Sözleşmeli Öğrt.e Kadro Sözü 890. Günü Gerçekleşti

başbakanın geçen proğramda söyledikleri yalnızca bizim kabul görüp çalışmamız ve dışarda bir sürü işsizin beklemesi açısından doğru olabilir ama eğitim camiasındaki eşitsizlik açısından yanlış. kadrolu, sözleşmeli gibi şeyler eğitim anlayışına uymuyor. geçen zümre toplantısına katıldığım bir okulda sınıf kapısının yan tarafına(girişte) sınıf öğretmenlerinin bilgileri yazıyordu. bana garip gelense, öğretmenlerin ünvanları ve kademeleri kısmında, 4/1, sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen gibi şeylerin yazılı olmasıydı. kendi içimizde bile çözemiyoruz bunları. kime ne diyeceksin?

sendikalar diyorki sözleşmeliler için çalışmalar yapıyoruz falan filan acaba yönetimlerinde sözleşmeli öğretmen var mı ?
biz bu işe başlarken sözleşmeli diye başladık ve kimseden beklentimiz yoktu ama 793 gün önce bize kadroya alacaz lafını çıkaranlar şimdi susuyor

arkadaşlar ben sözleşmeli olarak 6. yılımı çalışıyorum.malatya merkezde görev yapıyorum.kadronun verileceğini sanmıyorum.ağzımıza bir parmak bal sürüyorlar işte .seçimden öncede bunu yapacaklar

arkadaşlar ben sözleşmeli olarak 6. yılımı çalışıyorum.malatya merkezde görev yapıyorum.kadronun verileceğini sanmıyorum.ağzımıza bir parmak bal sürüyorlar işte .seçimden öncede bunu yapacaklar

bal nerde? onu da sürmüyorlar bence.

794. gün de başladı. Sayın bakan bir açıklama yapacak mı merakla bekleyeceğim.
"Çalışmalar devam ediyor...."

eveeeet gelelim bir haksızlığ a bir kandırmacaya daha bakın torbadan bize ne çıktı...

Sözleşmeli devlet memurlarının 'Damga Vergisi'nden muafiyet hayali Torba Yasa'da yürürlük tarihinin yanlış yazılmasıyla suya düştü. Memur-Sen Genel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreteri Hacı Bayram Tonbul, TBMM'deki görüşmelerde kanunun yürürlük tarihi olarak 1 Ocak 2011'in benimsendiğini ancak Resmî Gazete'deki metinde ise 'yayım tarihi' olarak çıktığını söyledi.
 

'Torba Yasa'da yer alan sözleşmeli personelden Damga Vergisi alınmamasına ilişkin düzenlemenin yürürlük tarihi memurları şaşırttı. Metinde yürürlük tarihi olarak 'yayım tarihi' yazıldığı için 160 liralık Damga Vergisi bu yıl da sözleşmeli personelin cebinden çıkacak. Memur-Sen Genel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreteri Hacı Bayram Tonbul, geçen yılki toplu görüşmelerde, sözleşmeli memurlardan Damga Vergisi adı altında kesinti yapılmaması konusunda Kamu İşveren Kurulu ile mutabakat sağladıklarını söyledi. Tonbul, kamuoyunda Torba Yasa olarak belirlenen düzenlemeye de bu yönde bir madde eklendiğini aktarırken, TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerde maddenin yürürlük tarihinin 1 Ocak 2011 olarak benimsendiğini kaydetti.

Ancak yasanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayına sunulan ve Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren halinde ise bu tarihin 'yayım tarihi' olarak düzenlendiğini vurgulayan Tonbul, "Sözleşmeli memurların sözleşmelerinden alınan Damga Vergisi her yılın ocak ayında kesiliyor. Kanunun yayım tarihi olan 25 Şubat tarihi dikkate alındığında bu yılki Damga Vergisi'nin sözleşmeli personelin cebinden çıkması anlamına geliyor." dedi. Sözleşmelilerin ağustos ayından beri bu düzenlemeyi beklediğini ifade eden Hacı Bayram Tonbul, "Damga Vergisi yıllık ortalama 160 liraya karşılık geliyor. Bu konuda verilmiş sözler var. Düzenlemenin bu hale gelmiş olması yaklaşık 250 bin sözleşmeli memura verilen sözün tutulmaması anlamına geliyor. Bu durum, söz verenler açısından da itibar kaybıdır." değerlendirmesinde bulundu.

          ya ben ne diyeyim daha bu nedir. utanmadan yanlışlık diyorlar bide. valla artık bu konuları düşünürken bile boğazım düğümleniyor. BunlarıN yataCAK Yerleri yok toprak kabul etmeyecek sizleri. uyuyan millet uyanın lUtfen yolunadık yerimiz kaldımı sorarım sizlere

Sözleşmeli değilim ama sözleşmeli olan tüm personel adına gerçekten üzülüyorum. Evet bakanımızın sözünün üzerinden 2yıl geçmesine rağmen hala bir çalışma olmaması gerçekten üzüntü verici. Yapamayacağın şeyi ya söylemeyeceksin yada söylediğin şeyi yapacaksın tabirini burada kullanmak yerinde olacaktır. Bunca insanın duygularını bu yolla sömürmek en son eğitim alanında yapılacak ki yapılmayacak bir durumdur. Tüm sözleşmeli arkadaşlarımın allah yardımcısı olsun..

itibar kaybıymış adamların itibarı var mı ki kaybetsinler!oy verenler utansın!

bu psikolojiyle eğitim nasıl verilir ki allah sabır versin

utanmadan yanlışlık diyorlarya pes doğrusu hazmedemiyorum artık valla bu nedir. Tüm yanlışlıklar bizi bulur, tüm haksızlıklar bize yapılır, ayrımcılık desen ona keza... Cumhurbaşkanına sunulan bir belge kılı kırk yararak oraya verilir. Ne yanlışlığı basbaya paramızı çaldılar. Bunuda yaptılarya öbür dünyada sırattan hepsini aşağıya iticem benim hakkımı yiyebilecek biri zaten müslümanda olmaz söze gelince adalet .. Hani nerede adalet...

öğretmenlik mesleği ni ayaklar altına alıyorsun eşinden ayırıyorsun senelerce ,zaten psikoloji denen bişey kalmıyor ,üstüne üstlük bide kadro verecem diye çocuk gibi kandırıyorsun sonra da çıkıp bu şartları kabul etmeseydin diyorsun!bunları söylerkende sanki dalga geçer gibi söylüyor!!!bu millet zamanı gelince dalga geçmesinide bilir diye düşünüyorum tabi uyudukları yerden uyanırlarsa!!!!

hocam bizde evimizden her aileye 10 torba kömür versek acaba bizim için de istediğimiz partiye oy verirlermi acaba?

sayın hocam 10 torba kömür e oy verirler mi bilmem ama...
mazlum edebiyatı verirseniz kesin oy alırsınız...

Dövünerek, üzülerek kimse bir yere varamıyor. Bu meseleyi bizler, sendikalar ve siyasiler ile halletmeliyiz. e-posta, mektup vs. şeylerle sürekli akıllarını meşgul etmeliyiz.

En ufak bir hakareti duyup ta dava açanlar bakanlarının verdikleri sözleri nasıl olurda duyamazlar aklım almıyor.Nasıl milletin huzur ve refahı için çalışıyoruz diyorlarsa,milletin bel kemiği biz eğitim mensuplarını boş vaatlere ve yalanlara alet etmesinler.Sayın başbakanımız ve bizi öğretmenden saymayan kadrolu arkadaşlarım!!!!!
         Ben kızım karnımdayken başladım bu kutsal göreve.Çocuğumun yaşam stresi daha dünyaya gelmeden başladı.Tamam bile bile sözleşmeli öğretmen oldum,aşığım mesleğime.Benim  meslek aşkım 7 yaşında tütün tarlasındayken daha da kuvvetlendi.Sürekli birşeyler üretme ve çocuklarıma verme çabasındayım.Sorumlu olduğum öğrencilerim ve sorumlu olduğum eşim ve  ilgiye, sevgiye,anneye muhtaç 3 yaşında bir kızım var.
            Biz diğer memur arkadaşlarımız gibi sadece mesai saatleri içinde değil 24 saat çalışıyoruz.Çalış demesi kolay...Ben hangi ara kime neye vakit ayıracağımı şuan şaşırmış durumdayım.Vakit ayırmam gereken eşim,kızımdan mı vazgeçeyim?Sorumlu olduğum evimden mi vazgeçeyim?Huzurda mı vazgeçeyim?İleride bizi temsil eden insanlar olmasını istediğim öğrencilerimden mi vazgeçeyim?
        KPSS kısa zaman dilimine sığmayacak kadar kapsamlı.Hele bir de atanmam için gereken puan 12 ile atananlardan  8 kat fazla olunca...İnsan ister istemez çıkmaza giriyor.Üstüne üstlük bizi çıkmazdan çıkaracakları yere daha da çıkmaza itiyorlar.Topu elden ele atıyorlar.1 puanla kaçırdım kadroyu.1 puan için değer mi diyorum bu çıkmazı yaşamaya?(Tabiki 2007 atamasında)