Sözleşmeli Öğretmenler

    Milli eğitim bakanlığı AB ilerleme raporlarına adımlarını uydurmak için ne yapacağını şaşırmaya başladı. 25-29 Aralık ta Kısmi zamanlı geçici öğretici almaya başladı. Bilgisayar ve İngilizce öğretmenleri için. Dar bir zamana kısıtlayan MEB başvuru belgelerine Tam teşekküllü hastaneden rapor istiyor. İşini çabuk yapıp alanlar alıyor. Ardından MEB çarşamba sitesinde bir link veriyor. Tam teşekküllü hastaneye gerek yok sağlık ocağı da olur.
Tamam bakanım anladık olur. Öğretmenlik sistemini ne hale getirdiğinizi anlatan küçük bir örnek veriyor bize sayın bakan... Kadro vermemek için halden hale soktukları öğretmen arkdaşlarımızın ruhsal durumunu düşünen bir Allah'ın kullu yok mu acaba?

Sözleşmeli öğretmenler çok mutsuz
24 Haziran 2007 13:30
Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, öğretmenlik mesleğinde 'sözleşmelilik' kavramının olamayacağını söyledi.

Eğitim-Sen tarafından Danıştay'da açılan dava sonucunda işlerine son verilen 3 bin 500 4/C'li öğretmenin 14 Mayıs tarihinde sözleşmelerine son verildiğini hatırlatan Avcı, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Personel Genel Müdürü Remzi Kaya'nın "Söz konusu yargı kararıyla görevlerine son verilen kısmi zamanlı geçici öğreticilerin bu mağduriyetlerinin önlenmesi amacıyla bunlardan Talim Terbiye Kurulu'nun 119 sayılı kararında belirtilen kadrolu ve sözleşmeli öğretmenliğe atanma şartlarını taşıyanlar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli öğretmen olarak istihdam edilecektir" şeklindeki açıklamasının elbette sevindirici bir adım olduğunu, fakat diğer branşlardaki 3 bin 200 dolayındaki 4/C'li öğretmenin de 4/B statüsüne alınmasını istediklerini ifade etti.

Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının eğitim sistemine verim ve başarı getirmediğini söyleyen Avcı, "Sözleşmeli öğretmenler çok mutsuz. Hemen hepsi çok zor koşullar altında öğretmenlik yapıyor. Verilen üç kuruş maaş kiralarını ancak karşılıyor. İş güvenlikleri yok. Hastalanma hakları bile yok. Bu yüzden bazı sözleşmeli öğretmenler istifa etti, birçoğu da istifa etmeyi düşünüyor. Eğitimde süreklilik sözleşmeliyle sağlanamaz. Sözleşmelilik uygulaması okullarda huzuru bozdu" dedi.

Öğretmenlerin bu uygulamayla Milli Eğitim Bakanlığı'na pamuk ipliğiyle bağlandığını savunan Avcı, "Öğretmen, kendisini devlete adaması gerekirken sözleşmelilik uygulamasıyla okulunu ve mesleğini benimseyemez duruma gelmiştir. Öğretmenlik mesleğinde 'sözleşmelilik' kavramı olamaz. Zaten yozlaşan öğretmenlik mesleği bu uygulamayla soysuzlaştırılmak istenmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmen açığını tasarruflu bir şekilde kapatmak için uygulamaya koyduğu 'sözleşmeli öğretmenlik' politikası iflas etti. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'i önlem almaya davet ediyorum" diye konuştu.

eğitimde süreklilik esastır ayrıca hepimiz üniversite mezunuyuz bir sınava tabi tutuluyoruz ve aramızda ayrımcılık yapıyoruz.bu sözleşmeli kaldırılıp arkadaşlarımızın kendilerini sürekli huzursuz etmemeleri için kadro gelmesini temenni ediyorum.ben de bir dönem sözleşmeli olup snradan kadroya geçenlerdenim o durumu çok iyi bilirim

benim 3.yılım meslekte.yani sözleşmeli olarak hiç çalışmadım ama 3 sözleşmeli arkadaşla çalıştım halada çalışıyorum.bu konuda söyleyeceğim çok şey var aslında.öncelikle devletin 10bin kadrolu alıpta iki katı sözleşmeli almasını anlayamıyorum.evet sözleşmeli arkadaşlar mutsuz çünkü köyden tayin hakları yok.ben doğu hizmetimi doldururken onlar boşuna çalışıyormuş gibi hissediyorlar kendilerini.bu da (kişiye göre değişir ama)verimi düşürüyor olabilir.bu konuda canım çok sıkıldı bu sene.3 arkadaş sözleşmeli çalışıyor,ben hiç ağzımı açmazken bu konuda nedense bana cephe alındı.ben müdür yetkiliyim,asla kaba tabirle müdürlük taslamadım hiçkimseye.hele hele sözleşmelilikle ilgili asla ağzımı açmadım.buna rağmen birsürü söz söylendi ima ile.mesela bir arkadaş diyorki,5 yıldır çalışan bütün öğretmenleri toplayıp kpss ye sokmalı bakalım kaç tanesi kazanacak.yahu ben niçin yeniden gireyim,zaten ben kazanarak gelmişim.burda sınav neden varı tartışmaya gerek yok çünkü böyle işliyor ülkemizde.burdanda anlaşıldığı gibi psikolojiler bozuk.benimde temennim,10bin kadro,20bin sözleşmeli yerine daha uygun bi şekilde düzenle maliyeyide puanı düşür daha fazla kadrolu meslektaş alınsın.
son olarak,o açıklamayı yapan kişi yanılıyor.4/Cden bahsediyor olmalı.çünkü artık sözleşmeli arkadaşların maaşı benden fazla ama ekders kesintileri var.yani sözleşmeli arkadaş ev kirasını ödeyemezse bende ödeyemem.artık şartlar iyileştirildi.boşuna psikoloji bozmasınlar!

ben de eğitimde sürekliliği savunuyorum.sözleşmeliyim ve mesleğimin ilk yılında psikolojik ve fiziksel olarak çok yıprandım.79 puanla köyde sözleşmeli tek öğretmen  olarak  çalıştıyorum.bir sürü arkadaşım ise 80,600 ile  sözleşmeli çalışıyor.gittiğimiz her yerde öğretmen değil sözleşmeli olarak anılıyoruz,bu bir kere çok rahatsız edici:sonuçta herkes işini en iyi şekilde yapmaya çalışıyor.Sorunu birbirimize yansıtacağımıza asıl sorun olan sistemsizliği tartışmak!geçen sene 76 ya kadar kadrolu öğretmen alınıyor da bu sene ne oldu da bu değişti?Bence mesleğimizde ne kadar yetkin ve  başarılı olduğumuz bu puanlara bağlanamaz!sadece şunu söylemek istiyorum evet mesleğimi yapmaya çalışıyorum ama ne yazık ki mutlu değilim ve mesleğimi severek yapamıyorum.Bizi Bu hale getirenler  umarım  rahat değildir.

hediye82 arkadaşım,haklısın bende sistemsizlikten bahsettim zaten.devlet sanki boşluk dolduruyor.nerde bir öğretmen açığı varsa öğrencilerinden ayırarak alıyor öğretmeni okulundan dolduruyor boşluğu amaç o.geçen sene 76 değildi puan,74 e indi.ama o değişiyor.haklısın sende,79 yüksek bir puan ama her sene herşey değişiyor.yapılacak tek şey çok yüksek bir puanı almak.Allah kolaylık versin...

işte adaletsizlik ki 2005 sınavı 2006 sınavına göre gerçekten çok basitti,napalım sistemsizliğin kurbanı olduk!Üstler saolsun

bir arkadasıma köylünün dediği hoca sen daha atanamadın mı?
ya ayrılık yok diyorlar ama farklıyız
askerlik sorun tayin sorun kurslar sorun sorun sorun sorun başka bişey yok

arkadaşlar inşallah kadroya geçersiniz sıkmayın canınızı. en azından çalışabiliyorsunuz, çalışamayan öğretmen adayları da çok.. sizin yerinizde olmak isteyen çok aday var.. Bir de parantez içinde şunu söyleyeyim, ben 2004 yılında 80 puanla kayseri ye atanmıştım, demekki her yıl şartlar değişiyor, hepinize kolay gelsin diyorum

önemli olan insanın statüsü değil yaptığı işi ne kadar sağlam yaptığıdır...

Çok doğru söylemişsiniz herkes bu bilinç ve motivasyonla çalışmalı bence. Bende sözleşmeli olarak görev yapıyorum ama inanın bunun benim işimi yapmamda hiç bir olumsuz etkisi yok sınıfa girdiğimde ben sözleşmeliyim az çalışayım diye aklıma bile gelmiyor herseyi kendi özel sorunlarımı bile unuttugum yer sınıfım. Olumsuzlukları tabiki var, mutlaka bi gerginlik oluyo insanlara açıklayamıyorsunuz çoğu zaman, farklı bakanlar oluyor olaya ama buda art nıyetli insanlarda oluyor, bu insanlar çevremizde her zaman olacaktır sözleşmeli durumu olmasaydı stajer muhabbeti olacaktı. hiç önemli değil statü mü dediniz ben öğretmenim statü istemiyorum bana verilen bir sınıfım var, işimi yapıyorum ve hakkımıda alıyorum hem maddi hem manevi bu yeter bana...

benim 3.yılım meslekte.yani sözleşmeli olarak hiç çalışmadım ama 3 sözleşmeli arkadaşla çalıştım halada çalışıyorum.bu konuda söyleyeceğim çok şey var aslında.öncelikle devletin 10bin kadrolu alıpta iki katı sözleşmeli almasını anlayamıyorum.evet sözleşmeli arkadaşlar mutsuz çünkü köyden tayin hakları yok.ben doğu hizmetimi doldururken onlar boşuna çalışıyormuş gibi hissediyorlar kendilerini.bu da (kişiye göre değişir ama)verimi düşürüyor olabilir.bu konuda canım çok sıkıldı bu sene.3 arkadaş sözleşmeli çalışıyor,ben hiç ağzımı açmazken bu konuda nedense bana cephe alındı.ben müdür yetkiliyim,asla kaba tabirle müdürlük taslamadım hiçkimseye.hele hele sözleşmelilikle ilgili asla ağzımı açmadım.buna rağmen birsürü söz söylendi ima ile.mesela bir arkadaş diyorki,5 yıldır çalışan bütün öğretmenleri toplayıp kpss ye sokmalı bakalım kaç tanesi kazanacak.yahu ben niçin yeniden gireyim,zaten ben kazanarak gelmişim.burda sınav neden varı tartışmaya gerek yok çünkü böyle işliyor ülkemizde.burdanda anlaşıldığı gibi psikolojiler bozuk.benimde temennim,10bin kadro,20bin sözleşmeli yerine daha uygun bi şekilde düzenle maliyeyide puanı düşür daha fazla kadrolu meslektaş alınsın.
son olarak,o açıklamayı yapan kişi yanılıyor.4/Cden bahsediyor olmalı.çünkü artık sözleşmeli arkadaşların maaşı benden fazla ama ekders kesintileri var.yani sözleşmeli arkadaş ev kirasını ödeyemezse bende ödeyemem.artık şartlar iyileştirildi.boşuna psikoloji bozmasınlar!

Sizi kesinlikle destekliyorum. Geçen yıl 3. hizmet bölgesinde çalışıyordum ve bütün sözleşmelileri köyde çalışamazlar diye 3 km lik köyden bile merkeze çektiler. Sözleşmeli bir arkadaşım 1000 YTL maaş ve artı ekders aldığını anlatmıştı. Sosyal güvenceleri de var. Ayrıca birçok 1. ve 2. bölge sözleşmelilerle kapandı biz hala dağ başı köylerde savaşıyoruz. Alacaklarını bilsem istifa edip memleketimde sözleşmeli olarak yeniden başlamak isterdim. Çünkü mahallemdeki büyük bir okulda 3 tane sözleşmeli çalışıyor. KPSS de aldıkları çok düşük puanlarla!!!!!!!!
Allah kadrolulara yardım etsin.

"Sözleşmeli öğretmenlerin hepsi kadrolu olmalı"   
 
 
A.A.
 
 Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen), eğitim çalışanlarının mevsimlik işçi olmadığını, sözleşmeli personel alımına son verilerek bütün sözleşmelilerin “derhal” kadroya geçirilmesini istedi.


Eğitim-Bir-Sen'den yapılan açıklamaya göre, sendikanın 23-24 Haziran tarihlerinde Bursa'da yapılan 11. Başkanlar Kurulu Toplantısına ilişkin bildirge yayınlandı.

Yeni bir Anayasa hazırlanması isteği dile getirilen bildirgede, “22 Temmuz'da yapılacak genel seçimlerde, millet iradesini etkilemeye yönelik, iç ve dış müdahalelere, toplum mühendisliğine ve antidemokratik girişimlere fırsat verilmemelidir. Sandıktan çıkan millet iradesine saygı gösterilmelidir” denildi.

Sendikanın, siyasi partilerin “ÖSS'nin kaldırılması, katsayı adaletsizliğinin giderilmesi, mesleki eğitim ve benzeri konulardaki vaatlerinin” takipçisi olacağı belirtilen bildirgede, yüksek öğretimle ilgili alınacak kararlarda sendikalara temsil hakkı verilmesi istendi. Bildirgede, şu görüşlere yer verildi:
“Eğitim süreklilik isteyen bir iştir. Eğitim çalışanları mevsimlik işçi değildir. Sözleşmeli personel alımına son verilerek bütün sözleşmeliler derhal kadroya geçirilmelidir.

Ek ders kararlarında yeni bir anlayış getirilmeli ve ek ders ücreti ders yükü olan eğitim çalışanlarına ödenmelidir. Yöneticilere yönetim tazminatı ve diğer eğitim çalışanlarına ise görevleriyle ilgili yıpranma tazminatı ödenmelidir.
Eşit işe, eşit ücret anlayışının gereği olarak Milli Eğitim Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatında çalışan memur, hizmetli ve diğer personelin özlük ve ekonomik mağduriyetleri giderilmelidir. Sene başında ödenen eğitim-öğretim tazminatı bütün eğitim çalışanlarına ödenmelidir.

Memur ve hizmetlilerin iller arası atamaları öğretmenlerde olduğu gibi bir kurala bağlanmalıdır.
Üniversite çalışanlarının görevde yükselme yönetmeliği çıkarılarak her yıl görevde yükselme sınavı yapılmalıdır.
Uzman ve başöğretmenlik kadroları iki katına çıkarılarak sınavlar ertelenmeden zamanında yapılmalıdır.
Kalkınmada öncelikli yörelerdeki eğitim çalışanlarına mahrumiyet tazminatı ödenmelidir.

Kadınların okuma ve çalışma özgürlüğünü engelleyen kılık kıyafetle ilgili uygulamalar
KALDIRILMALIDIR

 2 yıldır doğuda sözleşmeli öğretmen olarak çalışıyorum.bu durum kesinlikle çalışma verimimi etkilemedi.
ayrıca kadrolu öğretmenler bize  olmayan statü farkını çok rahat hissettiriyorlar.müdür yetkililik taslıyorlar.
bir de ben sözleşmeliyim eşim kadrolu ve ikimizin maaşı aynı.kesinlikle öyle maaş fazlalığı falan yok.
öyle düşük puanlarla da sözleşmeliye başlamadım.lütfen sözleşmeli arkadaşlar kendinizi ezdirmeyin.hepimiz aynı üniversiteleri bitirdik.biz 3 ayda öğretmen olmadıkk.......!!!!!

ben de  size katılıyorum 82_kader, öyle maalşımız da fazla değil ,burda istedikleri gibi maaşımızdan kesinti ,ekderslerimizden kesinti yapılıyor!bence sözleşmeli olmak isteyen arkadş varsa geçsin de belki anlar bizim neler yaşadığımızı.Ben eğitim fak. mezunuyum ve doğuda ücra bir köyde tek öğretmenim.Ben ne veteriner fak. mezunuyum ne de ziraat.kadrolu sözleşmeli ayrımını biz öğretmenler olarak yaparsak,bırakın artık çevremizdeki insanlar ne derse desin,