Tepki Göstermeli Miyiz?

Çevrimdışı teachergokce

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.262
  • 24.476
  • Müdür Yardımcısı
  • 5.262
  • 24.476
  • Müdür Yardımcısı
# 04 Mar 2013 10:27:08
tepkisizlıkte bir tepkidir....

Çevrimdışı aslı_80

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.080
  • 12.050
  • Öğrenci Velisi
  • 2.080
  • 12.050
  • Öğrenci Velisi
# 04 Mar 2013 14:20:05
  Tepki göstermeliyiz...  Doğru yerde, doğru zamanda,  doğru kişilere...  Konu ile ilgisi olmayan yerde, iş işten geçtikten sonra ve konunun muhatabı olmayan kişilere gösterilen tepkiler amacına ulaşmıyor.

Çevrimdışı gülümseyinnn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.382
  • 12.029
  • 5.382
  • 12.029
# 04 Mar 2013 18:27:06
Merak ediyorum  forumu açan kişi bizi zaman zaman bu sayfalardan eleştirerek ( farklı forumlarda bir dizi örneği mevcut ) aslında tepki göstermiş olmuyor mu?
Bu başlığın ve içeriğin kendisi bile tepkiye bir tepki olarak belirmiş değil mi?
İnsanların tepki göstermeleri sizi etkilemiş olacak ki siz de buna tepki geliştirmiş ve bu forumu açmışsınız bence :)

Burada bizi etkilemeye çalışmanız ve bu yönde yazdıklarınız da tepkinizin vücut bulmuş hali...

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 05 Mar 2013 16:56:19
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Merak ediyorum  forumu açan kişi bizi zaman zaman bu sayfalardan eleştirerek ( farklı forumlarda bir dizi örneği mevcut ) aslında tepki göstermiş olmuyor mu?
Bu başlığın ve içeriğin kendisi bile tepkiye bir tepki olarak belirmiş değil mi?
İnsanların tepki göstermeleri sizi etkilemiş olacak ki siz de buna tepki geliştirmiş ve bu forumu açmışsınız bence :)

Burada bizi etkilemeye çalışmanız ve bu yönde yazdıklarınız da tepkinizin vücut bulmuş hali...
Hayırlı günler dilerim.

Tepki ile etki arasındaki farkı NET olarak anlatabildiğimi sanıyordum.
Görüyorum ki, yanılmışım.
Farklı bir örnekle ile etki ile tepki arasındaki farkı anlatmaya çalışayım.

Ortaokul yıllarımda oturduğumuz apartmanın bahçesini çevreleyen istinat duvarı vardı.
Maç yaparken kale olarak kullandığımız taraftaki duvarın yüksekliği yaklaşık 5 metreydi.
Zaman zaman toplar istinat duvarının üstünden arka kısma düşerdi.
Maça devam edebilmek için istinat duvarının çevresini dolanarak yukarı çıkıp, topu bahçeye göndermek daha sonra aynı yoldan geri dönmek gerekiyordu.
Liseye giden bir abimiz, dönüşü aynı yoldan yapmak yerine, 5 metre yükseklikteki duvarın üstünden bahçeye atlamayı tercih ederdi.
Başka hiç kimse o yükseklikten atlamaya cesaret edemediği için herkes ona hayrandı.
Zaman zaman istinat duvarının o kısmına çıkar aşağıya atlamak için cesaretimi toplamaya çalışırdım.
Lisedeki abi atladığında bir şey olmadığını göre, bana da bir şey olmazdı. Tüm yapmam gereken kendimi aşağıya bırakacak cesareti toplayabilmekti.
Liseye giden abi, atlamak için cesaretimi toplamaya çalıştığımı görünce beni istinat duvarının 2 metre kadar yükseklikte olan bölümüne götürdü.
Duvarın üstüne oturup, ayaklarımı aşağıya sarkıtmamı istedi. Daha sonra atlamamı söyledi. Biraz çekinerekte olsa atladım.
Aynı işlemi 5-6 kez tekrarladıktan sonra, ayağımı sarkıtmadan, çömelerek atlamamı istedi.
Alıştıra alıştıra o yükseklikten korkmadan atlamamı sağladı. Bir hafta sonra koşarak gelip, hiç duraksamadan 2 metre yükseklikten atlayabiliyordum.
Daha sonra aynı işlemleri istinat duvarının 2,5 metre, 3 metrelik bölümlerinde yaptım. 6 ay sonra 4,5 metre yükseklikten ayaklarımı sarkıtarak atlayabiliyordum.
Ve o yükseklikten atlayabilen iki kişiden biriydim.

Yakın zamanda evimizin yakınındaki parkın içinden geçiyordum. Aniden
- Sakın yapma!
diye bağıran bir kadın sesi duydum. Parktaki hemen herkes sesi duymuş ve o yöne bakmıştı.
6-7 yaşlarında bir çocuk 1 metre kadar yükseklikteki bir basamağın üzerine çıkmış aşağıya atlamak için cesaretini toplamaya çalışıyordu.
Muhtemelen annesi olan bayan bizi bile korkutan bir sesle atlamaması için bağırıyordu.
Kadın çocuğun yanına gitti, 6-7 yaşlarındaki çocuğu kucağına alarak aşağıya indirdi.
O çocuk iki şeyden birini öğrenmişti :
1) Etrafta annesi olduğu zaman 1 metre yükseklikten atlamaması gerektiğini
2) Hayatının hiç bir döneminde 1 metre yükseklikten  atlamaması gerektiğini

6-7 yaşındaki bir çocuk 1 metre yükseklikten (hem de yumuşak -süngerimsi bir madde ile kaplı- bir zemine) atlarsa hiç bir şekilde zarar görmez.
Fakat kadının gösterdiği TEPKİ ömür boyu kalacak bir hasara sebep olmuştu.
Çocukluğumda TEPKİ görmeyip, yüksek yerlerden nasıl atlamam gerektiği konusunda ETKİ altında bırakıldığım için ömrüm boyunca yükseklere çıkmaktan çekinmedim.

TEPKİ bir eylemin yapılmamasını sağlamayı amaçlar, ETKİ eylemin en güzel şekilde yapılmasını amaçlar.
TEPKİ olumsuzluk içerir, ETKİ olumluya yönlendirir.

Umarım tepki ile etki arasındaki farkı net olarak anlatabilmişimdir.

Çevrimdışı eslemnurum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 10.560
  • 26.279
  • 10.560
  • 26.279
# 05 Mar 2013 17:26:10
Eğer gösterilen tepki benim kişisel alanıma girip, yaşamım çerçevesinde edindiğim saygıya zarar verecekse istemem. Ölçü sınırları içinde tepki vermeninse gerekli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca tepkisizlikte güzel bir tepki çeşididir. Anlayana...

Çevrimdışı gülümseyinnn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.382
  • 12.029
  • 5.382
  • 12.029
# 06 Mar 2013 01:09:28
Bir yerlerle yanlış hatırlamıyorsam Aristo mantığını bir dönem kullandığınızdan ama sonra bıraktığınızdan bahsetmiştiniz.
Bırakıp bırakmadığınızı tekrar düşünmenizi diliyorum sizden..
Hayat komplike ilerler, içindeki kavramlar da öyle.
Etki ve tepki meseleleri  de bu komplikasyon içerisinde değerlendirilirse dediğiniz kadar basit olmasa gerek.
Neyse neticede olumsuz düşünmemeyi vurgulamaya çalıştığınızı düşünüyorum tüm iyi niyetimle. Ve buradan doğru bakınca asıl önemli olan da bu gibi görünüyor. Evet yaşam içerisinde - özellikle de günlük yaşamda-  karşılaştığımız onlarca olumsuz uyaran bizleri de olumsuz düşünmeye ve davranmaya itiyor çoğu zaman. Buna tepki dersiniz, bir başkası tepki sonucu karşısındakini etkileme çabası der ama neticede aslolan davranışın biçimi / içeriği.
 Doğru olan sakinlik ve iyi niyet. Fakat benim gözlemlediğim ve sizin tanımınızdaki tepkiden daha korkunç bir şey varsa o da " sinsice " etkileme girişimidir etrafını ya da muhattabını.
 Mesela evlilik öncesi karşındakinin sana göre yanlış olan davranışına tepki göstermek mi yoksa etkileyerek değiştirmek mi derseniz ben birinciyi tercih ederim. Diğerinde sinsilik yatar keza. Yavaş yavaş , sezdirmeden değiştirmeye çalışmak. Oysa sana yanlış gelen belki de o insanı " o insan " yapan bir özelliktir, kim bilir.
Bu örneği basit olsun diye verdim. Durumu toplum içerisinde örgütlenmede de uyarlayabilirsiniz. Vaktinde yapılan haksızlıklara "tepki " göstermesi gerekirken sessiz kalanlar "sinsice" insanları etkileri altına alarak ve bu arada içlerindeki tepkiyi " kin" tutma yoluyla içlerinde büyüterek vakti zamanı geldiğinde açık edebilirler. Oysa zamanında tepki göstermiş olsalardı belki bugün karşılarına aldıkları binlerce insanı yanlarında bulabilirlerdi. ( farzı misal hani öyle bir durum olsa )

Yani işin özü tarafımca önemli olan yapılan davranışın  altında yatan niyet... Keza tepkinin de olumlu sonuç doğuranı ya da etkinin de olumsuz yönlendireni olur elbet.

Çevrimdışı tarkan555

  • Bilge Üye
  • *****
  • 13.941
  • 16.312
  • 13.941
  • 16.312
# 06 Mar 2013 01:55:33
konuyu açan arkadaşımız emepati ağırlıklı bir yaklaşım getirmiş.ben açıkça en başta şunu söyleyeyim:ortada bir yanış ,ortada insani değerleri ,insani iletişimi yok eden bir çaba var.empati kuruyorum diye olaya empati kurduğunuz taraftan bakıp yanlışı doğru olarak görüyorsanız kurduğunuz empati  sizi dalgalı deniz ortasındaki tekne durumuna düşürür.ortada bir yanlış varsa empatide kurulsa sempatide kurulsa yanlış değişmez.
Tepki gösterme noktasında maalesef toplumda tepki göstermeden hakkını almak hemen hemen mümkün değil.toplumsal değerler noktasındada yozlaşma sürecinde emin adımlarla ilerliyoruz!.bazende ister istemez şöyle bir düşünceyede kapılmıyor değilim: hangi birine tepki göstereceksin.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 06 Mar 2013 17:33:37
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bir yerlerle yanlış hatırlamıyorsam Aristo mantığını bir dönem kullandığınızdan ama sonra bıraktığınızdan bahsetmiştiniz.
Bırakıp bırakmadığınızı tekrar düşünmenizi diliyorum sizden..
Hayırlı günler dilerim.

İyi bir yazar olmadığım için, yazdıklarım aklınızda bölük pörçük kalmış, kafanızın karışmasına sebep olmuş.
Alıntı
Sofi'nin dünyası isimli kitapta şu şekilde bir paragraf mevcuttur :
***
O (SOKRATES) genellikle konuşmanın başında soru sorardı.
Böylece hiçbir şey bilmiyormuş gibi yapardı.
Konuşma sırasında genellikle karşısındaki kişinin kendi düşünce biçimindeki zayıflıkları görmesini sağlardı.
Sonunda konuştuğu kişinin bir köşeye sıkıştığı ve neyin doğru neyin yanlış olduğunu kendine itiraf etmek zorunda kaldığı olurdu.
***
Sokrates'in kullandığı kullandığı metodu kullanmaya çalışıyorum.
Alıntı
Bir zamanlar bende DÜZ mantık sistemini kullanıyordum. Fakat çoğu zaman yanlış sonuç verdiğini tespit ettiğimden artık kullanmamaya çalışıyorum.
Hatırlamaya çalıştığınız hususun bu iki mesajımın karışımı olduğunu tahmin ediyorum.
Düz mantığı şöyle örneklendiriyorum :
- Soğan acıdır.
- Gerçekler acıdır.
- Soğanlar gerçektir./ Gerçek soğandır.

Düz mantıkla savunulan bir düşünceyi, aynı yöntemi kullanarak çok güzel bir şekilde çürütebilirsiniz.
Fakat farklı bir mantık sistemiyle savunulan bir düşünceyi, düz mantıkla çürütmeye çalışırsanız duvara toslarsınız.
Farklı mantık sistemleri hakkında bilgi sahibi olmadığım için, eskiden düşüncelerimi düz mantık yöntemiyle savunmayı tercih ediyordum.
Günümüzde farklı sistemler kullanmayı tercih ediyorum.

Bu konuda Sokrates'in sistemini uygulamış olsaydım, Tepki nedir? Etki nedir? Tepki ile etki arasında ne fark vardır? gibi bir başlık kullanmam gerekirdi.
Böyle bir başlık kullansaydım muhtemelen kimse mesaj yazmazdı. Çünkü kişiler çoğunlukla kavramların neyi ifade ettiğini DÜŞÜNMEZLER/DÜŞÜNMEYE GEREK GÖRMEZLER.
Amaç kişileri DÜŞÜNMEYE ZORLAMAK olunca farklı yöntemler denemek zorunda kalıyorum :)

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Evet yaşam içerisinde - özellikle de günlük yaşamda-  karşılaştığımız onlarca olumsuz uyaran bizleri de olumsuz düşünmeye ve davranmaya itiyor çoğu zaman. Buna tepki dersiniz, bir başkası tepki sonucu karşısındakini etkileme çabası der ama neticede aslolan davranışın biçimi / içeriği.
Klasik savunma sistemi :
- Suçlayacak birilerini / bir şeyler bul :)
OLUMSUZ odaklı hareket etmeyi YAŞAM BİÇİMİ haline getirdiğiniz zaman doğal olarak sorumluyu kendi dışınızda ararsınız.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Doğru olan sakinlik ve iyi niyet.
Verdiğim örnekte TEPKİ gösteren kadın kötü niyetli miydi?
Shakespeare atfedilen şöyle bir söz vardır:
- Hiç bir şey kendiliğinden iyi ya da kötü değildir. Her şey onlar hakkında ne düşündüğümüze bağlıdır.
Doğru / Yanlış - İyi / Kötü kavramlarını kullanırken duruma bakış açımızın hangi noktada olduğu önemlidir.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Fakat benim gözlemlediğim ve sizin tanımınızdaki tepkiden daha korkunç bir şey varsa o da " sinsice " etkileme girişimidir etrafını ya da muhattabını.
 Mesela evlilik öncesi karşındakinin sana göre yanlış olan davranışına tepki göstermek mi yoksa etkileyerek değiştirmek mi derseniz ben birinciyi tercih ederim.
Diğerinde sinsilik yatar keza. Yavaş yavaş , sezdirmeden değiştirmeye çalışmak. Oysa sana yanlış gelen belki de o insanı " o insan " yapan bir özelliktir, kim bilir.
Bu örneği basit olsun diye verdim. Durumu toplum içerisinde örgütlenmede de uyarlayabilirsiniz.
Vaktinde yapılan haksızlıklara "tepki " göstermesi gerekirken sessiz kalanlar "sinsice" insanları etkileri altına alarak ve bu arada içlerindeki tepkiyi " kin" tutma yoluyla içlerinde büyüterek vakti zamanı geldiğinde açık edebilirler. Oysa zamanında tepki göstermiş olsalardı belki bugün karşılarına aldıkları binlerce insanı yanlarında bulabilirlerdi. ( farzı misal hani öyle bir durum olsa )
Net bir örnek verseydiniz "sinsice" kelimesine nasıl bir anlam yüklediğinizi anlamam kolay olurdu.
"sana göre yanlış olan davranış" tanımlaması üzerinde durmak istiyorum.
Bir davranışın yanlış olup olmadığını belirlemekte kullandığım ÖLÇÜ şudur :
- Peygamber efendimiz bu davranışı "YANLIŞ" olarak tanımlar mıydı?
Eğer peygamber efendimiz davranışı "YANLIŞ" olarak tanımlamazdı sonucuna ulaşıyorsam bu durumda davranışı "YANLIŞ" olarak değerlendirmemin sebebi benim bakış açımdır.
Dönüm kendime bakarım, ben neden bu davranışı "YANLIŞ" olarak değerlendiriyorum?
Kendimdeki ARIZAYI düzeltmeden, davranışın düzeltilmesini sağlamam sağlıklı bir sonuç üretmez.

Eğer peygamber efendimiz davranışı "YANLIŞ" olarak tanımlardı sonucuna ulaşıyorsam bu durumda neden bu davranışla karşılaştım? sorusunu sorardım.

Bir hadisi şerifte şöyle buyrulmaktadır :
"Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz"
(Tirmizi, Kıyamet, 53, no: 2507; Beyhaki, Şuabu'l-İman, 5/315, no: 2778; Bkz: Keşfu'l-Hafa, 2/265)

Bu hadiste yapılan uyarıyı dikkate almadığım için "YANLIŞ" olarak değerlendirilen davranışla karşılaşmış olmam ihtimal dahilindedir.
Bu durumda yapmam gereken tevbe etmektir.

AL-İ İMRAN suresi 165. ayette şöyle buyrulmaktadır :

İki misline uğrattığınız bir musibet size isabet edince mi: "Bu nereden" dediniz? De ki: "O, sizin kendinizdendir." Şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir.

Hayatta karşılaştığımız sıkıntıların tek sebebi, Rabbimiz emrettiği şekilde yaşamıyor olmamızdır.
Onun rızasına uygun olarak yaşıyor olsak, hayatımızda "YANLIŞ" diye bir kavram olmaz.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Yani işin özü tarafımca önemli olan yapılan davranışın  altında yatan niyet... Keza tepkinin de olumlu sonuç doğuranı ya da etkinin de olumsuz yönlendireni olur elbet.
Hemen her zaman tepkide iyi niyet söz konusudur.

Kaos kuramına göre :
- Pekin'de uçan bir kelebek, altı hafta sonra New York'taki fırtınaya neden olabilir.
İyi niyetle de olsa, bir davranışın olası tüm sonuçlarını bilmek mümkün değildir.
Tepkinin olumlu veya olumsuz sonuç doğuracağını kesin olarak bilemeyiz.

Kendimize sormamız gereken soru şudur :
- Yaşamımız TEPKİ odaklı mı yoksa ETKİ odaklı mı olmalıdır?

Bu soruya cevabım :
- ETKİ odaklı bir yaşam.

Çevrimdışı olasılık

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 239
  • 711
  • 239
  • 711
# 06 Mar 2013 18:11:12
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
  Güncel hayatımızın parçası olan TEPKİYE farklı bakış açıları ile bakmışsınız öğretmenim.
  Yazınızı baştan sona dikkatlice okudum.Verdiğiniz ADOLF HİTLER örneği bana göre uç bir örnek.
  Tepki hayatımızın bir parçası.Özenle hazırladığım yemeğe "ELİNE SAĞLIK" demeyen eşime de tepki gösterebilirim,tüm dünyayı etkileyecek bir karara da.
  Tepki acziyet göstergesi sözünüze katılmıyorum.Tepki VARIM demektir bana göre.Varlığınızı hissettirmenin sadece bir yoludur.Ve yine bana göre bazı tepkiler sonucu ETKİLERİZ karşımızdakini.
  Dolayısı ile tepki etkilemenin yollarından biridir bu durumda.


tepki varım demek kesinlikle katılıyorum

   tepkisizlikde bir tepkidir yazısı okudum, bir arkadasımız yazmış. bu  yazı hakikaten saçma geldi bana özür .tepkisizlikte kabullenmek demektir bazı şeyleri bak buda bir kabullenme tepkisidir mesele sessiz kalmak yada kalmamak degil bizlerin neler yapacağıdır.

 burada hitler örnegi veya tv dizilerindeki örnekler verilmis , hakikaten bana kalsa bu dizileri kaldırırım , hatta kaldırmayı bırakın mevzu bais bile etmem neyse orayı es geçelim , bu diziler gelmiş geçmiş  en güzel dizlerden alınarak (  yani hayat bilgisi ve  hababam sınıfı örnek alınarak  )  düşünülerek hazırlanmıştır.

bu diziler su anki gençlerimiziin hali bence konusmalar tavırlar alay etme muhabbet tarzları aynı diye düşünüyorum .ben eskiye bakıyorum biz öğretmenlerimizi dışarda görsek önümüzü iliklerdik kız arkadaşla el ele isek elini bırakırdık sigara içen sıgarasını atar çeki düzen verirdi kendisine avrupa aşkı sevdası varya bizdee   bence ne yapmalıyız nerde o öğretmene sevgi saygı onu bulmak lazım

   bir arkadaşımızda sey yazmış avrupa birliği ile ilgili diğer arkadaşda biraz iyimser oldu diye hakikaten öyle su zamanda evllatlarımız cocuklarımız kardeslerimiz bu şekildeki tavır ve hal içindeler nedeni ise avrupalaşma sevdamız ben avrupaya aşığımm iyiki bizi almıyolar ya alsalar o zaman ne olurduk ne yapardık merak ediyorum

şimdiki öğrenciler o dizideki pis yedilideki hallerindeler bunlar nasıl değişecek ne yapacaz bunu düşünmek lazım. bir avrupa diye tuturduk gidiyoruz. örf ve adetlerimizden oluyoruz ,bir yazı okudum sabah ,oyun içinde piri reisi öldürüyolarmış hakikaten bizler artık avrupa yüzünden bu hallerdeyiz cep telefonsuz öğrenci yok face  dedikleri olayi bilmeyen cocuk yok benim kız 2,5 yasinda mayıs 5 de 3 olacak gecende bana telde email demeye calışıyo  resim yolluyacakmıs düşünün biz başta kaybediyoruz basta , mesele ne yapacagız nasıl olacak bu işler .

tepkimi neye nasıll  bir tepki verecez bu hallerden nasıl kurtulacaz mesele burada , bunu bulalım bence

buda benim fikrim biraz uzun oldu belki yazımda hata olabilir edebiyatı sevmeyen bir inş.müh. bilginize

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 07 Mar 2013 11:54:28
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
tepki varım demek kesinlikle katılıyorum
Hayırlı günler dilerim.

Anladığım kadarıyla TEPKİ GÖSTERDİĞİNİZ hususların varlığını ve devamını DESTEKLİYORSUNUZ.
Tepki gösterdiğiniz hususlar varlık sebebiniz ise, tepki gösterdiğiniz husus ortadan kalktığında sizinde varlık sebebiniz ortadan kalkmış olacaktır.
(Sen varsan ben de varım, sen yok olursan ben de yok olurum.)
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ben eskiye bakıyorum biz öğretmenlerimizi dışarda görsek önümüzü iliklerdik kız arkadaşla el ele isek elini bırakırdık sigara içen sıgarasını atar çeki düzen verirdi kendisine avrupa aşkı sevdası varya bizdee   
Biraz daha ESKİye bakmaya ne dersiniz?
Örneğin,
Eteğinizi öpsem size saygı göstermiş olur muyum?
Veya sizinle konuşurken yüzünüze değil yere baksam size saygı göstermiş olur muyum?
Veya siz yemek yerken, ben kapının önünde el pençe divan dursam size saygı göstermiş olur muyum?

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
bence ne yapmalıyız nerde o öğretmene sevgi saygı onu bulmak lazım
Haklısınız...
Bir kişi sadece öğretmen SIFATI taşıyan kişiye saygı göstermek zorunda mıdır?
Öğretmenlere sadece öğretmen sıfatı taşıdıkları için mi saygı gösterilir?
Yoksa farkında olmadığınız başka meziyetlerinden etkilendiğiniz için mi saygı gösteriyoruz?
Günümüzde öğretmenler saygı gösterilecek meziyetlere sahip midir?

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
tepkimi neye nasıll  bir tepki verecez bu hallerden nasıl kurtulacaz mesele burada , bunu bulalım bence
Neden illa ki tepki? Neden hep başkalarının yaptıklarını engelleme?
Kendimiz etki oluşturacak bir şeyler yapmıyorsak, başkalarının yaptıklarını OLUMLU hale getirerek (ETKİ EDEREK) kullanmanın ne gibi mahzuru olabilir?

Çevrimdışı olasılık

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 239
  • 711
  • 239
  • 711
# 07 Mar 2013 17:48:22
edebiyattan anlamam yavaş yavaş okuyunn


(Sen varsan ben de varım, sen yok olursan ben de yok olurum.)

ben varsam siz varmısınız veya öğrenci varsa siz varmısınız onuda geçelim bu yazıyı yazmasaydım siz cevap yazacakmıydınız hayatta herşey birbirine bağlıdır etkide  tepkide bir şey olmadan zaten tepki olmaz diye düşünmekteyim sonuçda bence bu yazınız biraz anlamsız gelmekte bana ben hiç bir şeyin varlığını yada tepkisini desteklemiyorum yazımdada asla bir şeyi desteklediğimi yazmadım sadece tepki varım demek katılıyorum dedim tepkisizlikde bir tepkidir fakat kabullenmişde sayılırsınız dedim  

biraz daha eskiye bakalım döndük osmanlı dönemine padişahlar etek öptürüyordu mesele buradamı veya sizden utancıma kafamı eğdim sorun buradamı yada siz yemek yerken ben kapıda bekledim hangi yerde var bu çok aşırı bir müslüman evide değil burası ki kapıda beklesin hatunlar yada çocuklar veya burası bir yurtta değilki çocuklar hizmet etsin biz yemek yiyelim. onlarda kapıda beklesin bizi ,burasıda saçma ben 39 yasindayim bu dediklerini ben hatırlamıyorum siz hatırlıyormusunuz acaba


benim zamanımda öğretmen dedinmii ,  bir degeri vardı , nedenmii annemiz babamız gibiydi , döverdide severdide ben lisedeyken dayak yedimide hatırlıyorum ama asla gidip öğretmenime kafa atmadım vurmadım arabasını çizmedim şimdi bunları duyuyoruz ben yazımda dedimki su anki gençlerimiz kardeslerimiz yasam tarzı hareketleri o dizidekiler gibi dedim biraz daha serseri tarzı diyelim, neydi o dizi arka sıradakiler gibi neyse bunuda es geçelim ben benim dönemimde bir öğretmeni görünce hakikaten esas duruşa geçerdim sevgimizden ve saygımızdan öğretmenin yeri farklı idi , belkide dediğiniz gibi taşıdığı sıfattan ama dönemin o neslin hocaları bence şimdikilerden çok daha iyi

neden tepki neden başkalarının yaptıklarını engeleme. aslında hocam tek kelime yazmam gerekirdi buraya , siz eger benim yazıma cevap yazıyorsanız bu yazıyı yazmaya, yada bu soruyu sormaya ,hakkınız olmaması lazım ama yazmanızda fikrinizi açıklamanızda ,beni sevindirdi. sonuçta sizde bir tepki yaptınız, bu çok güzel bir şey bence bazı şeyleri tartışmak veya ahır oldu mütalaa yapmak güzeldir fikirleri açıklamak o insanlara saygıyıda getirir bence arkamızdan konuşacamıza bunu bu şekilde konuşmak çok güzel sizede tesekkür ediyorum fikirleriniz için


şimdi benim yazımın en önemli yeri suydu

tepkimi neye nasıll  bir tepki verecez bu hallerden nasıl kurtulacaz mesele burada , bunu bulalım bence
 
tepkiyi açmak amaçlı bir yazı idi hakikaten tepkiyi nasıl neye göre yapacaz örnek mesela . il dışı sıınıfçılar twiit atsın buda tepki neye nasıl yapılacak konusulmus hazırlanmıs saat bile belli ne güzel ben bunları kastetdim


simdi sizin yazınızın bence en güzel yerii

Günümüzde öğretmenler saygı gösterilecek meziyetlere sahip midir?

bence bunu konuşmak lazım hatta bunu konu başlığı olarak açmak lazım yoksaa   yetkili arkadaşlardan ricam konuyu açmaları ben deniyecem olmassa biri açsınn




Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 08 Mar 2013 17:30:56
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
edebiyattan anlamam yavaş yavaş okuyunn
Hayırlı günler dilerim.

Edebiyat ile yazım/anlatım kuralları farklı şeylerdir. Yazım ve anlatım kurallarına uymak muhatabın yazdıklarınızı anlamasını kolaylaştırır.
Edebiyatın bazı türleri ise anlamayı zorlaştırır. Uyarınızı dikkate alarak yazınızı birden fazla okudum.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
(Sen varsan ben de varım, sen yok olursan ben de yok olurum.)

ben varsam siz varmısınız veya öğrenci varsa siz varmısınız onuda geçelim bu yazıyı yazmasaydım siz cevap yazacakmıydınız hayatta herşey birbirine bağlıdır etkide  tepkide bir şey olmadan zaten tepki olmaz diye düşünmekteyim sonuçda bence bu yazınız biraz anlamsız gelmekte bana ben hiç bir şeyin varlığını yada tepkisini desteklemiyorum yazımdada asla bir şeyi desteklediğimi yazmadım sadece tepki varım demek katılıyorum dedim tepkisizlikde bir tepkidir fakat kabullenmişde sayılırsınız dedim 
Konuya yazdığım mesajlarda etki ve tepki kelimeleri arasındaki farkı anlatmaya özen gösterdim.
Konuya yazdığım mesajlar okunmadığı için veya ben yeterince iyi anlatamadığım için karşı çıktığım husus anlaşılmıyor.

Bir etkiye karşı tepki gösterilmesine karşı olduğum doğrudur. Fakat bunun anlamı kabullenmek değildir.
Daha önceki mesajlarımda  "Etki tepki doğurur. Tepki tepki doğurur." tesbitini yapmıştım.
Etkiye tepki ile karşılık verirseniz, Etki+tepki şeklinde size geri döner ve daha güçlü bir tepki vermek zorunda kalırsınız. Boşa enerji harcarsınız.
Yapılması gereken, tepki göstermek yerine etkinin yönünü değiştirmektir.
Mümkünse etkinin yöne kendisine doğru çevrilir. Bu mümkün olmuyorsa en azından OLUMLU yöne çevrilir.
Bu şekilde enerjinizi boşa harcamamış olursunuz.
Bu konuda gülümseyinnn forumdaşımın mesajına yazdığım cevap, etki ve tepki konusunda verdiğim örnek anlatmaya çalıştığım husus için güzel bir örnektir.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
biraz daha eskiye bakalım döndük osmanlı dönemine padişahlar etek öptürüyordu mesele buradamı veya sizden utancıma kafamı eğdim sorun buradamı yada siz yemek yerken ben kapıda bekledim hangi yerde var bu çok aşırı bir müslüman evide değil burası ki kapıda beklesin hatunlar yada çocuklar veya burası bir yurtta değilki çocuklar hizmet etsin biz yemek yiyelim. onlarda kapıda beklesin bizi ,burasıda saçma ben 39 yasindayim bu dediklerini ben hatırlamıyorum siz hatırlıyormusunuz acaba
Toplumlardaki değişime bağlı olarak "saygı olarak uygulanan davranışlar" da değişmektedir.
Sizin saygı olarak uyguladığınız davranışlar yeni nesil tarafından "saygı gösterme davranışı" olarak kabul edilmiyor ve uygulanmıyor.
Yeni nesile "saygı gösterme davranışlarınız" nelerdir? şeklinde bir soru yöneltirseniz büyük bir kısmından cevap alamazsınız.
BUNUNLA BİRLİKTE yeni neslin "saygı gösterme davranışlarının" neler olduğu konusunda az çok bir fikrim var.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
benim zamanımda öğretmen dedinmii ,  bir degeri vardı , nedenmii annemiz babamız gibiydi , döverdide severdide ben lisedeyken dayak yedimide hatırlıyorum ama asla gidip öğretmenime kafa atmadım vurmadım arabasını çizmedim şimdi bunları duyuyoruz ben yazımda dedimki su anki gençlerimiz kardeslerimiz yasam tarzı hareketleri o dizidekiler gibi dedim biraz daha serseri tarzı diyelim, neydi o dizi arka sıradakiler gibi neyse bunuda es geçelim ben benim dönemimde bir öğretmeni görünce hakikaten esas duruşa geçerdim sevgimizden ve saygımızdan öğretmenin yeri farklı idi , belkide dediğiniz gibi taşıdığı sıfattan ama dönemin o neslin hocaları bence şimdikilerden çok daha iyi
Bir durumda iyi ve kötüye karar verebilmek için eşit şartlar olması gerekir.
Eskinin şartları ile günümüzün şartlarının eşit olmadığını göz önünde bulundurursak "o neslin hocaları bence şimdikilerden çok daha iyi" değerlendirmesini yapmak hatalı sonuca ulaştırır.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
neden tepki neden başkalarının yaptıklarını engeleme. aslında hocam tek kelime yazmam gerekirdi buraya , siz eger benim yazıma cevap yazıyorsanız bu yazıyı yazmaya, yada bu soruyu sormaya ,hakkınız olmaması lazım ama yazmanızda fikrinizi açıklamanızda ,beni sevindirdi. sonuçta sizde bir tepki yaptınız, bu çok güzel bir şey bence bazı şeyleri tartışmak veya ahır oldu mütalaa yapmak güzeldir fikirleri açıklamak o insanlara saygıyıda getirir bence arkamızdan konuşacamıza bunu bu şekilde konuşmak çok güzel sizede tesekkür ediyorum fikirleriniz için
Etki ve tepki konusunda verdiğim örneği dikkate alırsak, mesajınıza yazdığım cevap bir TEPKİ MİDİR? Ne yapmaya çalıştığıma daha fazla dikkat edebilir misiniz?
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
şimdi benim yazımın en önemli yeri suydu

tepkimi neye nasıll  bir tepki verecez bu hallerden nasıl kurtulacaz mesele burada , bunu bulalım bence
 
tepkiyi açmak amaçlı bir yazı idi hakikaten tepkiyi nasıl neye göre yapacaz örnek mesela . il dışı sıınıfçılar twiit atsın buda tepki neye nasıl yapılacak konusulmus hazırlanmıs saat bile belli ne güzel ben bunları kastetdim
Konuşulmuş, hazırlanmış saat bile belli olmuş twiitler umduğunuz sonucu elde etmenizi sağlayacak mı? Belki GEÇİCİ bir formül ile TEPKİnizin sona ermesi sağlanacaktır.
Ya da  etki + tepki şeklinde bir uygulamaya gidilecektir. Boşa enerji harcamak istiyorsanız size kolaylıklar dilerim.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
simdi sizin yazınızın bence en güzel yerii

Günümüzde öğretmenler saygı gösterilecek meziyetlere sahip midir?

bence bunu konuşmak lazım hatta bunu konu başlığı olarak açmak lazım yoksaa   yetkili arkadaşlardan ricam konuyu açmaları ben deniyecem olmassa biri açsınn
Arı kovanına çomak sokmak :)
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde açtığım konuda bu hususa yumuşak bir giriş yapmıştım. :)

Ve dikkat çekmek istediğim bir husus :
Her mesajımla birlikte görüntülenen bilgiler içerisinde mesaj sayısı bilgisinin altında (Öğrenci Velisi) ibaresi bulunmaktadır.

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 26 Mar 2013 11:11:25
Belirlediğimiz yaşam felsefesine uymuyorsa mutlaka tepki göstermeliyiz.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK