heves kırmak değil asla amacım...tecrübelerimi paylaştım yaşayabilirsiniz bunları hazırlıklı olun diye. ileriye dönük hedefleriniz varsa umarım yolunuza ışık olur vereceginiz emek. netice dilediğiniz gibi olur dilerim. her yer benim yaşadıklarımi yaşatmaz öğrencilerine. yani insallah yaşatmaz yasatmamali😄 yoksa böyle sayfalarca yazma gereği duyuyorsunuz işte. yıllar sonra
'burada bir suru olumsuz yorum vardı ama ben yaptım ve şu an bu konumdayım' vs. diye yorum yapabilen onlarca meslektaşım olmasını arzu ederim bu sayfada🙂
Yüksek Lisans ile ilgili yaşadığım deneyimler ve zorluklarım...
Sene 2007 Mesleğimde ikinci yılım...Bir heves ve lisans mezuniyetinin de yakınlığı sebebiyle Yüksek Lisans’a başladım üstelik farklı iki şehirde ...İki şehir arasındaki mesafe 2 saat 50 dakika ...Haydarpaşa treni ile haftanın üç günü git gel sendromu...
Eğitim yönetiminin kredisi oldukça yüksektir ...30 kredilik dersimiz vardı...Dersler öğlen saat üçte başlıyor...Okul bitiş saati 12:25 ucu ucuna iki şehir arasındaki mesafe katediliyor...Yorgunluk üstüne cabası...Ders başlamadan iki lokma yedin yedin...Koşa koşa dersleri gir...Her dersten mutlaka araştırma ödevi...Makale ve tez ara ...Kütüphaneye gidecek zaman yok bol bol Online döküman ve e-kütüphaneleri tara...Bir de sırayla gelen ders sunumları ...
Genelde hocalar derslerdeki konuları sırayla dağıtır ve konuları slaytlar halinde hazırlayıp bize sundururlardı...Neyse yorucu bir ders dönemi geçiyor ...1 yıl boyunca ders bitiş saati 20:00...Çoğumuz çevre illerden gelince gözümüz hocada dersi bitirirse en son treni yakalayıp eve gideceğiz....Eve varış haftanın üç günü gece 23.00...Ertesi gün okul ....Bu döngü bir yıl devam etti....
Ders yılı bitince dedim biraz rahatlar ve okula gitmem nasıl olsa tez hazırlanacak...İnternet var ...E-mail üzerinden danışman hocamla anlaşırız ...Olmadı ...Üstelik çok baskın birine denk geldim...Tezin konusu için kaç kere gittim geldim...Her defasında A4 kağıdına konuyla ilgili birkaç satır ekleme yapıp gidiyordum...Neyse konu belirlendi...Hocam “nitel çalışacaksın “dedi ...”Tamam” dedim.Soruları da hazırladım...Araştırma için İl Milli Eğitimden’de onay alındı...Kafanıza göre okul okul gezip araştırma yapamıyorsunuz...Olur da idareci tanıdığınız varsa rica minnet el atından yapanlar da vardı....
Sene sonu yaklaşıyor ...Bu sürede her ay gidip geliyorum ...Hocayla tezle ilgili konuşup karşılıklı fikir telakkisi yapıyoruz...Tez epey toparlandı ...
Nitel olunca araştırma yaptığım konuyla ilgili kişilerle konuşuyor ve ses kayıtları alıyordum.Bu ses kayıtları ortalama 2 saat olabiliyordu...Bu kayıtları daha sonra dinleyip yazıya geçiriyordum...Yerli ve yabancı kaynakları tarıyor ....Kendi sorularımı destekleyen ve desteklemeyen verileri de teze ekliyorum ...
nihayet tartışma ,sonuç ve öneriler kısmını geldim....Tez bitecek ....Hocanın önüne koydum...”Sen ne yaptın,doktora mı tezi hazırlıyorsun diye bir serzenişte bulup” tezi olduğu gibi kaldırıp bunları azalt dedi...Sunum haziran’da ...Biz Nisan’dayız...Hocaların bu tavırlarına alışkın olmayınca çok çabuk demorilize oluyorsunuz...Sil baştan tezi oku,azalt ,kes,sil...
Neyse o yıl savunmaya gittiğim jüriden geçemedim....1 yıl uzattım...Etti mi üç sene...1 yıl daha git gel...Hocanın istediği saatte...Neyseki o yıl tezi iyi toparladık ben de sinirlerimi aldırdım....Hoca ne derse evet modundayım,yeter ki bitsin...Sene sonu jüriye sunumumu yaptım...Sunum sonunda aldığım Pasta ve benzeri yiyeceklerden kurulu olan bir sofra hazırladım ...O zaman böyle bir adet vardı ....Yüzlerde gülümse ben de üç yılın verdiği yorgunluk 1 saatte son....
Jürilerinin tamamının da kabulünü alıp üç sene de tezimi tamamladım.2007 giriş ve 2010 mezuniyet ...
Tüm bu anlattıklarıma istinaden Yüksek lisans yapıpta yorulmayan ,hocasının azarını ve egosunu çekmeyen öğrenci yok gibidir...Hoca olacak diyorsa o bir şekilde olacaktır bunun kadın erkek farkı yok...
Benim danışmanım erkekti ama saolsun epey sinir harbi yaşatmıştır...Lisans ve Yüksek Lisansı asla aynı kefeye koymayınız...Sizin evli ,çocuklu olmanız farklı ilden gelmeniz hocayı ilgilendirmez...Siz şartları kabul edip bu işe başlıyorsunuz...Bu süre zarfı içinde hiç “lanet olsun,neden başladım” demedim
...
Hatta şartlarımı ve zamanımı iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum ileriki yaşamım buna el vermeyecekti...Üzerine evlilik ve çocuk eklerseniz işler daha da zorlaşıyor...Yüksek Lisansı çok öteleneyin karar verdiğiniz anda harekete geçiniz...
Ben bilhakis yapın diyorum...Ne kadar çoğalırsak o kadar iyiyiz ve Meb’in Ertelediği ve görmezden geldiği liyakat sorunu için belki bir adım atmasına vesile oluruz..Eğitim yöneticiliğinde profesyonelleşmeye doğru gidilmesi gibi ....
Bu yıl zorlu bir yol ...İyi hocalara da denk gelen mutlaka olacaktır ...Biz bunlara bir öğrenci gözü ile bakıyoruz ama akademisyenlikte bunlar gayet normal ...İsteğiniz ve amacınız bu yönde ise her şeyi göze alacaksınız sevgili arkadaşlar...
Herkese başarılar diliyorum....