Sınıf Disiplini

........................................................................................Son yıllarda ..................., toplumsal duyarlılık ve aile bütünlüklerinde ciddi yozlaşma ve bozulma yaşanmaya başladığına dikkat çeken Kancı, bu durumun öğrencilere çok ciddi yansıdığını, eski sevgi ve saygı kurallarından çok uzaklaşıldığını kaydetti.

'UMURLARINDA DEĞİL'
Öğrencilerin derslere verdiği önemin de çok düştüğünü, ödev verildiğinde yapmayan öğrencinin rahatlıkla 'yapmadım' deyip, zayıf verilse de umurunda olmadığı bir tavır sergilediğine işaret eden Kancı, ............................. ............................. .....................

durumu özetleyen böyle manzaralar karşısında öğretmenlerin görev yapması oldukça güçleşmiyor mu?günümüz öğretmeninin işi çok ama çok zorlaşmıştır.lütfen çare,lütfen çare,lütfen çare......................... ..............

sınıf disiplini konusunda acaba en çok kim suçlu?
a)benim çocuğuma asla dokunamassın!sınıfı altına üstüne getirsede ona ses bile çıkartamassın diyen ailemi
b)-okuma yazma öğrenemeyen çocuğu geçiren yönetmelikmi
c)-şube öğretmenler toplantısında bırakırsak başımıza bela olur geçirelim zihniyetimi
d)okul dışından veya idareden öğretmenlere sınıf geçirin diyen faktörlermi
e)banene ya beni ilgilendirmez diyen yılmış öğretmenlermi
f)medya özeelikle diziler ve aslında bozulmaya yüz tutmuş toplum ve aile yapışımı
g)HEPSİ

daha şıkları çoğaltacaktım ama çıkmam lazım

sınıf disiplini konusunda acaba en çok kim suçlu?
a)benim çocuğuma asla dokunamassın!sınıfı altına üstüne getirsede ona ses bile çıkartamassın diyen ailemi
b)-okuma yazma öğrenemeyen çocuğu geçiren yönetmelikmi
c)-şube öğretmenler toplantısında bırakırsak başımıza bela olur geçirelim zihniyetimi
d)okul dışından veya idareden öğretmenlere sınıf geçirin diyen faktörlermi
e)banene ya beni ilgilendirmez diyen yılmış öğretmenlermi
f)medya özeelikle diziler ve aslında bozulmaya yüz tutmuş toplum ve aile yapışımı
g)HEPSİ

daha şıkları çoğaltacaktım ama çıkmam lazım

HEPSİ, hocam........lise sonundaki üniversite sınavlarında "şu kadar öğrenci sıfır net yaptı" diye yaygara ile reklam yapıp günah keçisi arayan medya değil mi?

öğretmenim ben de bu sene 1.sınıfları okuttum .ayakta dolaşıp konuşurlarsa onları çok sevmeyeceğimi ,film seyredemiyeceklerini ,tiyatroya gitmeyeceklerini oyunlarla anlattım.3.hafta hepsi oturuyor ve izin alarak konuşuyorlardı.

UYUYAN SINIF İÇİN HAREKETE GEÇİLDİ

   27.07.2014 16:51

Tarih öğretmeni Ahmet Kancı'nın emekli olmasına yol açan lisedeki bir sınıfta öğrencilerin uyuma görüntüsüyle ilgili inceleme başlatıldı.

Milli Eğitim Müdürlüğü'nün başlattığı incelemede öğrencilere, "Uyumanıza öğretmen mi izin verdi, kendiniz mi uyudunuz" gibi sorular yöneltildi.
Antalya Konyaaltı Endüstri Meslek ve Teknik Lisesi'nde 21 yıldır görev yapan, 35 yıllık tarih öğretmeni Ahmet Hilmi Kancı, geçen öğretim yılı sonunda derse girdiği sınıfta biri hariç tüm öğrencilerin uyuduğunu görünce emekliye ayrıldı. Öğrencilerin uyuduğu anı cep telefonuyla görüntüleyen Kancı'nın haber olmasının ardından Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü konuyla ilgili inceleme başlattı.
Milli Eğitim Müdürlüğü'nün incelemesi kapsamında görevlendirilen müfettişler tarafından, okul idaresi aracılığıyla 11-H olduğu belirlenen sınıfın öğrencilerine tek tek ulaşılarak ifadeleri alındı. Öğrencilere "Uyumanıza öğretmen mi izin verdi, kendiniz mi uyudunuz", "Okulun son zamanlarında mıydı, ders işlendiği zamanda mıydı" gibi toplam 8 soru yöneltildi. İnceleme kapsamında okul idaresinin ve fotoğrafı çeken öğretmenin de ifadesine başvurulacağı belirtildi.
 
EĞİTİM SİSTEMİNİ ELEŞTİRMİŞTİ

Öğrencilerin uyuma anını fotoğraflayıp emekliye ayrılan Ahmet Hilmi Kancı, mesleğine veda ederken son yıllarda eğitim sistemi, toplumsal duyarlılık ve aile bütünlüklerinde ciddi yozlaşma ve bozulma yaşanmaya başladığına dikkat çekmiş ve bu durumun öğrencilere ciddi şekilde yansıdığını, eski sevgi ve saygı kurallarından çok uzaklaşıldığını söylemişti. Eğitim sisteminin artık Milli Eğitim çalışanları, okul idarecileri ve öğretmenleri yalnızlaştırdığını, okullardaki genel disiplinin zayıf olduğunu belirten Kancı, eğitim politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve acil önlemler alınması gerektiğini dile getirmişti.

haber

Arkadaşlar eğri oturup doğru konuşalım ve gerçekleri dile getirelim. Açık ve net olmak gerekiyor. Siz de görüyorsunuz ki bu sorun hemen hemen bütün öğretmenlerde var. Hakkaten öğretmenlik mesleği bitmiş ... Yapılmaması gereken en baş meslek halini almış. İnsan yetiştirmiyor adeta odun yetiştiriyoruz ( sistem sağolsun) Öğretmenlikten nefret eder hale gelmiş bir sürü meslektaş tanıyorum ki haklılar da . Devlet de öğrenci de veli de ... kimsenin sana saygısı ve de verdiği değer kalmamış. Aldığın ücreti herkes alıyor. Normal bir memur yani. Cazip bir tarafı da yok. Oysa öğretmenlik bu devrde çok zor meslek. İyi bir kaç sene geçirmek tamamen şansa kalmış. O yıl sınıftaki öğrencilerin yapısı... Gerisi sert de olsanız disiplinli de olsanız soruyorum sizlere: dersinden zevk alan kaç öğretmen var? Ben kendimden başlayayım. Mesleği bıraktım. Çünkü keyif alamıyordum. Şu an o mutlyum. Mileltin edepsiz odunları ile uğraşmak için kişiliğimden mi ödün vereceğim? Sert olsan yıpranıyorsun, yumuşak olsan tepene biniyorlar. Bu devirde disiplin yok... Devlet kendisi okulları boş bırakmış. Her şeyi öğrencinin eline vermiş seni de başlarına çoban yapmış.Ama sana bir çoban kadar da değer vermiyor. Bir tepki olsun diye ve iyi bir gelecek adına mesleği bıraktım. İşte o gün dünyalar benim oldu. Öğretmen olacağınıza kısa yoldan hizmetli olsanız daha iyi olurdu. Ek dersleri çıkarsanız aldığınız maaş da aynı. Kaçınız okulda hizmetli kadar mutlusunuz! Birçok bakımdan sizlerden daha avantajlı. Yapılacak 3 şey kalıyor geriye. Ya mesleği bırakmak , ya 65 yaşına kadar bu eziueti çekmek ya da bu eğitim sistemini direten yönticilere seçimde sille tokat namında bir cevap vermek olacak.

hocam aynı fikirdeyim ama yapacak başka bir işim olsa hiç düşünmeden ben de bırakacağım ama yok, kişiliimden ödün vermeye başladım aile hayaıtm bile çok kötü hale geliyor bazen çaresiz kaldım. siz ne yaptınız da bıraktınız özel iş  mi yapıyorsunuz?

Değerli kardeşim yazdıklarınızda çok haklısınız lakin birilerinin bu mesleği yapması lazım ve ben kendi adıma yolumdaki çakılları temizleyerek ,sabır ve dua ile devam etmek istiyorum.Kırılsamda kırmamayı,yorulsamda yormamayı tercih ediyorum.Evet zor bir meslekle uğraşıyoruz ama zevkine varırsa insan bu meslekten daha güzel bir meslek bilemiyorum.Çocukların küçüçük bir gelişimi beni mutlu etmeye yetiyor.....Kahrın içine gizli öylesine büyük lutuflar varki...çekmeye değer bu kahrı.....iyiki ilkokul öğretmeniyim mesleğimi tüm zorlukları ile çok seviyorum sınıfım dünyadaki cennetim  .....Oraya adım attığımda hakikaten çok mutlu oluyor ve tüm dünyanın sıkıntılarından kurtuluyorum...Okul kapısından çıkarken yeni bir dünyaya adım atıyorum sanki içinde hertürlü hissizliğin olduğu,kaba insanlar,nefretle bakan gözler,birbirini ezmeye çalışanlar oysa okulda yaramazlık yapsada gülen gözlerle sana bakan minicik koca koca adamlar koridorlarda ....herşeye rağmen iyiki öğretmen olmuşum ,iyiki ilkokul öğretmeniyim.....

Yaptığı işi "eziyet" olarak öğretmenin zaten bir dakika durmaması lazım sınıfta. Durum ne kadar vahim olursa olsun, her şeyi sınıf kapısının dışında bırakabilmektir öğretmenlik. Şartlarımız kötü olduğundan birileri bizim vebalimizi alıyorsa, "Bu paraya bu kadar hizmet" diyen öğretmenin alacağı vebali düşünmek bile istemiyorum.

3.sınıf okutuyorum. Birinci sınıftan beri yaramazlığı ile bana kök söktüren bir öğrencim sanrım artık bana acımış olacak ki nihayet beni artık üzmüyor Bazen sınıfta bir sonuç alabilmek için 2 yıl uğraşmak gerekebiliyormuş .Bunu da öğrencim sayesinde öğrenmiş oldum. Çocuklardan öğrenebileceğimiz çok şey var. Bu süreçte neler oldu? 2 yıl boyunca ailesi ile görüştüm. Yeri geldi kitap hediye ettim, sınıfta etkinlik dağıtmak gibi küçük küçük görevler verdim. Resme yeteneği olduğu için diğer öğrencilere resim derslerinde yardımcı olmasına izin verdim. Bu yeteneğini devamlı ön plana çıkarttım hatta karne görüşlerinde de bunu belirttim. Sınıfa bir soru sorduğumda eğer parmak kaldırmışsa mutlaka söz hakkı verdim. Bazen yanıma çağırdım ellerinden tutup onunla uzun uzun konuştum. Zamanla arkadaşları tarafından da  çok sevilen bir öğrenci oldu. Ben tam ümidimi kesmiştim ki bizimki artık sınıf kurallarına dört dörtlük uymaya başladı.  Bu iki yıl ne çektiğimi bir ben bilirim ama hepsini unuttum, canı sağ olsun...

80'li yıllarda biz öğrenciydik ve nasıldık bir bakın:

Saçlara jöle, tırnaklara oje, sürülemez,
spor ayakkabıyla okula girilemezdi.

Erkekler kravat, kızlar fiyonk takmadan, yaka ve tırnak kontrolü yapılmadan derse girilemezdi.

Sabahları bahçede sıra olunur, pazartesi sabah Cuma öğleden sonra müdür konuşma yapar, özel günlerden biriyse saygı duruşu yapılır ve gerçekten saygıyla durulur, İstiklal Marşı okunurken dik durulur, konuşulmaz, saygı duyulurdu.

Öğretmenlerle dalga geçilemez, veli toplantıları aileye korkarak bildirilir, okulda "konuştuğun" (sevgilin) varsa sadece bahçede yan yana yürünürdü.

Forma ile okula gidilir, eve gelene kadar forma çıkarılmazdı. Gömlekler pantolonların - eteklerin, içine sokulur, okul renkleri dışında bir renk giymek yürek isterdi.

Küpe, kolye, yüzük, bilezik hafta sonları takılır, saçlar erkeklerde tıraşsız, kızlarda 3 boğum örgüsüz ise disipline gidilirdi.

Cep telefonu yoktu, internet de yoktu ama yine de öğrenciler birbirleri ile haberleşirdi.

Biyoloji dersinde üreme konusu anlatılırken utanılır, aruz ölçüsü ezberlerken delirilir, milli güvenlik hocaları askeri disipline sokmaya çalışırdı.

Okul kitapları üzerinde sevilen sanatçı resimlerini olduğu klasörlerde taşınır, ders yılı başında mutlaka kap kâğıdıyla kaplanır, etiketler yapıştırılır, etikete adı-soyadı- sınıfı- hangi dersin kitabı olduğu yazılır, o derse ait defterler de kolaylık olsun diye aynı desen kap kâğıdıyla kaplanır, ders sırasında yanında kitabı olmayan azarlanırdı.

Sınıflar kalabalık olsa da çıt çıkmadan ders dinlenir, boş derslerde sınıftan çıkılmaz, ders saatlerinde okul sınırlarını ihlal etmek isteyenlere acınmazdı.

Ödevler mutlaka yapılır, dönem ödevleri için kütüphaneler, meydanloueres, ana ya da temel britanikalar taranır, ödevler elle ve mutlaka dolmakalemle yazılırdı.

Yat denince yatılır, sabah okula servis yerine otobüsle gidilir, bazen çanta yoklaması yapılır, okula yasak bir şey getirilemezdi.-okulun herhangi bir yerinde sakız çiğnenemez, derslerde bir şey yenemez, su içmeye gitmek için izin istenirdi.

Birine uyuz olduysak öğretmene şikâyet eder, asla kendimiz sopayla, bıçakla girişmez, çeteleşmez, okul dışında bile kavga etmezdik. Bilirdik ki kavga edersek evde ya da okulda bi posta daha dayak var.

Kızlarla erkekler birbirine mesafeli durur, el şakası yapmaz, küfürlü konuşmaz, efendilik bozulmazdı.

Yerli malı haftası sınıf pikniğine döner, her tür yiyecek bulunur ve biz bu yemekleri paylaşırdık.

Kitap okurduk örneğin, ödev bile olsa okurduk. Değiştirip kitapları öyle okur, kütüphaneden kimlik çıkartır kütüphanede okurduk.

Biz öğrenci gibi öğrenciydik. Saygılıydık, tertipliydik, edepliydik...

Biz çok güzel öğrencilerdik. Çok zor da olsa o dönemlerde hayatın bir anlamı vardı ve biz bunu bilmesek bile hissederdik..

Facebooktan alıntı

emekliliğime birkaç ay kaldı, her gelen yeni 1. sınıfın bir önceki 1. sınıfı aratır cinsten farklı geldiğini görüyoruz.
ama yine de diyorum ki, "yılmak yok, yola devam. Biz elimizden geleni hakkıyla yapmaya çalışacağız ve mazeret üretmeyeceğiz."
Her gün yeni bir yöntem bulacağız, farklı yollar deneyeceğiz, biz geleceğimizi inşa ediyoruz, görevimiz kutsal...

burda tecrübelerini payşlaşan bütün hocalarıma teşekkürlerr..:9

4.sınıf okutuyorum 1 ay önce nakil 12 yasında okuma yazma bilmeyen baba hapiste anne bağimlı amcasına sığınan bir erkek öğrenci geldi sınıfıma sevdim olmadı
Görmezden geldim olmadı
Hoşgördüm olmadı
Okuma yazma calışmaları yapıorum sürekli eteğimde sürekli sınıfa şiddet uyguluyor inanın dınıfa girerken korkuyla kimin canını yaktı diyerek giriyorum
Sınıfta 2 tane bepli öğrencinin kabusu oldu
Okul idaresine dilekçeyle sınıfım için tehtıt olusturdugunu bildirip acil önlem istedi 1 aydır kıllarını kıpırdatmadılar
Hergün dövdüğü çocukların anneleri kapimda inanin yıldırdı beni ACİL YARDIM

Aynı sıkıntıyı yaşayan var mı
Acaba bir çıkış göremiyorum