dsindomae öğretmenim köy öğretmenliğinde 6. senem. İlk senelerimde okulumda tuvalet yoktu, bacalarımız yıkıktı, kapılarımız kırıktı... Bir kampanya düzenledim, birkaç tv programına telefonla konuk oldum. Bitlis teki köy okulum için Ankara da bir yardım konseri düzenledim. Elde ettiğim 6.500 lira ile okulumu tamir ettirdim, tuvaletimizin temelini çocuklarımla beraber döşedik.
İlk senelerimde her ay maaşımın onda bir kadarını çocuklarımla harcadım. geldiğimde yırtık pırtık 10-15 kitabı olan okuluma 1000 kitaptan oluşan bir kitaplık oluşturdum. Hala her yıl 15-20 koli kadar kıyafet ve kırtasiye yardımı topluyorum. Bu yıl da okulum için 1000 liradan fazla bir kaynak buldum ve eksikleri gidermeye devam ediyorum.
2 öğretmen olan kadromuz 1e düşünce bu yıl okulumda yalnız kaldım ve 5 sınıf bir arada eğitimi sürdüremediğim için tek başıma ikili öğretim yapıyorum. Öğle arası yapmadan sabah 8.30 akşam 5.30 çalışıyorum. Sınıfını güzel süslemiş diye takdir alan öğretmenler tanıyorum.
Tüm bunların karşılığında ne takdirim ne teşekkürüm var. ama ömür boyu unutamayacağım anılarım, emekçi öğretmen imajım, rahata yakın bir vicdanım, beni seven çocuklarım ve velilerim var. daha ne olsun.
bence özellikle köylerde ne kadar takdir edilmek istesek de, ne kadar karşılık göremesek de tablonun bütününe bakmalı kaybettiklerimizin yanında kazandıklarımızı da görmeliyiz.
canı gönülden tebrik ederim.
yıllar içinde kendimde yaptım ve karşılık beklemeden özveriyle çalışan birçok arkadaş gördüm.Uzak köylerde sıcak bir ekmeğe hasret çalışan arkadaşlarım oldu.
ödüllendirmeye gelince göreve başladığım yıllarda maaş ödülü almıştım.sonrasında reddederek almadıklarım oldu.
.Yaptığımız iş insan yetiştirmek ve bunun sonucu ancak 20 yıl sonra ortaya çıkıyor.
Ödülü boşverin vicdanen rahat olduktan sonra gerisi boş iş.Bildiğiniz yoldan şaşmayın .Kolaylıklar dilerim.