Takıntılar

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 10 Ağu 2007 12:08:24
Bazı takıntı ve zorlantı tipleri
• En sık karşılaşılan tip kirlenme takıntısıdır. Kişide çevreden kendisine pislik, kan, tükürük, mikrop gibi şeylerin bulaşacağı şeklinde evhamlar bulunmaktadır. Bunu önlemek amacıyla belirli nesnelere dokunmaktan kaçınır. Diğer taraftan da sattlerce elini yıkayabilir, banyo yapabilir, tekrar tekrar evi temizleyebilir. Bu nedenle gündelik bir çok işi yerine getiremez, diğer sosyal etkinliklerden uzak kalır.
• Yakınlarının başına kötü bir şey geleceği hissine kapılan hasta, bunu engellemek için örneğin hiçbir mantıklı tarafı olmadığı halde belirli bir kelimeyi belirli bir sayıda tekrarlayabilir yada yaptığı davranışın tam tersini yapmak ihtiyacı hissedebilir.
• Kişi işler ters gidecek örneğin evinde yangın çıkacak biçimindeki bir his nedeniyle tüpü, ocağı defalarca kontrol etmek ihtiyacı duyabilir.
• Kişi örneğin bir şekilde aklını yitirerek kendisine yada yakınlarına her an zarar verebileceği şeklindeki rahatsız edici hisleri nedeniyle evdeki bıcakları, makasları saklayabilir; zihninde bu tür hisler belirdiğinde odayı değiştirme veya belirli bir davranışı belirli sayıda yapmak zorunluluğu duyabilir.
• Kişi kendisini yolda yürürken ille de araba plakalarını okumak zorunda hissedebilir, ya da kaldırım taşlarının arasındaki çizgilere basmamalıdır; aksi halde bir tanıdığının başına kötü bir şey gelecektir şeklinde düşünceler taşıyabilir.
• Evdeki eşyaların, masadaki nesnelerin simetrik durması gerektiği içeriğindeki düzen takıntısı diye adlandırılan durumlarla da karşılaşılmaktadır.

Çevrimdışı şule27

  • Uzman Üye
  • *****
  • 870
  • 478
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 870
  • 478
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 13 Ağu 2007 02:39:12
El yıkama takıntım var. Bi de ütünün fişini kontrol ederim en az üç defa.

Çevrimdışı gelincik58

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 94
  • 33
  • 94
  • 33
# 13 Ağu 2007 10:39:40
Dışarı çıkarken tekrar tekrar kapıyı kilitleyip kilitlemediğimi kontrol ederim. Yoldan dönüp baktığım öyle çok oluyor ki.

Çevrimdışı suleatak

  • Üye
  • *
  • 18
  • 0
  • 18
  • 0
# 13 Ağu 2007 11:20:22
 Kapıların açık kalması beni sinir eder,mutlaka kapatırım.Tablelarda,nakil taşıtlarının üzerinde gördüğüm şirket ya da reklam logolarını ezberde tutarım.Başka bir yerde aynı logoyu ya da aynı tabelayı gördüğümde eşleştirme yaparım.Bazen kullandığım sözcükler tuhaf gelir,uzun  uzun o sözcük üzerine düşünürüm.Ayakkabılarımı kışlıktan yazlıklara doğru düzgünce yerleştirir ve kullanmasamda mutlaka her hafta temizler ve boyarım..

Çevrimdışı ecren

  • Aktif Üye
  • **
  • 55
  • 3
  • 55
  • 3
# 13 Ağu 2007 12:28:05
Evden çıkarken bütün odaları gezip kontrol ederim. Yapmazsam çıkamıyorum:)

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 13 Ağu 2007 12:40:03
Takıntıların ispat edilmiş en önemli sebeplerinin biyolojik olduğudur.Bazı kişilik özelliklerine sahip insanların da takıntı hastalığına yatkın olduğu ileri sürülür. "Çocuklarını çok eleştiren, suçlayan, onlardan kusursuzluk bekleyen, ayıp ve günah gibi kavramları abartılı biçimde aşılayan, katı biçimde formel ahlakçı, şekilci ailelerde takıntı hastalığının daha yaygın olduğu ileri sürülmüştür. Avrupa'da yapılan bir çalışmada takıntı hastalığının en sık görüldüğü grubun Katolikler olduğu tespit edilmiştir. Bunda Katolik inancının katı ve cezalandırıcı yaklaşımının rolü olabilir. Takıntı hastası abdeste özen göstermekle yetinmez, 10 kere abdesti tekrarlar. Bu titizlik değil, dini terimi kullanırsak vesvesedir. Her titiz insan elbette takıntı hastası değildir. Titizlik iyi bir meziyettir, ancak aşırıya vardığında kişinin kimseyle geçinememesine yol açar.

Çevrimdışı Ervanur

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 137
  • 22
  • 137
  • 22
# 13 Ağu 2007 15:53:45
Hiçbir Şeyden Emin Olamıyorum  

50 yaşında bir kadın, yaptığı işi doğru yapıp yapmadığından bir türlü emin olamaz. Bu yüzden her yaptığı işi tekrar tekrar kontrol eder. Elektrikli cihazların fişlerini en az 20 kere prize sokar çıkarır, sokar çıkarır, sokar çıkarır. Elektrik düğmelerini, gerçekten kapatıp kapatmadığından emin olamadığı için, yine en az 20 kere söndürür açar. Mektup aldığınız zaman ne yaparsınız? Genellikle heyecanla açarsınız herhalde. Ama bu kadının zarfın üzerini okuması birkaç dakika sürer. Daha doğrusu saniyeler içinde okur zarfı. Alt tarafı bir ad, soyadı ve adres. Ama acaba zarftaki isim gerçekten onun ismimi midir? Bu soruyu sormaktan kendini alamadığı için bir mektubu açması bile dakikalar sürer. Hele para saymasını düşünün. Sayar, olmadı baştan sayar, olmadı baştan... Her türlü aritmetik işlemi çok sayıda tekrardan sonra bitirebilir. Dayanılacak ıstırap değil, sonunda her türlü mali işten elini eteğini çeker. Gün gelir iş değiştirmek zorunda kalır. Çünkü muhasebecidir! Artık defter tutması imkansız hale gelmiştir. Nihayet hiçbir şeyi okuyamayacak durumda bulur kendisini. Okuduğu cümlelerin yeniden başına döner sürekli, zira bu cümleleri gerçekten görüp görmediğinden şüphe etmektedir.

Çevrimdışı aysegoceri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.553
  • 1.920
  • 3.553
  • 1.920
# 13 Ağu 2007 18:17:59
kapısı açık olan bir odada kesinlikle uyuyamam....

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 22 Eyl 2007 12:20:28
Kimi sürekli elini yıkıyor, kimi apartman katlarını saymadan kendini alamıyor. Kimi de abdestinin bozulduğu endişesiyle tekrar tekrar abdest alıyor. Anlayacağınız, ekonomik ve sosyal sorunlara kafayı takmanın yanında ‘takıntı’ hastalığımız da var.
       “Camide, Kur’an okurken, dua ederken ve namaz kıldırırken aklıma sık sık abdestimin bozulduğu şüphesi takılıyor. İmanla ilgili şeyler de geliyor. Tekrar tekrar abdest alıyor, namaz kılıyorum. Bazen öyle bir hâl alıyor ki, bir vakit namaz için belki günde 20 defa abdest alıyorum. Binlerce kez tövbe ediyorum.” Bu sözler, 50 yaşlarında bir kasaba imamına ait. Artık çekilmez hâle gelen durumundan şikayetçi olan ve çareyi psikiyatra gitmekte bulan imam aslında bir ‘takıntı’ hastası. Anlayacağınız, ekonomik ve sosyal sorunlara kafayı takmanın yanında ‘takıntı’ hastalığımız da var. Dış kapının kilitli olup olmadığını, ütünün fişini çekip çekmediğini, ocağın altını kapatıp kapatmadığını bir iki kez kontrol eden ve aklına kötü bir düşünce geldiğinde bu düşünceden kurtulmak için tahtalara vuran kişilere sıkça rastlarız. Böyle davranışları olan herkes hasta kabul edilmiyor elbette. Hastalıktan söz edilebilmesi için takıntılı düşüncelerin ve bunların sebep olduğu kaygıyı gidermeye yönelik davranışların aşırı derecede olması, kişinin hayatını ciddi anlamda etkilemesi gerekiyor. Nasıl mı? Temizlik kaygısıyla günün büyük bölümünü banyoda geçirenler, eşyaların yamuk durmasından rahatsızlık duyanlar, kaldırım taşlarındaki çizgilere basmadan yürüyemeyenler, konuşurken ağzımdan kötü bir söz çıkar mı diye çekinenler, dünya ve evrenin yaratılışı hakkında ardı arkası kesilmeyen sorular sormaktan kendini alamayanlar...

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 22 Eyl 2007 12:22:04
       İŞTE BİRÇOK TAKINTIMIZ

Temizlik: Saatlerce el yıkamak, banyo yapmak veya tekrar tekrar ev temizlemek.
Tekrarlama: Takıntılı düşünce ile oluşan sıkıntıyı gidermek için tekrarlayan davranışta bulunmak veya akıldan başka düşünceler geçirmek. Yakınlarının başına kötü birşey gelebileceğini düşünen bir hasta bunun olmaması için halen yapmakta olduğu davranışı ikinci kez yaparak bu düşünceden kurtulabilir.
Kontrol etme: Evine bir şey olacak veya yangın çıkacak korkusu ile kapıyı veya tüpün kapalı olup olmadığını tekrar tekrar kontrol etmek.
Biriktirme: İşe yaramayan birçok eşyayı biriktirmek. Örneğin bazı kişilerde yeterli yeri olmadığı halde gazeteler, boş kavanozlar veya konserve kutuları gibi işe yaramayan şeyleri atamama davranışı görülebilir. Hatta son birkaç yıl içerisinde gazetelere yansıyan çöplük evler buna en güzel örnek olarak değerlendiriliyor.
Sayma: Yolda yürürken kaldırım taşlarını saymak ve araba plakalarını okumak, günlük işleri yaparken belli sayılarda tekrar etmek. Kazağını üç kere giyip çıkarmak veya aynı yere beş kere gitmemek.
Tamamlama: Bu hastalar ise davranışı mükemmel olana kadar tekrar tekrar yaparlar. Örneğin kirlilik takıntısı olan bazı hastalar önce musluğu, lavaboyu ve sabunu yıkar (genelde belli sayıda), daha sonra elini belli sayıda yıkar ve sonra aynı işlemi tekrarlar.
Aşırı tertipli ve düzenli olma: Örneğin çalışma odasında her şeyin simetrik durması veya masanın üstündeki her şeyin belirli bir sıra ile dizilmesi gibi.

Çevrimdışı mavi4444

  • Üye
  • *
  • 21
  • 5
  • 21
  • 5
# 22 Eyl 2007 12:32:30
benim önceden bir takıntım vardı: cep telefonuma gelen mesajlarda,gönderenin 160 karakterden kaç harf kullandığına bakardım...

Çevrimdışı semoşş

  • Uzman Üye
  • *****
  • 398
  • 80
  • Lise Branş Öğrt.
  • 398
  • 80
  • Lise Branş Öğrt.
# 22 Eyl 2007 12:44:49
• Evdeki eşyaların, masadaki nesnelerin simetrik durması gerektiği içeriğindeki düzen takıntısı diye adlandırılan durumlarla da karşılaşılmaktadır.



işte benim takıntım da bu eğer o eşya simetrik olmazsa başıma ağrılar girer

Çevrimdışı aycan konak

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.811
  • 4.745
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.811
  • 4.745
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 22 Eyl 2007 14:53:02
tüm odalara sağ ayakla girme takıntım var solla da çıkarım

Çevrimdışı ali2037

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.759
  • 1.326
  • 2.759
  • 1.326
# 22 Eyl 2007 15:01:51
ben de hava sıcak da olsa soğuk da olsa mutlaka üzerime bir şey örterim.

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 22 Eyl 2007 15:33:48
   Bu takıntıların ortaya çıkışında rol oynayan etmenlere baktığımızda diğer psikolojik sorunlardakine benzer  olarak negatif geçmiş yaşam olaylarının önemli olduğunu görürüz.
Geçmişte yaşanmış ve bu gün itibariyle obsesyonun ortaya çıkışında rol oynayan olayları kategorize ederrsek üç tür yaşam olayı ile karşılaşırız.
1-Dinle uyuşmayan olumsuz yaşantılar
2-Cinsellikle ilgili olumsuz deneyimler
3-Temizlikle ilgili olumsuz yaşantılar


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK