Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı mavii158

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.586
  • 5.268
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.586
  • 5.268
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 11 Haz 2017 12:27:57
 Hosçakal
 
 
siyah beyaz tuşlarında piyanomun
seni çalıyorum şimdi
çaldıkça çoğalıyorsun odada
sen arttıkça ben kayboluyorum.
 
seni doğuruyorum geceye
adını koyuyorum aya bakarak
her şey sen oluyor her yer sen
ben ölüyorum.
 
sesini duyuyorum rüyalarımda
gözlerimi kamaştırıyor ışığın
rüzgar sen gibi dokunuyor bana
ben doğuyorum.
 
duymak istediklerimi söylemiyorsun hiç
dokunmuyorsun bana
sen gibi bir şimşek çakıyor
tam kalbime düşüyor yıldırımı
ben gidiyorum.

Özdemir Asaf

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.086
  • 23.782
  • 5.086
  • 23.782
# 11 Haz 2017 17:58:12
AYRILIK..

Özlemi derinlemesine yaşamaktır ayrılık
Hüzünlerin kesiştiği uzak noktadır ayrılık

Hatırlanacak güzelliklerin belirsizliğinde
Geride ne bıraktığını bilememektir ayrılık

Sevda üstüne türküler hayal etmek
Söyleyecek söz bulamamaktır ayrılık

Bülbülün güle yanışını hissiz seyretmek
Nedenini bilmeden iç çekmektir ayrılık

Aynı hayat boyutunda yatay seyretmek ama
Hava boşluğunda gibi vurgun yemektir ayrılık

Kış gecesi ıssız sokakta üşürken
Yüreğinde çöl ateşini hissetmektir ayrılık

Bir gayeye yönelip doğru yolda yürürken
Nereye gittiğini bilememektir ayrılık

Sevda ateşinden kurtulmaya bir bahane
Boğulmak için aşk denizine dalmaktır ayrılık

Eline kalem alıp şairlere özenmek
Gülmeye ya ağlamaya karar verememektir ayrılık

Mehmet Akif ÇEÇEN

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 11 Haz 2017 19:59:17
Ne zaman seni düşünsem
Yangın yüklü kuşların kanatları sıcak Temmuz öter,
Aklımın kuytuluğunda kederli bir bulut söylenir,
Yorgun gülüşlü bir akşam üzerine döner yüzüm,
Kalbim hüzünlü bir gecenin aynasına dokunur
Keskin kayalıklı sonsuz bir uçurum giyinir yalnızlık,
Ne dedigini bilmez bir ozan olur parmaklarım
Ne zaman seni düşünsem,
Adın güneşli yarınlara koşan türkü olur dudaklarımda,
Gam çekmenin ipini boynuma dolar,
Kendi intiharımla sevişirim,
İnancımın yorgun ellerine bırakırım sonra gül dalını,
Dikenini kalbimin alnına çakarım müebbet hasretinle
Gövdemi boydan boya yırtan sensizlik dile gelir
Ve ben lal olduğumu unuturum...Ne zaman seni düşünsem
Sır tutmaz gecelere dert yanar
Hep o gecelere kederlenirim.
Sen lekesiz apak uykuların öpücüğü
Saçları zifir, boynu uçurum,
Yastığındaki nehir yatağına koyarsın başını
Unutulmuş masalları toplar kirpiklerin gül-müş-sün
''Gülüşün derdimin dermanı gülmüşüm,
Gülüşüm yaralar gönlümü, merhemi gülüşün''
Uyumadan anlatır masalını dudakların
Ben bir varmış, bir yokmuşumNe zaman seni düşünsem,
Kasırgada talan olur düşlerimin kıyısında sığındığım limanlar,
Bir balıkçı ağına takılmış gibi çırpınırım
Sudan çıkarılırken damla damla
Yıkılmış bir şehrin enkazında dolaşır ruhum gözleri kara,
Tırnaklarımla kazarım mezarını
Gömmek için kendimi gözlerinin çukuruna...

Deniz EKREM

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.086
  • 23.782
  • 5.086
  • 23.782
# 12 Haz 2017 04:21:41
AY IŞIĞINDA..

Geceler midir tükenip tükenip giden
Aylar mı yoksa ay ışığında
Kaç kez birbirine karıştı günler
Kaç kez sustu
Kaskatı bir sabır oldu yokluğunda
Ah benim coşkulu çocukluğum
Bir özlemi dindirebilmek uğruna
Şiir pınarım susuz koyduğum
Nasıl diner şimdi susuzluğum
Uykusuzluğum nasıl
Dalda yaprakta dolaşıyorum günboyu
Günboyu üzümde balda
Kavak duldasında söğüt altında
Seni söylüyor süpürge çiçekleri
Gecesefaları ve böğürtlenler
Mor mor konuşuyorlar senin adına
Anlıyorum ki artık
Bir derenin yeşil yanaklarında
Sular bile rakip olamıyor sana
Geceler midir tükenip tükenip giden
Aylar mı yoksa ay ışığında
Ey soluğumu soluğunda sevdiğim
Sesimi sesinde dinleyip
Yüreğinin rengine gönül verdiğim
Bil ki senden uzak
Ne kuşları avutabilir beni buranın
Ne bahçeleri ne bağları
Özlemin bir nehir olmuş akar
Yarar gider içimdeki dağları

Adnan YÜCEL

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 12 Haz 2017 11:49:28
AŞK İKİ KİŞİLİKTİR

Şiirler
Değişir rüzgarın yönü
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi
Boşuna bir liman arar;
Gülüşü bir yabancının
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk iki kişiliktir.

Bir anı bile kalmamıştır
Geceler boyu sevişmelerden;
Binlerce yıl uzaklardadır
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler
Çoktan yazılıp bitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Avutamaz olur artık
Seni bildiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş, gözden.
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken;
Çünkü hiç bir kelebek
Tek başına yaşayamaz sevdasını,
Severken hiçbir böcek
Hiç bir kuş yalnız değildir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

  ATAOL BEHRAMOĞLU

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 12 Haz 2017 12:15:55
Heyhat
yeniden
ıskaladın
vuslatı!

Şimdi eyersiz atlar gibi özgür
ve lânetli bir keder gibi
uzak
yağmurda…

Çok dost olmasan,
çok olmazdı düşmanların da!

Çok galip gelmek istemesen,
kim bilir böyle çok yenilmeyecektin.

Çok gülmesen belki bir zaman,
böyle öç almazdı hayat;
ağlamazdın
çok…

Çok sevmesen,
çok özlemezdin.
Çok görmesen, bilmezdin;
çok bilmesen çok acıtmazdı hayat….

Çok gitmesin yollara;
upuzun yollara,
böyle çok olmazdı dönüşün…

Bana öyle uzak durmasan,
sana böyle yakın olmazdım.
Yanmasam,
kül
kalmazdım…

Şehvetin türküsü vuslata kalsın!

II
Uçurumlar eskisin, bırak
ve şehvetin türküsü vuslata kalsın
ki bu başıbozuk uğultuda mağlûp sesim,
sesine varsın…

Seni bana uzak kılan
bu ıssız ve derin uçurumlar…
Uçurumlar utansın!

III
Ama diner şehvet
ve bir gün aşınır vuslat da.
Bir okyanusa baka baka kalırız palamarlarda;
kalırız, kuytularda… Sanki bir yalnız karınca
kararınca kalırız solgun güz bahçelerine aşklar varınca…

Ey kırık dal parçaları
uzak
yağmurda,
şehvetin türküsü vuslata kalır
ve yiter…

Her hikâye biter;
herkes yangınından külüne döner.
Ve bir ihanettir ten bedende:
Çekip gider… Çekip gider!

Sonra kırık dal parçaları
uzak
yağmurda,
bize benzerler…

IV
Hıçkırıkların
kuytuluklara,

sevincin
kahrına,

dönüşün
yıllara kurban!

Kalbin
kabrine,

dostluğun
pusulara,

yenilgin
umuda kurban!

Özlemim,
özlemine kurban yâr,
yangınım şimdi ben:

Yangınım,
bir kibrit çöpüne kurban!

Yılmaz Odabaşı


Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 12 Haz 2017 13:58:20
Bir gün asılırsam yüreginin kapısına
 Acılarımı gamzelerine takarak
 Sevda gibi
 Düş gibi
 Sen ardımsıra inadına mavi de
 Ve bir gün
 Akarsam gözlerinden deli bir yağmur gibi
 Sırılsıklam.
 Umut de
 Sevgi de
 Ben seninleyim bin müebbet
 Sen
 Ne dersen de....!

 Deniz Ekrem

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.812
  • 227.458
  • 28.812
  • 227.458
# 12 Haz 2017 15:06:15
Bir Dostu Olmalı İnsanın...

         Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın...
         “Nereden çıktın bu vakitte” dememeli,
         Bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında;
         Gözünün dilini bilmeli, dinlemeli, sormadan, söylemeden anlamalı...
         Arka bahçede varlığını sezdirmeden,
         Mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında;
         Sen her daim onun orada olduğunu hissetmelisin
         İhtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli,
         Kovuklarına saklanabilmelisin.
         Kucaklamalı seni güvenli kollarıyla,
         Dalları bitkin başına omuz,
         Yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı...
         En mahrem sırlarını verebilmeli,
         En derin yaralarını açıp gösterebilmelisin.
         Gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz.
         Onca dalkavuk arasında bir tek o,
         Sözünü eğip bükmeden söylemeli,
         Yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.
         Alkışlandığında değil sadece,
         Asıl yuhalandığında da yanında durup koluna girebilmeli.
         Övmeli âlem içinde, baş başayken sövmeli.
         Ve sen, öyle güvenmelisin ki ona övdüğünde de sövdüğünde de
         Bunun iyilikten olduğunu bilmelisin.
         Teklifsiz kefili olmalı hatalarının,
         Günahlarının yegâne sahibi.
         Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş,
         Göz bebekleri bulutlandığında, fırtınayı sezebilmelisin.
         Ve sen ağladığında onun gözlerinden gelmeli yaş...
         Yıllarca aynı ip üstünde çalışmış,
         İki trapezci gibi güvenle kenetlenmeli elleri...
         Parkurun bütün zorluklarına rağmen,
         "Dostluğumuzu koruyabildik,
         Acıları birlikte göğüsledik ya
         Yenildik sayılmayız" diyebilmeli...
         Issızlığın, yalnızlığın en koyulaştığı anda,
         Küçücük bir kâğıda yazdığımız
         Kısa ama ümitvarî bir yazıyı
         Yüreğe benzer bir taşa bağlayıp
         Birbirimizin camından içeri atabilmeliyiz.
         "Bunu da aşacağız! Bir Dost"

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 12 Haz 2017 16:27:46
Ben sen olmak için,
sen de ben olmak için çabalarken
muhteşem bir karmaşa oluştu...
Daha önce bilmediğim,
tanımadığım bir şey ,
ne korku , ne de endişe var...
Sadece Uyum,..
Ateşin ortasında,
ateşin bile dokunamadığı ,
mükemmel bir dans...
Ne başı belli, ne sonu...
Başımız dönüyor ,
birbirimize tutunuyoruz...
Şaşkınlıkla ikimiz birden soruyoruz ?
Bu ne?
Bilemiyoruz...
Ayni anda ağzımızdan dökülen bir cümle...
‘’SEN BANA İYİ GELİYORSUN’’
Cavit ÇAĞ

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 12 Haz 2017 16:47:32


         h.n.a.


YARININ TÜRKÜSÜ

Arkadaşlar, haydi artık saflar dizilsin!
Uzak, yakın ufuklardan koşup gelerek,
Belde çelik kılıç, içte çelikten yürek,
Taşıyanlar saflardaki yerini bilsin!

Bir çığ gibi yürüyelim gözler ilerde;
Keder, elem her ne varsa geride kalsın!
Tehlikeler duman gibi tüterken yerde,
Arkadaki her düşünce sönüp ufalsın.

Kahramanlar yürük gider ölüme karşı,
Bir sevgili gibi onu basar bağrına!
Bak, uzaktan çalınıyor bir zafer marşı,
Yürüyelim şu doğmakta olan yarına…

Sen ne kadar güzel şeysin, ey şanlı ölüm!
Bizim bütün talihimiz sende saklıdır.
Ey dünyada her yiğite nişanlı ölüm,
Zevki sende arayanlar elbet haklıdır.

Köprüköy’den, Pilevne’den gelen ses nedir?
Çanakkale şehitleri dirildiler mi?
Çocuklarda yeni doğan bu heves nedir?
Kocamışlar bir sır için gençlik diler mi?

Saflarımız seyrelse de yine ileri!..
Düşenlerin kanlarından doğar bir şafak!
Haydi sarssın yeri, göğü cenk türküleri;
Kanımızla burda yarın güller açacak.

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 13 Haz 2017 00:32:24
AYNALAR
Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik;
İşte yakalandık, kelepçelendik!
Çıktınız umulmaz anda karşıma,
Başımın tokmağı indi başıma.
Suratımda her suç bir ayrı imza,
Benmişim kendime en büyük ceza!
Ey dipsiz berraklık, ulvî mahkeme!
Acı, hapsettiğin sefil gölgeme!
Nur topu günlerin kanına girdim.
Kutsî emaneti yedim, bitirdim.
Doğmaz güneşlere bağlandı vâde;
Dişlerinde, köpek nefsin, irade.
Günah, günah, hasad yerinde demet;
Merhamet, suçumdan aşkın merhamet!
Olur mu, dünyaya indirsem kepenk:
Gözyaşı döksem, Nuh Tufanına denk?
Çıkamam, aynalar, aynalar zindan.
Bakamam, aynada, aynada vicdan;
Beni beklemeyin, o bir hevesti;
Gelemem, aynalar yolumu kesti.
Necip Fazıl Kısakürek (1958)

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.402
  • 69.697
  • 3.402
  • 69.697
# 13 Haz 2017 10:44:57
Yorgun değilim,
seni beklemekten,seni düşlemekten,geçen günlerden,
yeniden başlasam da bir başka yenilgiye.

Yorgun değilim,
Ne aşktan,ne dostluktan,ne de ölümden,
geceye gözlerimi açarak bakıyorum.

Yorgun değilim,
ne acıdan,ne umuttan,ne de korkudan,
sonbaharla birlikte kazıya başlıyorum.

Yorgun değilim,
ne geçmişten,ne şimdiden,ne de gelecekten;
bir yanlızlığım vardı,gittikçe aşıyorum...

Özdemir İNCE

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 13 Haz 2017 11:41:40
Her ayrılık bir şiirdir satır satır...

Hangi resim şiire benzeyen bir yalnızlık yaşar?
 Ve kim ayrılığın usturasında kesmez bileğini?
 Ben en çok ustura keskini bakışını sevdim,
 Çukurunda gülümsememi gömdüğün kahverengi gözlerini
 Ki gözlerin bir varmış bir yokmuş gibi!
 Kalbimde sobelenmiş kirpiklerini sevdim,
 Başını öne eğip utangaçlığını vuramadığın alnındaki aydınlığı.

Saçlarını sevdim,
 Hani o rüzğârın bile dokunduğu anı kıskandığım,
 Bir teline bile dokunmaya kıyamadığım saçlarını.
İnkâr gelmedigim adının papatya falındaki beyaz gelinliği
 Ki uykularımın arasındaki beyaz kar degildi!
 Ben beyazını sevdim teninin,
 Kızıl kıyametler koparıp yangınlarıma sebep olan...

Gülüşünü sevdim,
 Sokak aralarından taşıp avuçlarıma dolan,
 Gül kokan bahçelerin öykündüğü
 Yanaklarının bütün pembesini giyinen
 Dudaklarının kenarında açan kıpkızıl hayatı
Ki hayat sensizlikte anlamını yitirendi,
 Ben pembeni sevdim yanağının
 Kıpkızıl dudaklarını,
Çoraklığımda kurumuşluğumu ıslatan...

Ellerini sevdim,
 Uzatınca çekincesiz yaklaşan temmuzunu
 Hani küllerimi savuran
 Hani sabah mahmurluğunda yüzüne ıslak bir günaydın bırakan ellerini,
 Ki avuçlarındaki ömrümün çizgisiydi.
 Ben ömrümü sevdim,
 Üzerinde yalınayak koştuğum aşkı bana yaşatan...

Ben senli bir dünyayı sevdim,
 Yüzüne bakınca unuttuğum.
 Paslı acıları, façası bozuk belaları,
Issız kaldırımları, mide sancılarını
Evreni sevdim o akıl almaz karanlık boşluğu
 Aydınlık yüzüne bakınca deli deli.
 Yüzün suyu hürmetine dokundum o koca boşluğa
 Ki dokunan senindi
 Ben yüzünü, ben hürmetini sevdim,
 Uçurumdan düşer gibi paramparça! ...

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 13 Haz 2017 14:23:46
Bulut mu Olsam
Denizin üstünde ala bulut
yüzünde gümüş gemi
içinde sarı balık
dibinde mavi yosun
kıyıda bir çıplak adam
durmuş düşünür.

Bulut mu olsam,
gemi mi yoksa?
Balık mı olsam,
yosun mu yoksa?..
Ne o, ne o, ne o.
Deniz olunmalı, oğlum,
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla.

Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.812
  • 227.458
  • 28.812
  • 227.458
# 13 Haz 2017 21:33:13
geceye katran çal..
acıya hüsran..
ah... edersem tutmasın elim..
tutulsun dilim..

ey kemankeş! durma vur…
nasıl sa bu sîne vurgun…
nûru düşsün düşlerin, kor olsun...
seni görmesin, kör olsun…

taş bassın yerime dedi gönlüne…
emri olur, başım gözüm üstüne…

bakmasın demiş bir daha yüzüme..
emri olur, inansın bu sözüme…

Almasın demiş adımı diline...
Vay ben ölem atın toprak üstüme...
Üstüme aman aman, üstüme aman….

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK