Besle kargayı oysun gözünü,bu kovalamaca taaa Suriyeye kadar gider...
İşin içinde radikal islâm ve terör örgütleri var diye diye..
Neyse olan ölenlerin yakınlarına oluyor.
Terör nerden gelirse gelsin terördür..((
7 Ocak 2015... Kanlı, dehşet verici bir milat...
Özellikle, Avrupada yaşayan on milyonlarca Müslüman için!.. Aslında son çeyrek asırdır, giderek yükselen ırkçılığın altında ezilen, taciz, ayrımcılık ve vahşi katliamlara varan saldırılarla sarsılan bu insanlar, artık 7 Ocak öncesini dahi mumla arayacaklar ne yazık ki!.. İslamcı terörist kimliğini, Charlie Hebdo katliamına yapıştıran alçaklar, Avrupalı ırkçılara yıllardır istedikleri, yanıp tutuştukları gerekçeyi altın tepsi içinde sundular.. Artık güle oynaya amaçlarına doğru koşabilirler:
-Müslümanları Avrupadan tamamen silmek!..
Bilmiyorum haberiniz var mı; Fransada son haftalarda satış rekorları kıran bir kitap var.. Sağcı yazar Eric Zemmourun Fransanın intiharı isimli, yabancılar dışarı tadındaki kitabı!.. Sevgili Nilgün Cerrahoğlu, kitabın içeriğini şöyle özetledi köşesinde:
-Yetti be! Sürekli problem olan bu Müslümanları bundan böyle paket edip Fransadan gönderelim!..
İşte, o aşağılık Charlie Hebdo katliamı tam da bu kitap ve ırkçı tartışmaların üzerine geldi, diğer bir deyişle tüy dikti!..
-Hem de Müslümanı en bol ve tartışmaların en yoğun yaşandığı Fransanın başkenti Pariste!..
* * *
Şimdii, gelelim katliama...
Bir gazeteci olarak, katliamın başından sonuna bir yığın tuhaflık içerdiğini söylemeliyim. Fransanın 11 Eylülü denilen bu alçakça saldırıda, kuşkulu bir sürü nokta var. Madde madde göz atalım:
1- İki maskeli, simsiyah giysili, kaleşnikoflu terörist, en yoğun iş saatinde, Parisin göbeğinde, polis korumasında olduğu bilinen dergiyi basıyor, en az 10 dakika etrafı tarıyor, insanları biçiyor, polisleri infaz ediyor. Sonra da hiç acele etmeden arabaya biniyor ve çekip gidiyor... Bu tuhaf değil mi?..
2- İzlediğimiz görüntülerde, teröristlerin son derece soğukkanlı ve profesyonel oldukları görülüyor. Hele yaralı polisin başına sıkıp geçen terörist tam bir paralı asker görünümünde. Aynı profesyoneller, eylemde kullandıkları arabayı terk ederken kimlik bırakıyorlar iyi mi?!.
3- Aynı profesyonel arkadaşlar, eylem sonrası giysilerini ve silahlarını bir kuytuya atıp insan içine karışacakları yerde, kaçmaya devam ediyor, bir benzin istasyonundan benzin ve yiyecek çalıyor ve ardından arkalarında nal gibi izler bırakarak gayet kolay muhasara altına alınacak bir matbaada kendilerini sıkıştırıyorlar... Amatörlüğe bakar mısınız?..
4- Seçkin Fransız birlikleri matbaayı kuşatıyor. Saatler sonra bombalar eşliğinde baskın yapıp iki kardeş teröristi ölü ele geçiriyor... Bu teröristlerden en az birini sağ ele geçirmek çok mu zordu?. Bu adamları kimin yönlendirdiğini, azmettirenin kim olduğunu Fransız makamları hiç mi önemsemedi?. Bu nasıl bir amatörlüktür!..
5- Aynı şey Yahudi marketi için de geçerli. 4 rehineyi de teröristle birlikte öldürecek kadar becerikli(!) Fransız güvenlik güçlerinin bu acele baskını sırasında içerde olduğu belirtilen terörist kız kaçıyor, inanabiliyor musunuz?. O denli ağır kuşatma altından kaçabiliyor!.
Siz bu 5 maddeyi sırayla okuduktan sonra ortada bir tuhaflık görmüyorsanız ben de bir paranoyaklık var demektir!.. Ancak biliyorum ki sizlerin de kafası karıştı...
* * *
Dilerseniz bir de katliamın olası sonuçlarına bakalım...
a) Başta da belirttiğim üzere Fransa Müslümanlar için giderek cehennem haline getirilecektir...
b) Daha da önemlisi, Fransadaki faşist hareket, Marine Le Pen önderliğinde hızlı bir yükselişe geçecektir. 2017 yılındaki Başkanlık seçimlerinde dahi çok iddialı konuma geleceklerdir.
c) Irkçı faşistlerin istekleri ve dayatmaları, yasaları da etkileyebilecek, Avrupanın son sosyal devletlerinden Fransada bu özelliğinden giderek uzaklaşacaktır.
d) Avrupanın diğer ülkelerindeki aşırı sağcı, ırkçı-faşist hareketler de yükselişe geçecek ve seçimlerde de umulmadık başarılar kazanacaklardır.
e) Ortadoğuda oynanan oyunlara meşru kılıf uydurulabilecek, örneğin Suriyeye müdahale daha kolaylaşabilecektir. Zaten katliamın hemen ardından teröristler Suriyeden geldi çığlıkları, nasıl bir algı yaratılmaya çalışıldığını gayet açık biçimde göstermiyor mu?!..
Evet, tanımlamayı yapanlar son derece haklı; süratle bir Yeni Ortaçağa doğru yuvarlanıyoruz... Birileri insanlıkla kedi-fare oyununu her türlü vahşeti kullanarak oynuyor!..
-Hedeflenen amaç yanında hiç kimsenin yaşamının ya da hiç bir değerin ne değeri ne de anlamı var!..
Ben, Pariste alçakça katledilen insanların anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Ben Charlieyim pankartını en yükseğe kaldırıyorum. Bu dünyada hangi oyunların, hangi amaçlar için oynandığını bilen çok sayıda zeki insan olduğunu da biliyorum.. O nedenle de haykırıyorum:
-İnsanlık, Ortaçağı yine yenecek!..
Ümit Zileli
Ben demiştim demiyorum...
Başbakan anma yürüyüşüne katılıyorsa vardır bir bildikleri....