Arkadaşlar forumda gezinirken rastladım yazdıklarınıza...Beni taaaaa ilköğretmenlik yaptığım 1990 yılına Sivas ilinin Zara ilçesinin İğdir köyüne götürdü. Tam 4 yıl dile kolay 4 yıl ilçeye 170 km uzak bir köyde tek başıma nasıl vakit geçirmişim diye düşünmüşüm. Şimdiki şartlarıma bakarak hayal bile edemiyorum... Bilgisayarı bile hayatımızda görüp duymamışız televizyon tek kanallı oda çekerse yada elektirikler olursa..ayda birkere ilçeye inebilmek allahım ne büyük mutluluk o somun ekmekten yemek,lokantadan çeşitçeşit yemek yemek hele hele gazete dergi alabilmek allahım büyük ikramiye çıkmış gibi tabi o şeylerden yararlanabilmek için aşmak zorunda olduğumuz zorluklar ... Nahiyenin minübüsü sabah 4 te yola çıkar o minübüse yetişmek için gecenin 2 sinde yola çıkmak karda çamurda tek başına ve eğer şanlıysan köyden 1-2 köylüyle elinde senden önce basacağın yerleri kontrol eden bir sopa ile 1,5 saatlik yol ve en büyük engel geçmek zorunda olduğun çay... Bütün elbiselerini çıkarıp karşıya geçmek(eğer tek başınaysan) yanında köylü varsa şorta kadar soyunup karşıya geçmek ve şortun o karda buzda üzerinde kurumasını hissetmektam kalçalarının şeklini buz olarak almasının sana verdiği acı... Çayı geçtikten sonra senin en iyi arkadaşın sopa ile üzerine gelen köpekleri kovalamak ve mutlu son minübüse ulaşmak... Dönüşte yine aynı çile bu sefer daha fazla Bu sefer yanında aylık yiyecek erzakların..... son amanlarda birde terör korkusu...
Ama arkadaşlar çoğunuzun yazdığı gerçekleri sizler gibi o yollardan geçen bizlerde yaşadık ve o yaşadıklarımdan hala etkisinden kurtulamadığım oplum içerisine girdiğimde sıkılgan olmam kalabalığı sevmemem ve hala çok konuşmayı sevmem... Bu tek öğretmenlik biraz şans işi şaınız ilçeye olan uzaklık,kullamılacak imkanların nitelikleri ve en önemlisi görev yaptığınız yerdeki insanların yaklaşımı sizi saymaları kollamaları yardımcı olmaları kısaca sizi adam(insan)yerine koymaları....
Hocam bu kadar uzun yazmışsın hala unutamadın galiba diyebilirsiniz evet doğru unutamadım ve 23 yıl sonra şuna eminimki en özgür en mutsuzluğun içinde mutlu günlerimi o dağ başında geçirmişim.... Oralarda öğreneceğiniz kendinize ait birçok şeyi hayatınız boyunca kullanıyorsunuz......
Hepinize kolay gelsin.. gerçekten öğretmenliği sizler yapıyorsunuz... Kar suyundan içme suyu elde etmek zorunda kalanların halinden hiç kimse anlamaz Zaman gelecek o günlerinizide hoş tatlı birer anı olarak anacaksınız.... Hepinize kolay gelsin.....
öğretmenim bu yazdıklarınız gerçek mi yaa okurken tüylerim diken diken oldu...
şükrettim halimize şu ana hala o köyde okul var mı öğretmen var mı ne zordr orada öğretmenlik..