Veliye Rağmen Öğretmenlik Yapmaya Çalışmak

Dün okul çıkışında yaşadığım bir olayı sizinle paylaşmak ve yorumlarınızı almak istiyorum. Öğrencilerimi yolcu ederken okul bahçesinde sivil giyimli bir gencin bir öğrencimizi dövdüğünü gördüm. Kendi öğrencim olmamasına rağmen hemen müdahele ettim ve genci alarak müdürün yanına götürmek üzere yola koyuldum. Bu esnada yanıma yaklaşan bir adam "Onu niye götürüyorsun, dövdüğü çocuk yaramazın teki, bıraksaydın dövseydi" dedi. Ben de asla öyle birşeye izin vermeyeceğimizi, yaramazsa da ilgilenip davranışlarını düzelteceğimizi ama hiç kimsenin okula gelip öğrenci dövmeye hakkı olmadığını söyledim. Beyefendi lafı uzattıkça uzattı ve öğretmenler tembel, öğretmenler çalışmıyor, görevinizi yapmıyorsunuz vb. şeklinde onlarda cümle kurdu. Bu sırada okulumuzun en yaramaz öğrencilerinden birisi yanımıza geldi. Meğerse adamın oğluymuş. Çocuğu görünce bu işi çok iyi biliyorsunuz madem keşke önce kendi çocuğunuzu adam etseydiniz dedim. O yine beni tanımadığı halde hem şahsıma hem de öğretmenlere yönelik onlarca hakaret etti. Ben lütfen terbiyeli olun deyince de çocukların ve eşimin yanında bana küfür etti. Etraftakiler araya girerek adamı uzaklaştırdılar. Ben de idareyi bilgilendirip evime gittim. Profil bu : Bir öğrencinin dayak yemesini normal karşılayan bir insan, çocukların ve eşimin yanında öğretmene küfreden bir baba, tüm suçu öğretmenlerde arayan bir veli. Bu veliye rağmen bu ve buna benzer çocuklara ne öğretebiliriz, nasıl öğretebiliriz ?

hocam çocuğu döven gence deseydinizde o adamıda dövseydi ya,bırakın allahından bulsun böyle zihniyette bir sürü insan var,onun için boşverin bu insanlara hiçbirşey öğretmezsiniz,

Ben de öğretemeyeceğimizi düşünüyorum maalesef. En büyük cevabı çocukları büyüyüp başına bela olduğunda alacak ama keşke sadece babalarının başına bela olsalar. Topluma ve bize de zarar verecekler.

doktorlar gibi kanun lazım. böyle giderse kurum değiştireceğim öğretmenlik öğretimden çıktı dad
ılık mesleği oldu!

çocuğun saçı başı pislik içinde, ders desen sıfır...
bazen diyorum ki " kendi çocuğuyla ilgilenmeyen adamın çocuğuyla ben neden ilgileneyim.. ama olmuyor illaki yapmam gerektiğini anlıyorum..

İlgilenmeye devam ediyoruz ama öğretemiyoruz. Yalan söylemeyin diyoruz, babam söylüyor diyor. Emniyet kemeri takın diyorum, bize bir şey olmazmış babam öyle dedi diyor. Kaç öğrenci ailem bilmiyor, öğretmen biliyor der.

Dün okul çıkışında yaşadığım bir olayı sizinle paylaşmak ve yorumlarınızı almak istiyorum. Öğrencilerimi yolcu ederken okul bahçesinde sivil giyimli bir gencin bir öğrencimizi dövdüğünü gördüm. Kendi öğrencim olmamasına rağmen hemen müdahele ettim ve genci alarak müdürün yanına götürmek üzere yola koyuldum. Bu esnada yanıma yaklaşan bir adam "Onu niye götürüyorsun, dövdüğü çocuk yaramazın teki, bıraksaydın dövseydi" dedi. Ben de asla öyle birşeye izin vermeyeceğimizi, yaramazsa da ilgilenip davranışlarını düzelteceğimizi ama hiç kimsenin okula gelip öğrenci dövmeye hakkı olmadığını söyledim. Beyefendi lafı uzattıkça uzattı ve öğretmenler tembel, öğretmenler çalışmıyor, görevinizi yapmıyorsunuz vb. şeklinde onlarda cümle kurdu. Bu sırada okulumuzun en yaramaz öğrencilerinden birisi yanımıza geldi. Meğerse adamın oğluymuş. Çocuğu görünce bu işi çok iyi biliyorsunuz madem keşke önce kendi çocuğunuzu adam etseydiniz dedim. O yine beni tanımadığı halde hem şahsıma hem de öğretmenlere yönelik onlarca hakaret etti. Ben lütfen terbiyeli olun deyince de çocukların ve eşimin yanında bana küfür etti. Etraftakiler araya girerek adamı uzaklaştırdılar. Ben de idareyi bilgilendirip evime gittim. Profil bu : Bir öğrencinin dayak yemesini normal karşılayan bir insan, çocukların ve eşimin yanında öğretmene küfreden bir baba, tüm suçu öğretmenlerde arayan bir veli. Bu veliye rağmen bu ve buna benzer çocuklara ne öğretebiliriz, nasıl öğretebiliriz ?

polise şikayet eder
orada özür dilemesi halind e
hakaret davası açardım

yemin ederim fırsatını bulsam tarım bakanlığına geçecem.hayvanla uğraşmak insandan daha kolay.

sene başından beri çocuğunun okul çantasını ders araç gereçlerini montunu botunu karşılamışım adam bir kez olsun okula gelip veya telefon açıp teşekkür etmedi. öğretmenimiz süt izni kullanıyor diye okula gelip cins cins konuşuyor.

Dün okul çıkışında yaşadığım bir olayı sizinle paylaşmak ve yorumlarınızı almak istiyorum. Öğrencilerimi yolcu ederken okul bahçesinde sivil giyimli bir gencin bir öğrencimizi dövdüğünü gördüm. Kendi öğrencim olmamasına rağmen hemen müdahele ettim ve genci alarak müdürün yanına götürmek üzere yola koyuldum. Bu esnada yanıma yaklaşan bir adam "Onu niye götürüyorsun, dövdüğü çocuk yaramazın teki, bıraksaydın dövseydi" dedi. Ben de asla öyle birşeye izin vermeyeceğimizi, yaramazsa da ilgilenip davranışlarını düzelteceğimizi ama hiç kimsenin okula gelip öğrenci dövmeye hakkı olmadığını söyledim. Beyefendi lafı uzattıkça uzattı ve öğretmenler tembel, öğretmenler çalışmıyor, görevinizi yapmıyorsunuz vb. şeklinde onlarda cümle kurdu. Bu sırada okulumuzun en yaramaz öğrencilerinden birisi yanımıza geldi. Meğerse adamın oğluymuş. Çocuğu görünce bu işi çok iyi biliyorsunuz madem keşke önce kendi çocuğunuzu adam etseydiniz dedim. O yine beni tanımadığı halde hem şahsıma hem de öğretmenlere yönelik onlarca hakaret etti. Ben lütfen terbiyeli olun deyince de çocukların ve eşimin yanında bana küfür etti. Etraftakiler araya girerek adamı uzaklaştırdılar. Ben de idareyi bilgilendirip evime gittim. Profil bu : Bir öğrencinin dayak yemesini normal karşılayan bir insan, çocukların ve eşimin yanında öğretmene küfreden bir baba, tüm suçu öğretmenlerde arayan bir veli. Bu veliye rağmen bu ve buna benzer çocuklara ne öğretebiliriz, nasıl öğretebiliriz ?

Çok geçmiş olsun Hocam, sizin adınıza üzüldüm. Böyle durumlar insanı yaptığı işten bıktıran şeyler. Maalesef son yıllarda bilinçli bir şekilde öğretmenleri öyle bir itibarsızlaştırma politikası izlendi ki bakanından başbakanına, bu saygısızlıklarla daha fazla muhatap olmaya başladık. Uğraşacağım derseniz, görev başındaki devlet memuruna hakaretten dava açabilirsiniz ama aylar sonra sonuçlanır, çok yıpranırsınız. Bilmiyorum ki ne yapmalı. Böyle şeyleri duyunca çok üzülüyorum. Bizim verdiğimiz emeğe bakın, bi de aldığımız karşılığa bakın. Çok yazık. Tekrar geçmiş olsun.

Eğitimden önce öğretim üzerinde durursak, ne kadar önce okumayı, matematiği öğretiriz diye uğraşırsak, 2.sınıftan itibaren hatta 1.sınıftan itibaren sınav, deneme sınavı yapmaya başlarsak sayfalarca ödevler verirsek bu sıkıntıları düzeltemeyiz.Çünkü bugünün çocukları yarının velileri.Matematiğin üzerinde durduğumuz kadar emniyet kemerinin, yerlere tükürmenin, yerlere çöp atmanın, hoşgörünün, sevginin saygının üzerinde dursaydık belki daha iyi veliler olabilirdi.Bizler bile  sarı ışık yanınca zaman zaman önümüzdekine düdük çalmıyor muyuz?En küçük bir olayda eşimize çocuğumuza bağırmıyor muyuz?
İşte bütün bunlar eğitimin çok arka planda kalmasından dolayıdır bence.Halbuki çocuk okumayı 1 ay geç öğrense de olur.Matematiği 2 ay geç öğrense de olur.Ama yanlış davranış edindiyse bunu ne 1 ayda ne 2 ayda düzeltemezsin.
Bunlar benim şahsi görüşlerim.

İdarenin bugün takınacağı tavrı da merakla bekliyorum. Onu çocuklarının gözünde rezil edecek ya da çocuklarını sıkıntıya sokacak bir adım atmak istemiyorum. Çocuklarına acıyorum. Okulumuz için de önemli bir olay bu. Bakalım idaremiz dik duracak mı, öğretmenlerimiz birlik olacak mı? İnşallah çocuklarını sıkıntıya sokmadan ve rencide etmeden bu işi çözmenin bir yolunu bulabilirim. Yazıklar olsun her kimse öğretmenliği ayaklar altına alanlara. Şu an ailesinden kilometrelerce uzakta elektriksiz, susuz, telefonsuz görev yapan meslektaşlarımı düşündükçe bir kez daha yüreğim sızlıyor.

yemin ederim fırsatını bulsam tarım bakanlığına geçecem.hayvanla uğraşmak insandan daha kolay.

Hem köylü çocuktan daha çok ilgileniyor hayvanlarıyla onun için yaptığınız şey takdirle de karşılanır

Eğitimden önce öğretim üzerinde durursak, ne kadar önce okumayı, matematiği öğretiriz diye uğraşırsak, 2.sınıftan itibaren hatta 1.sınıftan itibaren sınav, deneme sınavı yapmaya başlarsak sayfalarca ödevler verirsek bu sıkıntıları düzeltemeyiz.Çünkü bugünün çocukları yarının velileri.Matematiğin üzerinde durduğumuz kadar emniyet kemerinin, yerlere tükürmenin, yerlere çöp atmanın, hoşgörünün, sevginin saygının üzerinde dursaydık belki daha iyi veliler olabilirdi.Bizler bile  sarı ışık yanınca zaman zaman önümüzdekine düdük çalmıyor muyuz?En küçük bir olayda eşimize çocuğumuza bağırmıyor muyuz?
İşte bütün bunlar eğitimin çok arka planda kalmasından dolayıdır bence.Halbuki çocuk okumayı 1 ay geç öğrense de olur.Matematiği 2 ay geç öğrense de olur.Ama yanlış davranış edindiyse bunu ne 1 ayda ne 2 ayda düzeltemezsin.
Bunlar benim şahsi görüşlerim.

Öğretmenim sözlerinize tamamen katılıyorum ama bu konuların tamamen öğretmenin suçu olduğunu düşünmüyorum. Hangi idareci, hangi denetmen çocukların ahlakına bakıyor. Sınıfa girip çocuğa okuma yaptırmadan, problem sormadan önce ahlaki değerleri ölçmeye yönelik bir denetim yapan amir gören var mı acaba? Öğretmenlerimiz maalesef kendilerinden bekleneni yapmaya çalışıyor. Bunları değerler eğitimine ağırlık verdiği için dersleri aksattığı söylenen bir ilçenin  öğretmeni olarak yazıyorum.

Adaletin yaşatıldığı bir ülkede yaşıyor olmayı çok isterdim. İş o zaman adli makamlara yansıtılır ve gerekli hüküm gerektiği şekilde verilirdi. Maalesef ülkemiz için geçerli değil bahsettiğim mevzular. Mahkeme en az iki yıl sürer ve muhtemelen kovuşturmaya yer olmadığı ibaresiyle son bulur. Caydırıcı cezaların olmadığı memleketlerde insan davranışlarında değişiklik yapmak mümkün değildir. Olan gene bizim ruhumuza olur.. İncinir ha incinir..