Vatana Hizmet Mi Edeceksiniz?
Vatana hizmet etmek için sosyal medyada mesaj paylaşmanız, asarım keserimli laflar üretmeniz, asker kıyafeti giyip savaşmaya gidiyormuş gibi pozlar vermeniz, hamasi nutuklar atmanız gerekmez…
Çok şükür ülkemizi her türlü iç ve dış düşmanlardan koruyacak kahraman güvenlik güçlerimiz var. Size ihtiyaç duyulduğunda zaten devlet “gel bakalım silah altına” der.
-ki devlet ağlayıp sızlasanız da şu anda sizi, elinize silah verip teröristlerle çarpışmaya göndermez. Bunu siz de çok iyi biliyorsunuz. Bu yüzden, vatan – millet – sakarya söylemleriniz komik kaçıyor.
Peki illa vatana hizmet etmek istiyorsak bakın neler yapabiliriz?
Öncelikle işimizi iyi yapmalıyız. Kendi işimizi bırakıp, “işini çok iyi yapan Kahraman güvenlik güçlerimizin” görevine talip olmamıza gerek yok.
İşimizi yaparken devletimizin ve milletimizin menfaatlerini ön planda tutmalıyız. Basit kişisel çıkarlar peşine düşüp devletimizin zarara uğramasına göz yummak vatana ihanettir.
Görevimizi yaparken kişisel menfaatlerimiz uğruna devleti uğrattığımız zarar, aynı zamanda askerimizin, polisimizin kullanacağı silahları, teçhizatları çalmak demektir, bunu hepimiz çok iyi biliyoruz.
Bir kuruş şahsi menfaatimiz için devletimizin 1000 lira kaybetmesine rıza göstermekten derhal vazgeçmeliyiz.
Bir kamu kurumunu yönetiyorsak, devletimizin parasını, kaynaklarını çok dikkatli kullanmalıyız. İhaleleri eşimize, dostumuza, partilimize, cemaatimize, çıkar ilişkisi içinde olduğumuz şirketlere değil, hak edene vermeliyiz. Devletimizin parasını harcarken, devletin menfaatini gözetmeliyiz.
İşin ehline verilmesi ayet-i kerime ile hepimizin üzerine farzdır. Görev verecek mercide olanlar bir görevlendirme yaparken oğluna, kızına, eşine, akrabasına, partilisine, sendikalısına, cemaatlisine, komşusuna iltimas göstermemelidir. İşin ehline verilmesi için büyük çaba harcamalıdır. Zira atama yaptığı kişinin görevini yanlış yapmasından kaynaklanan tüm sorunlardan kendisi de sorumludur. Yanlış atamalardan dolayı bazen devlet çok büyük zarara uğrayabilir.
Bir şekilde bir makama getirilenlerimiz, eğer o konuda liyakat sahibi değilse, derhal kendisine tevdi edilen görevi red, daha önceden bu görevi kabul etmişse terk etmelidir.
Görevi red ya da terk edecek özveriyi gösterecek durumda değilse, o görevi hakkıyla yapacak bilgi ve birikime sahip olmak için çok çalışmalıdır.
Devlet desteklerini verirken ve alırken hakkaniyete özen gösterilmelidir. Şişme faturalarla, hak ettiğinden fazla kaynak almak haramdır.
Vergimizi tam ve doğru şekilde vermeliyiz. Kaçırdığımız her kuruş vergide tüyü bitmemiş yetimin, şehitlerimizin, kahraman askerlerimizin de hakkı vardır, bunu unutmamalıyız…
Para tekrar kazanılır ama vatan yeniden kazanılamaz. Kaybedilmiş paranın telafisi var ancak, kaybedilen bir karış vatan parçasının telafisi yoktur.
Biz fakir olursak devlet bize bakar. Devlet fakir olursa, milletçe hepimiz fakir oluruz.
Biz zayıf olursak devlet bizi korur. Devletimiz zayıf olursa, çevremizde kanlı pençeleriyle dolaşan akbabalar devletimizi de milletimizi de, bizi de parçalamak için saldırır. O zaman bizi kimse koruyamaz.
Devletimiz zenginse biz de zenginiz, güçlüyse biz de güçlüyüz… Devletimizin onuru bizim onurumuzdur.
Bu yüzden her şart altında devletimizin yanında olmalıyız. Devlet içine çöreklenmeye çalışan tarikatlara, cemaatlere, çeşitli zümrelere, örgütlere itimat etmemeliyiz.
Bir partinin ya da cemaatin memuru gibi değil, devletin memuru olarak çalışmalıyız. Görevimizi yaparken torpilin her türlüsünden uzak durmalıyız. Adaletli ve hakkaniyetli davranmalıyız.
Bu ülkenin birlik ve beraberliğine kast eden her türlü nifakı, oyunu birbirimize kenetlenerek bozmalıyız.
Seçilmiş iktidarın yaptığı her türlü yanlış eleştirebilmeli, hatalarını en yüksek sesle söyleyebilmeli, tepkimizi ortaya koyabilmeli, fikrimizi özgürce açıklayabilmeli ancak; bu tepkimizi ortaya koyarken iktidarı devirmek isteyen gayri meşru güçlerin oyunlarına alet olmamalıyız.
İktidarı darbelerle, devlet içine çöreklenmiş legal yapılarla, yasal olmayan eylemlerle çökertmeye çalışmak bu vatana ihanettir. Onlarla birlikte olmak da hainliktir.
Seçilmiş iktidardan memnun değilsek bunun yegâne yerinin seçim sandığı olduğu konusundaki inancımızı asla kaybetmemeli, bunun dışındaki tüm yöntemlerden ilanihaye uzak durmalıyız.
İşte tüm bunları yaparsak vatana hizmet etmiş oluruz.
Kim olduğumuz farketmez…
Türk Kürt, alevi sünni, sağcı solcu, kominist faşist… O partili bu partili…
Mensubu bulunduğumuz parti, cemaat, tarikat, grup, zümre, din, ırk sırf orada bulunduğumuz için bizi vatansever yapmaz.
Kim olursak olalım…
Vatanına en iyi hizmet eden, işini en iyi yapandır…
Saygılarımla…