Şunları Yapmalısın İlkeleri

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
19 May 2012 18:42:07
Şunları yapmalısın ilkeleri

Hayırlı günler dilerim.

Dün Marlo Morgan'ın yazmış olduğu Sonsuzluğun Mesajı isimli kitabı okumayı bitirdim.
Kitabın son bölümünde yer alan “Şunları yapmalısın” ilkeleri kitabın özeti niteliğini taşıyor.
Bu ilkeler Yahudi ve Hristiyan dini inanışında yer alan 10 emir (Yapılması yasaklanan 10 şey) kurallarına nazire olarak yazılmıştır.
Semavi dinlerin yapılmayacaklar hususunu içerdiği şeklinde bir ÖNYARGI vardır.
Günümüzde kişisel gelişimciler her türlü olumsuzluktan uzak durulması gerektiğini savunmakta tüm duygu ve düşüncelerin olumlu ifade edilmesi gerektiğini savunmaktadırlar.
Kitapta yer alan ilkeler bu husus dikkate alınarak değerlendirilmelidir.
Önce 10 emir ile ilgili bilgileri sonra kitapta yer alan ilkeleri paylaşacağım.
Önümüzdeki günlerde kitapta yer alan ilkelerin açıklamalarını paylaşacağım.
Son ilkeyi paylaştıktan sonra ilke ve açıklamaları içeren word belgesini paylaşacağım.

Yahudi ve Hristiyan dini inanışına göre, Musa (A.S.)'a Sina Dağı'nda Tanrı tarafından 2 taş tablet üzerinde verildiği söylenen bir dizi dini ve ahlaki öğretiler bütünüdür. Emirler, Tevrat Çıkış (Exodus) / Bap 20'de yer almaktadırlar:

1) Karşımda başka ilahların olmayacak.
2) Kendin için oyma put, yukarda göklerde olanın, yahut aşağıda yerde olanın, yahut yerin altında sularda olanın hiç suretini yapmayacaksın, onlara eğilmeyeceksin ve onlara ibadet etmeyeceksin.
3) Yehova'nın, Rab'ın ismini boş yere ağıza almayacaksın.
4) Sebt gününü takdis etmek için onu hatırında tutacaksın. Altı gün işleyeceksin ve bütün işini yapacaksın, fakat yedinci gün Allah'ın Rab'e Sebttir. Sen ve oğlun ve kızın, kölen ve cariyen ve hayvanların ve kapılarında olan garibin hiçbir iş yapmayacaksınız. Çünkü Rab gökleri, yeri ve denizi ve onlarda olan bütün şeyleri altı günde yarattı.
5) Babana ve anana hürmetsizlik etmeyeceksin.
6) Öldürmeyeceksin.
7) Zina etmeyeceksin.
8 ) Çalmayacaksın.
9) Komşuna karşı yalan şahitlik yapmayacaksın.
10) Komşunun evine tamah etmeyeceksin, komşunun karısına, yahut kölesine, yahut cariyesine, yahut öküzüne, yahut eşeğine, yahut komşunun hiçbir şeyine tamah etmeyeceksin.

Sonsuzluğun Mesajı isimli kitapta yer alan “Şunları yapmalısın” ilkeleri

1) Bireysel yaratıcılığını ifade etmelisin.
2) Sorumlu olduğunun farkına var.
3) Doğmadan önce diğerlerine yardım etmeyi kabul ettin.
4) Duygusal olarak olgunlaş.
5) Eğlendir.
6) Enerjini denetle.
7) Müzikle uğraş.
8 ) Bilgeliğe ulaşmak için çaba göster.
9) Özdisiplini öğren.
10) Yargıda bulunmaksızın gözlemle.

İlkeler ile ilgili düşüncelerinizi paylaşırsanız memnun olurum.

Not: Bakara Suresi 83 ve 84. ayetler 10 emir ile ilgilidir.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 20 May 2012 12:18:07
Hayırlı günler dilerim.

1: Bireysel yaratıcılığını ifade etmelisin.

Her birey dünyayı kendi içinde bulunduğu durumlara göre değerlendirir ve dünyaya sunacağı kendine has, eşi bulunmaz bir şey vardır. Yaratıcılık sanatı içine alır, ama yalnızca sanatla sınırlı olmadığı gibi, resim çizme, beste yapma ya da yazı yazma, rahatsız olan birisini rahatlatma, çatışma ya da kargaşanın olduğu yere düzen götürme ya da bir çocuğa bir öykü anlatmak için yapılan yaratıcı edimlerden daha anlamlı da değildir.

İnsanlar eğer kendilerinin hiçbir yaratıcı yeteneği olmadığına inanırlar ya da yaşamdaki bazı koşulların bu yaratıcılığı ifade etmelerini önlediğine inanırlarsa, ruhlarını zenginleştirme fırsatından yararlanmamış olurlar. Aslında, bu tam tersidir. Kişinin zorluklara karşı koyması, yaratıcı bilincini serbest bırakmaya çabalaması, büyük bir değer taşır.


Toplum herkesin lider olma fırsatını elde edemeyeceği bir yapıya sahiptir. Liderleri izleyenlerin liderlerden daha fazla olması, yaratıcı yeteneklerimizi ifade etmeyi daha da anlamlı duruma getirmektedir. Yaratıcılık olumlu olmak demektir, ama hepimize özgür irade verilmiştir. Bunu kendimiz ve dünya için olumsuz olacak bir biçimde kullanmak mümkündür. Yaratıcılığımızı saçımızı tararken, elbiselerimizi seçerken, evlerimizi düzenlerken, bahçe kurarken, bir araç yaparken, hatta bir şeyi onarırken bile ifade edebiliriz. Burada anahtar, yaptığı edimlerin kişiyi ifade etmesi ve ifade ettiği her şeyin onun gurur duyduğu bir şey olmasıdır.

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 21 May 2012 13:51:33
7. Madde Müzikle Uğraş:müzik Ruhun Gıdasıdır.müzikle Uğraşan Sesini,yeteneğini,ruhunu, Diyaframı Kısacası Bütün Vücudunu, Bütün Uzuvlarını Terbiye Eder.müzik Kişiyi Daha Stressiz,daha Dingin Olarak Motive Eder.müziğin Dili, Dini,siyaseti Olmadığı İçin Kişilerarası, Toplumlararası İletişimi Sağlar.sesini Terbiye Eden Nefsini De Terbiye Eder.bir Müzik Aleti Çalmak-çalabilmek- Başlı Başına Bir Uğraştır.kişiyi-kişileri -kötü Uğraşlardan Uzaklaştırır.insanın Kendisini Keşfetmesine Yol Açar.kendisini Keşfeden İnsan Ona Verilenlerin, Yapabileceklerinin Sınırsız Olduğunu Kavramış İnsandır,bireyselliğin Dışına Çıkabilen İnsandır.  :D

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 21 May 2012 18:24:56
Hayırlı günler dilerim.

2: Sorumlu olduğunun farkına var.

Bu gezegende bir misafirsin ve bundan dolayı, senden, ya buraya geldiğin gibi ya da daha iyi bir durumda buradan gitmen beklenmektedir.
Sen kendi dertlerini anlatamayan ya da kendi kendilerine yardım edemeyen diğer canlılara iyi bakmaktan sorumlusun. Verdiğin sözlerden, yaptığın anlaşmalardan ve tüm edimlerinin sonuçlarından sorumlusun.

Ruhsal evrimin, başlayıp sona eren bir şey olmadığını anlamak önemlidir. Bu bir musluğu açıp kapamak gibi değildir. Bir insan öldüğünde, ondan geriye kalan fiziksel artık atılırken yalnızca ilginç bazı etkinliklere bir ara verilmiş olur. Aslında birisini öldürmek olanaksızdır. Ölüm onların fiziksel ifadelerine bir son verir ama insanlar Sonsuzluğun varlıklarıdır. Düşüncesizliğinden olduğu kadar zararının dokunduğu birine verdiğin tüm acıdan ve bunun zarar gören kişiye bağlı olan tüm diğerleri üzerinde yaptığı etkiden de sorumlusun. Ölen kişi kötü niyet beslemez. Kötü niyet besleyen, toplumdur.

Dengeyi yerine getirmek için, söylediğin ve yaptığın her şeyden sorumlu olman gerekir. Yaşama saygı göstermeli ve onu korumaya çalışmalısın.
Bedeninden sorumlusun. Bedenin senin bilincinin biçimlendirmene yardım ettiği ve yaşam verdiği unsurlardan ödünç alınan bir armağandır. Bedenini ihmal etmek ya da hor kullanmak sorumsuzluktur.
Herkes cinsel edimlerinden sorumludur. Yaptığın çocukların ruhlarına rehberlik etmekten, onların bedenlerini korumaktan ve duygusal açıdan onlar için olumlu birer örnek olmaktan sorumlusun.
Bu ilke yaratıcılık ilkesiyle iç içedir. Yarattığın ve dünyayla paylaştığın şeylerden, başkalarını korumaktan ve yaşama zarar vermemekten sorumlusun.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 22 May 2012 19:07:20
Hayırlı günler dilerim.

3: Doğmadan önce diğerlerine yardım etmeyi kabul ettin.

Yaşam insanlara, onu yalnız bir yolcu olarak geçirmeleri için verilmemiştir. Bizler bir diğerimizi desteklemek ve birbirimize bakmak için yaratıldık. Yaptığımız her şey, “Her yerdeki tüm yaşam için en iyi olan nedir?” sorusu akılda tutularak yapılmalıdır.

Başkalarına hizmet etmek onlara yardım etmek, bilgiyi paylaşmak ve başka birinin yaşamına olumlu bir katkıda bulunmak demektir. Herkes saygı duyulma ve değer verilme hakkına sahip olarak doğar. Yardım etmek demek yaşlılara, çocuklara, hastalara ve ölmekte olanlara yardım eli uzatmak demektir. Hizmet kendin için, zafer kazanmak ya da ekonomik kazanç sağlamak için bir şeyler yapmanın tersidir. Bu senin takımın, insan bilinci takımının bir parçası olduğunun farkında olman demektir ve gezegenin kaderi takım etkinliklerin bağlı olarak iyiye ya da kötüye gider.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 23 May 2012 19:21:37
Hayırlı günler dilerim.

4: Duygusal olarak olgunlaş.

Hepimiz neşe, mutluluk, umut, barış, sevgi ve benzeri duyguları olduğu kadar kızgınlık, kafa karışıklığı, depresyon, umutsuzluk, suçluluk, hırs, üzgünlük ve endişe gibi tüm duyguları da ifade ederiz. Kişi olgunlaşırken ve insan olmanın ne demek olduğunu anlamaya başlarken, amaç gelişmek, duygularını disipline sokmak ve seçmektir. Ünlü birisinin dediği gibi, “Ne kadar çok kendin olursan o kadar mutlu olursun.”

İlişkiler ve olaylar birer dairedir. Bunlar başlar, devam eder ve bir noktada sona erer. Eğer duygusal olarak olgunlaşırsan, daireleri kapamakta, zedelenmiş uçlar bırakmamada, olumsuz duyguların kalmamasını sağlamada hiçbir zorluk çekmezsin.

Senden kızgınlığı bir çocukken, yaşamının başında deneyimlemiş olman beklenir. Anlayış, esneklik ve iç huzurundan yararlanmak yerine bedeninin fiziksel olarak öfkeyle dolu olmasının nasıl bir duygu olduğuna karar verebilirsin. Ruhunun senin beyinsel farkındalığına bağlanmasının tek yolu duygulardan geçer. Örneğin, eğer sırtın ağrıyorsa kendine bunun nedenini sormalısın. Bu neyi temsil etmektedir? Bunu değiştirmek için ne yapabilirsin? Ne öğrenebilirsin? Sonra bedenindeki sorunu çözümlemek için ne yapılması gerektiğini düşünmelisin, ama düşünce sürecini ve ruhsal dersleri gözden kaçırmadan.

Duygularına, özellikle neşe ve kedere saygı göstermenin de bir yeri vardır. Bunları bastırmak fiziksel sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilir.
Herhangi bir bireyin ve gezegenimizin sağlığı için en önemli duygulardan biri de gülmenin kullanılmasıyla yaratılır. Bir insan olarak, sana farkındalık, mizah anlayışı ve bunu ifade edebilme yeteneği verilmiştir. Gülmek ve neşeli olmak yoluyla, beden sağlıklı kalabilir ve sağlık sorunları düzeltilebilir. Mizah, sorunları bastıran bir şeydir; mizah ilişkilere güç katar ve başkalarına neşe getirir.

Bize komik gelen ve bizi güldüren şeyleri dikkatle incelemeliyiz. Amaç herhangi bir biçimde yıkıcı olmaktan kaçınmaktır. Mizah, sağlığın için o kadar önemlidir ki, gün içinde güldüğün ya da neşelendiğin bir deneyim yaşamadan gözlerini kapayıp uykuya dalmamalısın. Eğer bu olmadıysa, yataktan kalk ve sana mutluluk veren bir şey bul.

Palyaçolar her kültürde bulunan özel kimselerdir. Hepimizin içinde bir palyaço bulunur ve bu yanımızı göstermemiz için uygun bir zaman vardır. Asla içimizdeki bu palyaçodan haz duymak için fazla yaşlı sayılmayız.
Ama anahtar doğruluktur. Yalnızca gerçeği söylemediğin sürece kim olduğun, neden burada olduğun ve nasıl olduğun gerçeğini arayamazsın. Her zaman gerçeği söylemelisin.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 24 May 2012 18:31:18
Hayırlı günler dilerim.

5: Eğlendir.

Evet, dünyadaki görevin başkalarınınkini olduğu kadar kendi dikkatini de bozmak ve yeniden yönlendirmektir. Eğlendirme kasten yapılır; yorgun bezgin olanları neşelendirmek, kafası karışmış olanları yatıştırmak, hasta olanları rahatlatmak ve yaratıcı ifadeyi dışarı çıkarmak için yapılır. Kendi kendini eğlendirmek disiplinli olmaya ve duygusal olarak olgunlaşmaya yardımcı olabilir.

İşin zor yanı bu olumlu eğlendirme işine katılmak ve her zaman eğlendirilen kişi konumunda kalmamaktır. Eğlencenin etkileri son derece güçlü olabilir, ama bu sorumluluktan ayrılamaz.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 25 May 2012 18:44:09
Hayırlı günler dilerim.

6: Enerjini denetle.

İnsanlar enerjiyi ne yaratabilir ne de yok edebilir. Biz yalnızca onu kullanabilir, değiştirebilir ve yeniden düzenleyebiliriz. Var olan tüm enerji zaman açısından aynı anda yaratılmıştır. Her sözcük, her edim, üzerine yoğunlaştığın her düşünce bir enerji taşır. Dünyamızdaki gözle görülebilen ya da görülemeyen her şey, enerji adı verilen bu şeyin bir parçasıdır. Dünyamız başka hiçbir şeyden yapılmamıştır.

Tarihin bu döneminde insanlara kendi enerjilerini denetleme görevlerinin anımsatılması neden bu kadar önemli? Çünkü çevremizde gördüğümüz her şeye ve insanlarla değişik yerleri çevreleyen gözle görünmeyen bilinç katmanına neden olan şey ortak enerjidir. Dünyamızdaki her şey enerji düzeyine bağlı olarak ya bir araya gelme ya da ayrışma süreci içindedir.

Söylediğin her sözcük senden ayrılır ve buharların içine gider. Sözlerimiz asla yeniden geri getirilemez, asla düzeltilemez, asla geri alınamaz. Söylediğimiz sözler, gezegeni çevreleyen katmanın bir parçası haline gelir. Zamanla, bu katman mağdur durumda olanların çığlıklarıyla; şiddet dolu edimlerle; bencilce, sınırlayıcı düşüncelerle öylesine doldu ki, şimdi bir mağdur durumda olma bilinci katmanı oluştu. Yeryüzündeki insanlar bu olumsuzluğa katlanarak onun üstüne yükselmektense onunla bağlantıya geçmeyi daha kolay buluyorlar. Bugün yeryüzünü ziyaret eden ruhların yarısından fazlası mağdur durumda olma bilinci modundadır. Bunu bizler yarattık ve biz ortadan kaldırmak zorundayız. Bu, her birimizin kendi sorumluluğunun farkında olmasıyla ve başkalarına örnek olacak davranışlar sergilemesiyle başarılabilir.

Neyin üzerine yoğunlaşırsan o büyüyüp gelişir. Kendini mağdur durumda hissetmek, bir kurban gibi görmek, başkalarını suçlamak ve kendine acımak yalnızca olumsuz titreşimlere yenisini ekler. Tutumunu değiştirmelisin, affetmeli ve unutmalısın, daha iyimser olmalısın, olumlu olana bakmalısın. Kalbini diğer “şunları yapmalısın” ilkelerine aç ve mağdur durumda ilişkilere olan tüm bağlarını kopar.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 26 May 2012 18:21:48
Hayırlı günler dilerim.

7: Müzikle uğraş.

İnsanlara verilen en büyük armağanlardan biri de herhangi bir başka canlıdan çok daha geniş kapsamlı sesler çıkarabilme ve ses çıkaran müzik aletleri üretebilme yeteneğidir. Yaratıcı ifade ve eğlence görevleri müziği de içine alır, ama müzik o kadar önemlidir ki, müziğin kendi başına ayrı ve özel bir görevi vardır.

Müzik tüm insanlığı etkiler ve tabii ki, müziğin enerjisi hem beden hem de gezegen için sağaltıcı olabilir. İnsanın kalp atışının ritminde çalınan sakin bir müziği dinlemek, dinleyen kişin sinirleri ve zihinsel durumu üzerinde derin bir olumlu etki yapabilir. Herkes müziği sever ve müzikten etkilenir. Müzik senin ruhunun konuşmasıdır. Müzik evrenle iletişim kuran gezegenimizin sesidir.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 27 May 2012 18:33:18
Hayırlı günler dilerim.

8: Bilgeliğe ulaşmak için çaba göster.

Bilgelik, bilgiden çok farklı bir şeydir. Bilgi birçok kaynaktan, kitaplardan, okullardan, medyadan ve deneyimlerden elde edilebilen bir öğrenme çeşididir. IQ bunun üzerine kuruludur.

Bir kimse son derece zeki olabilir ama bir gram bilgeliğe bile sahip olmayabilir. Bilgelik, kişinin bilgiyi nasıl kullandığıdır. Bilgelik konuyla ilgili olan herkesin iyiliği göz önünde tutularak yapılan, bilerek, isteyerek yapılan bir seçimdir; belirli bir biçimde hareket etmeyi ya da hiçbir harekette bulunmamayı seçmektir.

Dünyada okula gitme ya da diploma almaya gerek yoktur. Okuma ve yazmanın kişiye yardımı olabilir, ama bunlar bir insan olarak başarılı bir ruhsal yolculuk yapmak için gerekli değildir.

Tüm ruhların aynı insan deneyiminden geçtiklerini, hepsinin Toprak Ana üzerinde yaşayan ziyaretçiler ve misafirler olduğunu aklında tutarak bilgece edimlerde bulunmak için çaba göstermelisin. Herkes Yaratıcıyla birdir. Tüm yaratılış aynı Tek Kaynaktan gelir. Tüm varlıkların amacına saygı duymak ve her yerdeki tüm yaşam için en iyi olanı yapmak, bilgeliğin bir göstergesidir.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 28 May 2012 18:52:22
Hayırlı günler dilerim.

9: Özdisiplini öğren.

Hepimizin bu gezegende barış dolu, üretken, neşeli bir yaşamla uyum içerisinde edimleri seçtiğini görmek bir başkasının görevi değildir. Yazık ki, insanlar böyle yaşamadıkları için yasalara gerek duyulmuştur.

Kişi gereğinden fazla düşkünlük gösterebilir. Bağımlı olabilir, göz ardı edebilir, hırslı olabilir. Zalim ve yıkıcı olabilir. Kişinin özdisiplin sahibi olmayı öğrenmesi bunları kontrol edecek ve bilgelik kazanma görevinde ona yardımcı olacaktır.

Özdisipline sahip olmak kişiye bedenini sağlıklı tutmada yardımcı olabilir. İnsan sağlığının durumu bize yeryüzünün sağlık durumunu gösteren bir barometredir.

Bedenle ruh arasındaki içsel bağlantıyı deneyimlemek için kendini disipline sokmayı öğrenmek gerekir. Kalbinden gelen sesi dinlemek sana bir şeyin ne zaman yeterli olduğunu söyleyecektir. Kafanın söylediklerini duymakla kalbinden gelen mesajı dinlemek arasındaki farkı öğren, Kafanın konuşması toplumun bir ürünüdür. Kalbin konuşması Sonsuzluktan gelir.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 29 May 2012 19:10:04
Hayırlı günler dilerim.

10: Yargıda bulunmaksızın gözlemle.

Yargıda bulunmadan gözlemlemeye bazen “koşulsuz sevgi” denilir. Tüm insanlar manevi ruhlardır. Hepsi aynı anda yaratılmıştır. Kimse bir başkasından daha yaşlı, daha zeki ya da daha iyi değildir. Hepsine aynı armağan, Özgür irade armağanı, yani seçme özgürlüğü verilmiştir. Kaynak mükemmeldir ve Kaynak tarafından yaratılan her şey mükemmeldir. Bizler ruhsal açıdan mükemmel olarak yaratıldık ve öyle kaldık, ama bize verilen armağan başka türlüsüne inanmamıza ve başka edimlerde bulunmamıza izin vermektedir. Kendimizi ve başkalarını mükemmel olarak görmememize izin veririz ve özünde barışçı olan benliklerimizin daha azını ortaya koymak gibi bir macerayı yaşarız.

Sonsuzluk açısından hiçbir hata yoktur. Sen bir yanlış yapamazsın çünkü insan yaşamı senin armağanındır ve sen bu yaşamı keşfetmektesin. Olanları bunlar hakkında hatalı diye yargıda bulunmaksızın gözlemleyebilirsin ve sezgilerini kullanarak olanların senin yolun için iyi olup olmadığına karar verebilirsin. Sonra onu kutsarsın ve yoluna devam edersin. Herkesi sevme gereksinimini böyle karşılayabilirsin. Bu, onların edimlerini ya da seçtikleri davranışları beğenmen anlamına gelmez. Ama o kişinin hatalı olduğu yargısında bulunmazsın. Bu yalnızca senin yolunun bir parçası değildir. Enerjini o yönde kullanmazsın. Sözcükler, edimler ve düşüncelerden uzak durursun.

Eğer yargıda bulunursan, bağışlamayı da öğrenmelisin. Başkalarını bağışlamayı, durumları bağışlamayı, kendini bağışlamayı...
Yargıda bulunmadan gözlemlemeyi kullandığında, bağışlamaya gerek kalmaz. Gözlem anlayışla, her şeyin mükemmel bir Tanrısal Düzene sahip olduğu gerçeğini, insan olarak bizlerin yalnızca bu mükemmelliğimizin daha azını yaşamayı seçtiğimiz gerçeğini bilmekle bağlantılıdır. Her gün, potansiyelimize biraz daha yaklaşabiliriz; bunun bir yansıması olarak dünya da daha tanrısal bir yer haline gelecektir. En sonundaysa, güzel altın dairenin kapanmasına tanıklık edeceğiz.

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 06 Haz 2012 11:09:37
Bşakalartını bağışlamayı öğrenemeyen,bağışlanma bekleyemez.

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 20 Haz 2012 10:20:22
Almak İçin Vermek Gereklidir.

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 21 Haz 2012 10:43:09
insan dolu dolu olmalı,dolu dolu yaşamalı. bunun içinde bilinçli olmak;bilgil olmak;sürekli yenilenmek gerekir.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK