Unutamadığımız Anılarımız

1.sınıfta Ercan adlı bir arkdaşımın suratına tahta  kalemi saplamıştım kalem agzının içine girmişti ,halada unutmaz kereta beni annesine horoz gagaladı demiş zavallı

Mesleğimin ilk yılında çalıştığım köy dağ başında bir orman köyüydü.kışın kömür değil odun yakardık.ilk yılın acemiliği ile aldığımız odun yetmedi, kışın ortasında bitti.o gece nasıl fırtına, nasıl soğuk... dış kapı tahta ve oturduğumuz odaya açılıyor.rüzgar estikçe açılacak gibi olurdu.gece 10 gibi kapı çaldı.anneciğimle korka korka açtık kapıyı.
elleri titreyen çelimsiz zayf bir dede...şaşırdık tabi... meğer odunumuzun bittiğini duymuş ve bir kucak odun getirmiş... o gece annem de ben de ağlamıştık... 7 yıl geçti... Allah razı olsun o dededen...

Mesleğimin ilk yılında çalıştığım köy dağ başında bir orman köyüydü.kışın kömür değil odun yakardık.ilk yılın acemiliği ile aldığımız odun yetmedi, kışın ortasında bitti.o gece nasıl fırtına, nasıl soğuk... dış kapı tahta ve oturduğumuz odaya açılıyor.rüzgar estikçe açılacak gibi olurdu.gece 10 gibi kapı çaldı.anneciğimle korka korka açtık kapıyı.
elleri titreyen çelimsiz zayf bir dede...şaşırdık tabi... meğer odunumuzun bittiğini duymuş ve bir kucak odun getirmiş... o gece annem de ben de ağlamıştık... 7 yıl geçti... Allah razı olsun o dededen...

Anadolumun kalbi tertemiz o dedemin nasırlı ellerini öpüp başıma koyuyorum.

İlkokul 3.sınıftaydım.Küme çalışması yapıyorduk.Öğretmenimiz bir araştırma ödevi vermişti.Bizim kümenin konusu da Meteoroloji İstasyonun gezip,orada işler nasıl yürüyor raporlaştıracaktık.
Öğretmen bir gün öncesinden siz yarın okula gelmeyin de araştırmanızı yapın dedi.Beni de ekip lideri tayin etti.
İstasyon şehrin epey dışında,o dönem şehir içi dolmuşlar çalışmıyor,bizim grupta velisi araba sahibi olan da yok. Neyse annelerden paralar alındı, hareket noktasında buluşuldu.Neyle gideceğimize karar vereceğiz,ya saatlerce yürüyecektik.Ya da taksi tutacak öyle gidip gelecektik. Taksi tutmak olmazdı,ya bizi çalarlarsaydı.
Yürümeye başladık on dakika olmadı sıkıldım, ucu bucağı yok gideceğimiz yolun.Dedim gitmeyelim,gitmiş gibi yapalım,hem bir sürü paramız var,okulda yok. İki kişi o dönemin pes oyunlarına tekabul eden atari salonuna gittiler,yalnız bırakmadık tabi onları..İçimizde bize göre daha akıllı olan arkadaşımız,peki ya ne yazacağız da vereceğiz dedi. Hiç duymak istemdiğimiz bir cümleydi ama söylenmişti bi kere.
Okulun hemen hemen 200 metre altında bir çay ocağı vardı.Çektik masamızı birer de limonata söyledik.Yazıyoruz,istasyon çok uzaktaydı,taksi ile bile çok sürüyor.Masalar vardı,çalışan adamlar vardı,adamlar yorulmuşlardı, biri kısa saçlıydı biri uzun saçlıydı.Bize kola  ısmarladılar.Birinin küçük bir kızı varmış... inanırmı ki? dedim en sonunda.
-sen yazarsın da inanmaz mıyım? sonrası unutmak istediğim bir cümle var,onu yazmıyorum.
Meğer öğretmen teneffüste çay ocağına gelmiş, pusuya yatmış bizi dinliyor.
Beraber sınıfa gittik,önce meteorolojiyi anlattırdı tek tek,sonra meteorolojiden sorular sordu,bilemedikçe yapıştırdı. Gitmediğimizi anlayamayan bazı arkadaşlar içinse dersin sonunda içinde öznesi bizler olan bol bol cümlele kurdu. saygıyla anıyorum

okumayi cok zor ogrendim.tipki her cocuk ozeldir filmindeki gibi benim icin harfler hece olusturmuyor adeta ucuyor dansediyordu.bigun o gune kadar cok sevdigim ogretmenim  tahtaya bisey yazdi tabi okuyamadim.elime cetvelle cok sert bi sekilde vurdu 20yil gecti ustunden ama acisini hala hatirliyorum.1hafta okula gitmedigimi hatirliyorum gururdan.o gunden sonra  ogretmenimden hep nefret ettim ve 4yil boyunca zorla okula gittim ta ki 5.sinifta gulsen ogretmenim gelene kadar.canim ogretmenim her zaman idolum:)) ogrencilerinize vurmayin arkadaslar yazinin ana fikri bu

bir kac yaramaz arkadas yazarsa belki bana cesaret gelir

çengelli iğneyi iki yana ayırır ortasına lastik gecirirdim lastik üzerine de düğmeyi dolayarak çevirirdim .....onu bir kağıda sarar posta kutularına atardım paket acıldıgında düğme dönmeye başlar paketi açan ise korkar çığlık atardı bende kikikikiki gülerdim çığlıklar hala kulağımda

Kardeşimle Kırmızı biber çiğneyip balkondan aşağı tükürerek arkadaslarimiza verem olduk, bakın kan tukuruyoruz dememiz ve annemin tüküruk olayını farkedip ikimizi esaslı bir paylamasi.

Sene 1977.Ortaokul 1. sınıftayım.Ortaokuldaki ilk yazılı sınavımızı oluyoruz.Önümdeki arkadaşın kitaptan kopya çektiğini gördüm.Hemen parmak kaldırıp hocaya şikayet ettim.Arkadaş dayak yedi.O an değil ama daha sonra çok da doğru yapmadığımı anlamış pişman olmuştum.

Kardeşimle Kırmızı biber çiğneyip balkondan aşağı tükürerek arkadaslarimiza verem olduk, bakın kan tukuruyoruz dememiz ve annemin tüküruk olayını farkedip ikimizi esaslı bir paylamasi.

kardeşinizle siz alemmişsiniz öğretmenim çok güldüm

kız arkadaşın saçlarını  uclarından ufak ufak yakıyordum birden alev almıştı istemeden de olsa baya vurmuştum kafasına sönsün diye kendisinden bu vesile ile tekrar özür diliyorum 

kız arkadaşın saçlarını  uclarından ufak ufak yakıyordum birden alev almıştı istemeden de olsa baya vurmuştum kafasına sönsün diye kendisinden bu vesile ile tekrar özür diliyorum 

çok güldüm ya bende sakızı patlatırken kızcagızın saçlarında yapışmıştı yolda yrürken akşamın sekizinde makas ara kütahya sokaklarında bulmuştukda yazık olmuştu

Sene 1977.Ortaokul 1. sınıftayım.Ortaokuldaki ilk yazılı sınavımızı oluyoruz.Önümdeki arkadaşın kitaptan kopya çektiğini gördüm.Hemen parmak kaldırıp hocaya şikayet ettim.Arkadaş dayak yedi.O an değil ama daha sonra çok da doğru yapmadığımı anlamış pişman olmuştum.

ben olsam o öğretmen sizi döverdim ispiyoncu öğrenciyi hiç sevmem

ben olsam o öğretmen sizi döverdim ispiyoncu öğrenciyi hiç sevmem

Biz ispiyonculuk olsun diye değil, eşitlik dürüstlük olsun diye söylemiştik.Öyle olması gerektiğine inanıyorduk.