Sözleşmelilerin Kadroya Alınacağına İnanıyor Musunuz?

sözleşmelilere kadro vermezler bence,
  kadroluları sözleşmeli yapmanın
yollarını arıyorlar.

Sayın Çubukçu yakın bir süre içinde kadrolu öğretmenlere "İl Emri Uygulamasını" getirerek eşlerine kavuşmalarını sağlamış ama sözleşmeli öğretmenleri yine ikinci planda bırakmıştı.

Bu yönde sözleşmeli öğretmenlere destek olmak için; MEB bürokratlarına bilgi vererek, sitemize gelen mailleri yayınlayarak ve diğer eğitim siteleriyle haber - bilgi alışverişinde bulunarak sorunlarınızı aktarıyoruz.

Sitemize gelen bir mailde ziyaretçimiz MEB Bürokratlarının sözlerini hatırlatarak yaşadığı sıkıntıyı dile getirmiş.

İşte o mail;

Öğretmen eşinin feryadı :   
 
"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın"
 Mağdurum      =    Sözleşmeliyim
 Mağdursun     =    Sözleşmelisin
 Mağdur           =    Sözleşmeli
 
Bilmiyorum bu söz sizlere birşey hatılatıyor mu ?  Hepiniz evlisiniz, eşiniz çoluğunuz çocuğunuz yanınızda, eşlerinizle sadece telefonda yada internette görerek yada yazışarak hasret gidermiyorsunuz. Biliyorum çok yoğun çalışıyorsunuz, Allah hepinize kolaylıklar versin. Aynı zamanda anlayış versin. Ben sözleşmeli öğretmen eşiyim ve aynı zamanda mağdurum. Çünkü eşim benden 400 km uzakta, eşimi ayda bir kere görebiliyorum, hava şartları müsade etmez ise belki 2 belki 3 ay göremiyorum.

1977 doğumluyum çocuğum olsun istiyorum, kucağıma alayım, seveyim istiyorum ama nasıl olacak diye düşünüyorum ve yapamıyoruz. Çocuğumuz babasını yada annesini görmeden mi büyüyecek diyor ve olayı kapatıyoruz. İçime atıyorum ve arkadaşlarımın çocuklarını seviyorum kokluyorum. Küçük bir çocuk görsem gözlerim doluyor bazen de...

Haziran ayında olan sözleşmeli personelin eş durumundan dolayı yerleştirmesinde eşim malesef hizmet puanı yetersizliğinden dolayı yanıma gelemedi, minumum puanlara ve eşimin puanını baktığımda eşim ancak 3 sene sonra yanıma gelebilecek, o da ölmez ve yaşar isek.

Ardından Ağustos atamalarında kadrolu eşlerin tamamı eşlerine kavuşacak dendi ve tv lerde flash haber olarak yayınlandı. Ama yine sözleşmeli eşleri mağdur edildi, sanki sözleşmeli=mağdur oyunu oynandı. Kadrolu eşleri eş ama bizim eşimiz değil mi ? Bende kadrolu eşleri gibi vergimi veriyorum, ülkeme katma değer sağlamaya çalışıyorum benim onlardan ne farkım var acaba ?

Öğretmenlerimize geleceği emanet ediyoruz, çocuklarımıza ailelerinden, eşlerinden uzak nasıl eğitim verecekler ? Bu sorumu siz değerli büyüklerime soruyorum. Sesimizi duyurmak için meclis önünde açlık eylemi mi yapalım, yada benzin dolu bidonla gelerek kendimizi mi yakalım acaba hangisi doğru olur ? 2010 yılında

Sözleşmeli öğretmen atamaları için : 7.615 kişi başvuru yaptı
Ataması yapılan : 4.932 kişi
Atanamayan, ailesinden uzak kalan : 2.683 kişi

Yazık değil mi 2.683 aileye, döktükleri gözyaşlarına, bunların hakkını kim ödeyecek. Tek çilemiz öğretmen yada öğretmen eşi olmak mı ?

Devletin, DEVLET olabilmesi ancak vatandaşlarına eşit olması ve vatandaşını kollaması, gözetmesi ile birlikte DEVLET olması gerçekleşir. Bu nedenle biz bir suç işlemedik ki bizi bu şekilde cezalandırıyorsunuz, kanunda 1 senesini dolduran eş durumu ataması yapabilir diyor, ama ardından hizmet puanı PAT diye suratımıza geliyor. Eşlerimiz daha kaç bir sene bizlerden uzak kalacak.

MEB BÜROKRATLARININ VERDİĞİ SÖZLER (Alıntı)
 1-  4 Şubat 2010 tarihinde bir tv kanalında MEB Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik ‘’ Ağustosta zorunlu hizmeti doldurmuş 6785 sözleşmeli öğretmen kadro’ya geçirileceğini ifade etmiştir.’

2-  24 Şubat 2010 tarihinde Personel Genel Müdür Yardımcısı Hikmet ORMAN’ın bir sendika başkanına yaptığı açıklamada ‘’ 2010 Yazında üç yılını dolduran 17.000 sözleşmeliyi kadroya geçireceğini ifade etmiştir’’

3-  Personel Genel Müdürü Necmettin Yalçın katıldığı bir programda sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçişinin 1 Ağustos 2010’da başlayacağını, TBMM kapanmadan yasalaşmasa bile B planlarının olduğunu ifade etmiştir.

4-  Milli EğitimTemel Kanunun 43. maddesinin de ifade ettiği üzere Öğretmenlik asli ve süreklilik gerektiren bir meslektir ve diğer sözleşmeli ve vekil çalışılan meslekten farklıdır.

5-  Sözleşmeli öğretmenliğin , zorunlu hizmet bölgelerinde öğretmen tutamadıkları için çıkardıklarını savunan bakan ve bürokratları zorunlu hizmet yapmayan 1 aylık kadrolu öğretmene bile af çıkararak sözleşmeli öğretmenlere ne demek istemiştir ?

ALINTIDIR (kısmi)

evet geldik bakalım  yarın 1 ağustos. ne olacak görecez. Devlete bundan sonra güvenip güvenemeyeceğimiz (en azından benim için böyle) kesinlik kazanacak. İnşallah umduğumuz olurda bende develete olan güvenimi kaybetmem.

evet geldik bakalım  yarın 1 ağustos. ne olacak görecez. Devlete bundan sonra güvenip güvenemeyeceğimiz (en azından benim için böyle) kesinlik kazanacak. İnşallah umduğumuz olurda bende develete olan güvenimi kaybetmem.

sayın "complex" öğretmenim, bu hatırlatmanız üzerine bende yarın Tv yada internet aracılığı ile haberleri takip etmeye çalışacağım. Ama sanırım bu bekleyiş biraz daha devam edecektir. Artık hayırlısı olsun hocam. Bu arada değinmeden geçemeyeceğim ki mail gönderen öğretmen arkadaşımızın yazdıklarını anlamak bu kadar da zor olmasa gerek. Ama neyseki devletimizin elbet vardır yinede bir bildiği!!!

evet hocam devletin vardır bir bildiği. insanlarını devletinden uzaklaştırmak. bilidikleri bu. ağustos 2 bitmesine rağmen herangi bir açıklamam yok. ağustos 1 tarihini de bizzat tv de necmettin yalçından duydum. fakat sürekli verilen sözler ve ardından yalanlar benide artık bu işten soğuttu. bir daha da bu sayfada ileti yazmmayacağım. taki kadrolu olana kadar (KPSS ile olacak buda. öyle gözüküyo) devlet ağzıylan kuş da tutsa umrumda değil.

Sözleşmeli çalışan bir çok meslektaşımın canla başla çalıştığını yıllardır gözlemledim.Mesleğin başındaki bu genç arkadaşları daha verimli hale getirmenin yolu kafalarındaki kadro sorununu çözmekten geçer.Umarım bakanlık bunun farkına kısa zamanda varır ve eğitim öğretimin kalitesini ikiye katlar.Bu üzücü durumun en kısa zamanda çözümlenmesi dileğiyle......

meb sözleşmeli,kadrolu,ücretli,vekil vb.
ayırımlardan vazgeçmeli bence...
   sözleşmelilerin kadroya geçmesi uzak ihtimal.
fakat allahtan ümit kesilmez
 

...
Çubukçu, "Siz sözleşmeli öğretmenliğe başvurmayabilirdiniz. Öğretmenlik anlatma olduğu kadar da dinleme sanatıdır. Sözleşmeli olarak başvurmayabilirdiniz. Öğretmenlik ülkemizde çok saygılı bir meslek olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde öğretmelerimiz çalışma koşullarını tercih etme hakkı olduğu kadar, öğrencilerimizin de eğitim hakları var. Ağrı'daki öğrencilerin de sizin gibi öğretmenlere ihtiyacı var" diye cevap verdi.
...

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

 

avukat tan milli eğitim bakanı olursa sonuçta böle olur.
ne yapsaydı yani o genç öğretmenler. evlerinde mi otursaydı yıl boyunca.
hem hani "sayın" bakanımız sözleşmeli öğretmenliği kaldıracaktı niye halen sözleşmeli öğretmen alıyorlar.
ooofff off!!!!!

hükümetin meb'e 70 bin sözleşmeli kadro verdiğini herkes biliyor artık. her söylenen söze inanma vakti geçti artık. 70 binde sayı ne kadar azalırsa meb hemen sayıyı tamamlayacak. sözleşmeliliğe başvuru yapmasaydınız ücretli görevlendirir kar ederik diyo yani

artık bunlara olan güvenim tamamen bitti.kadroya olan inancımda kalmadı.herkesin evladı var.iinşallah bunları bizlere yaşatanlarda bir gün o koltuklara uzaktan bakacaklar

arkadaslar benim anlamakta zorlandıgım nedir biliyormusunuz ; artık internet çağındayız diyoruz ya yaz tatilinde oldugum için internette  oldukca fazla gezinme imkanı buluyorum ve her yerde yolsuzluk haberleri çirit atıyor ve hala eğitimli cevreler bu insanları savunuyor..

ama şükür dimi..sözleşmeli hatta ücretli öğretmenleliği bile bulamayanlar var dimi..biz bu kafayla gittikce 1 adım dahi atamayız..bizi yöneten kişilerde hortumlamaya devam ederler..


A milletvekiline oy veriyoz.adam daha çıkıp da 2 kelime konusmasını bilmiyor..B milletvekiline oy veriyoruz. Bi bakmısız sağlık bakanı olmus..ama milletvekili olmadan önce ne iş yapıyor? Esnaf,ya da fabrikatör..Sen sağlıktan ne beklersin bu saatten sonra..

Milli eğitim bakanlıgında yani o kuruma şekil veren kişiler arasından  öğretmenlikten gelen 1 kişi oldugunu biliyormuydunuz?


neyse artık bunların sadece lafta kaldıgına inanıyorum..

ne bir umudum var kadroya gececegimizden ne de bir beklentim..

HAYIRlı günler arkadaşlar. sıkın dişinizi bir sene daha. güzel günler yakında. 17 TEMMUZ 2011

bakanın kırıkkaledeki tutumunu gördükten sonra verileceğine inacım hiç kalmadı

Sözleşmeli Öğretmenlerin Kadroya Geçeceğine İnanmıyorum.umudum Hiç Yok