Gençlik iksiri 'Su'
Doğa, hayatı uzun kılmak için mucizevi iksirleri sunuyor. Sağlıklı yaşamda sıvıların çok önemli olduğunu belirten uzmanlar, genç kalabilmek için yeterli miktarda su içmek gerektiğini vurguluyor
Genç kalabilmenin sırlarından biri gerekli sıvıyı almak. Yaz aylarında günde 2.5-3 litre sıvı alınması gerekiyor. Yazın serinletici, kışın da ısıtıcı özellliği bulunan sıvılar tercih edilmeli. Vücudun oksijenden sonra sıvıya ihtiyaç duyduğuna dikkat çeken Ayurveda (Yaşam Bilgisi) Uzmanı Dr. Ender Saraç, 'Yaz aylarında asidik olmayan sıvıların tercih edilmesi gerekiyor. Türk toplumu sıvı seçiminde yanlış yapıyor. Koyu çay, kahve, asitli içecekler tercih ediliyor' diye konuştu. Saraç, suyun yaşam kalitesini arttırıcı etkisini şöyle anlattı:
'Sindirim sisteminin çalışmasında etkili. Vücudun sıvı kaybını dengeliyor. Cildin beslenmesi, nemlenmesini sağlıyor. Yeterince su alınmadığında cilt sulanmamış tarla gibi kuruyor. Vücuttan zehirin dışarı atılmasını sağlıyor. Boşaltım kanallarını temizleyici etkisi var'
Ayranı unutmayın!
Çayın, kolanın yanı sıra ayranın unutulmaması gerektiğine dikkat çeken Saraç, 'Milli içeceğimiz olan ayran untulmamalı. Hazmı kolay olacağı için ayran daha sulu içilmeli. Yaz aylarında günde 1-2 bardak içilmeli. Protein, kalsiyum ihtiyacını karşılamada etkili. Tokluk hissini arttırdığı için cacık olarak ara öğün şeklinde tüketilebilir' diye konuştu.
Demir eksikliğine dikkat!
Fazla ve koyu çay tüketimi vücutta demirin kullanılmasına engel oluyor. (Demir eksikliği halsizliğe, ciltte çatlaklara, saç dökülmesine, tırnak kırılmalarına, üşümeye, tansiyon düşmesine, yorgunluk şikayetlerine neden olabiliyor)
Demir kaynakları: Pekmez, roka, antepfıstığı, brokoli, ıspanak, pazı karalahana, yumurtanın sarısı, soya fasulyesi, yeşil mercimek.
Meyve suları
Meyve suları doğal, taze sıkılmış tüketilmeli.
Sıkılan meyve suları, güneş görmemeli, buzdolabında saklanmalı.
Sıkıldıktan sonra 3-4 saat içinde tüketilmeli. (Süre arttıkça vitamin değeri azalıyor)
Tüketilen meyve ve meyve suları vücuda canlılık, taze enerji veriyor.
Anzer balı doping
Sağlıklı beslenme için günde bir tatlı kaşığı bal öneriliyor. Dr. Ender Saraç, 'Anzer balı'nın mükemmel bir etkiye sahip olduğunu ifade ederek, özelliğini şöyle anlattı: 'Anzer balının tam formülü bilinmiyor. Balı üreten köylüler, bir metrekarede 99 bin çiçek bulunduğunu, özel bir kaya olduğunu anlatıyorlar. Arılar çiçeklerden özü aldıktan sonra, bu kayayı yalıyorlarmış. Bu kaya çok yoğun mineral ve iyon içeriyor. Bu nedenle anzer balı enerji ve şifa katıyor'.
Bunları yiyin
Günde bir tabak dolusu yeşil lifli yaprak tüketilmeli. (Yeşil lifli yapraklar demir ve folik asit içeriyor. Kansızlığın önüne geçilmesini sağlıyor. Yeşil lifli yapraklar; ıspanak, karalahana, roka, semizotu)
Günde bir avuca dolusuna yakın çerez tüketilmeli. (Kilo sorunu varsa tüketilmemeli)
7-8 adet fındık, 3-4 adet ceviz, badem tüketilmeli. (Magnezyum, çinko başta olmak üzere birçok mineral, tekli doymamış yağ oranı içeriyor. Bu yağ oranı kolesterol ile yer değiştiriyor)
Yorgunluk hissi, kramplar potasyum eksikliğini işaret ediyor. Kuru incir, kuru kayısıda potasyum olduğu için tüketilmesi ihtiyacın giderilmesinde önem kazanıyor.
Yapılan son araştırmalar, üzümün çekirdeğindeki siklopiyogenon adlı maddenin yaşlanmaya karşı etkili olduğunu ortaya koyuyor.
Günlük sıvı ihtiyacı
2.5-3 litre sıvı alınmalı
1.5 litre su
Küçük şişe maden sodası
1 litre bitki çayı
Bitki çaylarından yazın serinletici olan zerdeçal, meyan kökü, tarçın, kışın ısıtıcı etkisi olan ıhlamur, zencefil, yeşil çay, sarıkantaron tercih edilmeli.
Komposto içilmeli (Kilo problemi varsa şekersiz tercih edilmeli)
Temiz kaynak suları içilmeli. (Yoksa içilen su muhakkak kaynatılmalı.)
Günde 1 fincan Türk kahvesi, 3 bardak açık çay içilebilir.
Asitli içecekler ısı artışına yol açıyor. Terin daha kötü kokmasına neden oluyor.
Dengeli beslenmek şart
Yapılan beslenme yanlışlarından en önemlisi lezzet ağırlıklı beslenmek. Uzmanlar, Türk toplumunda beslenme alışkanlıklarının yarar ve zararlarının uzun vadede düşünülmediğine dikkat çekiyor. Dr. Ender Saraç, en sağlıklı mutfak diye tanımladığı 'Akdeniz Mutfağı'nı şöyle anlattı: 'Kırmız eti ayda bir kere tüketiliyor. Zeytinyağı ağırlıklı yemek yapılıyor. Deniz ürünleri, yeşil lifli yapraklı sebzeler, tahıl, bakliyat ağırlıklı beslenme programını içeriyor. Vejetaryan ağırlıklı beslenenlerde yaşlılığa bağlı hastalıklar düşük oranda görülüyor.'
Sağlıklı bir yaşam için temel besin maddelerinin dengeli bir şekilde alınması gerekiyor. Vücudun ihtiyaç duyduğu temel besinler:
Proteinler: Proteinli gıdalar; et, balık, tavuk, süt, yoğurt, bakliyat, nohut, soya fasulyesi, kuru fasulye. Proteinli gıdalar ayrıca karbonhidratları ve lif taşıyor.
Karbonhidratlar: Bulgur, pirinç, makarna, un, buğday, kepekli un tercih edildiğinde hem bol lif hem de B kompleks alınmış olunuyor.
Yağlar: Bitkisel ve hayvansal kaynaklı. Sağlık açısından bitkisel yağlar tercih edilmeli. Zeytinyağı, soya, mısır, fındık yağı gibi.
Vitaminler: En iyi vitamin kaynakları sebze ve meyveler.
Mineraller: Vücut dokularının yapıtaşlarıdır. Kalsiyum, magnezyum, çinko, sodyum, potasyum gibi mineraller vücut için gerekli mineraller.
Su: Besinlerin sindirimi, emilimi ve vücuttan atılmasını sağlıyor.
Dikkat!
Kırmızı biber, kırmızı et, kolalı içecekler gibi besinler asit etkisi yaratıyor. Fazla asitli beslenmek vücudun yaşlanmasına, yıpranmasına neden oluyor.
İçerdiği elementler açısından A vitaminin kansere ve birçok hastalığa karşı koruyucu etkisi olduğu belirtiliyor. (A vitamini içeren besinler, turuncu sebzelerde, pancar, balkabağı, turuncu dolmalık biber A vitamini açısından zengin)
Soya kolesterolü düşürüyor, beyni ve karaciğeri kuvvetlendiriyor. Bolca soya tüketen ve kırmızı et tüketmeyen toplumlarda kanser görülme oranının düşük, yaşlanma ve yıpranmanın az olduğu belirtiliyor.