10 Kasım günü video seyrettik(twitterdan topladığım,çok kısa spot videolar.Dikkat çekici,albenili)Üzerinde konuştuk.İçimden kendi kendime,boğdun şimdi çocukları yavv,Allah korusun,ileride tersine döner,tıpkı benim gibi tam tersi çıkar dedim.(Benim öğretmenim hiç sevmezdi Atatürk'ü,eve gelince anneme ve halama sorardım,niye sevmiyor derdim,Halam: Sevmeyi bilmiyor,sevemiyor demek ki demişti.Verdiği örneği de hiç unutmadım.Bahçeyi sulamak için kanallar açmak zorundasın,o kanalları açmazsan su bahçeyi mahveder,toprağı alır götürür.İşte bahçeye o kanalları açıp suyun rahat rahat akmasını sağlayan Atatürk.Biz de ardından su gibi gitmişiz.Demişti.
Ben ,artık tadında bırakıp bu günlük için,çocuklar bazı borçlar vardır,ödeyemeyiz.Ne yaparsak yapalım,onun ülkemiz ve bizim için yaptıklarının karşılığını veremeyiz dedim.Hasan,böğürerek,aynı kepçe gibi dedi,kepçeyi alıyorsun ama borcunu ödeyemezsin dedi.Duymamış gibi yaptım.Yarabbi,böyle kepçe sevgisi olan biriyle karşılaşamam ömrüm boyunca,şükürler olsun sana.Anlayamıyorum ama olsun...Kepçeyi görünce kendinden geçiyor çocuk.Bana ,kepçe alsan da okul bahçesinde,bizi gezdirsen demişti.
Gerçi bendeki bisiklet sevgisi de öyle,şimdi farkettim.
Dengelemeye çalışıyorum bu yüzden.Atatürk'ün modern yaşamın kurucusu olması ve modern(ayrımcılık yapmadan,ötelemeden,haklarına göz koymadan) yaşamın özellikle kadınların da tıpkı erkekler gibi insanca yaşabilmesinin tek yolu olduğunun üzerinde durmayı düşünüyorum.
Çok yerinde bir başlık olmuş.Ben de Atatürk demek: ....................üzerinde konuşturup simli kalemle yazdırmayı düşündüm şimdi.