Bir İnsan Nasıl Hayata Küser
1- Kadrolu atanmamak için hiçbir sebep yokken sözleşmeli atanarak.
2- "Sözleşmeli" damgası altında ailesinin ve sevdiklerinin gözünde değer kaybederek.
3- Gittiği dağ köyünde bile velilere sözleşmeli öğretmenliğin mantığını anlattıktan sonra "hocam sana burdan bir de kız buluruz artık" cümlelerine maruz bırakılarak.
4- Mesleği sorulduğunda doğrudan öğretmen diyemeyerek ve "sözleşmeli öğretmen" deyince karşıdaki yüz ifadesine yüzlerce defa şahit olarak.
5- Doğrudan öğretmen deyince, sözleşmeli mi, kadrolu mu sorusuna maruz bırakılarak.
6- Dağ köyünde tek çalışırken müdür yetkili olamazsınız yazısı gönderilerek.
7- Ek ders yazarken normal öğretmen gibi ek ders çizelgesi doldurtularak.
8- Okula gelen herkesin hocam kadrolu musun sorusuna maruz bırakılarak. (Bağırmak geçer oysa içinizden "öğretmen"im yahu ben diye)
9- Tayin hakkı olmadan geçen yıllar boyu umudu köreltilerek.
10- Siyasi gündeme sık sık olmasa da "umut" olarak gelerek.
11- Alın size de tayin hakkı verildi diyerek saçma sapan bir uygulamaya maruz bırakılarak.
12- Kpss çalış da adam ol telkinlerine maruz bırakılarak.
...
Şu çocuklarımın masum bakışları olmasa ahh bir de anneme olan sevgim ve saygım olmasa.. Beni vicdanımla sınıyorlar. Yenilmeyeceğim.
Devlet ebed-müddettir sonuçta..
Öğretmenim konuyu çok güzel özetlemişsiniz, ağzınıza yüreğinize sağlık. Bakanlık iadeyi itibar gibi bişeyler yapmış akıllarınca ama nafile. Çok saçma bi uygulama. Hadi alın sizede bi yer değiştirme şansı tanıyorum. Biraz kandırmaca ama olsun siz kanmış numarası yapıverin...
Bizde kandık zaten, başkada yapılabilecek birşeyde yokki....