Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 26 Şub 2011 00:32:21
derdimi söylesem

Derdimi söylesem derin dereye
Doldurur dereyi düz olur gider
Irakipler sıra dağlar arada
Korkarım yar benden yoz olur gider

Pervane ateştenden sakınmaz canı
Uğruna koymuşum başı bedeni
Doldur tüfeğini hedef et beni
Yaram doksandokuz yüz olur gider

Veysel der çıkayım bir yüce dağa
Ağaçlar bezenmiş yeşil yaprağa
Zaman olur tenim düşer toprağa
Karışır toprağa toz olur gider

aşık veysel

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 26 Şub 2011 09:15:37
Bir limon kalmış güneşten
Bi de dal uçlarında buhur
Bulutlar ki kar
Bulutlar yağıyor
Dizdüşümlerime...
Bir tahtaboştasın loş
Sarmanlar gelip gidiyor
Silüsler beyazdan da yılan
Sen bu tipiden çıkmıyacan...
Bir limon kalsada güneşten
Bide ölümcül umut
Sen bu umuttan iflah
Olamaya
Can. . .

---Can Yücel---

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 26 Şub 2011 09:41:57
Halkça

Tarlaya pancar ekerim
Yaz boyunca ter dökerim
Çayı şekersiz içerim
Hani benim şekerim
*
Bağlara çubuk dikerim
Çubuktan üzüm keserim
Üzümden şira süzerim
Hani benim pekmezim
*
Güneşe pamuk atarim
Çapada çıplak yatarım
Bulutu balyalarım
Hani benim göğneyim
*
Cehenneme ben inerim
Kömürü de ben sökerim
Kara kışta titrerim
Hani benim kömürüm
*
Yeter artık yeter be
Bu rezillik yeter be
Bu iş burada biter be
Gelsin benim de günüm

H.Hüseyin KORKMAZGİL

Çevrimdışı halil_41

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.899
  • 6.261
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.899
  • 6.261
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 26 Şub 2011 10:13:59
ANLARSIN...

Bir gece habersiz bize gel
Merdivenler gicirdamasin
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsin
Sabahlara kadar oturup konusalim
Kimse duymasin
Mavi bir gökyüzümüz olsun
Kanatlarimiz dokunarak uçalim
Insanlardan buz gibi sogudum
Iste yalniz sen varsin
Öyle halsizim ki hiç sorma
Anlarsin

Cahit KÜLEBI

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 26 Şub 2011 10:59:25
NE GÜZEL ŞEY HATIRLAMAK SENİ

Ne güzel şey hatırlamak seni:
Ölüm ve zafer haberleri içinden,
Hapiste
Ve yaşım kırkı geçmiş iken...

Ne güzel şey hatırlamak seni:
Bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
Ve saçlarında
Vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir
Seni sevmek saadeti...
Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,
Güneşli bir rahatlık
Ve etin daveti:
Kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
Sıcak koyu bir karanlık...

Ne güzel şey hatırlamak seni,
Yazamak sana dair,
Hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
Filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
Kendisi değil
Edasındaki dünya...

Ne güzel şey hatırlamak seni.
Sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:
Bir çekmece
Bir yüzük,
Ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
Ve hemen
Fırlayarak yerimden
Penceremde demirlere yapışarak
Hürriyetin sütbeyaz maviliğine
Sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...

Ne güzel şey hatırlamak seni:
Ölüm ve zafer haberleri içinde,
Hapiste
Ve yaşım kırkı geçmiş iken...

NAZIM HİKMET

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 26 Şub 2011 11:46:24
SENİ ANMAKLA ARTIYORUM

korkak değilim umutsuz değilim bundan böyle
değiştirdim sana yaraşmayan günlerimi verdiklerinle

sana yaraşmayan ne varsa bir bir çıkarıp attım
yeller esiyor şimdi o büyük karanlığımın yerinde

geldin kutsal bildiklerimi yeniden tanımladın
ülkemi bir bakışta bağladın güzelliğine

en varılmaz yerlere vardırdın ellerimi
en gizli denizleri açtın gemilerime

sensin artık adı bir dönülmezliği çağıran
kelimeleri ölümsüz kılan şiire






Kemal ÖZER

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 26 Şub 2011 13:14:35
ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ

Gözlerin gözlerime değince
Felaketim olurdu, ağlardım
Beni sevmiyordun, bilirdim
Bir sevdiğin vardı, duyardım
Çöp gibi bir oğlan, ipince
Hayırsızın biriydi fikrimce
Ne vakit karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım
Felaketim olurdu, ağlardım
Ne vakit Maçka'dan geçsem
Limanda hep gemiler olurdu
Ağaçlar kuş gibi gülerdi
Sessizce bir cigara yakardın
Parmaklarımın ucunu yakardın
Kirpiklerini eğerdin, bakardın
Üşürdüm, içim ürperirdi
Felaketim olurdu, ağlardım
Akşamlar bir roman gibi biterdi
Jezabel kan içinde yatardı
Limandan bir gemi giderdi
Sen kalkıp ona giderdin
Benzin mum gibi giderdin
Sabaha kadar kalırdın
Hayırsızın biriydi fikrimce
Güldü mü cenazeye benzerdi
Hele seni kollarına aldı mı
Felaketim olurdu, ağlardım

attila ilhan

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 26 Şub 2011 13:57:51

h.n.a.

TOPRAK - MAZİ

Gel arkadaş, gel seninle az dertleşelim;
Okuyarak hayat denen koca kitabı
Gönüldeki yaraları biraz deşelim.

Gömdüm kara topraklara melekten iyi,
Perilerden nazlı, güzel bir sevgiliyi.
Derin derin sızıldıyor gönlümde yaram,
Bana artık her saadet olmuştur haram.

Beni sardı kefen gibi mazinin tülü,
Yere batsın bu toprakla bu korkunç mazi!
Orda çünkü sevgilimle sevgim gömülü...

Hey arkadaş! Sözünü bil, hem kendine gel,
Bahtiyarlıklara olmaz ölümler engel.
Bir sevgili kızı senden aldıysa toprak
Buna katlan, toprak için çünkü bu bir hak!
Hem yaratan, hem büyüten topraktır bizi,
Üzerinde işitiriz ilk ninnimizi;
Fışkırttığı serin sular bize can verir!
Ormanları gönlümüze heyecan verir.

Hey arkadaş! Sende insaf duygusu yok mu?
Sana her şey veren, seni büyüten toprak
Senden bir tek kız aldıysa acaba çok mu?

Doğup ölmek... Millet için bunlar bir hızdır.
Toprak bizim beşiğimiz, mezarımızdır.
Toprak bizim anamızdır... İnsan yasına
Kapılarak nasıl söver öz anasına?

Hakikat ne şu göklerin derinliğinde,
Ne suların şairane serinliğinde...
Aristo'nun mantığında zerresi yoktur,
Pisagor' da, Eflâtun' da nebzesi yoktur.
Mefkûreler âleminde olunca kıtlık
Kafaların içerisinde başlar çıfıtlık;
Bir budala “zulüm yeter” diye haykırır,
Bir it çıkar, “proleter” diye haykırır!
Bir hayvanda hâkim olur cinsî heyecan,
Froyd denen Yahudi'ye gider, verir can...
Kimi kördür... Kendisine büyük gelir pek
Lenin denen o maskara vatansız köpek...
O ne felsefenin, ne de dinin hiçinde,
O, toprağın asırlardan beri içinde...
Hakikati bulmak için onu eşmeli,
Yükselmekten bir şey çıkmaz, derinleşmeli.
Göğe doğru yükselenler bir gün yorulur,
Derinleşen, hakikati toprakta bulur.
Şu ne başı, ne de sonu olmayan toprak
Gömdüğümüz vücutlardan gıda alarak
Bize hayat, bize tarih, mazi yaratır.
Mazi köhne kitap değil şanlı bir satır...

Mazi ırkın yarattığı coşkun bir seldir,
Mazi bizim alnımızı göğe yükseltir,
Geçmişlerin gecesinden ışık alırız.

Bir düşünsen mazideki olan işleri
Hâdisâtın büyüklüğü seni şaşırtır.
İstersen gel yâd edelim o geçmişleri...

Kaynar elbet damarında hâlis Türk kanın,
Damarında çünkü kanı var “Atillâ” nın,
Avrupa'nın her ırkından toplanan ordu
Onu Galya ovasında zorla durdurdu.

İradesi yenilmeden sinirle ete
Vatan için karısını bırakan “Mete”,
Yasa için kardeşini öldüren “Çengiz”,
Yer yüzünde bırakmadan küçücük bir iz
Geçip giden milyonlarca adsız kahraman,
Ki her biri bugün bize vermededir şan,
Bu erlerin cisimleri toprakta kaldı,
Ve adları tarihte bir şanlı yer aldı...
Hangisini hangisinden üstün tutmalı?
Her birisi bu toprağın, bu ırkın malı...
“Tonyukuk” un gizlenmiştir dehâ kanında,
Bismark onun at uşağı olmaz yanında...
“Alp Arslan”la “Kılıç Aslan” şanlı bir fasıl,
Avrupa'yı rezil eden “Yıldırım”... Nasıl?
Düşünsene ne biçim bir kahraman erdir
Ankara'da Yıldırım'ı eriten “Demir”...
Bu kadar mı? Bu saydığım ancak birkaçı
Katerinle neler yaptı acap “Baltacı”?
Anafarta cephesinde kim durdu en son?
İlk dayağı kimden yedi kuduz Napolyon?

Sevdiğin kız şu toprağa eğer girdiyse,
Sen toprağı eskisinden fazla benimse.
Bil ki toprak ebediyen senin olmuştur...

Bu dünyada bizim bir genç kızı sevmemiz
Filhakika gayet doğru, hem de çok temiz
Bir gayedir... Fakat bunun hududu dardır...
Sevgiliden sevgili bir mefkûre vardır.
Bir kız solar, yahut senin tükenir aşkın;
İnsan kalmaz uzun zaman neşeli, taşkın...
Ya mefkûre? Ebediyet onunla birdir,
Kişi oğlu müebbeden ona esirdir.

En mukaddes var’a böyle söversen,
Toprak ejder, mazi kanlı bir gece dersen,
İleriye bakamazsın, gözün kamaşır.
İstikbali kucağında bu mazi taşır...
Arkasında olmasaydı şanlı bir mazi
Bu milletten çıkar mıydı bir büyük Gazi?
Kara toprak yine bizden gıda almasa
Kalır mıydı aramızda bir töre, yasa?
Mazi bizim atamızdır, toprak anamız.
Biri bizi yetiştirir, biri verir hız.
Bu toprağa nasıl dersin kara bir ölü
Ki bağrında bütün şanlı ecdat gömülü.
Yabancılar bir gün yine akın ederse,
Ve zaferi kendisine yakın ederse
Sevgilimi aldı diye bu kara toprak
Tarihin ün meydanından uzak kalarak
O toprağın uğruna sen can vermez misin?

Bu maziyle bu toprağa küfürden sakın,
Kendine gel, iradeni üstüne takın!
Savaşları, töreleri, yasalarıyla,
Zaferleri, bozgunları, tasalarıyla
Mazi ırkın yarattığı bir şaheserdir...

Hey arkadaş! Sapıtmışsın, doğru yola gir;
Hakkı neyse ver maziyle kara toprağın...
Onlar değil efsaneyle cansız bir yığın!

Bu ikisi ebediyen kutlanacaktır...
Ve bunları inkâr eden, bil ki alçaktır.

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 26 Şub 2011 15:49:33
BİR BAŞKA BEN OLMALIYIM...

Yarınım bu günden farklı olmalı
Bu günüm düne benzememeli
Bir ağacın dalında tomurcuk
olmalıyım
Kırlarda koşuşturan alyanaklı bir çocuk
belki de bir ağaç olmalıyım
Her günümde ben bir başka ben olmalıyım.

Karanlıkla aydınlık arasında loş bir ışık
Aşk olmalıyım aşık olmalıyım
Sevda türküsü olup yankılanmalıyım
Ben benden çıkıp sen olmalıyım
Her günümde ben bir başka ben olmalıyım

 
 
Sabiha Toktan

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 26 Şub 2011 16:21:30
ÜMİTLERİMİN GEMİSİ

Uzun direklerin ucuna

Uzak iklimleri çiziyor duman.

Beyaz köpüklü sular ardına,

Gömülüyor hatıralarıyle liman.

Gemim gidiyor, gidiyor

Hafif dumanında

Martılarıyle

Gemim gidiyor, gidiyor

Tayfalarının dudaklarında

Şarkılarıyle,

Bembeyaz güvertesinde duran,

Mavi elbiseli gemicilerim

Selâm, sevgi hasret taşıyor

Bembeyaz yelkenlerine vuran

Hayallerimin rüzgarıyle

Gemim yaklaşıyor, yaklaşıyor

Ah! direkleri, kollar gibi, Allah'a yükselen

Teknesi, göynüm gibi, yeşil sularda yüzen

Gemim!..

Ah! sevgiliye ümitlerimi götüren

Bahriyelilerim

Çabuk git, çabuk, gemim benim

Seni, narin ellerinde, kalpleri gibi, mendilleri titreyen,

Mavi gözleri yaşlı, genç kızlar bekliyor.

Seni, hovarda bahriyelilerin parasını yiyen,

Dudakları boyalı kadınlar bekliyor?

Seni, bir çam kabuğuna bütün hasretiyle işleyen,

İhtiyar kaptanın mavi elbiseli oğlu;

Seni, içleri uzak diyarların hasretiyle dolu,

Yanık derili, yalınayak, çocuklar bekliyor

Git gemim, git?

Seni, bütün denizi ve gemileri sevenler

Seni, beyaz yelkenlerde rüya görenler

Bekliyor

Git gemim, çabuk git

Benden selam, sevgi götür,

Aşkımı, ümidimi götür

Bekleyenlere

Git gemim, git!..

Ah! ne oldu öyle birden?

Bin hayalle yüzdürdüğüm gemim?

Koptu yavaş yavaş orta yerinden

Yarime yazdığım mektubum benim!..

Kâğıt gemim gittikçe yan yatıyor.

Uzanmış sevgilimin küçük elleri,

Gemimin direkleri gibi, suya

Zavallı bahriyelilerim atıyor,

hasretle işlediğim mavi elbiseleri,

İçimin direkleri

Gibi, suya

Sular, onu, yılların aşkımızı örttüğü gibi, örtüp unutuyor.

Gemim ümitleriyle, hatıralarıyle, bahriyelileriyle batıyor!.
Necati Cumalı

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 26 Şub 2011 16:57:24
ACIYI BAL EYLEDİK
 

                         «pir sultan ölür dirilir»
 

bak şu bebelerin güzelliğine
                    kaşı destan
                    gözü destan
                    elleri kan içinde
 

kör olasın demiyorum
kör olma da 
                   gör beni
 

damda birlikte yatmışız
öküzü hoşça tutmuşuz
koyun değil şu dağlarda
san kendimizi gütmüşüz
hor baktık mı karıncaya
kırdık mı kanadını serçenin
vurduk mu karacanın yavrulusunu
ya nasıl kıyarız insana
 

sen olmasan öldürmek ne
çürümek ne zindanlarda
özlem ne ayrılık ne
yokluk ne yoksulluk ne
ilenmek ne dilenmek ne
işsiz güçsüz dolanmak ne
gün gün ile barışmalı
kardeş kardeş duruşmalı
koklaşmalı söyleşmeli
korka korka yaşamak ne
 

kahrolasın demiyorum
kahrolma da
                   gör beni
 

kanadık toprak olduk
çekildik bayrak olduk
döküldük yaprak olduk
geldik bugüne
 

ekmeği bol eyledik
acıyı bal eyledik
sıratı yol eyledik
geldik bugüne
 

ekilir ekin geliriz
ezilir un geliriz
bir gider bin geliriz
beni vurmak kurtuluş mu
 

kör olsanı demiyorum
kör olma da
          gör beni

Hasan Hüseyin

Çevrimdışı liff

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.251
  • 13.081
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.251
  • 13.081
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 26 Şub 2011 19:52:11
Ben bir öğretmenim
Okulların birinde
Duymayı, düşünmeyi öğretirim.
Derslerimde...

Bir söz yağmurudur, ders dediğin de,
İnsan göklerinden, rahmet yerine,
Kitaplar dolusu yağar da yağar...
Benim çocuklarım bu bahçelerde,
Bu yağmur altında ıslanmadalar.
Bir yağmur sonrası gelin seyredin,
Her taraf tepeden tırnağa bahar...

Bulutsuz masmavi dünyalarına,
Sevginin, sevincin güneşi doğar.
Böyle çocuklarla dolar her yanım,
Çocuklar kardeşim,
Çocuklar arkadaşım,
Canım?

Onlarda toplanmıştır
Geçip giden zamanım,
Bir parıltı görsem gözlerinde,
Bilgiden, anlayıştan yana,
Bir hal olur bana...

Zannedersiniz ki,
Dünyalar benim?
Çocuklar, kitaplar, yazı tahtası
Enine boyuna bütün zamanlar,
Dört duvar arası bir dershanede,
Her dinden her dilden gelmiş insanlar.
Bizimle konuşur hayal ederler,
Bağlanırız kalırız kendilerine.
Hikaye anlatır, şiir söylerler,
Mutluluk üstüne, ümit üstüne?

M.Gündüz GÖKTÜRK

Çevrimdışı AYNALI

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 26 Şub 2011 21:13:56
Yağmur Kaçağı 
      
Elimden tut yoksa düşeceğim 
yoksa bir bir yıldızlar düşecek 
eğer şairsem beni tanırsan 
yağmurdan korktuğumu bilirsen 
gözlerim aklına gelirse 
elimden tut yoksa düşeceğim 
yağmur beni götürecek yoksa beni 
geceleri bir çarpıntı duyarsan 
telaş telaş yağmurdan kaçıyorum 
sarayburnu'ndan geçiyorum 
akşamsa eylülse ıslanmışsam 
beni görsen belki anlayamazsın 
içlenir gizli gizli ağlarsın 
eğer ben yalnızsam yanılmışsam 
elimden tut yoksa düşeceğim 
yağmur beni götürecek yoksa beni.
 

Atilla İlhan   

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 26 Şub 2011 21:31:39
Mahallemizde
Senden başka ağaç olsaydı
Seni bu kadar sevmezdim.
Fakat eğer sen
Bizimle beraber
Kaydırak oynamasını bilseydin
Seni daha çok severdim.

Güzel ağacım!
Sen kuruduğun zaman
Biz de inşallah
Başka mahalleye taşınmış oluruz.

--Orhan Veli--


Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.317
  • 4.164
  • 47.317
# 26 Şub 2011 21:49:23
uzlet..

kanıksanmış gerçeklerden
kaçmak ister
insan
çoğu zaman.
alıp başını gitmek,
kendini dağlara vurmak
ve
dönüşü olmayan
yollarda ıramak iz bırakmadan..

yaşama
üryan gelen insan
neyle donanır...
çoğu,
çulla çaputla.
atlas da giyen var,basma da.

çoğu insan
kendi karanlığında boğulur
yıllarca.
ışığın izi bile düşmez
hanesine.

beyaz bir yelkenliye
takılır gözüm
dalar giderim
hayallerimin
peşi sıra..

ve
bir taş düşer
denizin ortasına
yayılır halkalar
batar
yelkenli
hayallerimle birlikte..

üzülürüm..
kanıksanmışlıklar geri döner
dizilirler saf saf

çoğu insan
kendi karanlığında boğulur
yıllarca.

NURŞEN KAYGISIZ

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK