Sınav Kaygısı

Çevrimdışı erdemc28

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.985
  • 443
  • 1.985
  • 443
27 May 2007 20:09:52
 Hayatımızın her alanında sınav var.Yaklaşa oks ve öss sınavları öncesi uzmanlar uyarıyor: "Kaygının yorgunluk, titreme, uykusuzluk, ateş basması, çarpıntı, dişlerin sıkılması, ishal, kabızlık, yüz kızarması gibi belirtileri bulunduğunu belirtilerek bu tür insanlar sinirli, gergin, karamsar ve yalnızlık hisseder. Dimağında panik yaptığı için bildiklerini unutur. Bunu önlemek için gevşeme egzersizleri, düzenli nefes alıp verme, yürüyüş, hafif egzersizler yapılmalı" İşte yazının tamamı:
 Sınav sonrası çocuklarınızı ödüllendirin

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi ile birlikte başlattığı "Sağlıklı Yaşam Seminerleri" kapsamında, velilere "Sınav Kaygısı" anlatıldı.

Daha önce kalp sağlığı ve yaşlılarda unutkanlık seminerlerini organize eden Büyükşehir Belediyesi, yaklaşan sınav öncesi sınav kaygısını bilimsel olarak masaya yatırdı. Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Nursu Çakın Memik tarafından verilen seminere veliler büyük ilgi gösterdi. Dr. Memik, yüksek beklenti düzeyi, başarısız olma endişesi, büyüklerin öğrenciden fazla beklentisi gibi nedenlerden çocukları duygusal yükün altına soktuğunu anlattı. Hafif düzeyde kaygının dikkati artırdığını dile getiren Dr.

Memik, "Hiç kaygısı olmayanda, zaten çalışma ve dikkat etme isteği de olmuyor. Kaygı bulaşıcı bir hastalık gibidir. İnsan arkadaşı ile konuşarak bile onun kaygısını kendisine bulaştırabilir" dedi.

Fazla kaygının insan üzerinde panik yarattığını, böyle bir duygunun tehlikeli olduğunu anlatan Dr. Nursu Çakın Memik, bu tür kaygının başarıyı engelliyeceğini ifade etti. Kaygının yorgunluk, titreme, uykusuzluk, ateş basması, çarpıntı, dişlerin sıkılması, ishal, kabızlık, yüz kızarması gibi belirtileri bulunduğunu belirten Memik, "Bu tür insanlar sinirli, gergin, karamsar ve yalnızlık hisseder. Dimağında panik yaptığı için bildiklerini unutur. Bunu önlemek için gevşeme egzersizleri, düzenli nefes alıp

verme, yürüyüş, hafif egzersizler yapılmalı" uyarısında bulundu.

Doğru beslenme ve iyi uykunun kaygıyı azaltmadaki önemini anlatan Dr. Nursu Çakın Memik, öğrencilere ve velilere şu nasihatlerde bulundu:

"Kafein kaygıyı artırıyor. Öğrenci sınavı kazanmalıyım yerine, sınavı kazanmak istiyorum demeli. Sınav öncesi arkadaşlarıyla olumsuz konularda konuşmamalı. Anne ve babalar kendilerini kontrol etmeli. Çocuklarının gerçek potansiyelini bilmeli ve gereksiz baskılar yapmamalı. Çocuğu başkaları ile kıyaslayıp, baskı unsuru oluşturmamalı. Bunlar dikkat dağıtıcı, kaygıyı artırıcı şeylerdir. Sınav sonrası ne olursa olsun çocukların başarısı ödüllendirilmeli."

Çevrimdışı tebessüm

  • Üye
  • *
  • 15
  • 4
  • 15
  • 4
# 27 May 2007 21:33:39
Sınav kaygısı ile ilgili olarak okuduğum bir haberi paylaşmak istedim.Haberin başlığı oldukça ilgimi çekmişti;
Öğrencilere Çevik Kuvvet taktiği: Sık sık pozisyon değiştirin...
Emniyet Genel Müdürlüğü, sınav stresi altındaki öğrencilere sık sık pozisyon değiştirerek rahatlamalarını tavsiye etti. Toplumsal olaylarda stres altında görev yapan Çevik Kuvvet polisi de benzer yöntemle baskıdan kurtulmaya çalışıyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından personeline yönelik olarak hazırlanan kitapçıkta, sınav öncesi veli ve öğrencilerin neler yapması gerektiği anlatılıyor. Öğrencilere 'Kahve, alkol ve sigaradan uzak durun. Sınavdan önce egzersiz yapın ve baharatlı yiyeceklere yaklaşmayın' tavsiyesinin yapıldığı kitapçık, teşkilatın tamamı için bastırıldı. Kitapçığın amacı sınavlara girecek öğrencilere yol göstermek, sınav kaygısıyla baş etmenin yollarını öğretmek. Kitapçıkta ailelere de mesajlar veriliyor. Normal düzeyde bir sınav kaygısının doğal, hatta faydalı olduğunun aktarıldığı kitapçıkta,aşırı kaygının öğrenmeyi ve hatırlamayı zorlaştıracağı belirtiliyor. Anne-babanın çocuğunu yaşıtlarıyla ve kardeşleriyle kıyaslamasının, çocuktan yüksek başarı beklemesinin kaygıyı artıracağı dile getiriliyor. Velilerin baskıcı otoriter tutumunun evham, endişe, karamsarlık ve hırs gibi davranışların çocuğu olumsuz etkileyeceği işaret ediliyor. Polis, öğrencilere sınav öncesi ve esnasında yapılması gerekenler hakkında da önemli tavsiyelerde bulunuyor. Son ana kadar ders çalışma ve sınav yerine geç gitmenin öğrencileri olumsuz etkileyeceğini ifade eden Emniyet, sınavda planlı bir soru çözümüne gidilmesinin de önemine işaret etti. Polis, sınav esnasında duruş ve pozisyonun sık sık değiştirilmesinin ve yapılamayan sorularda inatlaşmamanın öğrenciye olumlu yönde katkı sağlayacağına dikkat çekti. Sınav öncesi yapılacak fizik tedavi hareketlerinin ayrıntısıyla anlatıldığı kitapçıkta şu ifadelere yer verildi: "Stres halinde, sağ avucunuzu göbeğinizin hemen altına, sol elinizi ise göğsünüzün üstüne koyun ve gözlerinizi kapatın. Ciğerlerinizi iyice boşaltın, düzenli nefes alıp verin. Ardından sık sık nefes alın, yoksa başınız döner. Bunu her gün 40 defa tekrarlayın. Fiziksel egzersizleri düzenli yapın." Verimli ders çalışma yöntemleri de polisin tavsiyeleri arasında yer aldı. Çalışmaya başlamadan önce amacın ve hedefin belirlenmesi gerektiğini aktaran Emniyet, hedefe ulaşılmadan çalışmanın bırakılmaması gerektiğini belirtti. Polis, öğrencilere bu konuda şu uyarılarda bulundu: "Not tutun, özetler çıkarın, tekrar yapmayı unutmayın."



Çevrimdışı habitat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.007
  • 1.986
  • 2.007
  • 1.986
# 27 May 2007 23:07:31
Tebessüm hocam. Öncelikle hoş geldiniz. Paylaşımınız için de ayrıca teşekkür ederim. Bu gibi konulardaki eksikliklerimizi giderme yönündeki olumlu katkılarınızın devamını diliyorum.

Çevrimdışı tebessüm

  • Üye
  • *
  • 15
  • 4
  • 15
  • 4
# 28 May 2007 09:41:47
Ben teşekkür ederim hoş bulduk.....

Çevrimdışı asortik19

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.841
  • 2.803
  • Okul Müdürü
  • 4.841
  • 2.803
  • Okul Müdürü
# 28 May 2007 09:48:49
hayat bir sınav degil mi hocam?

ilkokulda(o zaman ilkokul vardı)
dpy sınavı.
orta okulda fen lisesi sınavı lise de üniversite sınavı
üniversitede kpss sınavı
okulda temel eğitim hazırlayıcı eğitim sınavı
daha nice sınavlar.

evlilik sınavı

en önemlisi  de diğer tarafta vereceğimiz sınav.

hayatımız sınav olmuş

gün bu gündür gün sınav günüdür

Çevrimdışı erdemc28

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.985
  • 443
  • 1.985
  • 443
# 01 Haz 2007 21:12:25
 Aramızda son sınıf öğrencisi öğretmen adayları var herhalde.KPSS sınavına girecekler için bir uzman yazısı.
Sınavlar yaklaşırken öğrenci ve veliler ne yapmalı?
1 Haziran 2007 19:50

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Başkanı Prof. Dr. Binnur Yeşilyaprak, sınavların tehdit değil fırsat olarak algılanması gerektiğini belirterek, başarısızlık riskinin kaygıyı artıracağını ve kaygının da bir kısır döngü yaratarak kişinin performansını kilitleyebileceğini bildirdi.

Yeşilyaprak, 10 Haziranda yapılacak Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS) ve 17 Haziranda yapılacak Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) öncesinde veli ve öğrencilere önerilerde bulundu.

Milyonlarca evde sınava hazırlık süreci yaşandığına dikkat çeken Yeşilyaprak, bu sürecin öğrenci ve aile için gerginliğe yol açmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi. Bu dönemin "patlamaya hazır bir gerginlik içinde yaşanması" halinde gencin kaygı düzeyinin yükseleceğine işaret eden Yeşilyaprak, bu durumun da performansı olumsuz etkileme riskinin bulunduğunu belirtti.


AİLELER SAKİN VE SOĞUKKANLI OLMALI

Prof. Dr. Binnur Yeşilyaprak, sınava hazırlık sürecinin özellikle de son günlerin, sakin ve soğukkanlı olmayı deneyerek atlatılması gerektiğini söyleyerek, ailelere şunları tavsiye etti:

"-Sınavı tüm sorunları çözecek ya da her şeyi mahvedecek bir olay olarak değerlendiriyorsanız sınavı bir tehdit olarak algılıyorsunuz demektir. Bu gerçekçi olmayan bir yaklaşımdır. Oysa sınav, çocuğunuzun bazı alternatiflere yönelik kendini denemesi için bir fırsattır. Bu fırsatı iyi değerlendirmesi sizin sınava doğru, gerçekçi ve sağlıklı biçimde yaklaşmanıza bağlıdır.

-Sınav sonucu çocuğun kendini geliştirmesi konusunda, eksik ve yetersiz olduğu alanlara yönelik ipuçları sağlayacaktır. Sınav bir denemedir ve her deneme de kendimizi geliştirmede yeni fırsatlar sağlar.

-Pek çok anne-baba kendi beklentilerini çocukları yoluyla gerçekleştirmek ister. Çocuğunuzun ilgileri, ihtiyaçları, yetenek ve kapasitesini doğru değerlendirmeye çalışın. Onu tanıyın. Çocuğunuzu, kardeşleriyle ya da başkalarıyla kıyaslamayın.

-Sınavın ülkedeki eğitim olanaklarına bağlı olarak uygulanan bir "eleme" olduğunu hatırlayarak, "başarı" ya da "başarısızlığın" değişebilir olduğunu kabul edin.

-Çocuğunuzla konuşun. Sınava ilişkin alternatifleri birlikte tartışın, sonuçlar ne olursa olsun onu sevdiğinizi ve sevmeye devam edeceğinizi belirtin, samimi olun. Onu koşulsuz kabul edin. Sınavlar geçicidir ama sonuçları çocuğunuz ile ilişkilerinizi kalıcı olarak etkileyebilir."


ÖĞRENCİNİN ÖNCE KENDİNE GÜVENMESİ ŞART

Prof. Dr. Binnur Yeşilyaprak öğrencilere de, sınavı yaşamlarındaki tek ve en önemli şey olarak görmemeleri tavsiyesinde bulundu. "Sınav tek ve son seçenek değil" diyen Yeşilyaprak öğrencilere şunları önerdi:

"-Sınavı bir amaç olarak değil, araç olarak görün. Sonuca değil, sürece odaklanın.

-Sınava hazırlık uzun süre, sürekli ve planlı çabayı gerektirir. Son birkaç haftada çaba harcamayla mucize yaratılmaz. Siz de uzun süredir bu hazırlığın içindeyseniz son günleri daha sakin ve dinlenerek geçirin.

Son zamanda paniğe kapılıp gece gündüz çalışmanın yarardan çok zararı olabilir.

-Sınava yeterli hazırlandığınızı, elinizden geleni yaptığınızı düşünün.

Ancak, mükemmeliyetçi olmayın. Gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler koyun.

Kendinize karşı dürüst olun, eksikliklerinizi fark edin ve gidermek için çaba harcayın.

-Sınavı kişiliğinizin değerlendirilmesi olarak algılamayın.

-Sınavdan önceki süreçte, öğrenim yaşamınız boyunca elde ettiğiniz başarıları düşünün, başarılı olduğunuz zamanları zihninizde canlandırın.

Bu görüntüleri belleğinizde canlı tutmak size moral verecektir.

-Olumlu düşünün, kontrolün sizde olduğunu anımsayın. ’Başarabilirim’ diye tekrarlayın.

-Sınava ilişkin yönergeleri dikkatli okuyun, sınavın uygulanmasına yönelik gerekli bilgileri bildiğinizden emin olun.

-Kaygılarınızı ailenizle paylaşın. Onların sınavı kazanamadığınız zaman da sizi seveceklerine, değer vereceklerine güvenin." Prof. Dr. Binnur Yeşilyaprak, bu önerilere ek olarak, sınav öncesi ve sınav sonrası süreçte okullardaki rehberlik servislerinde görevli psikolojik danışmalardan hem öğrencilerin hem de velilerin yardım alınabileceğini hatırlattı.


"SINAV FIRSAT OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ"

Sınava ilişkin kaygı ve gerginliğin temel nedeninin inanç ve düşünceler olduğunu söyleyen Yeşilyaprak, kaygı, stres ve gerginlik gibi duygusal tepkilerin temelinde olaylar değil, kişinin bu olaylara ilişkin ürettiği yorum ve taşıdığı inançların yattığını belirtti.

Sınav kaygısı yüksek olan öğrenciler ve evlerinde sınav nedeniyle gerginlik yaşanan veliler için, "Sınavda başarısız olursam herkesin gözünden düşerim", "Sınavda başarılı olamazsam geleceğim mahvolur" ya da "Başkalarının benim/ bizim hakkımda/hakkımızda söyledikleri çok önemlidir" gibi cümlelerin çok tanıdık olacağını kaydeden Yeşilyaprak, bu cümlelerin, sınava yönelik akılcı olmayan inançlar içerdiğine dikkat çekti.

Yeşilyaprak, bu düşüncelere sahip olan öğrenci ya da velilerin sınav kaygısının yükselmesinin de kaçınılmaz olduğuna işaret ederek, bu inançların sınavların, kişilik ve benliğe yönelik bir tehdit olarak algılanmasına neden olacağını anlattı. Yeşilyaprak şunları kaydetti:

"Sınav kişiliği ve değeri kanıtlamanın, mükemmel olduğunuzu gösterebilmenin tek yolu olarak görülüyorsa, başarısızlık riski, önemli bir tehdit kaynağıdır. Bu da kaygıyı artırır ve bu kaygı bir kısır döngü yaratarak kişinin performansını kilitleyebilir.

Psikolojik danışma alanında benimsenen önemli yaklaşımlardan biri olan akılcı-duygusal yaklaşımın temel amacı, mantıksız ve işlevsel olmayan inançların yerine mantıklı ve işlevsel inançları yerleştirmektir. Bu nedenle gençler ve aileleri öncelikle sınavın anlamını, amacını ve olası sonuçların gerçekçi olarak değerlendirmeye çalışmalıdır." Kaygı taşıyan düşüncelerin yerine, ’Bu sınavda başarılı olmak istiyorum, böylece geleceğime yönelik olarak planladığım hedefime yaklaşabilirim’ diye düşünmenin faydalı olabileceğini anlatan Yeşilyaprak, aileler ve gençlerin sınavlara yönelik olarak "-meli, -malı" ile biten cümleler yerine daha esnek cümleler kurmasını tavsiye etti.

Prof. Dr. Yeşilyaprak, sınavın, gencin önündeki farklı tercihler içinden sadece bir seçim olduğuna dikkat çekerek, öğrencinin istediği için sınava girdiğini düşünmesi gerektiğini belirtti. "Zorunluluk değil bir seçimdir sınav. Bir fırsat olarak değerlendirilmelidir" diyen Yeşilyaprak, sınava gerçekçi ve hoşgörülü yaklaşıldığı takdirde kaygı düzeyinin düşeceğini ve bu fırsatın geliştirici bir yaşam deneyimi olarak yaşanacağını dile getirdi.
 OKS ÖSS KPSS (Ne çok sınav var ya)GİRECEK TÜM ADAYLARA BAŞARILAR DİLİYORUM.ALLAH KOLAYLIK VERSİN:


Çevrimdışı 82_kader

  • Uzman Üye
  • *****
  • 636
  • 1.009
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 636
  • 1.009
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 02 Haz 2007 00:18:11
hayatımız sınav.ne aman bitecek bu sınavlar.hele kpss beni deli ediyor.

Çevrimdışı erdemc28

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.985
  • 443
  • 1.985
  • 443
# 11 Haz 2007 20:40:33
İlköğretim son sınıf öğrencileri dün Ortaöğretim Kurumları Sınavı'na (OKS) girerek üzerlerindeki ağır stresten kurtuldu. Önümüzdeki pazar günü ise 1 milyon 640 bin lise son sınıf öğrencisi, iyi bir üniversite için Öğrenci Seçme Sınavı'nda (ÖSS) tek dökecek. Milli Eğitim Bakanlığı 'öğrencilerin ÖSS'yi algılayış biçimlerini' tespit amacıyla bir anket yaptı. 14 ilde 850 öğrenci üzerinde gerçekleştirilen ankette ÖSS'nin 'hayat memat (ölüm kalım) meselesi' olarak algılandığı ortaya çıktı.

Bakanlık anketindeki 'Sizce hayatta başarılı olmanın tek yolu üniversiteyi kazanmak mıdır?' sorusuna öğrencilerin yüzde 49'u 'evet', yüzde 44'ü de 'kısmen' cevabını verdi. Bu soruya öğrencilerin yüzde 6,5'i 'hayır' diye cevap verdi. Ankete göre 'ÖSS'de başarısız olmak' öğrenciler için 'hayatının kararması' (yüzde 18) ve 'ailesine ve çevresine mahcup olmak' (yüzde 9) anlamına geliyor. Başarısızlığı 'yeniden sınava girmek için bir yıl beklemek' (yüzde 40) olarak gören öğrencilerin yüzde 16,5'i ise ÖSS'de başarısız olmayı 'düşünmemiş ve düşünmek de istemiyor.'

Gazi Üniversitesi Eğitimde Psikolojik Hizmetler Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Bacanlı, ÖSS'ye ölüm kalım meselesi olarak bakılmasını doğru bulmuyor. Öğrencilerin genelde devlet memuru olmak için üniversitede okumak istediğini ifade eden Bacanlı, "İnsanlar kendileriyle ilgili gerçekçi algıya sahip değil, herkes üniversite okuyabileceğini düşünüyor." diyor. Bacanlı, insanlara üniversite dışında gelecek görme fırsatının oluşturulmasını istiyor.

Aile, öğrenciye baskı yapıyor

Öğrencilerin yüzde 60'ı ÖSS'ye hazırlanmak için sadece dershaneye gittiğini, yüzde 7'si ise hem dershaneye gidip hem de özel ders aldığını belirtiyor. Yüzde 43,5'i dershaneye 1-2 bin YTL arasında para ödediğini, yüzde 14'ü ise 2-3 bin YTL arasında masraf yaptığını belirtiyor. Araştırmaya göre öğrenciler ÖSS'ye hazırlık aşamasında ailelerinden ciddi destek görüyor. Ancak aileleri sınava hazırlanmaları konusunda öğrencilere baskı yapıyor. Öğrencilerin yüzde 26'sı ailelerinden 'oldukça', yüzde 41'i de 'kısmen' baskı görüyor. Öğrencilerin üçte biri ise ailelerinin kendisine baskı yapmadığını söylüyor. Öğrencilerin yüzde 52'si günde '2-3 saat', yüzde 38'i de '4-5 saat' ders çalışıyor. 10 öğrenciden biri ise günde 6 saatten fazla ders çalıştığını belirtiyor. Öğrencilerin yüzde 81'i üniversitede istediği bölüme girmek isterken, yüzde 10'u 'hangi bölüm olursa olsun mutlaka üniversiteye girmeliyim' diyor.

'Başarılı olmazsam sorumlu benim'

'ÖSS'de başarısız olması halinde' öğrenci suçu önce kendinde arıyor. Sınavda başarısız olması durumunda 'çalışma yöntemini' (yüzde 59) hatalı bulacağını kaydeden öğrenciler, daha sonra 'sınav sistemine' (yüzde 23) suçu yüklüyor. Başarısızlığı halinde dershane öğretmenlerine kızmayan (yüzde 1,9) öğrenciler, okul öğretmenlerine ise daha çok (yüzde 8,8) eleştiri yöneltiyor. 'ÖSS'de başarılı olursanız kendinizi kime borçlu hissedersiniz?' sorusuna ise öğrenciler öncelikle 'ailem' (yüzde 37), daha sonra okul (yüzde 21), en son ise dershane (yüzde 18) cevabını veriyor.




 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK