Türk Dünyası'nın Ortak Bayramı Nevruz

Nevruz Türk Dünyasında bayram olarak kutlanır. Bu bayramın tarihi 21 Mart’tır. Nevruz “yeni gün” demektir. Türk’ün Ergenekon’dan çıkış günüdür. Yapılan araştırmalara göre Türkler arasında M.Ö 3. yüzyıldan beri kutlanan bir bayramdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulduğu dönemde, 21 Mart 1922 tarihinde, kendi kültür geleneklerini yaşatma çerçevesinde, bizzat Atatürk’ün huzurunda Nevruz şenlikleri yapılmıştır.
Türk Dünyasında aralıksız kutlanan bu bayram 30-40 yıldan beri Türkiye genelinde ihmal edilmiştir. Ancak 1995 yılından itibaren tekrar kutlanmaya başlanmıştır.

21 Mart gecesi Türk toplulukları tarafından kutsal kabul edilir. Bu nedenle de bayram sayılır ve resmî tatil yapılır.

Nevruz’da genelde “CENNET TAAMLARINDAN” kabul edilen özel yemekler yapılır.
Gündüz değişik eğlenceler yapmak, gece de ateş yakmak Nevruz’un değişmez uygulamalarındandır. Örs üzerinde kızdırılmış demir dövmek, ateş üzerinden atlamak bunlardan bazılarıdır.
Nevruz’un genel ortak özelliği baharın habercisi olmasıdır. Ayrıca Türklerin Ergenekon’dan çıkışı ile ilişkilendirilmekte ve Ergenekon Bayramı olarak da nitelendirilmektedir.
Osmanlı Devleti’nde de kutlanmıştır. Anadolu’daki Kara Keçili aşiretlerinin, Ertuğrul Gazi’nin mezarı başında bir çeşit “YÖRÜK BAYRAMI” olarak kutlamaları II. Abdülhamid dönemine kadar sürdürülmüştür.
Nevruz yalnızca bir mevsim müjdecisi değildir. Aynı zamanda geleceğin yeniden değerlendirilmesi için bir fırsat günüdür. Yine tembelliğin, yılgınlığın, korkunun ve umutsuzluğun geride bırakıldığı gündür.
nevruz bayramınız kutlu olsun...

Milli Kültürü yozlaştırmak, yok etmek, milli kültür unsurları üzerinde şüphe yaratmak isteyenlerin kol gezdiği, milli tarih konularında fazlasıyla spekülatif yayınlarda bulunulan bu günlerde Ergenekon'dan çıkışımızın simgesi NEVRUZ'a sahip çıkmalı...Tüm Türk Dünya'sının nevruz bayramı kutlu olsun...

21 MART ERGENEKON (NEVRUZ) BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN.

Atatürk, Nevruz bayramının, Türklüğün en eski bayramlarından biri olduğunu biliyordu. Bu nedenle de İstiklal Savaşı’nın karanlık günlerinde yüce Atatürk, milletimizi birlik beraberlik içinde tutmak, halkın moralini yükseltmek için sık sık at yarışları, güreş, müsamere gıbi etkinlikler düzenletiyor ve o sıkıntılı günlerde halkın heyecanını arttıracak her türlü etkinliği yaparak, hem Nevruz’un bize ait olduğunu vurguluyor, hem de Nevruz şenlikleriyle halkın moralini yüksek tutmaya çalışıyordu. Halkın kendi içinde yaşattığı kültürel değerleri ne kadar önemsediğini gösteriyordu.

“Cumhuriyetin temeli yüksek Türk kültürüdür” diyen Atatürk’ün, Nevruz kutlamasına bizzat katılması, aslında onun çok zor bir yolda yürürken her şeyi ne kadar detaylı düşündüğünün de bir göstergesidir. Sadece askeri ve siyasi zaferler tek başlarına çok fazla bir şey ifade etmezler. Önemli olan, bu zaferleri kazanan milletlerin nasıl yaşadıkları, kendi milli kültürlerine ne kadar bağlı olduklarıdır. Kültürel zaferler ise ancak milletlerin kendi kültürlerini canlı tutmaları ile mümkündür. Kendi kültürünü terk eden milletler ise benimsedikleri yeni kültür içinde erimeye ve yok olmaya mahkumdurlar. Bu duruma örnek olarak, Bulgar Türklerini, Hazar Türklerini, Avrupa Hun İmparatorluğunu, Mısır’da Memlük Türk Devletini gösterebiliriz.

İşte bu düşüncelerle Atatürk Nevruz kutlamalarına bizzat katılmış ve bu kadim Türk bayramının yaşamasına ne kadar önem verdiğini göstermiştir.

Tüm Türk Dünya'sının nevruz bayramı kutlu olsun...

Kaçınız bilirsiniz, biz nerelerden geldik?
Atamız Kayan gibi, dağlardan akan seldik.
....................
Yüzlerce yıl solmadan, hep tomurcuk verdiler,
Dirlik düzen içinde, yaşayıp yeşerdiler.
Ateşte demir dövüp, her yıl hiç unutmadan,
Yaşattılar o günü, hem de hiç aksatmadan...

Nevruz, Türklerin bayramıdır. Bayramımız kutlu olsun!

Tüm Türk Aleminin Nevruzu Kutlu Ve Mutlu Olsun .

Bizlerin sahip çıkması gereken özel bir gündür Nevruz.Bahar bayramıdır.Baca Baca gününü de unutmamak lazım.20 Mart gecesi.Çocukluğumda en büyük eğlencemizdi.Kapı kapı dolaşır baca baca payımızı isterdik.Elimizde su ile gezerdik.Çileşme (Sulaşma) dediğimiz bu etkinlik çok hoşumuza giderdi.Her evde "yedi levin" adı verilen 7 çeşit kuruyemiş hazırlanırdı. Levin çerez anlamındadır. Arkadaşlarla toplanır akşam her evin kapısını tıklar "Baca baca payımızı verin"derdik.Sonra topladıklarımızı  aramızda eşit bölerdik.
Hey gidi günler hey.Iğdır da halen devam eden bu geleneği biz İstanbul'da yapardık.Şimdilerde biraz unutuldu tabi.Eskisi kadar eğlenceli ve katılım yüksek olmuyor.

Orta Asya'daki Türk topluluklarından Azeri Türkleri, Kazak Türkleri, Kırgız Türkleri, Türkmen Türkleri, Özbek Türkleri, Tatar Türkleri, Uygur Türkleri, Anadolu Türkleri ve Balkan Türkleri Nevruz geleneğini canlı olarak günümüze kadar yaşatmışlardır.

Nevruz'dan bir gün öncesine, "baca-baca" denir. Çeşitli renklere boyanmış, suda pişirilmiş yumurtalar, kapı kapı dolaşan çocuklara verilir. Çocuklar o gün gruplar halinde dolaşarak;

Nevruz, Nevruz bahara                 
Güller güller nahara
Bağçamızda gül olsun               
Gül olsun, bülbül olsun

şeklinde bayatılar, maniler söylerler, yeşil alanlarda boyalı yumurtalar ve âşıklarla oyun oynarlar.

Nevruz bayramımız kutlu olsun...İnşallah gereği gibi kutlamalar yapılır...

Nevruz (Yenigün/Ergenekon) Bayramı'mız Kutlu Olsun

   BAYRAM (MIŞ)

   Nevruz, “yeni gün” anlamı taşıyormuş. Yeni bir baharın ilk günü. Ülkemizde kazandığı anlam ise kişiden kişiye göre değişiyor. Sözde bayram, peki özü de gerçekten bayram mı?
   Hassas zamanlardan geçiyoruz ülke olarak, çok da deşelememek gerekiyor aslında. Lakin yaşanılanları da görmezden gelmek ne kadar doğru olur o da ayrı bir tartışma konusu.
   “Bayram”ın kelime manası nedir doğrudan bilmiyorum. Ama bayram deyince insanın aklına ilk gelen duygu coşku olsa gerek. Öyle ya, bayram sonuçta, sevinçlerimizin had safhaya ulaşması gerekir. Nevruz da bayramsa eğer, bu bayram neden korkulara yol açıyor?
   Her milletin sahip çıktığı bir bayramın ülke genelinde kelimenin tam manasıyla bayram olarak kutlanması gerekmez mi?
   Gerekir elbet..
   Yaşanması gerekenlerin yaşanmadığı, konuşulması gerekenlerin konuşulmadığı, konuşması gerekenlerin çoktan sustuğu ya da susturulduğu zamanlar..   
   Güvenlik gerekçesiyle okulumda yapılamayan Nevruz kutlamaları..
   İki gün öncesinden yanmaya başlayan ve hemen her sokağı kaplayan lastik kokusu..
   Polis panzerlerinin kapattığı ana yollar sebebiyle ara yollardan okula ulaşabilme ve bu duyguyla ‘acaba kötü şeyler mi olacak’ endişesi..
   ..
   Sahi, bu nasıl bayram?
   Beni korkulara gark eyleyen, geleceğimden endişe duymamı sağlayan bir günde nasıl bayram ederim?
   Bayramı sizin olsun..
   Baharı bana yeter..

Nice güzel baharlara inşallah.
Dostluk,sevgi,saygı dolu nevruzlar dileği ile kutlu olsun.

     m.a.e.


   Ne diyelim: Bayramı da herkes kendi meşrebince kutluyor. Bayramı bayram gibi kutlayıp, değer veren
Türk Milleti Nevruz'un kutlu olsun.
  
  

Tüm Türk Dünya'sının nevruz bayramı kutlu olsun...