Sitede Demokratik Olmak

demokratik olmak birbirine tahammül edebilmek değil aksine kimsenin kimseyi tahammül etmeyeceğini bilmek ve yüzeysel ilişkiler kurmaktır

ilk kez böyle bir tanım görüyorum

kimse kiseyi çekmek zorunda değildir bence:demokrasi var diye hertürlü zırvalığı yapan ağzına geleni söyleyenlere karşı sessiz kalmamak gerek!!!

O  ZAMAN HERKES KENDİ BİLDİĞİNİ OKUR. NİHİLİZM AYAK SESLERİ

kimse kiseyi çekmek zorunda değildir bence:demokrasi var diye hertürlü zırvalığı yapan ağzına geleni söyleyenlere karşı sessiz kalmamak gerek!!!

demokrasiyle anarjişzmi karıştırmamak gerek:)

kimse kiseyi çekmek zorunda değildir bence:demokrasi var diye hertürlü zırvalığı yapan ağzına geleni söyleyenlere karşı sessiz kalmamak gerek!!!

çekmek zorunda değiliz diye kimseyi ortadan kaldıramayız varlıklarına saygı duymak lazım en azından
ağzına geleni söyleyen,kendi bildiğini okuyan,farklı görüşlere saygı duymayan insanlar demokrasinin değil diktatörlüğün eseridir diye düşünüyorum

Demokrasi Çoğunluğun Hakimiyetidir; Ancak Azınlıkların Hakları Da Gözetilmek Zorundadır. Hakimiyet Baskıya Dönüşülmemeli.

çekmek zorunda değiliz diye kimseyi ortadan kaldıramayız varlıklarına saygı duymak lazım en azından
ağzına geleni söyleyen,kendi bildiğini okuyan,farklı görüşlere saygı duymayan insanlar demokrasinin değil diktatörlüğün eseridir diye düşünüyorum

onun da güzel yanları var şimdi silip atmamak gerekir

SİZDE HAKLISINIZ HOCAM

demokratik olmak birbirine tahammül edebilmek değil aksine kimsenin kimseyi tahammül etmeyeceğini bilmek ve yüzeysel ilişkiler kurmaktır

aslında olmayan demokrasinin özelliklerini tartışıyoruz...
karşımızdakini sonuna kadar dinleyip, kendimizi sürekli olarak cevap vermek zorunda hissetmezsek demokrasi kültürüne biraz olsun sahip olmaya başlarız...

ÜLKE SEVDASINA ÖMÜRLERİ FEDA OLDU
Namık Kemal, sürgün edildi. Mehmet Akif, memleket hasreti çekti. Sabahattin Ali, ‘Başın öne eğilmesin’ diyerek ülke aşkına bir ömrü feda etti. Orhan Kemal, Mehmet Uzun, Said-i Nursi, Musa Anter, Ahmed Arif, Rıfat Ilgaz, Nihal Atsız sadece düşündükleri için hürriyet hasretinden prangalar eskiterek göçüp gitti...Ağaç, kökleriyle yaşar, insanlar da Onların kökü aslında bu topraklardaydı. Konuşabildiğimiz kadar konuşuruz, kimsenin tavrı değişsin böyle bir şey yok.Ama şu varki,düşünce ve görüşlere her zaman saygılı olmalıyız.Ters bir olay yaptıysak ki,hayatın içinde vardır,o an için o kişiye yine hoşgörü ile bakmalıyız.

Okullarımız demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin ezberlendiği kurumlar değil yaşandığı yerler olmalıdır. Aşağıda okullardaki tüm çalışanlar tarafından dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vurgulanmıştır.
-Öğrencilerin hak, adalet, özgürlük gibi kavramların okulda ve sınıfta da var olduğunu bunlara önem verildiğini görmesi sağlanmalıdır. Bunun için hak, adalet, özgürlük kavramları okullarda yaşama geçirilmelidir.
-Öğrenciler ve okuldaki bütün çalışanlar arasında güven ve saygı geliştirilmelidir.
-Okulda ve sınıfta demokratik bir ortam geliştirilmelidir.
-Sınıfların ve okulun yönetimi konusunda öğrencilere sorumluluk verilmeli, kendilerini ilgilendiren konularda alınacak kararlara katılımı sağlanmalıdır.
-Eğitsel kol çalışmaları savsaklanmamalı, amacına uygun olarak yapılmalıdır.
-Öğrencilere birey olarak değer verilmelidir.
-Öğrencilerin düşüncelerini ifade edebilmelerine olanak sağlanmalıdır.
-Öğrencilere eleştiri kültürü kazandırılmalıdır.
-Okul ve sınıf ortamında şiddetten uzak; sevgiye saygıya, anlayışa ve hoşgörüye dayanan çift yönlü bir iletişim sağlanmalıdır.
-Başarılar ödüllendirilerek, öğrencilerin kendilerine güven duymaları sağlanmalıdır.
-Altından kalkılamayacak sorunlar yerine, baş edilebilecek sorunlar yaklaşımı benimsenmelidir.
     Yukarıda sıralanan maddelerin çoğaltılması olanaklıdır ancak, vurgulanması gereken en önemli nokta okul yöneticilerinin, öğretmenlerin ve okullardaki diğer çalışanların demokrasiyi, insan hak ve özgürlüklerine inanmaları ve bağlılık göstermeleridir. İnanılmayan bir şey için ya çaba gösterilmez ya da gösterilen çaba etkili olmaz. Bu çabada okul çalışanları, aileler ve çevredeki diğer kurumlar arasında işbirliğinin kurulması zorunludur.Eğitim, öğrenme sadece evde ve okulda olmaz. Yaşamın her alanında eğitim ve öğrenme söz konusudur. Eğitimin yaşamın her diliminde söz konusu olması “yaşam boyu eğitim” gibi bir yaklaşımı gerekli kılmaktadır. Dolayısıyla demokrasiye inanan, insan haklarını savunan herkesin gündelik yaşamında bu kavramlara ait değerlere uygun davranışlar sergilemesi gerekir.

Türkiye'de demokrasi anlıktır ve de değişkendir.Sağdan -sola,sağ ve solun aşırısına,radikallere.,liderlerin tebasına ,izmlere vs vs 2010 da bunu daha açık gördük ve anladık.Demokrasi arap saçı olmuş.Tabi bu kadar üyesi olan EĞİTİMHANEDE  bunu satır arası ya da açık olarak görüyoruz.

Demokrasi nalıncının keserine benziyor günümüzde.

Türkiye'de demokrasi anlıktır ve de değişkendir.Sağdan -sola,sağ ve solun aşırısına,radikallere.,liderlerin tebasına ,izmlere vs vs 2010 da bunu daha açık gördük ve anladık.Demokrasi arap saçı olmuş.Tabi bu kadar üyesi olan EĞİTİMHANEDE  bunu satır arası ya da açık olarak görüyoruz.

Sayın öğretmenim. Şu anda dünyada "en iyi yönetim şudur" diyebiliyor muyuz? Diyemiyoruz. Her ülke kendi yaptıklarına "demokrasi" diyor. Gerçek demokrasi deyince ne anlamamız gerekir? Sayın öğretmenim. Hepimiz kuluz. Hatalarımız, yanlışlıklarımız olabilir. Ancak sevgi ile, saygı ile, hoşgörü ile bu hatalar en aza indirilebilir, diye düşünüyorum.

Sayın öğretmenim. Şu anda dünyada "en iyi yönetim şudur" diyebiliyor muyuz? Diyemiyoruz. Her ülke kendi yaptıklarına "demokrasi" diyor. Gerçek demokrasi deyince ne anlamamız gerekir?

Sayın öğretmenim. Hepimiz kuluz. Hatalarımız, yanlışlıklarımız olabilir. Ancak sevgi ile, saygı ile, hoşgörü ile bu hatalar en aza indirilebilir, diye düşünüyorum.

keşke liderlerde sizin gibi düşünse.