Siz Hangi Kontenjan Mağdurusunuz Öğretmenim?

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.799
  • 1.346
  • 2.799
28 May 2011 14:46:45
Hayatın kendisi bir kontenjan mıdır?  ???

Matematikte kontenjan hesabı bilir misiniz? :-\

Benim kontenjanımda sana yer yok, içinizi acıtır mı bu cümle? :'(

Kontenjanlarımız doldu, zaten sınırlıydı, bakalım stokta var mı bir kontenjan ;)

Hayatımızın vazgeçilmezi kontenjan üzerine biraz komik, biraz hüzün ama hep (yok bu hep olmadı) aradabir umutlu olalım diye :)


Arkadaşlar kontenjanın 3-5 olması değil, önemli olan rotasyon sisteminin yaz boz yapılmaması, düşünsenize 10 yıl beklemiş bir arkadaşım tam bir yere gitmeye karar verdi, bir de ne görsün gidecek yerler gidilmez olmuş; çünkü dolmuş. (Bu cümle Çiçek Abbasın filmini de de aklıma getirdi ya neyse devam edelim) bu küçük bir atama kontenjanı, ya gerisi!

Şimdi hangi kontenjandan bahsedeceğiz!!!

Haa! bir de joker öğretmenlik diye bir kurum vardı eskiden. MEB'in gönderdiği yeri beğenmeyen arkadaşım, joker joker dolaşıyordu merkez de, o zamanlar işin acemisiydik. Bilseydim ta o zamanlar o arkadaşlara söylemem gerekeni söyler, bugünümü zehir etmeye hakkı olmadığını anlamasını sağlamaya çalışırdım.

Aklıma bir söz geldi bir arkadaşımızn imzası da olabilir ''Bugün ayağımıza batan dikenler, dün yoldan geçerken toplamadığmız dikenler'' olabilir mi acep!!! gibi birşeydi sanırım.

Yapılan her yanlışın bedelini mutlaka birileri öder. Bu; ben siz, bir başka arkadaşımız hatta çocuğunuz bile olabilir. Dünya görüşü ne olursa olsun hiç önemli değil; bugün yapılan yanlışlar da eminim ki yarın herbir çocuğumuzdan çıkacak. Onlara kirli bir gelecek bırakmaya ne hakkım var benim.

''Ne olacak, küçücük bir aftan, minnacık bir torpilden ne çıkar'' denile denile yapılagelen her işten, hiçbir işimiz yolunda gitmiyorsa konuşmanın benim için tam da zamanı.

Somut örneklerden birkaç tane yazayım barii, konu bütünlüğü, anlamı olsun.

Lisedeyken bu anlayışın bana birkaç zararını aktarayım öyleyse:

İki arkadaştık çok popüler, içi dışı oldukça lüks bir kuruma (MTA) staja gidecektik güzelim İzmir'imizin cennet Bornovasında; ne oldu dersiniz?

Tek kişi alınacaktı ben gitmedim, hani istemediğimden değil, kontenjandan. Orası torpilden çıkmıştı ya, benim gitmemem son derece doğaldı, çünkü ben ''kantinde sıraya giren kuzu gibi çocuklardandım da ondan''.  ''Ankarada dayım var'' hikayelerine inanmayacak kadar saflardan dım. Gerçi o arkadaşımın dayısı yoktu ancak, amcası vardı, ne farkeder dayı amca, ikisi de akraba olunca.

Başka bir örnek; yine lise de teknik liseye gitmek üzere evraklarım elimde haftalarca sıra bekliyorum. Umutlarım gözlerimde donup kaldı. Neden derseniz; istemediğimden, başarısız olduğumdan değil, yüksek mevkilerin böyyük adamlarının tenezül edebildiği ''hamili kart yakınımdır telefon trafiğinden'' beni kim farketsindi.

Üniversitede araştırma görevlisi olmak hevesindeydim. Çok saftım, sonra anladım ki bizde bilim bile parsel parsel gidiyor, kapanın elinde kalıyor, boşverdim. ''Aman ne olur, buyrun bilimi de siz üretin'' dedik ve hevesimiz kursağımızda kaldı, ''biz anadoluda öğretmen olmaya da razıyız'' cennet vatanımın her yeri kutsaldır, her bilfil köşesinde canla başla çalışırız, yeter ki onursuz olmasın aşk dedik ve koştuk'' (gerçi bu başka bir hikaye konusu da olabilir, neyse...)

Sonra zorunlu hizmetimi yaptığım (gerçi hala da yapıyor sayılırım) yıllarda müdürlük koltuğu boş, kimse istemiyor. Sonra hocam müdür olacaksınız, mecbursunuz dediler. ''Peki görevden kaçılmaz dedik, aldık görev kağıdımızı'' Bir de ne göreyim; emin olduğum...Adamların yüksek kriterlerini taşıyıp taşımadığım uzun bir süre sorgulanmış, görevlendirilen müdürlerin hepsi daktilodan nakş edilmiş kağıda; benim ismim yedekte uzun süre bekletilmiş de başka seçenekleri kalmayınca ''hocam müdürsünüz'' denmiş gibi eğrelti duruyordu, elle son anda yazılmıştı.

Anladım ki birilerinin huyundan suyundan olmamamın adı ''öteki'' olmuş da haberimiz yok.

Bir tane daha; bir ilimizin merkezinde uzun bir çalışma planlıyorum. İnternette sıramı elime aldım. Yaklaşık 20 kişi alınacak, 7.sıradayım. Hakkımla garanti, kesin ama hakkımla, bu çok şey farkeder...

Ne oldu dersiniz ''atanamadınız'' ibaresini görmem çok uzun sürmedi, dünya başıma yıkıldı. Hayatım altüst oldu. ''Sorun değil'' dedik hayatın üstündense altına razı olduk ki (hiç de öyle değil, hem üstünde hem altında ne var bakmakta fayda var dedik ve yaşama başka bir renk katmanın daha iyi olacağına karar verdik ya)

Unutmayalım ''toplum hepimizin toplamı''. Bu beni kurtarır mı sorumluluktan ''hayır'' tabikii.

Daha bir sürü örnek sayabilirim de bilmem gerek var mı? anlayan anladı, anlamayan da ne yapayim arkadaş ''sen de biraz sürünsen sen de'' anlarsın mı diyim en iyisi.

Hayatımızda bize çelme takan bu KONTENJAN'ı biraz d (yok dövme değil) ele alıp düşünelim dedim  :D

Geniş hoşgörü ve kontenjanlarımızı da kullanarak, saygılar..  :)

Çevrimdışı wwnerudaww

  • Uzman Üye
  • *****
  • 651
  • 335
  • 651
  • 335
# 28 May 2011 14:53:49
ben bu kontenjan konusunda dava açanlardanım .sanırım benden başka da dava açan olmamış.dün cvb geldi bulunduğum yerdeki idari mahkeme işin içinden çıkamamış olacak ki davama yetkisizlik vermiş ve Ankara idare mahkemesine atmış topu.bakalım bu sefer kaç yıl sürecek:))) dava baştan görülecek çünkü... ama izmir kapılarını zorladığımı biliyorum o kapıdan gireceğim Allah'ın izniyle:) hoşgörüyü bırakıp dava açın arkadaşlar.hoşgöre hoşgöre ne hale geldik!!!

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.799
  • 1.346
  • 2.799
# 28 May 2011 15:04:16
Davanızda başarılar öğretmenim, inşallah olumlu sonuçlanır.

Dilerim ''hak arama'' adına önemli bir ilk olur öğretmenim  :)

İlk kontenjan mağdurumuz konuştu :D

Çevrimdışı fuat222

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.112
  • 3.059
  • Lise Branş Öğrt.
  • 5.112
  • 3.059
  • Lise Branş Öğrt.
# 28 May 2011 15:17:16
eskişehirde "alan değişikliği "yapmak isteyip kontenjana takılanlardanım.geçen sene haziran ayının sonunda kendi alanıma geçmek istediğimde -ki alanımda 5 tane açık vardı- bakanlığın eskişehire hiç kontenjan vermediğini farkettim.çok uğraştım il mem de ancak sorun çözülemedi ve bu seneye kaldı.bakalım bu sene ne olacak?

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.799
  • 1.346
  • 2.799
# 16 Haz 2011 20:19:51
Bir gemi kalkar bu limandan...fakat geminin karaya varıp varmayacağı kesin değildir...

Evet arkadaşlar, yer değiştirME için sistem çalışıyor, hem de takır takır. Fakat bu boş butonların ne işe yaradığını anlamakta zorlandım doğrusu. Butonlar her il için adil çalışmıyor...

Egeden bir kaç ile baktım, daha doğrusu bakamadım, çünkü listede yok. Fakat manisa açık, hayret!

Günün özeti ROTASYON bitmiş, herkes filikalara! Filmin en güzel sahnesi müzisyenlerin dönüp dönüp tekrar aynı noktada buluşması ve son saniyelere kadar birlikte keman çalmaları idi.

Unutmayalım ki, filikalarda yer bulup kurtulanlar da olmuştu. Umutlarımız kırılmasın, birgün sesimizi yeterince duyurabileceğimiz ''gerçekten duyabilen kulaklar da olacak'' buna inanıyorum.

Burada batan neydi anlamaya çalışıyorum. Gerçi ''İzmir'e sadece gemiyle gidilmiyor ki'' burada öğrenmeyi teşvik eden bir iyimserlik bulmak da mümkün, bilmem dikkatinizi çekti mi!!!

Umarım batan, sadece TITANIC'tir. Dev gemiyi yürüten mühendis bey olasılıklara karşı yeterince filika (tekne) hazır edememişti. Anlayacağımız DiCaprio da kontenjan mağduruydu, ilginç :D

''0'' kontenjan...

Çok şey söylemek isterdim ama şimdilik bu kadar yeter...

Çevrimdışı demetm

  • Uzman Üye
  • *****
  • 791
  • 1.513
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 791
  • 1.513
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 16 Haz 2011 20:38:50
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
eskişehirde "alan değişikliği "yapmak isteyip kontenjana takılanlardanım.geçen sene haziran ayının sonunda kendi alanıma geçmek istediğimde -ki alanımda 5 tane açık vardı- bakanlığın eskişehire hiç kontenjan vermediğini farkettim.çok uğraştım il mem de ancak sorun çözülemedi ve bu seneye kaldı.bakalım bu sene ne olacak?
hocam bakanlk eskşhr'e biş yapmıyr ki.esklerde özelkle mem.sendikal fayetlerden eğitime önem vermiyr

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.799
  • 1.346
  • 2.799
# 25 Haz 2011 00:03:07
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
tamamı doğu açılmış... gidecek arkadaşlara sabır ve kolaylıklar dilerim. inşallah hayırlı insanlarla karşılaşırsınız.
Atamanın ağırlıklı yeri konusunda duyumunuz doğru ise öğretmenim, bir ihtimal daha var, yoksa D) şıkkı mı dersiniz? Neyse, test sorumuza geçelim:

MEB son atama grubunu tümden öncelikli hizmet bölgelerine atarsa, aşağıdaki süprizlerden  hangisini hedefliyor olabilir?
 
A) MEB il dışı ''0'' kontenjana mantıklı açıklama hazırlıyor olabilir

B) MEB il dışı özür grubuna yer bulmakta zorlanıyor olabilir

C) MEB il dışı sesimizi duydu, biraz da üzüldü tabii, gelecekteki yerlerimizi şimdiden ayırtıyor olabilir

D) MEB yok! yok! o kadar bekletmeyip hemen bize yeni bir il dışı modülü açıp ''yerleriniz hazır, buyurun arkadaşlar! kusura bakmayın birazcık beklettik hemen düzeltiyoruz, nereden istersiniz öğretmenim her yer sizin!!!'' diyecek de... bişey diyemedi o an için, maksat gönül almak; çam sakızı çoban armağanı duygusal bir plan içinde, bizlere süpriz yapacak, azıcık heyecan yaptırıp, sevinçten şok geçirmememiz için alıştıra alıştıra söylemeye çabalıyor

(Bu son şık olmadı dimi... bence de olmadı, zaten olsaydı test tekniğine uygun, kısacık olurdu)  ??? belli de olmaz hani :D

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.799
  • 1.346
  • 2.799
# 06 Tem 2011 16:47:55
Az önce özür gurub(ları) yer değiştirme klavuzuna baktım! PES DOĞRUSU! kınamayınız, içimden bu cümle geçti de...Duymak ya da duymamak bütün mesele bu.

Açıkça söyleyeyim bugüne dek bu kadar ayrıntılı bakma gereği duymamıştım, bir göz attım, 1 YILDA 4 KEZ!!!! olsun, olsun da...

1. OCAK!             2. NİSAN!            3. AĞUSTOS!            4. KASIM!

Ortalama 3-4 yılda da birer piyango (af edersiniz af) ''Ama ben...''
-dur hele bi sen!

Bir de boşalan yerleri anında il içi ile düzenleme!  ''Ama benim pua...n''
-dur hele bi sen!

Yılda bir kez halis muhlis il dışı ve üstelik kontenjanlı yer değiştirebilirsen tam mücize! ''Sayın...''
-bi sabır ya hele dur! dur bi hele sen, senin ki de olcek!

Evet, mücize, çünkü eğitim öğretim aksamasın diye bir de iyi niyet iş güzarlığı var... ''Ya değerli büyüğü...m, benim sır...''
-az daha dur, şunlar da hele bi yerleşsin!

Tabi öğrencilerimizi öğretmensiz bırakmak olur mu! olmaz! ''Güzel MEB'im ben de öğretmennn...daha ''
-eğitim aksamaya gelmezzz arkadaşlar!

Kim var sırada! İLK ATAMA serpiştir rast gele, doldu mu hayır! daha yer çok! ''Sayın yetkili on yıl mon yıl diyorum hani yaani''
-tamam mı arkadaşlar, herkes yerli yerin de mi?

Ücretlilik ne güne duruyor, ''bekleme müdürüm al alacağın kadar, gençlerimiz mağdur olmasın'' fırsat eşitliğine de uygun doğrusu!
-ama MEB'im ya ben! ben ya benn! benn, on yıl, zorunlu, puan, hesap, kitap, sıra sıra sıra
-aldık mı?
-aldık müdürüm

Ya Allah aşkına İL DIŞI MAZERET TASARLAMAYANA sıra gelir mi! bu mantıkla! mazeretli olmayana. İster zorunlu ol, ister olma, bitirmişsin de 10 yıl geçmiş, habire zorunlu olmasa da mecburen zorunlu!...

Şu atama ve yer değiştirme klavuzlarımızı adamakıllı okuyup inceleyen aklı başında bir insan, bazılarımız için en az 100 ÇEŞİT KONTENJAN türetilebileceğini anında görür, tabi görmek isterse.

Bahanen, mazeretin yada muhtemel bir mazeretin varsa zorunlu, rotasyon, puan hikaye, görünen köy klavuz istemiyor (çocuğumuzu yarış atı gibi hazırlayalım mesela, belki bizi memlekete taşır. Ya da ne bileyim eşimiz aniden bir işe girsin, bir ticarete başlasın ev ekonomisine katkı fena mı olur... Yada daha bilimsel davranalım tam isabet olsun, belki ülkemiz bir kaç kademe çağ atlar... Olmadı, biraz da fedekarlık olabilir örneğin; annemize, kardeşimize, envai tür akrabamıza bakma sırası bize de gelmiş olabilir de... Bu da mı olmadı en azından evlen be kardeşim! aman ha sen sen ol atanmadan önce sakın evlenme. Tasarlanmış hayat akıllı hayattır, üstelik risksiz...)

Doğal mazerete, vicdanı rahat olana, gerçekten gerekliye yoktur bi sözümüz, onlar müsterih olsunlar, başımızın gözümüzün üstünde, kalbimizin en derin yerinde yerleri var her daim..

Sözümona; ''Yolunu bulan, gemisini kurtaran kaptandır, bilen bilmeyenlere öğretsin yolun yordamını..'' der gibi, teşvik eder gibi...Belki böyle tasarlanmıyor, ama neticede böyle işliyor.

Kurnazlık öğretisi bizi hiçbir yere götürmeyecek. Yapan da, yaptıran da, göz yuman da sorumlulukta aynı paya sahiptir.

Bozuk plak gibi değil mi! ZORunlu! ZORunlu! ZORunlu! işlese doğru dürüst daimi zorunlu olmaktan çıkacak zaten, niçe zaman için zorunlu olduğunu biz de öğrenmiş olacağız.

Her halde karşılık son cümle şu olurdu ''sen bilirsin, elimde yedek ve seçenek çooook!''

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK