hiç doğuya gidip zor şartları görmeyen doğuyu sadece turistik gezme yeri olarak görenler ne yaşadığından da ,duygularından da anlamaz,en acısı da içlerinde malesef öğretmenler var,yazık çok yazık
Öğretmenim konu ''Türkiye'nin neresi olursa görev yaparım' diyenler.
Türkiye doğu ile batıdan ibaret değil ki,
Elbette doğunun şartları malum,
Doğudan başka ,şartları kötü yerler olduğu düşünülmüyor.
İlk görev yerim Kahramanmaraş .Güya merkeze yakın bir köydü .
Göreve yeni başlamışım ,müthiş idealistlik var.
Gittim ki aman Allahım köye çalışan araba yok, su yok, lojman yok ,ev yok ne hissedersiniz?
Bir yaşlı ninenin tuvalet olmayan ,topraktan dökülen evinin( hu desek ) bir odasında ( 1 somya ,dibinde saç soba ,köşede tüp,giyinecek kadar yer) kalmak zorunda kaldım.
Köy kıraç toprak yok, geçim yok hepside çok yoksul insanlardı.
Öğrencilerimin durumları içler acısıydı.
Hiç isyanlarını,şikayetlerini duymadım.
Burasıda ülkenin bir köşesi niçin bu durumdayız ,bizide görün demediler.
Merkeze gitmek istersen yarımsaatlik toprak yolu yürüyüp köy arabalarını beklemen gerekiyordu.
Ayrıca benimle aynı başlayan bir arkadaşım ,yakın bir yerde köye yol olmadığı için eşyalarını merkeple yollamıştı.
Düşünün gerisini.
Eş zamanlı olarak öğretmen arkadaşlarımı ziyaret içim Bingöl ve Muş 'a gitmiştim.
Hayretler içerisinde kalmıştım. Bingöl ve Muş -Bulanık köyündeki arkadaşımın ikiside lojmanda ,ulaşımda bir o kadar kolaydı.
Elbette her görev yeri aynı rahatlıkta değildir.
O yüzden sadece doğu batı diyerek düşünmeyi doğru bulmuyorum.
Heryerin güç koşulları ve rahat koşulları var.
Mutlaka her insan çalıştığı yerde yapılan işin kıymeti bilinsin , değer verilsin ister,korunmasını ,gözetilmesini ister ,ayrım yapılmamasını ister.
Böyle olunca güç koşullara dayanması daha kolay oluyor diye düşünüyorum.
Selamlar..