Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 11 Şub 2011 11:10:32
Bir kedinin yatağa sıçramasını bekler gibi
beklerken ölümü
Karım için çok üzülüyorum...
Sertleşmiş solgun bedenimi görecek,
Bir kez, belki de iki kez sarsacak...
...
Ölüm değil beni endişelendiren,
Bu hiçlik yığını ile kalacak olan karım.
Ama birlikte uyuduğumuz bütün o gecelerin
Hatta yararsız tartışmaların bile
harikulade şeyler olduğunu bilmesini istiyorum...
...
...Ve bu güne kadar söyleyemediğim
          zor sözcükler artık söylenebilir:
Seni seviyorum...

----Charles Bukowski----

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 11 Şub 2011 12:08:06
Doruklara Sevdalandım


Filiz filiz harelendim dağlara uymak için
Kan gölünde kurulandım hayatı duymak için
Kavgalara kuyulandım sabaha varmak için


Kekik kokusu duydum
Kekik kokusu koynunda huysuz gecenin
Uyandım birdenbire
Haydi dedim yüreğim gidelim bu şehirden
Bu şehir koparmak istiyor beni özlemlerimden
Yorgunum;
Çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var
Yine de yaşamaktan duyduğum mutluluğun tadına
Düşmanlarım ulaşamazlar...


Katarlar gelir geçer bir geceden bir geceye
Yüreğim yare yare iz bırakır bin acıya
Gün olur şafaklanır karanlıklar bin parçaya


Denizlerde dalgalandım taşları oymak için
Doruklara sevdalandım ışığa doymak için
Irmaklarda durulandım dağları duymak için


Bir kuş çiz yavrum yüzüme gözyaşınla
Bir kuş tel tel kirpiklerim kanat olsun
Bir kuş çırpınan kalbi dudağımda
Bir kuş yavrum sıcaklığın beni bulsun.
Bahar gelmiş balam benim
Bahar gelmiş dayanmış
Dalda yaprak bebeciğim
Suda köpük uyanmış
Kuzulara özenmiş kızım benim
Körpe sesler dinlenmiş
Ay ışığında yanmış yavrucuğum
Onun için beyazmış.


Şarkılar gelir geçer bir heceden bir heceye
Yüreğim yare yare yankılanır bin acıya
Gün olur ufalanır karanlıklar bin parçaya

Nihat Behram

Çevrimdışı burcum7

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.560
  • 42.757
  • 5.560
  • 42.757
# 11 Şub 2011 12:30:56
DOSTLUK

Serüvendir yaşamak ;
Ne getirir , ne götürür belli olmaz ,
Birgün ağlar , birgün gülersin .

 

En umutsuz anında ;
Yaşlar süzülürken yanaklarından ,
Birden donuverir hatırladığında ,
Işığın olur , karanlıkları delersin .
Ya da katılırken kahkahalarla ,
Yüzünde açan gülleri göstermek istediğin ,
Belki yanıbaşında belki çok uzaklarda ,
Ama bir yürek atışı kadar yakındır sana .
Kasvetli bir sabaha merhaba dediğinde gülerek ,
Ya da düz yolda tökezlediğinde ,
Ellerini avuçlarında hissedersin .

 

Çoğu zaman yalnızsındır kalabalıklarda ;
Sahte gülücüklere sahte gülücüklerle karşılık verirsin .

 

İlişkiler vıcık vıcık ,
Menfaat , ihanet , riya vardır hep etrafında ,
Tiksinirsin . . .

 

Hani bazen manasızdır yaşamak ;
Ot gibiyim der dalar gidersin ,
Bir film şeridi gibi geçerken yaşadıkların ,
Bir iki kareye takılır gözlerin ,
O karelerden sevgi akar damarlarına ,
Birden canlanır , dirilir , güçlenirsin.
Dört elle sarılırsın sonra hayata ,
Meydan okursun , kafa tutarsın ,
Dünyayı sırtlayıp gidesin gelir ,
Ben de buradayım dersin .

 

Bir kucak açarsın
Kolların dünyayı sarar ,
Bir gülümser , içinde çiçekler açar ,
Yüreğinde mevsim ilkbahar olur .
Yanında yüksek sesle düşünür ,
En mahrem sırlarına ortak edersin .
Kimi zaman kalbini kırdığın ,
Kimi zaman gönlünü aldığın olur ,
Almadan veren , çağırmadan gelen , vedasız gidendir .

 

Gün olur araya yollar , yıllar
Ama hep taze sımsıcaktır anılar ,
Hatırlayınca gülümsersin .

 

Korkmazsın . . .
Buz üzerine yazılı değildir yitip gitmez ,
Onunla alıp verdiklerin ,
Bilirsin ,
O benim " CAN DOSTUM " dersin ...


Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 11 Şub 2011 12:43:15
İki dua vardır ki, asla ve asla ret olmaz
Dua eden ile Allah arasında, perde olmaz
Zulüm gören kişinin duası, hiç ret olmaz
Müminin gıyabında yapılan dua, ret olmaz

Günlerden bugün Cuma, Cumanız mübarek olsun
Allah’ın selamı ve rahmeti, üzerinize olsun
Gününüz aydın, işleriniz hep, yolunda olsun
Hasta olan kardeşlerimize, bu dua şifa olsun

Kısmetiniz bol, bereketli olsun
Geceniz gündüz gibi, aydınlık olsun
Yolunuz açık, gönlünüz nur olsun
Her gününüz bol, bereketli şen olsun

Melekler daima, duacınız olsun
Yüreğiniz ferah, İlhamınız bol olsun
Sevgili peygamberimiz, şefaatçiniz olsun
Cennetin sekiz kapısı, nasibiniz olsun

Sıkıntı çekenlerin, sıkıntıları yok olsun
Borçlu olanların, borçları hep eda olsun
Küs olanların, her birinin barışması olsun
Allah’ın selamı ve Cumanız mübarek olsun

Fikret Gürsoy

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 11 Şub 2011 13:31:57
Kaldım
Seni düşlerime aldım,
Uykusuz kaldım.
Seni uykularıma aldım,
Düşsüz kaldım.
Başıma aldım, sensiz;
Gönlüme aldım, başsız,
Sensiz, yollarda pulsuz,
Pullarda mektupsuz kaldım.
Sana adlar aradım..
Ardında adsız kaldım.
 
Özdemir Asaf
 

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 11 Şub 2011 13:54:35
SEVGİ ÜSTÜNE


Bütün kitapları yakmalı
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır
Kitaplara göre insan
Karanlıkta yüzüne bin mumluk lâmba tutulmuş
Gözleri, yüreği kamaşmış insandır
Aptaldır, hastadır, kahramandır
Bütün kitapları yakmalı
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır.
İçinde bir tek suret yaşayan yüreğe yürek mi derler
Bir tek yaprak veren dalın boynun burarlar
Bir tek meyve veren dalı keserler
İnsan dediğin bir buğday tarlası gibi olmalı
Esti mi rüzgâr bir değil milyonlar için esmeli
Bir tek meyve veren dalı kesmeli
İnsan dediğin derya misali
Üstünde milyonlarca dalga
İçinde kıyametler kopmalı
İnsan dediğin derya misali
Uçsuz bucaksız olmalı.

Gel çıkalım sevgilim gel
Gel kurtaralım birler hanesinden
Çekelim gidelim bir uçtan uca
Açalım yüreğimizin kapılarını sonuna kadar
Sevelim sevelim sevelim
Sevebileceğimiz kadar

Bedri Rahmi Eyüpoğlu

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 11 Şub 2011 17:05:17

h.n.a.


TOPRAK - MAZİ

Gel arkadaş, gel seninle az dertleşelim;
Okuyarak hayat denen koca kitabı
Gönüldeki yaraları biraz deşelim.

Gömdüm kara topraklara melekten iyi,
Perilerden nazlı, güzel bir sevgiliyi.
Derin derin sızıldıyor gönlümde yaram,
Bana artık her saadet olmuştur haram.

Beni sardı kefen gibi mazinin tülü,
Yere batsın bu toprakla bu korkunç mazi!
Orda çünkü sevgilimle sevgim gömülü...

Hey arkadaş! Sözünü bil, hem kendine gel,
Bahtiyarlıklara olmaz ölümler engel.
Bir sevgili kızı senden aldıysa toprak
Buna katlan, toprak için çünkü bu bir hak!
Hem yaratan, hem büyüten topraktır bizi,
Üzerinde işitiriz ilk ninnimizi;
Fışkırttığı serin sular bize can verir!
Ormanları gönlümüze heyecan verir.

Hey arkadaş! Sende insaf duygusu yok mu?
Sana her şey veren, seni büyüten toprak
Senden bir tek kız aldıysa acaba çok mu?

Doğup ölmek... Millet için bunlar bir hızdır.
Toprak bizim beşiğimiz, mezarımızdır.
Toprak bizim anamızdır... İnsan yasına
Kapılarak nasıl söver öz anasına?

Hakikat ne şu göklerin derinliğinde,
Ne suların şairane serinliğinde...
Aristo'nun mantığında zerresi yoktur,
Pisagor' da, Eflâtun' da nebzesi yoktur.
Mefkûreler âleminde olunca kıtlık
Kafaların içerisinde başlar çıfıtlık;
Bir budala “zulüm yeter” diye haykırır,
Bir it çıkar, “proleter” diye haykırır!
Bir hayvanda hâkim olur cinsî heyecan,
Froyd denen Yahudi'ye gider, verir can...
Kimi kördür... Kendisine büyük gelir pek
Lenin denen o maskara vatansız köpek...
O ne felsefenin, ne de dinin hiçinde,
O, toprağın asırlardan beri içinde...
Hakikati bulmak için onu eşmeli,
Yükselmekten bir şey çıkmaz, derinleşmeli.
Göğe doğru yükselenler bir gün yorulur,
Derinleşen, hakikati toprakta bulur.
Şu ne başı, ne de sonu olmayan toprak
Gömdüğümüz vücutlardan gıda alarak
Bize hayat, bize tarih, mazi yaratır.
Mazi köhne kitap değil şanlı bir satır...

Mazi ırkın yarattığı coşkun bir seldir,
Mazi bizim alnımızı göğe yükseltir,
Geçmişlerin gecesinden ışık alırız.

Bir düşünsen mazideki olan işleri
Hâdisâtın büyüklüğü seni şaşırtır.
İstersen gel yâd edelim o geçmişleri...

Kaynar elbet damarında hâlis Türk kanın,
Damarında çünkü kanı var “Atillâ” nın,
Avrupa'nın her ırkından toplanan ordu
Onu Galya ovasında zorla durdurdu.

İradesi yenilmeden sinirle ete
Vatan için karısını bırakan “Mete”,
Yasa için kardeşini öldüren “Çengiz”,
Yer yüzünde bırakmadan küçücük bir iz
Geçip giden milyonlarca adsız kahraman,
Ki her biri bugün bize vermededir şan,
Bu erlerin cisimleri toprakta kaldı,
Ve adları tarihte bir şanlı yer aldı...
Hangisini hangisinden üstün tutmalı?
Her birisi bu toprağın, bu ırkın malı...
“Tonyukuk” un gizlenmiştir dehâ kanında,
Bismark onun at uşağı olmaz yanında...
“Alp Arslan”la “Kılıç Aslan” şanlı bir fasıl,
Avrupa'yı rezil eden “Yıldırım”... Nasıl?
Düşünsene ne biçim bir kahraman erdir
Ankara'da Yıldırım'ı eriten “Demir”...
Bu kadar mı? Bu saydığım ancak birkaçı
Katerinle neler yaptı acap “Baltacı”?
Anafarta cephesinde kim durdu en son?
İlk dayağı kimden yedi kuduz Napolyon?

Sevdiğin kız şu toprağa eğer girdiyse,
Sen toprağı eskisinden fazla benimse.
Bil ki toprak ebediyen senin olmuştur...

Bu dünyada bizim bir genç kızı sevmemiz
Filhakika gayet doğru, hem de çok temiz
Bir gayedir... Fakat bunun hududu dardır...
Sevgiliden sevgili bir mefkûre vardır.
Bir kız solar, yahut senin tükenir aşkın;
İnsan kalmaz uzun zaman neşeli, taşkın...
Ya mefkûre? Ebediyet onunla birdir,
Kişi oğlu müebbeden ona esirdir.

En mukaddes var’a böyle söversen,
Toprak ejder, mazi kanlı bir gece dersen,
İleriye bakamazsın, gözün kamaşır.
İstikbali kucağında bu mazi taşır...
Arkasında olmasaydı şanlı bir mazi
Bu milletten çıkar mıydı bir büyük Gazi?
Kara toprak yine bizden gıda almasa
Kalır mıydı aramızda bir töre, yasa?
Mazi bizim atamızdır, toprak anamız.
Biri bizi yetiştirir, biri verir hız.
Bu toprağa nasıl dersin kara bir ölü
Ki bağrında bütün şanlı ecdat gömülü.
Yabancılar bir gün yine akın ederse,
Ve zaferi kendisine yakın ederse
Sevgilimi aldı diye bu kara toprak
Tarihin ün meydanından uzak kalarak
O toprağın uğruna sen can vermez misin?

Bu maziyle bu toprağa küfürden sakın,
Kendine gel, iradeni üstüne takın!
Savaşları, töreleri, yasalarıyla,
Zaferleri, bozgunları, tasalarıyla
Mazi ırkın yarattığı bir şaheserdir...


Hey arkadaş! Sapıtmışsın, doğru yola gir;
Hakkı neyse ver maziyle kara toprağın...
Onlar değil efsaneyle cansız bir yığın!

Bu ikisi ebediyen kutlanacaktır...
Ve bunları inkâr eden, bil ki, alçaktır...

Çevrimdışı van65

  • Uzman Üye
  • *****
  • 243
  • 979
  • 243
  • 979
# 11 Şub 2011 17:06:10
Ömer Hayyam
Ben kendimden geçtikçe kendime gelirim;
Yücelere çıkar, alçalmayı bilirim.
Daha da garibi, varlığın şarabıyla
Ne kadar ayık da olsam, sarhoş gibiyim.

Çevrimdışı umran45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 520
  • 1.833
  • 520
  • 1.833
# 11 Şub 2011 18:02:18
ESKİ FENERLER ESKİ GEMİLER

Uzun yanlışlarla battı gemiler
Geçtikleri her yerde
İçindekiler

Toy rüzgarlarda
Yelken açan düşlerimiz
Uğradığımız adalarda dağıldı
Geçtiğimiz gemilerde kaldı çarpılmış yüreklerimiz
Boşlukta el sallayan biri var hala
Bizim varamadığımız uzaklıklara

Ne kulaklarımızda siren sesleri
Ne kadırga serenlerinin
Yol açtığı birkaç tuzlu resim
İçimiz bir ada kuraklığı
Su altı batıklarıyız gündemin

En fazla neyi bilebiliriz şimdi
Bulmacalarda geçen gemici deyimlerinden başka
Hangi rakıya vursak kendimizi
Dalgaların kat yeri
Mazisinden yeni bir insan çekip çıkaramayanlar için
Eksilerek kazanılan deneyim

Örgütlü rastlantılarda her şey sessizliğe güvendi
Oysa eski fenerler eski gemiler içindi
Paslandı ay ışığında gümüş eyerli tekneler
Uykuları çevik tutan deniz rüzgarları dağıldı
Şimdi her şeyi çıplak görmenin acı veren aydınlığı
Umudun yeni ve altın anlamı.

 Murathan MUNGAN
 

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 11 Şub 2011 18:03:59
Kendimle baş başa kalmak iyi gelmiyor bana.
Bir tek gece mi yoktun yanımda?
Ya da kaç bin yıldır?
Seni özlemek her zaman iyi değilmiş anlıyorum.
Ya sen?
Özledin mi beni?
Uyku çağırıyor beni.
Gece bitsin, sen başla.
Kapıyorum gözlerimi.
Yeniden ve sadece sana açmak için.
Gün gibisin.

----Mehmet Coşkundeniz----

Çevrimdışı Sultan-ı Yegah

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 19
  • 190
  • 19
  • 190
# 11 Şub 2011 22:10:10
ŞAŞIRDIM KALDIM İŞTE BİLMEM Kİ NEMSİN

Sözde senden kaçıyorum
Dolu dizgin atlarla
Bazen sessiz sevdasın
İpekten kanatlarla

Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla
Karşıma çıkıyorsun
En serin imbatlarda
Adını yazıyorum
Bulduğun fırsatlarla
Yüreğimin başına noktalarla, hatlarla
Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla
Sözde senden kaçıyorum
Dolu dizgin atlarla

Ne olur bir gün beni
Kapından olsun dinle
Öldür bendeki beni
Sonra dirilt kendinle
Çarpsam kara sevdayı
En azından yüzbinle
Nasıl bağlandığımı
Anlarsın kemendinle

Kaç defa çıkıp gittim
Buralardan yeminle
Ama her defasında
Geri döndüm seninle
Hangi düğüm çözülür
Nazla, sitemle, kinle
Ne olur bir gün beni
Kapından olsun dinle

Şaşırdım kaldım işte
Bilmem ki nemsin
Bazen kız kardeşimsin
Bazen öp öz annemsin
Sultanımsın susunca
Konuşunca kölemsin
Eksilmeyen çilemsin
Orada ufuk çizgim
Burda yanım yöremsin
Beni ruh gibi saran
Sonsuzluk dairemsin

Çaresizim çaremsin
Şaşırdım kaldım işte
Bilmem ki nemsin

Yavuz Bülent Bakiler

Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.317
  • 4.164
  • 47.317
# 11 Şub 2011 23:36:52
ADAM

Nezaman adam gibi adam oluyor insan?
Çok gezdiğinde mi?
Çok gördüğünde mi?
Çok bildiğinde mi?
Çok ünlü, çok zengin olduğunda mı?

çok sevildiğinde mi ..

Yoksa bunların hepsi bir kenara,

adam gibi sevdiğinde mi?

Rutkay Aziz

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 12 Şub 2011 14:49:46
Kavuşma
sana geliyorum yalnızlıklardan
yürüdükçe hicran gülüyor gibi
yüreğimde dağlar yükseldi kardan
vuslat, ağır ağır ölüyor gibi

gözlerim, buzlayan kanatlarıyla
yorgun umutların peşinde her an
düşlerim, şahlanan kır atlarıyla
birer birer kopuyorlar zamandan

kısalan yolların uzadığını
kulağıma fısıldıyor her diken
mehdabına gömdüm hayal çağını
senden geliyorum sana gelirken


Nurullah Genç

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 12 Şub 2011 14:54:35
ÖMRE BEDEL...

Bir içim kahvedir sanki gözlerin
Çöle düşen yağmur damlası sesin
Sabah esen ılık rüzgar nefesin
Bakışların ömre bedel sevgilim

Aşkından delirdim yitirdim aklı
Hem soru hem cevap tek sende saklı
Teslimim bak elim beyaz bayraklı
Gülücüğün cana değer sevgilim

Hüzünlere veda etsek seninle
Yüreklere sevgi eksek yeminle
Mutluluğa kürek çeksek azimle
Öptüğün yer güle benzer sevgilim

Necmettin Pek

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 12 Şub 2011 14:56:06
AŞK...

Aşk bu inatla yürümez;
Özveri ister,
Cesaret ister,
Gün gelir bütün ilkilemleri unutup
Yar ile hasbi-hal ister

Aşk bu ikilemler özünde
Gurur öncesinde
Özünde yine de o der
Başkası gelse sen kim oluyorsun der

Dedim ya
Aşk bu İhaneti görse gurur
Sonrasında gururda kim oluyormuş der
Aşk bu yine yar ile hasbi-hal ister

Mehmet Sarıkaya


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK