlığı ölümden beter.
Hiç kimse aramasa sormasa beni
Sen gelsen yeter..

Huzur ellerinin güzelliğidir.
Gözlerin karşımda mutluluk denizi.
Her sabah soframızda ekmeğimizi
Sen bölsen yeter..

Yüreğim seninle yaylalar kadar serin
Ne bir çizgi hasret, ne bir nokta gam
Yayla dumanı gibi gözlerime her akşam
Sen dolsan yeter..

Bende çaresizlik sonsuz kördüğüm.
Bende sabır sende naz..
Gündüzünden vazgeçtim düşümde biraz
Bir yüz görümlüğü sen olsan yeter..

Duymasa da hiç kimse şâir gönlümün,
Sende karar kıldığını...
Ve içimin şerha şerha yarıldığını,
Sen bilsen yeter..

Bir gün duysan bittiğimi, tükendiğimi..
Çıkıp gelsen uzaklardan korkulu ürkek..
Bir incecik dal gibi üzerime titreyerek,
Eğilsen yeter...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK