Sivil toplum örgütleri içinde hiç kuşkusuz en güçlü olanı ve olması gerekeni sendikalardır.
Toplu sözleşme ve grev hakkına sahip işçi sendikaları özlük hakları ve ekonomik haklarda bir güç unsuru olduğunu sendikalar sayesinde göstermiş ve bu doğrultuda da bir çok hak kazanmıştır. Memurlar malesef toplu sözleşme ve grev hakkına sahip olmadığı için yaptırım gücünü kullanamamaktadır.
Ülkemizde bulunan memur sendikalarının bir çoğu hak arama konusunda kanunlardan doğan sebeplerle pasif kalmaktadır.
Ancak malesef sendika denilince ilk akla gelen özlük haklar ve ekonomik iyileştirmelerdir.
Halbuki sendikalar güçlü bir teşkilat yapısı ve gönüllülük esasına dayandığı için çalışanlarına
işverimi, ortak çalışma ve daha birçok alanda faydalı çalışmalar yapabilir.
İşin içinde eğitim (eğitim sendikaları) olunca yapılamayacak şey yok gibi geliyor bana.
Toplumumuzda ve hayatın her alanında gördüğümüz fikir farklılıkları eğitim sendikalarında da var.
Belki sağlıkta, maliyede, ve diğer alanlarda bu farklılaşma makul görülebilir ancak eğitim sendikalarında tek bir sendika; eğitimde ortak hareket etme, geleceğin eğitim planlarını hayata geçirme, öğretmenlerin özlük ve diğer haklarını iyileştirme, görüş ayrılıklarının, içinde insan eğitimi söz konusu olduğu için hiç bir sorun teşkil etmediği tek bir sendika ile yola çıkılması hem Milli Eğitim Bakanlığı için hem de ülkemiz için daha hayırlı olur diye düşünüyorum.
Aksi taktirde doğruya yanlış, yanlışa doğru diyen bir anlayışla, geçmişte olduğu gibi hep memleket insanı kaybediyor.