Varoştan Gelmişim ‘gotik’im Hocam!

Çevrimdışı glldn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.006
  • 1.078
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.006
  • 1.078
  • 3. Sınıf Öğretmeni
06 Ara 2007 16:45:42
Varoştan gelmişim ‘gotik’im hocam!
 
 
Büyük şehrin hareketli yaşamını, yoğunluğunu, karmaşasını bire bir yansıtan kalabalık caddeyi adımlarken kulağa çalınan üç kelimelik soruyla bir anda duraklıyor insan. Aslında kelimeler tanıdık.
Cadde köşelerini, parkları mesken tutan dilencilerden ve tinercilerden duymayan yoktur ‘Bir liran var mı?’ sualini. Fakat bir iki adım ötede giysileriyle, takılarıyla ve fırçayla sürülmüşçesine ağır makyajıyla baştan aşağı simsiyah, 15-16 yaşlarında bir genç kızın duruyor olması şaşkınlığı da beraberinde getiriyor. ‘Aynı fabrikadan çıkmışlar.’ hissini uyandıran birkaç arkadaşı da hemen yanında. Garip tarzlarıyla şehrin iğne atsan yere düşmez türünden caddesinde bile dikkat çekmeyi başaran bu gençler için ‘İstedikleri parayı versem mi, vermesem mi?’ ikilemini aşmaya çalışırken ‘Ne yapacaksınız bir lirayı?’ sorusunun cevabını aramak daha akıllıca geliyor bir anda. Gencecik ağızdan yüzsüzce ‘Alkole yardım’ sözünü duyduktan sonra yaşamların nasıl da daha başlamadan dibe vurduğuna ilk elden şahit oluyorsunuz. Sizden umduğunu bulamayan bu gençler, caddeden geçen diğer insanlara yöneliyor vakit kaybetmeden. 12. yüzyılda Latin sanatına tepki olarak ortaya çıkan gotik sanat akımının günümüzdeki özenti temsilcileri bu gençler. Varoşlardaki evlerinden çıkıp işlek caddelerde vakit öldürüyorlar. İçinden geldikleri kültürle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir hayat tarzını benimsiyorlar. Bu tarza ayak uydurmak için de trajikomik hallere bürünüyorlar.

Kalabalık caddelerin dikkat çeken simaları vardır. Kimi zaman bir çalgıcı, kimi zaman bir piyangocu kimi zaman da kendilerince performanslar sergileyen amatör sanatçılar. Tabii bir de caddenin müdavimi gençler. Gruplar halinde dolaşırlar, otururlar, müzik dinlerler, kendilerince bir hayat tarzı benimserler. Son dönemde cadde köşelerinde sıkça rastladığımız simsiyah görüntülü genç grupları da aynı türden. Yaşamın bunalım halini tercih eden bu gruplaşmanın diğerlerinden ayrılan yönü daha çok özenti duygusuyla gelişmesi. Büyüme döneminden kaynaklanan sorunlar, sosyal çevreyle sağlıklı iletişim kuramama, biraz da ilgisizlik ait olmadıkları bir kültürün peşinde koşturuyor bu gençleri. Yeni bir kimlik kazanmaya çalışıyorlar. Bunu yaparken hem taviz veriyorlar hem de trajikomik durumlara düşüyorlar. Kısaca farklılıklarıyla dikkat çekmeye çalışan gençler son dönemde gotik olma çabasında. Fakat aileden gelen kültürü, hayat biçimini terk etmek o kadar kolay olmadığı için dikkat çeken kendileri değil de içine düştükleri garip atmosfer oluyor. Normalin çok çok dışında bir hayat için zoru seçiyorlar yani. Önce rengârenk giysilerinin hepsini çöpe atacaksın. Baştan aşağı simsiyah olacaksın. Tişörtünün üzerinde ahlaki değerlerle dalga geçen, biraz da müstehcen mesajların olsun. Mümkünse ayağına Converse geçireceksin. Orijinalini almaya paran yetmiyorsa dert etme. ‘Çakma’ diye tabir edilen taklitlerini çok rahat bulabilirsin demirbaşı olduğun cadde köşelerinde. Tenin esmer olsa da yüzünü pudrayla bembeyaz yapacaksın. En ağırından makyaj yapacaksın ki çekmek istediğin ilgiyi fazlasıyla bulasın. Deldirdiğin kaşına, dudağına, burnuna metal parçaları tutturacaksın. Eline de sigara. hiç düşürmemecesine. Ne çaldığını, ne söylendiğini anlamasan da adı sanı duyulmamış rock gruplarını dinleyeceksin. Bu arada muhakkak internetin olacak. İnsana, dünyaya, her şeye beslediğin nefreti, bütün kötü düşüncelerini üyesi olduğun karanlık sitelere boca edeceksin. Messenger, karamsar dünyanın dışa açılan penceresi olacak. ‘Kişisel bir ileti yazın’ kısmına bilmediğin İngilizcenle en koyusundan mesajlarını ekleyeceksin. Bir de tarihin en büyük felaketini yaşamış da hayata küsmüş izlenimi uyandıran fotoğrafını yerleştireceksin avatarına. İşte bu da en önemlisi. Somurtacaksın hep. Kazara gülersen hemen kendine geleceksin. Unutma ki herkes kötü. Her yer karanlık. Sen de bu karanlığın içinde kayıpsın. Bunalımdasın her an. Derslerin de kötü olacak. Ailenle aran zaten bozuk. Bin bir sıkıntıyla evini çekip çevirmeye çalışan annenle asgari ücretli baban seni hiç anlamayacak. Öyle varsayacaksın. Senin için varsa yoksa müzik ve kaldırımlarda oturup hayata boş verdiğin kırmızı saçlı arkadaşların olacak. Eh artık bunları yaptıysan sen de gotik özentisi olabilirsin. Tıpkı her akşam varoştaki evine giderken sokakları adımladığın taklit ayakkabıların gibi. Tıpkı sırf sen mutlu ol diye ailenin zar zor para biriktirip aldığı bilgisayarına taktığın korsan Amy Lee CD’si gibi.

Kimlik arayışındaki gençlere sabır göstermek gerek

Gençleri hayatın iyi yönlerini bir yana bırakıp karanlıkla, karamsarlıkla ve kötü düşüncelerle yoğrulan bir akımın peşinden koşturan sebeplerin başında fark edilme isteği yatıyor. Psikiyatrist Doç. Dr. Erol Göka, modern toplumda yetişen gençlerin her dönemde giyimleri ve davranışlarıyla bu tür başkaldırı yolları bulduğuna dikkat çekiyor. Gençlerin farklılık arayışını şöyle anlatıyor: “Gençlik, bir kimlik arayışı dönemidir. Kimlik, farklılık demektir. Farklılıklarını ortaya koymak için yapıyorlar. Genellikle gençler sonunda anne babasının hayat görüşüne dönüp geliyorlar. Fakat burayı ararken böyle yollara sapabiliyorlar.” Doç. Dr. Göka, zararlı alışkanlıklar edinmiş bir çocuğa sahip olmanın ebeveyni de toplumu da rahatsız edeceğini ifade ediyor. Yine de bu tip akımlara kapılan gençlere karşı sabırlı ve hoşgörülü olunması gerektiğini belirterek “Biz onlara ne kadar çirkin davranırsak onları o kimliğe o kadar çok itiyoruz. Gençlik döneminde kimlik arayışının bir dışa vurumu bir gösterimi bu.” diyor. Eğitim uzmanı Murat Kara da toplum tarafından anormal karşılanan akımlara kapılan gençlerin daha çok okullarında başarıyı tatmamış öğrencilerden oluştuğuna dikkat çekiyor. “Başarısızlığa bir de aile ve öğretmenlerin ilgisizliği eklenince gençler, ahlaki sınırları aşsa bile kendilerini gösterecek farklı yollar buluyorlar.” diyor. Kara, hayata, topluma ve ailesine küsmüş gençlere başarı hazzını tatma fırsatı verilmesi gerektiğini ifade ediyor. Ailelerin bu tür gençlere dikkatli ve sabırlı yaklaşması gerektiğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürüyor: “Anne baba çocuğuna ne olursa olsun onlar için özel olduğunu hissettirmeli. Herkesin bir şeylere kabiliyeti vardır. Çocuklarındaki bu yeteneği keşfetmeye çalışsınlar. Yeteneklerini gösteren ve başarıyı tadan çocuğun karamsar olmak, hayata boş vermek gibi bir derdi olmaz.”



--------------------------------

ÖNDER DELİGÖZ
 

 



Çevrimdışı glldn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.006
  • 1.078
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.006
  • 1.078
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 06 Ara 2007 16:54:17
arkadaşlar, kusura bakmayın biraz uzun bir yazı ama bunu bizim ilçedeki rehberlik servisi maille göndermiş. şimdi aldım ve ben de sizinle paylaşmak istedim.

sabır gözterip sonuna kadar okuyan öğretmenlerime teşekkür ederim :)

Çevrimdışı karabulut33

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 190
  • 92
  • Müdür Yardımcısı
  • 190
  • 92
  • Müdür Yardımcısı
# 06 Ara 2007 21:58:54
paylaşım için teşekkürler hocam. Gençlik gittikçe bir çıkmaza giriyor, biz öğretmen olarak önce aileleri bilgilendirelim sonrada öğrencilerimize sahip çıkalım. kolay gelsin

Çevrimdışı semoşş

  • Uzman Üye
  • *****
  • 398
  • 80
  • Lise Branş Öğrt.
  • 398
  • 80
  • Lise Branş Öğrt.
# 06 Ara 2007 22:04:14
lise yıllarımı hatırlattınız bana hocam teşekkürler

Çevrimdışı duygubahar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 387
  • 142
  • 387
  • 142
# 06 Ara 2007 22:10:59
Teşekkürler öğretmenim.. hepimiz geçtik o dönemlerden.. içindeyken anlamıyosunuz hatta verilen tepkiler size pekiştireç gibi geliyor. yıllar geçince gülümseyerek hatırlıyorsunuz o dönemleri ve pişmanlıkla...
Yazıda da belirtildiği gibi ailenin sabırlı olması ve biraz da anlayışlı  olması gerekiyor. ama eleştirmek yerine onlara farklı secenekler sunsak ya da bu durumlarınından yararlanarak olumlu faaliyetlere yönlendirsek daha iyi olur..;)

Çevrimdışı glldn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.006
  • 1.078
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.006
  • 1.078
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 06 Ara 2007 22:49:43
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
lise yıllarımı hatırlattınız bana hocam teşekkürler
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Teşekkürler öğretmenim.. hepimiz geçtik o dönemlerden.. içindeyken anlamıyosunuz hatta verilen tepkiler size pekiştireç gibi geliyor. yıllar geçince gülümseyerek hatırlıyorsunuz o dönemleri ve pişmanlıkla...
Yazıda da belirtildiği gibi ailenin sabırlı olması ve biraz da anlayışlı  olması gerekiyor. ama eleştirmek yerine onlara farklı secenekler sunsak ya da bu durumlarınından yararlanarak olumlu faaliyetlere yönlendirsek daha iyi olur..;)

sevgili öğretmenlerim ben de kendimi gördüm bu yazıda da belki de o nedenle etkilenip, ekledim siteye.

ben şanslı olan kısmındayım o gençlerin. şekil ve müzikle kaldı yaptıklarım ve tabi asiliklerle..

ama malesef şu anda bazı arkadaşlarımı araştırmaya bile cesaretim yok :(

o yüzden biz eğitimcilere de çok yük düşüyor yine..

Çevrimdışı semoşş

  • Uzman Üye
  • *****
  • 398
  • 80
  • Lise Branş Öğrt.
  • 398
  • 80
  • Lise Branş Öğrt.
# 06 Ara 2007 22:53:42
bende kendimi gördüm ama çok şükür içki sigara gibi kötü alışkanlıklarım hiç olmadı acaip müzkler dinlerdim gerçi hala az çok dinliyorum demekki kimliğimi hala bulamadım ablam hatta bir ara benim satanist olacağımı bile düşünmüştü çok agrasiftim şimdi düşünüorum da ne kadar sabırlı davranmış ablam :'( çok şükür geçti keşke hiç yaşanmasaydı gerçekten insanın arkadaş çevresi çok etkiliyor

Çevrimdışı sitemkar45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.871
  • 936
  • 1.871
  • 936
# 06 Ara 2007 22:55:34
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
sevgili öğretmenlerim ben de kendimi gördüm bu yazıda da belki de o nedenle etkilenip, ekledim siteye.

ben şanslı olan kısmındayım o gençlerin. şekil ve müzikle kaldı yaptıklarım ve tabi asiliklerle..

ama malesef şu anda bazı arkadaşlarımı araştırmaya bile cesaretim yok :(

o yüzden biz eğitimcilere de çok yük düşüyor yine..

Paylaşımınız için teşekkürler..Gerçekten gençlerimize kimlik diye sunulan fakat onları kimlik bunalımına koyup yaşamlarını alt üst eden bu çöküntü ortamını kaldırmak için biz eğitimci arkadaşlara büyük görev düşüyor..

Çocuklarımıza iyiyi,doğruyu,güzeli verip onları sevgi ile eğitmeliyiz...

Çevrimdışı glldn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.006
  • 1.078
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.006
  • 1.078
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 06 Ara 2007 23:01:15
sormayın hocam... annem hippi derdi bana da arkadaşlarıma da ve aynı şekilde bize satanist muamelesi yaparlardı..

oysa ki sadece rahatlık gibiydi benim için o günler..
hoş yukarıdaki örnek çok abartılı o durumlara hiç gelmedim allaha şükür...

ama ben hala o günlerde dinlediğim şarkıları dinleyebiliyorum, tabi çok daha farklı alternatiflerim de var şimdilerde ;)

ve tabi bu tarz öğrencilere yardım için kullanılabilir epeyi tecrübe  ::)

Çevrimdışı semoşş

  • Uzman Üye
  • *****
  • 398
  • 80
  • Lise Branş Öğrt.
  • 398
  • 80
  • Lise Branş Öğrt.
# 06 Ara 2007 23:10:56
Hocam aynı yollardan geçmişiz desenize :D malesef ben atlattım az çok ama kendilerini tamamen o ortamlara bırakan arkadaşlarım da oldu :'( Allah yardım etsin onlara da

Çevrimdışı glldn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.006
  • 1.078
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.006
  • 1.078
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 06 Ara 2007 23:42:48
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Paylaşımınız için teşekkürler ,gençlikmanşet resminde  gençlerden sadece ikisi çıkmış,bizlere çok iş düşüyor.

asıl ben teşekkür ederim ilginize hocam..

Çevrimdışı mizansel

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.673
  • 18.971
  • Okul Müdürü
  • 5.673
  • 18.971
  • Okul Müdürü
# 06 Ara 2007 23:44:55
paylaşım için teşekkürler hocam.Böylesi önemli bir konuda hatırlatmalarda bulunduğunuz için ayrıca teşekkürler.

Çevrimdışı glldn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.006
  • 1.078
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.006
  • 1.078
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 06 Ara 2007 23:49:57
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
paylaşım için teşekkürler hocam.Böylesi önemli bir konuda hatırlatmalarda bulunduğunuz için ayrıca teşekkürler.

;)

Çevrimdışı şule27

  • Uzman Üye
  • *****
  • 870
  • 478
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 870
  • 478
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 06 Ara 2007 23:52:33
Gazetede okumuştum bu yazıyı. Paylaşmanız güzel olmuş. Çok şükür yaşamadım bu tür gariplikler. Bizlere çok iş düşüyor gerçekten.

Çevrimdışı mylife84

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.930
  • 1.263
  • 1.930
  • 1.263
# 07 Ara 2007 00:19:52
Çok teşekkürler öğretmenim.Mükemmel yazı...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK