Sözleşmeli Öğretmenlere Kadro Müjdesi!!!

Çevrimdışı 82_kader

  • Uzman Üye
  • *****
  • 636
  • 1.009
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 636
  • 1.009
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 23 Şub 2009 14:14:34
Sözleşmeli Öğretmen Damga Vergisi Ödeyecek


488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde; bu Kanun’a ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtlar damga vergisine tabi olacağı, bu Kanun’daki kâğıtlar teriminin yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği belirtilmiştir. Anılan Kanun’un 3’üncü maddesinde; “Damga vergisinin mükellefi kâğıtları imza edenlerdir. Resmî dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kâğıtların Damga Vergisini kişiler öder…” hükmü yer almaktadır. Yine aynı Kanun’a ekli 1 sayılı tablonun I/A-1 fıkrası ile belli bir parayı ihtiva eden sözleşmelerin binde 7,5 oranında damga vergisine tabi olduğu belirtilmiş, Kanun’un “Nispet” başlıklı 14’üncü maddesinde de belli parayı ihtiva eden sözleşmelerin değiştirilmesi halinde artan miktarın aynı nispette vergiye tabi olacağı, sözleşmelerin müddetinin uzatılması halinde ise aynı miktar veya nispette vergi alınacağı hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıdaki hükümler doğrultusunda;

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B ve 4/C statüsünde çalıştırılacak öğretmenler ile düzenlenecek sözleşmelerin 488 sayılı Kanun’a ekli (1) sayılı Tablo’nun I/A-1 fıkrası gereğince binde 7,5 nispetinde damga vergisine tabi tutulması ve Bakanlığımızın genel bütçeli kuruluş statüsünde bulunması nedeniyle verginin kişiler tarafından ödenmesi gerektiği, söz konusu personele yapılacak ücret ödemelerinden de aynı Kanun’a ekli (1) sayılı Tablo’nun IV/1-b fıkrası gereğince binde 6 oranında damga vergisi kesintisinin yapılması gerektiği, Ayrıca; 488 sayılı Kanun’da imzalanmak suretiyle tekemmül eden bir kâğıdın daha sonra hükümlerinden yararlanılmaması halinde o kâğıda ilişkin damga vergisinin iade edileceğine dair herhangi bir hüküm bulunmadığından, söz konusu hizmet sözleşmelerinden tahsil olunan damga vergisinin, personelin yılın herhangi bir döneminde işten ayrılmış olması nedeniyle çalışmadığı günlere isabet eden kısmının iade edilmesinin de mümkün olmayacağı, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görüş Yazısında belirtilmiştir
MEMURLAR NETTEN ALINTIDIR.

Çevrimdışı siverekli21

  • Uzman Üye
  • *****
  • 806
  • 397
  • 806
  • 397
# 23 Şub 2009 22:43:10
Arkadaşlar umarım bu kadro olayı seçim yatırımı değildir.

Çevrimdışı dengiz256

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 141
  • 11
  • 141
  • 11
# 24 Şub 2009 00:02:24
kadro bekliyoruz inşallah müjdeyi burdan alırız

Çevrimdışı sultanmurat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.620
  • 6.140
  • 2.620
  • 6.140
# 26 Haz 2009 19:07:52
4/B Sözleşmelilerin Kadroya Geçirilmesi ve Engeller


Sözleşmeli Öğretmen olarak çalışan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesine tabii öğretmenlerle ilgili olarak son günlerde çokça söylemler ortaya çıkmaktadır.
Öncelikle 6 aydan daha uzun bir süre önce dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK tarafından sözleşmeli öğretmenlerin kademeli olarak kadroya geçirilecekleri duyurulmuştu. Bu sözlerin üzerinden geçen süreçte çözümlenmesi muhtemel olan bu sorunla ilgili olarak net ve açık bir ifade ile süreç anlatılmamış bir uygulama da yapılmamıştır.
Yani bekle ve gör taktiği işletilmektedir. Daha dün meclis kürsüsüne gelen milletvekilleri ağız birliği yapmışçasına bu konuyu gündeme getirmişlerdir. Bunun üzerine sayın bakan ÇUBUKÇU; konu ile ilgili çalışma olduğunu söylemekle yetinmiştir.
Bugün de Türk Eğitim Sen’in bakan Çubukçu’yu ziyaretinde gündeme gelen konu üzerine sayın bakanın “bundan böyle sözleşmeli öğretmen almayacaklarını, mevcut sözleşmeli öğretmenleri de kadroya geçirmek için çalışacaklarını ve maliye bakanlığında konu ile ilgili çalışma yapıldığını” ifade etiğini TES başkanı Sayın İsmail KONCUK açıklamıştır.
Bu çok önemli bir gelişmedir. Bu konuda çok fazla çalışmaya gerekte yoktur aslında. Amaç belli olduğuna göre çözüm de bellidir. Gerekli hukuki düzenleme yapılarak kadro tahsisi gerçekleştirilerek bu iş halledilebilir.
Fakat bu konudaki en önemli sıkıntılardan biri devem etmekte olan ya da sonuçlanacak olan IMF’le yapılan görüşmelerdir.
IMF devlette kadrolaşmaya kesin bir şekilde karşı çıkmaktadır. Burada sorun ekonomik değildir. Sorun devletin memur kadrosu sayısının arttırılması yönündeki taleplerdir.
Sorun ekonomik değildir çünkü bugün 4/B li (sözleşmeli) olarak göreve başlayan bir öğretmen ile kadrolu olarak göreve başlayan bir öğretmenin devlete maliyetleri hesaplandığında (maaş+ekders+Sosyal Güvenlik Primleri… vs) sözleşmeli öğretmenliğin daha maliyetli olduğu görülecektir.
Bu konuda yapılacak çözüm noktasındaki en önemli sorunlardan birisi de yapılacak hukuki düzenlemedir. Eğer bakanlık tüm sözleşmelileri kadroya geçirmeyi düşünüyorsa bunu yapabilmesi için şu anda devletin elinde bulunan boş kadronun attırılması gerekir.
Son dönemde yapılan 30 bin öğretmen kadrosunun ihdasının arttırılmasının yanında Bütçe Kanununda değişikliğe gidilmelidir.
Eğer bakanlık 4/B li öğretmenleri daha önce açıkladığı gibi kademeli olarak kadrolu öğretmenliğe geçirecekse, ilk 4/B sözleşmeli öğretmen alım sözleşmeleri 2006 Temmuz’da imzalandığından bu yıl bu öğretmenlerden ancak ve ancak zorunlu çalışma yükümlülüğü 3 yıl olan 3. hizmet bölgesine 2006 yılında görevlendirilen ve çalışmakta olan 4/B li öğretmenler kadroya geçirilebilecektir.
Bu da 50 bin civarında olan sözleşmeli öğretmenlerin %5’ine civarında bir rakam olacaktır. Bu uygulamanın bu şekilde olması demek 2009 Ağustos ayında kadrolu öğretmen alımının da çok sınırlı olması demektir.
Bakan Çubukçu’nun artık sözleşmeli öğretmen almayacağız ifadesinin gerçekliğini bulabilmesi için çok acele olarak meclis tatile girmeden Bütçe kanununda ve bazı kanunlarda yapılacak değişikliklerle en azından meclisten geçen 30 bin öğretmen kadrosunun ihdası ile ilgili meclis kararıyla tahsis edilen kadroların serbest bırakılması yani MEB tarafından kullanılmasına olanak verilmesi gerekmektedir. Aksi halde öğretim yılının sağlıklı başlayabilmesi mümkün değildir.
Bilindiği gibi MEB’de her yıl ortalama 20 bin civarında emeklilik, ölüm, istifa nedeniyle kadro boşalması olmaktadır. MEB önceki yıllarda bu şekilde boşalan kadroların %50 sini kullanmakta iken 2009 bütçe kanununda bu oran %25’e düşürülmüştür. Yani bu şekilde boşalan 20 bin kadronun 10 bini kullanılabilecekken 5 bini kullanılabilecektir.
Bu ekonomik kriz ortamında emekli olan ya da istifa eden öğretmen sayısında da düşüş olması muhtemeldir.
Daha önce bakan Hüseyin ÇELİK; 2009 yılında tüm kamuya toplam 25 bin kadro ayrıldığını bunun 10bininin MEB’e tahsis edildiğini açıklamıştı.
MEB Şubat ayında 8bin kadrolu öğretmen ataması yaptığına göre elinde 2bin kadro ve istifa, emeklilik ve ölümden boşalacak maksimum 5bin civarında oluşacak kadro dışında kadro bulunmamaktadır. Bu durumda meclisten kanun değişiklikleri geçirilmediği ve sayın bakanın söylediği gibi Sözleşmeli öğretmen alımı yapılmadığı takdirde Ağustos ayında atama bekleyen öğretmenleri ve 2009–2010 yılında okullarımızı zor anlar beklemektedir.
Evet, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmelidir. Hem de kısa sürede gerçekleştirilmelidir. Sayın Bakanın söylediği gibi bir daha açılmamak üzere bu defter kapatılmalıdır. Fakat bu yapılırken bu öğretmenlerimizin bugüne kadar yaptıkları görevler anlamsız kılınmamalıdır. Bu görevleri hizmetlerine puan olarak eklenmeli, zorunlu hizmet bölgesinde görev yapanların bu görevleri kadroya geçtiklerinde zorunlu hizmet sürelerinden sayılmalıdır.
Mecliste Anayasa’yı değiştirme çoğunluğuna sahip olan iktidar partisinin bu durumu aşması çok zor değildir. Kaldı ki içerisinde kafaları karıştıran hususlar bulunmayan bir yasa tasarısı tüm partilerin desteğiyle Jet hızıyla meclisten geçecektir. Böyle bir tasarıya bu uygulamayı MEB’e sokan ve şu anda Milletvekili olanların dahi karşı çıkacaklarını düşünmüyorum.
2009–2010 Eğitim-Öğretim yılının sağlıklı başlayabilmesi için önümüzde bekleyen bu durum hakkında gerekli tedbirlerin alınması, bu hafta KPSS’ye girecek olan öğretmen adaylarına sınav öncesi moral motivasyon için bu yıl atamaların ne zaman yapılacağı, sözleşmelilerle ilgili çalışmalar ve bu yıl atanacak öğretmen sayılarının ivedilikle açıklanması çok yararlı olacaktır.

MEB Bakanı Sayın ÇUBUKÇU’nun öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının sesine kulak vereceği ümidini taşımakla beraber, Milli Eğitim Camiasında meslektaşımız olmak için haftasonu KPSS sınavında ter dökecek olan adaylara başarılar dilerim.
Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi.

Çevrimdışı sultanmurat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.620
  • 6.140
  • 2.620
  • 6.140
# 18 Ağu 2009 13:36:39
Sözleşmeli Personelin gözü bu toplantıda

Hükümetle memur sendikaları arasındaki toplu görüşmelerin ikinci oturumunda farklı istihdam türlerinden kaynaklanan sorunlar ve sendika talepleri değerlendirilecek.

ANKARA- Son yıllarda kadrolu memur yerine sözleşmeli personel istihdamının tercih edilmesi nedeniyle kamuda sözleşmeli personel sayısı 200 bine dayandı. Sözleşmeli personel uygulamasının genel istihdam politikası haline dönüşmesi ve sözleşmeli personelin kadroluların sahip olduğu bir çok haktan yararlanamaması nedeniyle, kamuda her geçen gün büyüyen bir sorun haline dönüştü.

Hükümet ile memur sendikaları arasındaki toplu görüşmelerin de öncelikli gündem konuları arasında yer alan farklı istihdam türleri altında çalışmanın getirdiği sorunların tespiti amacıyla, Hükümet, Kamu İşveren Kurulu ve Sendikalardan birer temsilcinin katılımıyla bir alt komisyon kuruldu. Komisyon hazırlayacağı raporu 19 Ağustos 2009 tarihinde yapılacak toplu görüşmelerin ikinci oturumunda heyete sunacak.

KAÇAR: “ ÇALIŞMA BARIŞI VE HUZURU TEHDİT EDEN EN ÖNEMLİ SORUN”

En büyük hizmet kolu olan eğitimde, Milli Eğitim Bakanı’nın sözleşmeli personel alımını sonlandırılacağını açıklanmasın ardından, Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastanelerinde farklı istihdam türleri altında çalışan on binlerce personel de kadroya geçmeyi bekliyor.

Toplu görüşme masasında sağlık ve sosyal hizmet çalışanları adına yetkili sendika olarak bulunan Sağlık-Sen, sözleşmeli personel istihdamının sona erdirilmesi konusunda ısrarlı. Toplu görüşmeler öncesinde Sağlık Bakanlığı önünde gerçekleştirdikleri geniş katılımlı kitlesel basın açıklaması ile gövde gösterisi yapan sendika, sözleşmeli personel uygulaması sona ermedikçe kamuda sosyal adaletin ve çalışma barışının sağlanmasının mümkün olmayacağı görüşünde.

Sağlık-Sen Başkanı Mahmut Kaçar, sözleşmeli personel uygulamasının yasal mevzuat gereği zaruri ve istisnai hallerde uygulanan bir istihdam türü olması gerektiğinin altını çiziyor. Son yıllarda kamuya alımlar incelendiğinde sözleşmeli personel alımının asli, kadrolu alımının istisnai hale dönüştüğüne dikkat çeken Kaçar, kamuda, kadrolu kamu çalışanlarının sahip olduğu bir çok sosyal ve özlük haktan yoksun büyük bir sınıf oluşturulmaya çalışıldığını ifade ediyor.

Kaçar, Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastanelerinde kadrolu memurların yanı sıra 4/B, 4924, 4-C, vekil ebe gibi başlıklar altında 80 bini aşkın personel çalıştığına dikkat çekiyor ve ekliyor: “Kadrolu- sözleşmeli ayrımına neden olan bir çok konuda açtığımız davalarda yargı idareyi haksız bulmaktadır. Anayasa ve evrensel hukuk normlarının güvence altına aldığı eşit ve güvenli çalışma hakkının bu koşullarla sağlanamayacağını yargı teyit etmektedir. Öte yandan kamuda çalışanlar açısından huzursuzluk kaynağı, verimliliği ve hizmet kalitesini düşüren en önemli sorun haline dönüşmüştür. Bu nedenle, toplu görüşmelerde, kadrolu-sözleşmeli ayrımına son verecek bir karar mutlaka çıkmalıdır.”

YARGIYA GÖRE DE İDARENİN UYGULAMALARI HUKUKA AYKIRI

Sözleşmeli personelin kadrolu memurlara tanınan haklardan yararlanmak amacıyla açtığı davalar genel itibariyle idarenin aleyhine sonuçlanıyor. Son olarak Sağlık-Sen’in sözleşmeli personelin hizmet sözleşmesinde yer alan, “Kurum, döner sermaye gelirinin yetersiz kalması halinde sözleşmeyi feshedebilir” ibaresinin iptali için açtığı davada Danıştay yürütmeyi durdurma kararı verirken, çok çarpıcı tespitler ortaya koydu.

Danıştay 12. Dairesi, sözleşmeli personelin tabi olduğu mevzuatın, çağdaş çalışma yaşamına uygun kriterler taşımadığı gibi, bireyin çalışma güven ve huzurunu bozan nitelik arz ettiği görüşünü açıkladı. Danıştay 12. Dairesi, bu yasal çerçevenin, sözleşme esasına göre çalışanların emeğinin hakkını koruma noktasında ihtiyaca cevap veremediğini de ekledi.

KADROLU-SÖZLEŞMELİ ARASINDAKİ FARKLAR

–Sözleşmeli personel ‘istihdam gerekçesi ortadan kalktı’ denilerek hizmet akti sona erdirilebiliyor.

–Sözleşmeli personel her yıl sözleşme yenilemek durumunda kalırken, hizmet sözleşmesi için her yıl damga vergisi ödüyor.

–Sözleşmeli personel, aile, çocuk, giyim yardımı gibi sosyal haklardan yararlanamıyor.

–Atama ve Nakil hakları bulunmuyor.

–Eş durumu tayin hakkı bulunmuyor.

–Görevde yükselme ve unvan değişikliği hakkı bulunmuyor.



memurlar.net

Çevrimdışı hemaw

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.400
  • 19.127
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.400
  • 19.127
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 19 Ağu 2009 11:09:42
sözleşmeli öğretmen veya diğer personeli alacağına, direkt kadrolu olarak alsalar da devletin yargısı insanı bu işlerle boşuna zaman kaybetmese. geçici çözümler yerine kalıcı çözümler üretmeye başladığımız zaman sanırım bu kadar çok sorun çıkmayacaktır. mezun olmuş ve açıkta olan binlerce üniversite mezunu varken, hala aynı bölümlerden yeni kontenjanlar açılmasını anlayabilmiş değilim. Ülkemiz üniversite diplomalı işsizlerle dolu. tüm mezun ama işi olmayan gençlerin Allah yardımcısı olsun.

Çevrimdışı tahtakemer25

  • Uzman Üye
  • *****
  • 409
  • 313
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 409
  • 313
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 19 Ağu 2009 12:20:12
bence sözleşmeli yerine direkt kadrolu almalılar. Ama ben sözleşmeli çalışanların sınavsız olarak kadroluya geçmesine karşıyım. O zaman da biz kadroluların hakkı ne olacak???

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 19 Ağu 2009 12:23:49
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
bence sözleşmeli yerine direkt kadrolu almalılar. Ama ben sözleşmeli çalışanların sınavsız olarak kadroluya geçmesine karşıyım. O zaman da biz kadroluların hakkı ne olacak???
biz kadrolulara bayram hediyesi olarak 1maaş kramiye ve 1derece versinler ben bu hakkımı helal ederim hemen :) şaka bi yana söylediğiniz doğru ancak ben öğretmenlik gibi kutsal bi mesleğin ayaklar altına lınmaması ve daha fazla değerini yitirmemesi için herkesin kadrolu olmasını dilerim..yani kendi aramızda kendi içimizde bu ayrım şahsen beni rahatsız ediyor...

Çevrimdışı tahtakemer25

  • Uzman Üye
  • *****
  • 409
  • 313
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 409
  • 313
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 19 Ağu 2009 12:26:53
Ama hocam ben bir köyde kadrolu olarak çalışıyorum. Benden ortalama 10_15 puan düşük alıp da ilçe merkezlerinde başlayanlar var. Onlar kadroya geçerse bu çok büyük haksızlık olur. Onların çalıştığı yere kaç sene boyunca gelemeyiz.

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 19 Ağu 2009 12:29:06
ben zaten umudu kestim merkezden..7 yıldır köydeyim..yeni görev yerim bile köy...düşünün artık en az 3 yıl daha ordayım...dedim ya haksız değilsiniz..haklısınız sonuna kadar..tabii ki buna uygun bişeyler düşünülmeli...kadrolu olanların hakları yenilmeden kimseye haksızlık edilmeden...

Çevrimdışı selver7

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 104
  • 163
  • 104
  • 163
# 19 Ağu 2009 12:29:17
hocam kadroluların hakkı demişsinizde sizce daha düşük puanla atanmak az kaliteli öğretmen demek mi hepimiz üniversitede aynı eğitimi görmedikmi ben işimi tanıdığım bir çok kadrolu öğretmenden daha iyi yaptığıma inanıyorum
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
bence sözleşmeli yerine direkt kadrolu almalılar. Ama ben sözleşmeli çalışanların sınavsız olarak kadroluya geçmesine karşıyım. O zaman da biz kadroluların hakkı ne olacak???

Çevrimdışı elis

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 145
  • 86
  • 145
  • 86
# 19 Ağu 2009 12:30:50
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
bence sözleşmeli yerine direkt kadrolu almalılar. Ama ben sözleşmeli çalışanların sınavsız olarak kadroluya geçmesine karşıyım. O zaman da biz kadroluların hakkı ne olacak???
sözleşmelilerde sınava giriyor.normal atama için başvurulduğunda puan sözleşmeliye yetiyorsa ne  suçları var bunda.meb kafasına göre puan sınırlaması koyuyor.onlarda 4yıl eğitim fak.bitiriyor.asıl zamanında ziraatmüh.avukatların formasyon alıp öğretmen olmalarına karşı olun.hakkınızı onlara helal etmeyin.

Çevrimdışı tahtakemer25

  • Uzman Üye
  • *****
  • 409
  • 313
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 409
  • 313
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 19 Ağu 2009 12:38:21
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
hocam kadroluların hakkı demişsinizde sizce daha düşük puanla atanmak az kaliteli öğretmen demek mi hepimiz üniversitede aynı eğitimi görmedikmi ben işimi tanıdığım bir çok kadrolu öğretmenden daha iyi yaptığıma inanıyorum
Hocam burda hiç kimse kalite tartışması yapmıyor. Burda kimin hakkı kime geçmiş ona bakıyoruz. Ona bakarsanız tanıdığım birçok ücretli öğretemen bile aldığı o cuzi maaşa rağmen çoğu öğretmenden daha özveriliydiler.

Çevrimdışı selver7

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 104
  • 163
  • 104
  • 163
# 19 Ağu 2009 12:43:11
peki hocam neden kadrolulara haksızlık olsun
sadece bulunduğu yerde kalma yani daha düşük puanla onun ilçede sizin köyde olmanızı diyorsanız ona sonuna kadar katılırım

Çevrimdışı tahtakemer25

  • Uzman Üye
  • *****
  • 409
  • 313
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 409
  • 313
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 19 Ağu 2009 13:01:13
Evet hocam aynen öyle. Ben geçen sene ağustos ilk atamada başladım mesela. İlk atamada ilçe merkezinde kaç tane okul vardı ama sözleşmeli olduğu için yazmadık. Oraya bizden çok daha düşük puan alanlar gitti. Hele bide kasım atamalarında falan fıstık gibi yerlere 78 le falan gittiler (sınıf öğ) . Şimdi o adamlar kadroya geçerse bizim hayllerimi süsleyen yerlere onlar haybeeden sahip olacaklar. Benim tek derdim bu

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK