Sevdiğiniz Şiirler

Çevrimdışı simeranya

  • Uzman Üye
  • *****
  • 735
  • 786
  • Sosyal Bilgiler
  • 735
  • 786
  • Sosyal Bilgiler
# 15 Haz 2008 01:15:42
ÜÇ DÜNYA

İnsan,
Yaşar, üç türlü şu üç dünyada.
Evvela:
"Şunu sevdim, bunu sevdim!" diyerek
Ömrü sevmekle geçer!

Sözde olgunlaşır ondan sonra:
"Şunu yaptım, bunu yaptım!" diyerek
Ömrü saymakla geçer!

İhtiyarlıkta tanır dünyayı:
"Kahpe dünya!" diyerek,
"Hey gidi dünya!" diyerek,
Ömrü sövmekle geçer.

Orhan Seyfi ORHON

Çevrimdışı simeranya

  • Uzman Üye
  • *****
  • 735
  • 786
  • Sosyal Bilgiler
  • 735
  • 786
  • Sosyal Bilgiler
# 15 Haz 2008 19:20:49
HEPSİ BU

Değişen ben değilim
dönüşen savaş
yaşlanmakla ıslanmak aynı şey:

bir yağmurun gölgesinde ihtiyarlanmak

şimdi ölüm bile yetmiyor
acılarımızı tartmaya
dostlar
alıngan bir sahili pinekliyorlar
bir merhabayı bıçaklar gibi artık
selamlaşmalar

değişen ben değilim
dönüşen savaş

artık zaman bile yetmiyor
yaşadığımızı sanmaya

yine de ışıklar bu kenti
güzelmiş gibi gösteriyor
geceleri...

geceler...
yani
Ahmet Haşim in kafiyeleri...

seni aklıma düşüren
yerçekimi değil
yalancı yıldızlar
öyle uzaksın ki
üflesem soğuyacaksın
sarılsam okyanus

bir aşka yetecek kadar
ve anımsatacak kadar
sebepsiz bir ölümü,
acılarımız
ve kafiyelerimiz var...

işte hepsi bu kadar...

 YILMAZ ERDOĞAN

Çevrimdışı sitemkar45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.871
  • 936
  • 1.871
  • 936
# 15 Haz 2008 21:11:48
     
              ŞEHR-İ  İSTANBUL

      Bana kalk gidelim deme bu şehirden
      Ben sevgimi yüreğine kazımışım bu şehrin
      Ayrılık bana komaz
      Hani duymasam
      Martı çığlığını ezan sesini
      Hani görmesem
      Kız kulesini çırpınan denizini
      Belki terk etmek kolay olurdu bu şehri
      Bana kalk gidelim deme bu şehirden
      Kolay mıdır yardan ayrılmak...

     
      Bu şehir minarelerini dikmiş yüreğime
      Kolay mı sanırsın yıkmak
      Gel vazgeç koparma gülü dalından
      Koma beni yurtsuzlar yurduna


      Bana kalk gidelim deme bu şehirden
      Bir yaz daha göreyim ölmeden
      Bir çay daha içeyim Büyükada da
      İlk baharında aşık olayım
      Son baharında yalnız kalayım
      Bir şiir daha yazayım n'olur
      Bana kalk gidelim deme bu şehirden
      Bırak da kara topragının tadına varayım...

K.Tazeoğlu

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 16 Haz 2008 00:44:18
SELAM

Içim yine sevinçle dolup yanıyor;
Sanki deniz olmuş, dalgalanıyor.

Uzak uzak ülkelerden döndüm seferden;
Yaralarım ağır, fakat mestim zaferden;

Zafer,ümit kaynağının bir çeşmesidir.
Zafer bir çok gönüllülerin birleşmesidir.

Gönülleri birleşenler ölse de bir gün
Gök kubbede kalacaktır seslerinden ün.

Gönülleri birleşenler! Selam sizlere!
Uzaklarda dertleşenler! Selam sizlere!

Selam sana hücrelerde benzi solan genç!
Selam sana ey yılları heba olan genç!

İstikbalim gitti diye yaslanma sakın!
İstikbalin değil, ruhun Tanrı`ya yakın!

O yalancı istikbale bir perde indir!
“Gerçek yarın” unutma ki bir gün senindir!

Selam sana yavrusundan ayrılan kadın!
Kimbilir sen gizli gizli nasıl ağladın!

Ne bir damla gözyaşı dök, ne yasla dövün;
Sen yaşarken öksüz kalan yavrunla övün!

Gür sütünle asladığın erlik cevheri
Yapacaktır onu yaman bir çeri...

Tek bir kadın değilsin sen...Sen bir ocaksın!
Madem ki bir adın Atsız, katlanacaksın!

Kafkasya’da can veren bir şehidin kızı
Bir çeliktir... Yüreğinde erir her sızı...

Varsin,bağrin fırkatıyle yavrunun yansın...
Yansın,dayan! Çünkü sen de bir kahramansın!

Ey ekmeği alınanlar! Selam sizlere!
Ey rütbesi çalinanlar! Selam sizlere!

Kardeş yahut arkadaştır diye evleri,
Ocakları dağıtılan ülkü devleri!

Selam size! Üstünüzde bütün bakışlar,
Bir gün olur, tarih sizi elbet alkışlar!

Ey cigeri parcalanan kahpe veremden
Ne beklersin dünyadaki sahte keremden?

Ciğerlerin sönüyorken Tanrı`yı andın;
Tasa etme,gerçekleşir mukaddes andın.

Hepinize sevgilerle coşkun selamlar!
Şehitlerimiz bile sizi belki selamlar

Içtiginiz ıztıraplar size kımızdır
Bu acılar mazimize selamımızdır.

En tatlı bir hayalimdir bu selam benim
Kırk derece sıcaklıkta erirken tenim...

Çekiyoruz bunalarak fakat ne çıkar?
Ulu Tanrı bir gün elbet bizi yargılar.

Bütün dünya sağırlaşsa o bizi dinler
O`nun rahmet denizinde ruhlar serinler.

Ey hırçın genç,ey güzel kız!Bırakın yası...
Yeter temiz gönüllerin bizi anması...

Toprak ana uyuturken koynunda bizi
Yarinkiler biçicektir ektiğimizi,

Yeşermesi ektiğimiz tohumun haktır,
İşte o gün ruhlarımız şad olacaktır!

Selam şanlı mazimize!Selam yarına!
Selam zafer ordusunun silahlarına!

Ey geçmişin yiğitleri!Selam sizlere
Ey yarının şehitleri!Selam sizlere!

Siz tarihe yazıyorken şanlı bir satır
Aranızda bulunacak güleçtir;

Atsiz oglu Yagmur denen bu yagiz çeri
Atilarak hepinizden daha ileri

Güldürecek babasının yanık ruhunu
Ruh ve yürek sağırları anlamaz bunu

Karışınca gövdem yurdun topraklarına
Ruhum uçar ırkımızın bayraklarına,

Varlığın sevgisi onlara taşır
Kendisi de ay-yıldıza belki karışır

Bir gün gelip ırkımızın gürbüz erleri
Adım adım dolaşırken kutlu yerleri

Vaktiyle bir Atsız varmış derlerse ne hoş
Anılmakla hangi bir ruh olmaz ki sarhoş?

Haydi artık dinsin bütün ıztırapların
Ufuklardan sanli bir gün doğacak yarın

Güzellikle sıcaklikla ve ihtişamla...
Kumandasız hazır olup onu selamla!

Gönlündeki yaraların kanını dindir...
Yüzde yüz Türk olduğun gün cihan senindir...

Hüseyin Nihal Atsız

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.099
  • 23.864
  • 5.099
  • 23.864
# 16 Haz 2008 01:47:38
Bir Gün Baksam Ki Gelmişsin

Bir gün baksam ki gelmişsin..
Bir güvercin gibi yorgun uzaklardan yar.
Gözlerinde bir bitmez,bir tükenmez güzellik
Saçlarında ilkbahar..

Bir gün baksam ki gelmişsin..
Gülüşünde taze serin bir rüzgar
Ellerin yine eskisi kadar güzel
Çiçek açmış dokunduğun bütün kapılar..

Bir gün baksam ki gelmişsin..
Hasretin içimde sonsuzluk kadar.
Şaşırmış kalmışım birdenbire çaresiz.
Dökülmüş yüreğime gökyüzünden yıldızlar.

Bir gün baksam ki gelmişsin..
Ne yüzünde bir gölge,ne dilinde sitem var.
Tozlu pabuçlarını gözlerime sürmüşüm
Benim olmuş dünyalar. . .
 
Yavuz Bülent Bakiler
 

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 16 Haz 2008 20:57:25
AĞIT

Gönlümde yazdığım bu son ağıta
Nazire yaparak coşan dalgalar!
Hastası olup da geç vakit hekim
Arayanlar gibi koşan dalgalar!

Sizin de elbette var ki bir sızınız,
Bundan mı geliyor korkunç hızınız?
Beni de beraber alır mısınız
Kederle kabarıp şişen dalgalar?

Sizinle paylaşsak bu korkunç gamı;
Bitmiyor bu sonsuz ecel akyamı.
Bilmem ki bundan mı titriyor gemi
Ey dalgakıranı aşan dalgalar?

Hey Atsız! Çöküyor eski bir direk.
Baksan da dünyaya titremeyerek
Hepimiz beraber haykırsak gerek
Ey bela dehrinde pişen dalgalar!..

Hüseyin Nihal Atsız

Çevrimdışı simeranya

  • Uzman Üye
  • *****
  • 735
  • 786
  • Sosyal Bilgiler
  • 735
  • 786
  • Sosyal Bilgiler
# 16 Haz 2008 23:29:41
GECEYE ŞİİR

Kalbim bir çiçektir,gündüzler ölgün;
Gelin,gelin,onu açın geceler!
Beni yadedermiş gibi,bütün gün
Ötün kulağımda,çın,çın,geceler!

Geceler çekmeyin benim için hüzün,
Gelin siz,ruhumu tenimden süzün;
Bırakın naşımı yerde gündüzün,
Gölgemi alın da kaçın geceler!

 NECİP FAZIL KISAKÜREK

Çevrimdışı sitemkar45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.871
  • 936
  • 1.871
  • 936
# 16 Haz 2008 23:57:31
BEKLENEN

ne hasta bekler sabahi
ne taze oluyu mezar
ne de seytan bir gunahi
seni bekledigim kadar
      ****
gecti istemem gelmeni
yoklugunda buldum seni
birak vehmimde golgeni
gelme artik neye yarar..
                    Necip Fazil

Çevrimdışı a.badem

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 8.508
  • 19.456
  • 8.508
  • 19.456
# 17 Haz 2008 00:17:17
                              HANGİ AYRILIK


Hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz?

Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın?
Ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın?

Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye?
Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren?
Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren.
Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline?
Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde?
Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı?
Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı?
Hangi cama kafa atsam?
Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
Hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam?

Bende bu sersem başımı, karakolun duvarına vursam.
Kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam.
Hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür?
Hangi şekil öldürmez de, ömür boyu süründürür?
Kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine?
Ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene?
Hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın?
Hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın?
Hiç sanmam! ...
Hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz! .
Feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz.
Hangi mübarek dua,
Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye?
Hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye?
Olur mu be! . olur mu?
Bu da benim gibi adama yapılır mı?
Aşk dediğin mendil mi?
Buruşturup bir kenara atılır mı?
VEFA bu kadar basit mi? Alınır mı? Satılır mı?

Hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden?
Hangi pense kopardı bizi birbirimizden?
Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?
Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini?
Hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı?
Hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı?
Hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti?
Hangi pembe vaadler o saf kalbini cezbetti?

Dağ gibi adamı eze eze! .....
Hangi anası tipli parlak çömeze,
Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?
Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı?
Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı?
Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı?
Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı?
Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni?
Ve! .. Hangi su bağışlatır?
Hangi musalla temizler seni?

Bu Nasıl Ayrılık?

                                                                        YUSUF HAYALOĞLU

Çevrimdışı senpiyer

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 86
  • 58
  • 86
  • 58
# 17 Haz 2008 00:23:54
Sıcak Saklayın Gecelerimi

geçici ayrılık benimkisi
ilkyaz çiçeğine gebeyim
ağıtlar yakmayın adıma
ben ölmedim ölmeyeceğim

sıcak saklayın gecelerimi
karlar altından çıkıp geleceğim
düşlerinizin ateşinden
ılık bir rüzgar gibi eseceğim

demlice bir çay koyun üstüne
aç çocuk gibi besleyin sobayı
nasıl tütüyorsanız gözlerimde
öylece tütsün buharı

uzunca serin yatağımı
boyunca uzansın ayağım
el aman deyince gece
usulca kıvrılır yatarım

can canım canlarım
hazır mı koynunuzdaki yerim
gün olur gecikmiş çocuk gibi
bağıra çağıra gelirim

Aralık 1982

Nevzat Çelik

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 17 Haz 2008 14:55:55
Cenk Türküsü

Türk Oğullarına

Düşman yine öz yurduna el attı,
Mezarından ata'n kılıç uzattı,
Yürü diyor, hakkı zulüm kanattı,

Attilâ'nın oğlusun sen unutma!
Medeniyet deme, duymaz o sağır;
Taş üstünde taş kalmasın durma kır:
Kafalarla düz yol olsun her bayır,
Attilâ'nın oğlusun sen unutma!

Koş, Pilevne yine al bayrak taksın,
Gece gündüz Tuna suyu kan aksın,
Yaksın kahrın, bütün Balkan'ı yaksın;
Attilâ'nın oğlusun sen unutma!
 
Ziya Gökalp
 

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 17 Haz 2008 15:01:19
SESLENİŞ

Yalnızım, ne kadar aranıp dursam
Baş ucumda seni bulamıyorum.
Güneşten vazgeçip susuz olsam da
Seninle olmadan olamıyorum.

Şu yollar bilmem ki dağ mı, ova mı?
Gitsem bulur muyum kendi yuvamı?
Kuş! Yolun nereye? Bizim eve mi?
Sen götür, ben haber salamıyorum.

Her gece orda bir yaslanan mı var?
Sessizce kirpiği ıslanan mı var?
Uzaktan bana bir seslenen mi var?
Ne diyor? Sesini alamıyorum.

Acaba yaşlı mı kara gözlerin?
İçimde bir derin yara gözlerin...
Daldı mı uzak bir yere gözlerin?
Görmüyor, bilmiyor, bilemiyorum.

Günleri sayarım, geceler iner;
Beklerim geceyi, yıldızlar söner;
Gizli bir yaram var, durmayıp kanar;
Neresi? Bulup da silemiyorum.

Ulaşsa da sana yolların ucu
Varmağa yetmiyor Atsız`ın gücü.
İçimde dururken bu kadar acı
Hala yaşıyorum, ölemiyorum.

(25 Ağustos 1944)
Hüseyin Nihal Atsız

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.099
  • 23.864
  • 5.099
  • 23.864
# 17 Haz 2008 15:09:22
TÜRK KIZI

Pınar başına geldi
Bir elinde güğümü;
Çattı yay kaşlarını
Görünce güldüğümü,
Bağlamıştı gönlümü
Saçlarının düğümü.
Bilmiyordum bu örgü
Acaba bir büğü mü?

Sordum: Nerdedir yerin?
Nedir senin değerin?
Yedi kıral vurulmuş,
Ne bu ceylan gözlerin?
Hangisine varırsın
Bu yedi ünlü erin?
Şöyle dedi bakarak
Göklere derin derin:

Kıralların taçları
Beni bağlar büğü mü?
Orduları açamaz
Gönlümdeki düğümü.
Saraylarda süremem
Dağlarda sürdüğümü.
Bin cihana değişmem
Şu öksüz Türklüğümü...

Hüseyin Nihal Atsız

Çevrimdışı erdemc28

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.985
  • 443
  • 1.985
  • 443
# 17 Haz 2008 15:12:19
TürkiyemBaş koymuşum Türkiyemin yoluna
Düzlüğüne yokuşuna ölürüm
Asırlardır kır atımı suladım
Irmağının akışına ölürüm

Sevdalıyım yangın yeri bu sinem
Doksan yıldır çile çekmiş hep ninem
Pınarlardan su doldurur Eminem
Mavi boncuk takışına olurum

Düğünüm, derneğim, halayım, barım,
Toprağım, ekmeğim, namusum, arım
Kilimlerde çizgi çizgi efkarım,
Heybelerin nakışına ölürüm

Dilaver Cebeci(Allahtan rahmet diliyorum)

Çevrimdışı sitemkar45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.871
  • 936
  • 1.871
  • 936
# 17 Haz 2008 15:17:00
SİVAS'TA YOKSUL ÇOCUKLAR   

 

Sivas'ta Ulu Camii avlusunda çocuklar

Yalvaran gözlerle etrafa baka baka

Açıyorlar küçük esmer avuçlarını:

-Emmilerim sadaka! Emmilerim sadaka!

 

Hükümet konağının yanında biri

Bir kemik kalmış bir deri...

'Boya cila yimbeş,boya cila yimbeş' diye ağlıyor

Ve daha fırça bile tutamıyor elleri.

 

Garipler Pazarı'nda körpe çocuklar

Yorgunluktan güzelim yüzleri al al...

Öldüren bir çığlık dudaklarında:

-Boş hamal!boş hamal!boş hamal!

 

Nane satan su satan yetim çocuklar

Şarkı söyleyemediler güneşe aya...

Biliyorum ne masal dinlemeye doydular

Ne oyun oynamaya...

 

Bezirci'de,Yüceyurt'ta Altıntabak'ta...

Çocuklar var incecik yüzleri nurdan

Ama toz toprak içinde elleri ayakları

Oyuncakları çamurdan...

 

Ve günahkar çocuklar,suçlu çocuklar

Mahkeme salonunda bakarım dizi dizi

Bu suç bizim suçumuz,bu günah bizim

Affedin bizi.

 

Gökteki yıldızlar kadar sayısız

Ah yurdumun kimsesiz ve yoksul çocukları

Anladım farkınız yok koparılmış başaktan!

Alın bu gözleri benden,alın bu yüreği artık

Utanıyorum yaşamaktan.

Y.BÜLENT BAKİLER

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK