Yok okudum da şimdi Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi egemen,bir ihtiyaçtamamlandığındabir üst basmağın ihtiyacının tamamlanması gerekir...
Nöbeti biz bedavadan tutarken nasıl tutumuşuz?Anlayamadım şimdi....Neyse.
İşte geniş perspektiften algı olayı böyle oluyor. İsteklerde sınırın olmaması diye bir şey var öğretmenim, bildiğiniz üzere. Ben gülüm ve toprak, su, hava ve hatta dikenimle bir bütünüm. Bu bana yeter mi demeliyiz; yoksa gül veriyorum diye benden faydalanan, biçmeye çalışandan isteğime göre üstüne bir de gübre mi istemeliyim? O zaman ondan faydalanan hayvancıkların, mikroskobik canlıların vb. yokluğu ekosistemde bozulmalara neden oluyor. Gübre olsun derken bir de bülbül aramaya kalkıyoruz ki ilgi açlığımız sınır tanımamaya başlıyor. Bunun sonunu nirvana örneğine de benzetebiliriz ve bir bakmışız ki gözlerimizi yummaya da benzetebiliriz(Bu arada gözlerimizi yummakta algıda sınır tanımaz kavram açısından.)