Ve Bu Da Oldu

Bundan sonra öğrenciden para alınmayacakmış?
Fotokopi parası yasak...
Deneme sınavları yasak....
Kaynak kitapları yasak...

Söyleyecek söz bulamıyorum öğretmenlerim.Sonumuzun ne olacağını nereye varacağını merak ederek her gün ayaklarım geriye giderek okula gidiyorum.Hiç tadımız kalmadı.Öğretmenlerin sadece öğretmenler gününde hatırlandığı bir ülkeden daha ne bekleyebiliriz ki.

arkadaşlar bütün burda yazılanların hepsini çalıştığım yerde yıllarca gördüm.arkadaşları arabasını çizenimi ararsın, tekere çivi çakanımı, öğretmeni dövmeye gelen veliyimi, hastaneden rapor alıp öğretmeni emniyete şikayet edenimi,çocuğunda morluk görüp resmini çeken zihniyetimi daha neler neler....

bence veliyi öğretmenin tepesine çıkaran zihniyet utansın. onların haddini bildirmeyen yönetimler utansın, velinin her isteğine saygı duyanlar utansın.

peki bu öğretmen ne olacak. ezimeye devam edecek..
benim çalıştığım yerde niye eziyorlar biliyormusunuz aylık maaş alıyoruz ya o yüzden adamlar çalışmadan kahvelerde oturarak devletten çocuk parası beklerken sen geceni gündüzüne kat yazılı hazırla,adeyi doldur, sınıfta dersi anlasınlar diye kırk takla at,  ve veli aldığın maaşa göz diksin.

Neyse daha konuşulacak çok şey var bu konuyla ilgili ancak konuşmak hiç bir işe yaramaadığı için, kısaca  herkese kolaylıklar diliyorum....

Herkesi memnun etmek kolay değil.

Bence öğretmenin hakkını savunmayan topladıkları aidatlarla sadece yemekler veren bol bol gezip tozan ama öğretmenin hiç bir hakkını savunmayan sendikalardan bir an önce toplu istifalar yaşanmalıdır ama biz sendikacılığı amacı dışında her konuda kullandığımız için böyle ezilmeye mahkumuz bende sendika mensubuyum bana hiç faydası var mı yok bende istifa edeceğim

Öğrenmek istemeyenea arkadaşlar zorla öğretmeyin, zahmette rahmet olduğunu bilemeyecek kadar zeka yoksunu insanlar için fedakarlık etmeyin. Veli istenen şeyleri karşılamıyorsa sizde yalnız ders kitapları ile yetinin, dersinize girin çıkın, etliye sütlüye karışıp, başınızı niçin ağrıtıyorsunuz? Siz öğrenciyi düşündüğünüz kadar veliler ve öğrenciler düşünmüyor. Boş verin arkadaşlar. Akıllı olup dünyanın kahrını çekmeyin. Biraz boşverin hayatınızı yaşayın. onlara harcadığınız zamanı biraz kendimizi geliştirmek için harçayalım. Bir an önce bu öğretmenlikten kurtulmaya çalışalım.

bende müdür yardımcısıyım ve her gün en az 2 veli tarafından sürdürrüm,dışarıda görüşürüz,ne yapacağımı tahmin bile edemezsiniz...gibi tehtidlerle karşı karşıya geliyorum.ama bunları takmıyorum bile onların karşılarında yönetim olarak sağlam durduğumuzda daha sonra özüre bile geliyorlar

Velilerle tartışmaya girmemek gerekir.Biraz diplomatik bir dil kullanmalıyız.

ATASAY15 öğretmenime kesinlikle katılıyorum o dizinin reklamlarını ilk gördüğümde o kadar snirlendim ki... neymiiş dedikodu yaparak iki öğretmen karı kocanın arasını bozmuş boşanmaya sebep olmuş derse almadığı için öğretmenini pencereden atmış ... bu nedir ya bunu gören öğrenciler ne düşünür acaba bu tv dizilerine el atılması gerekiyo artık...

Müfettişler okullarda soruşturma yaptı geçen hafta.Velilerden zorla bağış alınıyor mu diye.
Veliden para toplamak çok riskli bir iş ve bunu okul aile birliği yapmalı bence.

Müfettişler okullarda soruşturma yaptı geçen hafta.Velilerden zorla bağış alınıyor mu diye.
Veliden para toplamak çok riskli bir iş ve bunu okul aile birliği yapmalı bence.

evet bizim okul eğitim bölgesi merkez okulu sene başında tüm okul müdürleri bizim oraya gelip müfettişlerle görüştüler en ufak ayrıntılaRI KAÇIRMIYORLAR....

dersinize girin çıkın, etliye sütlüye karışıp, başınızı niçin ağrıtıyorsunuz? Siz öğrenciyi düşündüğünüz kadar veliler ve öğrenciler düşünmüyor. Boş verin arkadaşlar. Akıllı olup dünyanın kahrını çekmeyin. Biraz boşverin hayatınızı yaşayın. onlara harcadığınız zamanı biraz kendimizi geliştirmek için harçayalım. Bir an önce bu öğretmenlikten kurtulmaya çalışalım.

Merhaba öğretmenim,görüşlerinize saygı duyduğumu belirterek kendi düşüncelerimi paylaşmak istedim.
Ben, toplumda her yanlışlığı gördünde suçu kendimde(öğretmende) arayan bir düşünceye sahibim.Çünkü  cumhurbaşkanı,başbakan,vali polis... herkesin bir öğretmeni var.Resmi dairede işine geç gelen veya işini çeşitli nedenlerle aksatan bir memur gördüğümde suçu kendimde bulurum.Çünkü o memurun öğretmeni zil çaldığında hemen sınıfa girmemiştir.Yarım kalan çayını veya sohbetini tamamlayıp 5-10 dakika geç girmiştir.O da ondan öğrenmiş ne yapsın.
İnsanlara bıkmadan,usanmadan,bütün zorluklar karşısında yılmadan çalışıp doğruları öğreten, görevini eksiksiz yapan öğremenler sayesinde bu ülke kurtulur.Bunları sıkıntılar yaşamadığın için çok rahat söylüyorsun diyen olursa,yukarıda yazılanların çoğunu yaşamış bir öğretmen olarak diyorum ki;
Yıkılmadım, ayaktayım!
Ulu önder Atatürk,bu nedenle yeni nesli bize emanet etmedi mi?
"Bana dokunmayan yılan,bin yaşasın." mantığından kurtulduğumuz zaman bu ülke kurtulur bence.Yoksa o yılanların zehri hepimizi boğar.
Saygı ve selamlarımı sunarım.

Eski okulumda öğrencilerim aile terbiyesi almış kişilerdi ve öğretmene saygı vardı, öyle nadide velilerim vardı ki; şu anki okulum merkez olmasına rağmen aile terbiyesinden yoksun öğrencilerin çoğunluğu oluşturduğu bir sınıftayım ve 5. sınıf. Veli gelir ahkam kesmeye, hizmetlisi ayrı alem öğrencisi ayrı, tabi bir de okulunda en iyi ben olayım diyen öğretmeni ayrı alem bir de o senin zümrense daha da kötü. Yani işler gerçekten berbat. Hadi bakalım hayırlısı. Herkese kolay gelsin.

Öğrenmek istemeyenea arkadaşlar zorla öğretmeyin, zahmette rahmet olduğunu bilemeyecek kadar zeka yoksunu insanlar için fedakarlık etmeyin. Veli istenen şeyleri karşılamıyorsa sizde yalnız ders kitapları ile yetinin, dersinize girin çıkın, etliye sütlüye karışıp, başınızı niçin ağrıtıyorsunuz? Siz öğrenciyi düşündüğünüz kadar veliler ve öğrenciler düşünmüyor. Boş verin arkadaşlar. Akıllı olup dünyanın kahrını çekmeyin. Biraz boşverin hayatınızı yaşayın. onlara harcadığınız zamanı biraz kendimizi geliştirmek için harçayalım. Bir an önce bu öğretmenlikten kurtulmaya çalışalım.

İnsanı en mutsuz eden durumlardan birisi de sevmediği işi yapmasıdır. Çok şükür ki işimi seviyorum. Bir kasabada sınıf öğretmeniyim ve bu tip olayları duydukça şehre gidesim gelmiyor. Sevilmeyen iş bence bir an önce bırakılmalı. Çalışmak isteyen kendine uygun işi mutlaka bulacaktır.

Sabrımın son demlerindeyim. İdealist bir öğretmen olarak mesleğe başladım.İlk yılımda her şeyi değiştireceğimi düşünüyordum, "öğretmenim" ben. Kalemim ve bilgimle cehalete savaş açıp düzeni değiştireceğim. Özellikle kadınlara ve kız öğrencilerime destek olup hak ettikleri değeri verdirmeye çalışacağım. Evet bir şeyleri değiştirebildim; ancak benden çok şey gitti. Olmadık olaylarla karşılatım, en sonunda idealistlik diye bir şey kalmadı. Ve şimdi bu meslekten nasıl kurtulurumun hesabını yapıyorum. bu demek değil, mesleğimi gereğince yapmıyorum. layıkıyla yapıyorum; ancak içimde o ilk göreve başladığım şevkin zerresi yok. Ne kadar çabalarsanız çabalayın boşa kürek çektiğinizi göreceksiniz.