Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı DORUK17

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 569
  • 1.024
  • 569
  • 1.024
# 18 Haz 2014 16:28:12
Beni, gözlerin götürür
Gözlerin
Aşkla, acıyla...
Kuşatmışlar
Sesimi, soluğumu
Kesilmiş
Tuz-ekmek payım
Vurgunum
Ve darda,
Gözaltındayım.
Dal, kor keser
Penceremde açarsa
Kuş, vurulur
Üzerimden uçarsa.
Ve hal böyle böyle,
Yol bu yöndeyken
Gelir,
Ki her gelişinde
Daha da içten
Gelir,
Soluk soluğa
Benim olursun.
Amansız sarmasında
Kollarımın
Esrik,
Çığlık çığlığa
Erir, kar gibi vücudun...
Nicedir,
Kahpe ağzında
Bir salgın,
Bir deprem gibi künyemiz.
Nicedir,
Başımıza zindan dünyamız.
Biz ki
Yarınıyız halkın,
Umudu, yüzakıyız,
Hıncı, namusu...
Şafakları,
Taa şafakları
Hey canım,
Kalbim
Dinamit kuyusu...: AHMED ARİF

Çevrimdışı aslı_80

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
# 18 Haz 2014 17:10:47
Ayaklanma Çağrısı

Sihriydi tutkuların. Şiir bitti!
Solunarak süzülen tılsımı kalmadı gönlün..

Şiir bitti! Kurudu esin çağlayanı umudun
Dindi suların tendeki çılgın uğultusu
Öpüşlerden düşlerin filizleri yolundu
Kimse ağlamıyor özlerken..

Şiir bitti! Uçukladı dudakları sevginin
Bakışlar yapayalnız, yalnızlık çırılçıplak
Gülüşler kuşsuz, kıvılcımsız
Can bitkin, dil tutsak..

Şiir bitti! Bulandı yüreğin özgür sesi
Teslimiyet başıboş
Yiğitlik evcil
Onur sessizce köreldi gözevlerinde
Dişlerin arasında bilendi küfür: paslı, keskin
Oyuncu arsız, seyirci bezgin
Ne dövüş soylu ne seviş
Çığlığı duyulmuyor sevincin..

Şiir bitti! Söndü içtenliğin güven ateşi
Sevgilin zehrin kılabilir gizemli anıları
Dostun katilin olabilir
Nefret hırçın, şefkat uyuşuk, merak sinsi
Acının sırdaşı ayrılıklar uluorta kudurgan..

Şiir bitti! Tozlandı hançeresi sezginin
Susan da ikiyüzlü konuşan da
İhanetin sinmediği giz unutuldu
Yalan doruklarda çığırtkan

Şiir bitti! Bozuldu ışıktan büyüsü duyguların
Korkunun da ucuzları türedi coşkunun da
Erdem sığlaşıp özüne yabancılaştı
Dal kuru, dalga uysal
Herkes her şeyin sahtesine alışkın...

Şiir bitti! Soldu içli sesin beslediği tomurcuk
Alaycı çalgıcılar dökülüyor şarkılardan
Hüzün sürgün, aşk yılışık..

Şiir bitti! Dindi rüzgârı tükenmez gücün
Ağıtlar yetinı, türküler öksüz
Zalim yaradana pervasız, mazlum ölümüne çaresiz..

Şiir bitti! Soğudu tezcanlı yüreğin yanardağı
Ne dövüşün külhanı kaldı ne sevişmenin
Suskunluk kanıksandı, kabalık azgın
Ne Dadal'a sadık halk ne Karacaoğlan'a
Sokakta sabrın tiryakisi ruhsuz bir kalabalık..

Tek umut ki - yaşam bitti demeye varmıyor dilim -
O da çocukların sesleri..

İsyan edin isyan edin isyan edin!

Nihat Behram

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.255
  • 230.573
  • 29.255
  • 230.573
# 18 Haz 2014 18:39:56
Hayat bu kadar basit bir şeydi işte.
Yaptıklarımız,
Yapmak istediklerimiz,
Özlediklerimiz,
Pişman olduklarımız,
Onardıklarımız,
Onaramadıklarımız...
Hepsi basit, minicik şeylerdi ama ulaşamadıkça,
Çözemedikçe,
Yenemedikçe bize kocaman geliyordu.
Kitlelerin sevgisi, para,ün, güç...
Hiçbiri, hiçbiri bedel olamıyordu,
Özlemini çektiğimiz o şey her ne idiyse...
Sevildiğini bilmek,
Bir vicdan rahatlığı,
Bir tabak pilav,
Bir sağlıklı nefes...
Hayat bu işte; basit, küçük bir hadise...

~Can Dündar~

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.255
  • 230.573
  • 29.255
  • 230.573
# 18 Haz 2014 18:40:39
Devrik cümleler kurmak istiyorum, birilerinin kalbini kırmak.

Kırılana dökülene aldırmadan yaşayarak; yol almak.

Gamsız olmak istiyorum; mesela tek derdim kendim olmak.

Ve sağı solu mutlu etmek için binbir parçaya ayrılmamak.

Ardından kendimi toplamak için bugünü düne harcamamak.

Sonra doğruya yanlışa aldırmadan hep doğru yaptığımı sanmak.

Yeri gelince mutlu olabilmek; öncesini sonrasını düşünmeden içimden ağlamadan; çatlayıncaya kadar gülebilmek.

Kafam bozulunca küfür etmek; düşünmeden yaşamak istiyorum dünden koparak, yarına aldırmadan, bugünle bir olarak.

Dün yük olmamalı omuzlarımda, hatalar takılıp kalmamalı kafamda; ve dün bataklık, daha da içine çekiyor yanımda taşıdıkça.

Ağız dolusu küfürler savurup kurtulmak var kahkalarla oysa.

Düşünmeden yarını, ne getireceğini, nasıl yaşanacağı; boşvermek istiyorum yaşanacak ne varsa; yaşanacak nasıl olsa.

Geçmişin yanında geleceğinin gelmişininde anasını satmalı aslında.

Değer vermek istemiyorum sıfatı ne olursa olsun kimseye hayatımda.

Verilen değerler matematik dersinde kalmalı bundan sonra.

Yoksa hep bölünen ben oluyorum ondan sonra.

Dört işlem misali değer verdikçe insanlara, kendime kalmıyorum yoksa.

Kıymet bilseler neyse, herkes kerameti kendinde sanıyor sonra.

Bir bakmışım hep çıkarılan olmuşum oysa.

Keşke olabilsem ama; insan doğmuşum, elden ne gelir bundan sonra!

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 18 Haz 2014 23:10:13
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana.

ATAOL BEHRAMOĞLU

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 18 Haz 2014 23:22:17
Sessizlik

Biz o kadar ağladık ki beraber,
Gözyaşları doldurdu avucumu şimdilik.
Şimdilik uzun uzun, bambaşka bir sessizlik
Yavaşça alçalarak, yavaşça bizi dinler.

Etrafta kalan sesler kesildi birer birer.
Hatırlamaz olmuşum, her şey uzakta, silik.
Yalnız senin vücudun... Ah içte bir içimlik
Bir su gibi ellerin avucumda serinler.

Vücudunun gölgesi bak yerde gölgemle bir,
Yeni bir nefes gibi sessizlik göğsümdedir.
Sessizlik içerime doluyor yudum yudum.

Dolu bir yelken gibi göğsümde genişleyiş,
Ve öyle için için, ve öyle geniş geniş.
Ben hiç bir şey duymadan, ben yalnız seviyorum..

Ziya Osman Saba..

Çevrimdışı sessizsinema

  • Uzman Üye
  • *****
  • 982
  • 2.513
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 982
  • 2.513
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 19 Haz 2014 00:12:46
             TEK HECE

Var mı beni içinizde tanıyan?
Yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
Kalmasa da şöhretimi duymayan,
Kimliğimi tarif etmek zor benim...

Bülbül benim lisanımla ötüştü,
Bir gül için can evinden tutuştu,
Yüreğine Toroslar'dan çığ düştü,
Yangınımı söndürmedi kar benim...

Niceler sultandı, kraldı, şahtı,
Benimle değişti talihi, bahtı,
Yerle bir eyledim tac ile tahtı,
Akıl almaz hünerlerim var benim...

Kamil iken cahil ettim alimi,
Vahşi iken yahşi ettim zalimi,
Yavuz iken zebun ettim Selim'i,
Her oyunu bozan gizli zor benim...

Yeryüzünde ben ürettim veremi,
Lokman Hekim bulamadı çaremi,
Aslı için kül eyledim Kerem'i,
İbrahim'in atıldığı kor benim...

Sebep bazı Leyla, bazı Şirin'di,
Hatrım için yüce dağlar delindi,
Bilek gücüm Ferhat ile bilindi,
Kuvvet benim, kudret benim, fer benim...

İlahimle Mevlana'yı döndürdüm,
Yunus'umla öfkeleri dindirdim,
Günahımla çok ocaklar söndürdüm,
Mevla'danım, hayır benim, şer benim...

Benim için yaratıldı Muhammed,
Benim için yağdırıldı o rahmet,
Evliyanın sözündeki muhabbet,
Embiyanın yüzündeki nur benim...

Kimsesizim, hısmımda yok hasmım da,
Görünmezim, cismimde yok resmim de,
Dil üzmezim, tek hece var ismim de,
Barınağım gönül denen yer benim...

Cemal Safi

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 19 Haz 2014 09:37:40
SEVDA BAHÇESİ

Bir gül mahzun durur bahçede
Yaprakları yorgun.
Sen pembe güllerin en pembesi!
Hasta solgun.

Bir gül taze durur bahçede
Yaprakları diri.
Sen beyaz güllerin en beyazı
Sabahlar kadar iri.

Bir gül baygın durur bahçede
Yaprakları serin.
Sen sarı güllerin en sarısı
Yağmur gibisin.

Pembe gül hülyandır açılmış,
Beyaz gül yanakların,
Sarı gül dağınık saçlarındır,
Ve mahzun kalbim ateş gibi
Yanan dudaklarındır....

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 19 Haz 2014 09:55:27
Güle kül düştü...



Sağaltıp hayattan kendini
yükselecek başım
az izin verin
gözlerimden akıtacağım bulutları.
Her yanım ağyar..........



Atlar kaçıyor içimden, duydunuz mu? dağlarda kaval sesi
şurada ninnisini unutmuş annelerin ağıt izleri.......... aşk mı, geçelim oraları.
Bu kaçıncı kar küremektir yüreğimden.


Güle kül yağdı fasılasız
gereği kalmadı yangının
Hayale bile muhal yok artık
gerçek yalanın terkisinde terk ettiğinden beri gözlerimi dumansız.


Delirmiş gökyüzü
silmiş alnını peri
tozunu savur savur... uçuşuyor pembe ayakları
afili bir piyano kuyruğunda.
Sen çıldırmışsın
ölümcül ağırlık çökmüş sevinçlerine
sisler... sirenler, vesaire...


Deliliğim damlıyor kalemin ucundan... evren zaten pespaye...

____


Soluğunu tut, dediler
nefes almazsan hissetmezsin
güneşi beklerken incitmez sabahın kör ışıkları.
Bekledim, ne güneş doğdu, ne ay battı
terim soğudu, tenim sıyrılmadı elemden.


Bilmez çocuklar
insanları sevdiğim zamanlar kuşlar gülerdi kanatlarıyla
kelebek olurdu herkes birden
bense kanarya
meğer
meftun olup el âlem yarasalığa
görmek ne mümkün içlerini.


Neredesin mutluluğun kızıl goncası, umudumun kalmadı artık arkası yarını.


Bir düş
bir düşüş sonra
yekpâre olmak ne mümkün
acıyla kefilsiz sözleşmeliyiz bu yerde...

Kalimera

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.136
  • 24.216
  • 5.136
  • 24.216
# 19 Haz 2014 14:22:13
YAR OLAMADIN

Vurduğun her yerden gül biter sanma!
Sen beni ilk defa yaralamadın
Ben sana kul köle olurdum amma
Sen bana bir günlük yar olamadın

Bu kadar yüklenmek var mı susana
Yerimde olup da çıldırmasana
Ben gönül köşkümü açtım da sana
Sen sokak kapını aralamadın

Hançerle mavzerle yıkılmazdım da
Süründüm aklımı senle bozdum da
Ben sana yüzlerce roman yazdım da
Sen bana bir satır karalamadın

Onbinde bir kula kısmet olsam da
Kadrimi bilmedin nimet olsam da
Ben senin bağına rahmet olsam da
Sen benim dağıma kar olamadın

Kalplere şifalar sunan meyvaydım
Her keyfe kedere derde devaydım
Ben senin bahtına gülen ayvaydım
Sen bana ağlayan nar olamadın

Yıllara maloldu gözümden düşmen
Ey şimdi aynayla kavgalı düşman
Her zaman mahçupsan her zaman pişman
Sen kendi kendine yar olamadın

Cemal SAFİ

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.255
  • 230.573
  • 29.255
  • 230.573
# 19 Haz 2014 20:46:47
Yakut, mine, zümrüt bana birdir kayalarla;
Bir gül dikeninden kanayan el neme yetmez?
Kâşâne, sedir, sırma, ışık onların olsun;
Bir köhne kitap, bir sarı kandil neme yetmez?

Rûhum ki yanıktır ve şifâsızdır ezelden,
Sarmak dilesem, bir kara mendil neme yetmez?
Dağlar neme yetmez, bağlar neme yetmez?
Bir kuş ki benim derdime ağlar, neme yetmez?

Yanmaz ateşinden deli gönlüm bu diyârın,
Gökten bir alev bağrımı dağlar, neme yetmez?
Kestimse ümîd artık ezelden ve ebetten;
Bir eski rübâb ömrümü bağlar, neme yetmez?

Bir çölde biten dal gibi ıssızsa da rûhum,
Dost âleminin ettiği kem söz neme yetmez?
Vardır anacak bir gün olup ismimi elbet,
Bir servinin altında dolan göz neme yetmez?
Şükufe Nihal

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 20 Haz 2014 09:32:58
KADININ MASALI ...

Yorğunluğumu ne bir boş kağıda
Ne tahta sandığa
Nede kara toprağa sığdıramdım
Ağırdı sırtımda , kalbimde taşıdıklarım



Acemi bir şaiirin
Gizli saklı buruşuk kagıtlardaki
şiirleri ğibi
Cebime yerleştirdim İtiraflarımı
Koyuldum yola
Tek bir isteğim vardi
Dinleyen biri ...



Gözlerim doldu aniden , cocuken
“Kocaman bir aşk istiyorum anne
Kocaman sevsin, kocaman sarılsın,
Kocaman korusun beni derdim
Kocaman bir aşktı benim istediğim
Aşk karın doyurur muydu?
Bilmiyordum o "zamanlar ...



Aşık olmak isteyen bir çocuk
Içinde ne kadar kötülük taşıyabilirse
O "kadar kötüydüm belki de
İtiraflarımı avucumda sıktım
Devam ettim yola
İhtiyacım sadece dinginlikti ...



Peki neydi
vedaların sebebi ne?
Sevgidenmi
Yada sayğıdanmı
Boşunaymış sorularım
Cevapsız kaldi soruğularım
Sorular çoğalacak ,çoğaldıkça da
Canımı yakacaktı...


Şaşırdım gençliğimin, saf umutlarına
Oysa ben ,Vedaları ölümle
Bağdaştıran yürektim
Sevginin içindeki hoşçakalla
Yeni tanışıyordum
Hayatımda ilk kez
Sevdiğim için ağlıyordum
İster istemez göğsüme
Oturdu yorğunluk ...



Adımlarımı taşımakta güç
Geride bıraktıklarıma
Sırtımı dönerek
Yürümeye çalışıyorum
Bir kadehde sızabilirim şimdi
Sevdigim kitapdaki
Kahramanıma koşabilirim
İtiraflarımı göğsümde ısıttıp
Devam ettim yoluma
İhtiyacım huzurdu tek...



Neden oldugunu öğrenmiştim
Herkezi kendim gibi
Kendi kalbim gibi
Gördüğümde hata etmiştim
Kabullenemiyorum hatamı
Acılarımın farkında olmadan
Acı çekiyorum
Daha güçlü ediyor bu beni
Ama dahada yâlnız yapıyor
Sustum içimde geçmişin sesine



Tırnaklarımla kazıyarak yol aldığım
Hayatın icerisinde
Inadına sevgiyi arıyorum
Akıttığım her göz yaşımda
Kendime ğalip geliyorum
Umudunu kayıp etmiş birinin
Yaşaması mümkün
Değil bana ğöre
İtiraflarımı göz önüne alıp
Devam ettim yoluma
yaşamaktı sadece istediğim...


Güvenin _____
Sayğının
Olmadığı
Yerde
Aşk da yok
Anladım
Gidiyorum
Aşkı bulmadan
Dönmeyeceğim_____


Ağırlığım geçmiş"di
Başım dik, adımlarım tozluydu
Hiç bu kadar korkusuz olmamıştım
Hiç bu kadar deli…
Gözlerimi açtım aynadaki yüzüme
Keçi inadıyla keçi patikalarından geçerek
El salladım yeni doğan güne..



Canımı acıtmayacak kelimeleri
Duyabilmek için çıkdım yola
Nefes için, aşk için...
Yorgunluğumu bastırmaya çalıştım
İtiraflarımi gökyüzüne fırlattım
Devam ettim yoluma
İhtiyacım sadece güzel bir masaldı
Her şeyiyle güzel olan bir masal sadece…

Her kadın, kalbinde bir masal taşır
Kalbinde taşıdığı masalla yaşar kadın...

AYTEN ERDOGAN

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 20 Haz 2014 10:48:39
üç kere üç dokuz eder
bilirsin
birin karesi birdir
kare kökü de
bilirsin
"mutlu aşk yoktur"
bilirsin

ama baharda ya da dışarda
sonsuz göğün altında
aşkın aşkla çarpımı
nedendir bilinmez
garip bir biçimde
hep sonsuzdur...

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 20 Haz 2014 19:57:32
Koro halinde susuluyordu
Ve yalnızca
yüksek sesle konuşanlara
İnanır olmuştu insanlar.
İncelik yalnızlığa dönüşe dönüşe bitmişti.
Şiddetin coğrafyasında
elbette gökyüzü bir lükstü
Ve ancak yağmur yağınca anımsanıyordu.


Şükrü Erbaş

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Haz 2014 01:26:28
SESSİZ ÇIĞLIK

Köprübaşlarını Deli Dumrullar tutmuş.
Şairler gözyaşı karnavalında dilini yutmuş.
Türküler alafranga şarkılara kurban edilmiş.
Rüyalarımıza karabasanlar girmiş.
Aydınlar, ihanetinde kararlı bir kahraman
Kargalar, cinnetler devşiren birer ozan.

Yorgun yüreklerimize binmişti emanet.
Yüreğimizin gece lambaları da söndü.
Ruhumuzdaki yenilmez ordular,
Bütün umutlarını yitirdi.
Hangi türküyü yaksak şimdi,
Hep hasret türküsü, hep ağıt!

Gönlünde binlerce ağıt yaktığımız Anadolu,
Şimdi anaların yürek yakan ağıtlarıyla dolu!
Bazen yeis, bazen özlem içinde şaşkın
Kanadı koparılmış kelebekler misaliyiz.
Şatoların önündeki havuzlarda
Hayatlarını sürdüren alabalıklar gibiyiz.

Bu melun karanlığı
Kitaplarımızın ışığı bile aydınlatamadı.
Göz pınarlarımızdan akan yaşlarımızı,
Dostlarımızdan bile sakladık biz.
Naftalinlediğimiz duygularımızı,
Mumyalanmış yüreklerimize gömdük biz.

Düşlerimizde bile şekillenmemiş
Bir saadet çağına varamadan
Zulmün mızrağı saplandı
Tâ ciğerlerimize kadar!
Soldu yaprakları güllerimizin
Annemin temiz duaları gibi.

Delikanlı gibi haykırırken hayâllerimizi,
Korkularımızı düşman bilip
Bıçak salladık Donkişot’ça.
Bir beyaz dilekçe yazamadık
Rahmeti sonsuz Mevlâ'ya dostça.

Ahmet SEZGİN

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK