Sitede Aradığını Bulamayan Buraya

Çevrimdışı S.OZKAN

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.699
  • 7.305
  • 2.699
  • 7.305
# 25 Nis 2010 20:06:55
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
bir sorum var yardımcı olursanız sevinirim...burada doktor olan veya bilgisi olan varsa tıp uzmanlıgı için en uygun asistanlık hangisi?
Sayın öğretmenim. Sorunuzu pek anlayamadım. En uygun derken, hangi açıdan öğrenmek istiyorsunuz?

Çevrimdışı nofearocean

  • Uzman Üye
  • *****
  • 434
  • 363
  • 434
  • 363
# 25 Nis 2010 20:23:34
aslında rahatlık,,nöbet durumu,,maddi durumu.....gibi

Çevrimdışı S.OZKAN

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.699
  • 7.305
  • 2.699
  • 7.305
# 25 Nis 2010 20:32:58
Sayın öğretmenim. Kendi görüşümü söylemek istiyorum. Uzmanlık için çalışan her doktor son derece yoğun bir çalışma ortamında koşturuyor. Rahat olanı görmedim. Üstelik kıdemli olmadığı için de nöbetlerde, daha çok yoruluyor.Zaten bildiğiniz gibi doktorluk çok yoğun ve yorucu bir tempo gerektiriyor.

Çevrimdışı nofearocean

  • Uzman Üye
  • *****
  • 434
  • 363
  • 434
  • 363
# 25 Nis 2010 20:39:02
evet öğretmenim ama bazı bölümler ve yerler var ki diğerlerine göre sartları ortamı cok daha ağır...bu konuda bilgi almak istemistim...tesekkürler

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 26 Nis 2010 22:28:20
arama motorunda ve internette bulamadım :( :-[4.sınıf drama egzersiz planı olan var mı?bilgisayarıma format atınca gitti,nerden bulduğumu hatırlayamadım.

 
 drama günlük plandı,yanlış yazmışım, sonradan farkettim ,mesaj kalabalığı olmasın diye buraya yazdım.aramaktan beynim sulanmış galiba.
  .Yine de çok teşekkürler Umut Öğretmenim.

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.152
  • 12.558
  • 30.152
# 26 Nis 2010 22:46:52
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
arama motorunda ve internette bulamadım :( :-[4.sınıf drama egzersiz planı olan var mı?bilgisayarıma format atınca gitti,nerden bulduğumu hatırlayamadım.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı dürdane34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.255
  • 4.075
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.255
  • 4.075
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 26 Nis 2010 23:14:43
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
aslında rahatlık,,nöbet durumu,,maddi durumu.....gibi
siz doktor musunuz. bendoktor değilim ama eşim doktor kardiyolog ve rahat.

Çevrimdışı baba1453

  • Yeni Üye
  • 1
  • 0
  • 1
  • 0
# 04 May 2010 19:12:40
üretimden tüketime bir ürünün öyküsü konulu performans ödevi için yardım edebilir misiniz( ilkokul 3 sınıf)

Çevrimdışı ogretmen67

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.756
  • 3.377
  • Türkçe Öğretmeni
  • 1.756
  • 3.377
  • Türkçe Öğretmeni
# 04 May 2010 19:17:46
Ekmek nasıl yapılır?



Ekmek


Ekmek, Buğday unu (Mısır, çavdar ve arpa gibi tahılların unlarıyla da ekmek yapılabilir. Burada, ekmek tarifi verilirken buğday ekmeği esas alınacaktır.) maya, katkı maddesi, tuz ve suyun belli oranlarda karıştırılıp yoğrulması ve hamurun belli bir süre mayalandıktan sonra pişirilmesi ile elde edilen temel bir gıda maddesidir.

Karbonhidrat ve protein kaynağı olan ekmek, özellikle tahıla dayalı bir beslenmenin yaygın olduğu ülkemizde, beslenme açısından büyük öneme sahiptir. Türkiye’de, insanların gündelik hayatlarında tükettikleri enerjinin yüzde 66’sı tahıllardan, bu oranın yüzde 56’lık kısmı yalnız başına ekmekten karşılanmaktadır.


Ülkemizde, kişi başına günde ortalama 450 gram ekmek tüketilmektedir.


Un

Buğday unu, temizlenmiş ve tavlanmış buğdayın öğütülmesi ile elde edilen yarı işlenmiş bir gıdadır.
Un kalitesi, genellikle unun ve hamurun ölçülebilir nitelikteki fiziksel, kimyasal ve teknolojik özellikleri ile tahmin edilmektedir. Genellikle kaliteli un deyimi ile kuvvetli un ifadesi karıştırılmaktadır.

Unun kuvvetli oluşu, özellikle ekmekçilikte protein miktarı ve kalitesi ile ilgilidir. Unların rengi, protein miktarı, protein kalitesi, uniformitesi, su tutma kapasitesi, yoğurma ve fermantasyon töleransı, hamurun gaz meydana getirme kabiliyeti, glutenin gaz tutma kapasitesi ekmeklik unların başlıca kalite göstergeleridir.

Ekmeklik unlar öğütme işleminden hemen sonra kullanılmazlar. Yaz aylarında en az iki hafta, kış aylarında ise normal şartlarda 3 hafta dinlendirilerek olgunlaştırılmaları gerekir. Bu dinlendirme sonucu un oksidasyona uğramakta, bunun sonucu unun rengi ağarmakta, hamur kolay işlenebilirlik kazanmakta, hamurun mayalanma kabiliyeti artmakta, daha kaliteli ve verimli ekmek elde edilmektedir.

Su

Hamurda, diğer bileşenlerin karışmasını sağlayan, hamura arzu edilen akışkan yapıyı kazandıran mayalanmayı temin eden ve son ürün kalitesi üzerinde etkili olan bir bileşendir. Ekmek yapımında orta sertlikte su kullanılmalıdır (8-12 Fransız sertliği).

Tuz

Genel anlamda sodyum ve klor elementlerinden ibaret beyaz kristal bir maddedir. Ekmeğe tat vermesinin yanında hamur yapısını düzeltmektedir.

Ekmekçilikte kullanılan tuzda aranan başlıca özellikler şunlardır:

Depolanması sırasında topaklaşmaya neden olmayacak granül bir yapıda olması.
Fiziksel olarak temiz, parlak ve beyaz olması.
Suda çözünürlüğünün yüksek olması.
Cu ve Fe minerallerini içermemesi.

Maya

İlk ekmeğin üretimi ile ilgili bilgiler MÖ 4000 yıllarında, Babil’e kadar uzamasına rağmen, ilk mayalı ekmek üretiminin MÖ 1800 yıllarında eski Mısır’da, hamurun tesadüfen kendi haline bırakılmasıyla gerçekleştiği bilinmektedir.
Başta ekmek olmak üzere genellikle çeşitli fırın ürünlerinin üretiminde mayalanma, hamurda hacim artışı ve karbondioksitin varlığı ile ortaya çıkmaktadır.
Maya faaliyetinin en verimli olduğu sıcaklık 30-36 derece, bağıl nem %60-70'tir.


Ekmek yapım işlemleri


Yoğurma

Ekmek üretiminde ilk önemli işlem, hamuru oluşturmak üzere çeşitli maddelerin, karışımın (hamurun) her tarafına aynı elastikiyet ve yoğunluğu kazandıracak şekilde yoğrulmasıdır.

Fermantasyon

Yoğurmadan sonra hamurun belli bir süre mayalanması (fermante edilmesi) gereklidir. Zira, hafif yüksek hacimli kaliteli bir ekmek üretimi için fermantasyon şarttır.

Hamur işleme

Kazan fermantasyonu ile hamurun pişirilmesi arasındaki sürede, hamur şu işlemlerden geçer:
Kesme –Yuvarlama – Ara fermantasyon – Şekil verme – Son fermantasyon --Bıçak atma
Pişirme sonucu, hamur, sıcaklık yardımıyla kolayca hazmedilebilen aromatik bir ürüne (ekmeğe) dönüşür.Ekmeğin ortalama pişirme sıcaklığı 220-245 derece, pişirme süresi ise ekmek büyüklüğüne bağlı olarak 18-20 dakikadır.


BESLENME ve EKMEK


Başlangıçta da belirttiğimiz gibi ekmek, insan gıdalarının başında gelmektedir. İçeriği, şekil ve tekniği değişikliğe uğrasa da, bugün dünyanın her yerinde bilinmekte, üretilmekte ve tüketilmektedir. Hemen hemen tüm insanlığın ortak yiyecek türüdür.

Ucuza malolması nedeniyle tüm dünyada dargelirliler tarafından daha fazla önem verilmekte ve daha fazla tüketilmektedir. Ancak, günümüzde ekmeğin de belli standartlarda üretilmesi ve belli kurallara uygun olarak tüketilmesi gerektiği, ilgili çevrelerce belirtilmektedir. İnsanoğlu bilim ve teknik sayesinde fazla yorulmaktan kurtulmuş ve vücudunun ihtiyaç duyduğu gıdalar açısından yeni bir düzenlemeye gerek duymuştur.

Günlük, kişi başına tüketilen ekmek miktarı 150 ila 700 gr arasında değişmektedir. Araştırma verilerine göre kişi başına ortalama günlük 350 gr ekmek tüketilmektedir. 1984 araştırmasında ise ortalama kişi başına 345 gr ekmek tüketildiği tesbit edilmiştir.

Sosyo-ekonomik düzeyi düşük olan ailelerde ekmek tüketimi, sosyo-ekonomik durumu iyi olan ailelerden daha yüksektir. Orta düzeyde bedenen çalışan bir erkek, günde ortalama 450 gr, ağır bedenen çalışan inşaat işçileri günde ortalama 760 gr ekmek tüketmektedir.

Bütün bunların yanında, kültür ve eğitim farklılıkları da ekmek tüketimini doğrudan etkilemekte ve farklılıklar oluşturmaktadır. Ancak genel olarak tesbit etmek gerekirse ülkemizde kişi başına günde yaklaşık olarak 400 - 450 gr ekmek tüketilmektedir. Yani, ülke genelinde kişi başına tüketilen enerji miktarının (2291 k.cal) yaklaşık %45'i, protein miktârının da (68 gr.) %47'si ekmekten sağlanmaktadır.

Tam buğday unundan yapılan ekmeğin vitamin ve minarel içeriği, beyaz undan yapılan ekmeğe göre daha yüksektir. Aynı zamanda posası da daha fazladır. Bunun yanında kepekli ve çavdar ekmeğinin enerji değeri beyaz ekmekten daha düşüktür. Bilindiği gibi, ekmek proteininde lysine amino asiti sınırlı oranda bulunmaktadır.

Unutulmamalıdır ki ekmek, tek başına, yeterince enerji ihtiyacını pratik olarak karşılayamaz. Ekmekte bulunmayan A ve C vitaminlerinin temin edileceği katıklar yardımıyla yeteri kadar protein+enerji alınabilir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, bitkilerin destek dokusunu oluşturan posanın insan sağlığı için büyük önem taşıdığım göstermiştir.
Esas yapısı selüloz, hemiselüloz, lignin gibi polisakaritlerden oluşan posa, sindirim devresinde enzimler tarafından sindirilemez ve bağırsaklarda belirli hacim oluşturarak hareketi sağlarlar. Böylece, besinlerden ve vücudun kendi salgılarından oluşan artık maddeler, zararlı maddelere dönüşmeden vücuttan atılır. Nitekim posası yüksek gıdalarla beslenen toplumlarda kalın bağırsak hastalıklarına raslanmazken, posası düşük diyetlerle beslenen bazı toplumlarda önemli sağlık problemleri görülmektedir. Posanın en iyi kaynağı, tahılların kabuk kısımları ile kuru baklagillerdir. Bu sebeple, kepekli ekmeğin gereken miktarda yenilmesi tavsiye edilmektedir.

Posa değeri yüksek kepekli ekmek ve kuru baklagillerin, yetişkinlerdeki şeker hastalığının denetiminde de fayda sağladığı tesbit edilmiştir. Günümüzde şeker hastalarının diyetinde kepekli ekmeğin istenilen miktarda yenilmesine müsaade edilmektedir.

Özellikle buğday kepeği posasının, kan lipitlerinin yükselmesini de önlediği bilinmektedir. Kan lipitlerinin yüksekliği, koroner kalp hastaları için önemli bir risk faktörüdür. Bunlardan dolayı kepekli ekmekle beslenmeleri önemle tavsiye edilmektedir. Ayrıca kepekli ekmeğin enerji değeri düşüktür. İnsana doygunluk hissi verir. Kilo almak istemeyenlerin, beyaz ekmek yerine kepekli veya çavdar ekmeği yemesi önerilir. Kepekli ekmek ayrıca peklikten yakınanlar için de uygun bir besindir. Kepekli ekmeğin bu kadar yararlı yönüne rağmen fazla tüketilmesinin bazı sakıncalı tarafları da vardır.
Kepek, vücut için gerekli çinko, demir, kalsiyum gibi mineralleri bağlıyarak bio yararlılıklarını azaltır. Ancak yapılan çalışmalarla mayalanma döneminde kepek içindeki fıtatlar parçalanarak bu bağlayıcı etkinin azaltılmasının mümkün olduğu gözlenmiştir. Yapılan araştırmalar, nişastanın kandaki kolestrol düzeyini yükseltmediğini, kalori gereksiminin %80'ini ekmekten karşılayan kimselerde koroner kalp rahatsızlığı ve damar sertliğinin hiç görülmediğini göstermiştir.
Günümüzde en yaygın rahatsızlıklardan biri de hiç şüphesiz diş çürümesidir. Diş çürümesi, hassas bünye, bakteriler ve beslenme üçlüsünün etkisinde gelişir. Farklılık kalıtıma bağlı olabildiği gibi, diş gelişimi sırasındaki beslenmenin de büyük etkisi bulunmaktadır. Ağız boşluğundaki karbonhidratlar diş çürümesine neden olurlar. Bu karbonhidratların fermente olmaları yanında, özellikleri ve bileşimleri de önemlidir. Mesela, ağızda kalıntı bırakan, yapışkan karbonhidratlar sıvı olanlardan daha fazla organik asit üretirler.

Tükrükteki bakterilerin nişastalı ortamda, şekerli ortama göre daha fazla organik asit ürettikleri bilinmektedir. Önceleri bu bilgilere dayanarak, tahıl nişastasının şekerden daha fazla diş çürümesine neden olduğu sanılıyordu. Fakat yapılan araştırmalar, beyaz ve esmer ekmeğin diş çürümelerine neden olmadığını ortaya çıkarmıştır.

Aksine, esmer ekmekte fıtatin cariostatic (diş çürümesini önleme etkisi)olduğu tahmin edilmektedir. Bu konuda yapılan bir araştırmada yüksek glutenli, iştah açıcı taze ekmeğin, bayat ve düşük glutenli ekmekten daha az diş çürümesi yaptığı iddia edilmiştir.

Ekmeğin az bilinen özelliklerinden biri de, ekmek kabuğunun insanın mental ve fıziksel performansına olan etkisidir. Okul çocukları ve fabrika işçileri üzerinde yapılan bir araştırmada ekmek ve meyva ile beslenen işçilerin, günün ilerleyen saatlerinde performans üzerine olan etkisinin, iç kısmından daha yüksek olduğu ve kandaki şeker düzeyini daha uzun süreli devam ettirdiği anlaşılmıştır. Bundan dolayı kabuğu bol ekmekler hem fıziksel hem de zihinsel efor sarfedenlere tavsiye edilmektedir.

Çevrimdışı ogretmen67

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.756
  • 3.377
  • Türkçe Öğretmeni
  • 1.756
  • 3.377
  • Türkçe Öğretmeni
# 04 May 2010 19:19:36
ayrıntılar burada
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı fatih42

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 69
  • 59
  • 69
  • 59
# 04 May 2010 19:21:02
hacıvat ve karagözün özellikleri var mı acaba ?

Çevrimdışı ogretmen67

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.756
  • 3.377
  • Türkçe Öğretmeni
  • 1.756
  • 3.377
  • Türkçe Öğretmeni
# 04 May 2010 19:23:56
karagöz
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
hacivat
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı ogretmen67

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.756
  • 3.377
  • Türkçe Öğretmeni
  • 1.756
  • 3.377
  • Türkçe Öğretmeni
# 04 May 2010 19:29:08
bu da karagöz hacivat programı
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.152
  • 12.558
  • 30.152
# 09 Haz 2010 00:17:22
Atatürk Adının Verilmesi

Madde 10- Aşağıdaki şartları taşıyan okullara Mustafa Kemal, Gazi, Gazi Mustafa Kemal, Atatürk, Ata... adları verilebilir.

a) İl, ilçe, bucak, kasaba ve köylerde örnek olabilecek kuruma,

b) Atatürk'ün ziyaret etmiş olduğu kuruma,

c) Atatürk'ün ziyaret etmiş olduğu yerleşim birimlerinin kurumlarına,

d) Atatürk'ün İstiklâl Savaşı ve inkılâplarıyla ilgili kararlarını aldığı yerlerin kurumlarına,

e) Bir ilde Atatürk'e ilişkin bir ad almış kurum bulunmadığı takdirde, yukarıdaki şartları taşımasa da o ilde mevcut kurumlardan yalnız birine.

Geçici binalarda öğretim yapan kurumlara Atatürk'e ilişkin adlar verilemez.


"""Bu maddeye nasıl işlerlik kazandırabiliriz.İlçede örnek kuruma yukarıdaki isimlerin verilmesi konusunda özveri gösterilmediyse ?

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı haser

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 10
  • 709
  • 10
  • 709
# 15 Tem 2010 21:40:12
2004 ve 2010 yıllarında 6 yıllık olumlu sicilden 1'er kez kademe aldım.takdir belgesi alma hakkım var mıdır?Bilgisi olanlar cevaplarsa sevinirim.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK